Hava Durumu

#İliç

Bursa Hayat Gazetesi - İliç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İliç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İliç'teki maden ocağından ne kadar toprak taşındı? Haber

İliç'teki maden ocağından ne kadar toprak taşındı?

TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, "180 bin kamyona yakın malzeme bölgeden kaldırılmış durumda ve bu çalışmalar, yaklaşık 25-30 gün içinde bu hafriyat alma, yığınları taşıma çalışmaları tamamlanmış olacak." dedi. Uslu, AA muhabirine, İliç'te 13 Şubat'ta altın madeni sahasında meydana gelen heyelanın ardından heyet olarak çeşitli incelemeler yaptıklarını söyledi. Bölgeye gelerek 2 gün sahada incelemelerde bulunduklarını dile getiren Uslu, "Önce Valimizden ve Valiliğimizden hem kaza öncesi hem de kaza sonrası yapılan çalışmalar konusunda bilgi aldık. Ardından hem maden ocağını hem de kazanın olduğu noktaları ayrıntısıyla yerinde gördük, inceledik. Burada akademisyenlerden ve bilim insanlarından da bu maden ocağı ve kazayla ilgili bilgiler aldık." diye konuştu. Bölgede yer altı sularının kirlenmesine karşı alınan tedbirler konusunda da yerinde incelemeler yaparak bilgiler aldıklarını anlatan Uslu, şöyle devam etti: "Üzücü bir kaza yaşadık, milletimiz derinden üzüldü. Şu ana kadar 4 kardeşimizin cansız bedenine ulaşıldı. Allah'tan rahmet diliyoruz, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 5 kardeşimize ulaşmak için de çalışmalar devam ediyor. 7/24 ilgili kurumlarımız bölgede çalışıyorlar. Alanda çalışabilecek kadar kamyon bölgeye sevk edilmiştir. Tabii bölgenin bir özel niteliği var. Çok fazla kamyon da başka bir iş kazasına sebep olabileceği için burada maksimum kamyon sayısında çalışmalar devam ediyor." GÜNLÜK 3 BİN KAMYON MALZEME TAŞINIYOR Sahada yoğun çalışmanın olduğuna dikkati çeken Uslu, "Günlük 3 bin kamyon malzeme akan bölgeden alınıyor geçici noktalara, çevresel kirlilikler oluşmasın diye altına membran ve kil serilmiş özel bölgelere geçici olarak sevk ediliyor. Şu ana kadar Valiliğimizden ve ilgili kurumlardan aldığımız bilgiler şunu gösteriyor, 180 bin kamyona yakın malzeme bölgeden kaldırılmış durumda ve bu çalışmalar, yaklaşık 25-30 gün içinde bu hafriyat alma, yığınları taşıma çalışmaları tamamlanmış olacak." ifadelerini kullandı. Özellikle işçilere ulaşılması anlamında 7/24 çalışma olduğunu, bunun dışında da bölgede çalışmalar yapıldığını aktaran Uslu, "Bölgede hava, su ve toprak kirliliği konusunda yoğun bir izleme var." dedi. İzlemelerin mobil ve akredite olmuş diğer kurumsal laboratuvarlarda yapıldığını vurgulayan Uslu, "Hem Bakanlığımız hem de bilim insanlarımız şu ana kadar yapılan analizlerde olumsuz bir duruma rastlanmadığını, oluşmadığını bize ifade ettiler ki komisyon olarak tüm o analiz sonuçlarını yazılı olarak ilgili bakanlıklardan ve kurumlardan aldık. Bunu da raporumuzun içine dercedeceğiz. Bu analizlerin kaza olduğu andan itibaren yapıldığını, her gün birkaç kez sıklıkla tekrar edildiğini ilgili bürokrat arkadaşlarımız, Bakanlık yetkililerimiz bize ifade etti. Çevre, insan hepsinin önünde geliyor." diye konuştu.

Erzincan'daki maden faciasında zanlılar konuştu! Haber

Erzincan'daki maden faciasında zanlılar konuştu!

Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocağındaki toprak kaymasından saatler önce alanda çatlaklar görüldüğü bilgisi, zanlılardan bazılarının ifadelerinde yer aldı. Çöpler köyündeki maden ocağında toprak kaymasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan 6 zanlı ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 3 şüpheliden 2'sinin İliç Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadelerine ulaşıldı. Tutuklu zanlılardan oksit bölümü başmühendisi M.B, maden ocağında 2023 yılından itibaren liç bölgesinde görev yaptığını söyledi. M.B, 2020 yılından itibaren bir şirketle danışmanlık konusunda anlaşıldığını ve nereye ne dökeceklerini bu şirketin çizdiğini anlatarak, "Proje birimi bu şirketle birlikte yığın liç işinde bizi yönlendiriyordu. Oradan gelen talimatlar doğrultusunda nereye ne kadar dökeceğimizi dizayna uygun belirliyorduk." dedi. "O GÜN DE 12.00 GİBİ PATLATMA YAPILDI" Liç bölgesinde mebran işini ve inşaat işlerini iki farklı firmanın yaptığını belirten M.B, kamyonla malzeme taşınması, delme, patlatma işlerini bir firmanın yaptığını dile getirerek, "O gün de 12.00 gibi patlatma yapıldı." ifadesini kullandı. Başka bir firmanın da inşaat ve kaba hafriyat işlerini liç bölgesinde yaptığını anlatan M.B, "Ancak projeye uygun yönlendirmeyi Anagold şirketi proje birimi yapmaktadır. Her basamak 8 metreden oluşturulmakta, projeye göre 36. basamağa kadar çıkma yetkimiz vardı. Biz 33. basamaktayken bu olay meydana geldi." şeklinde ifade verdi. M.B, olayın meydana geldiği sabah saat 08.30'da iş güvenliğiyle ilgili rutin toplantı yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti: "Yığın için kıdemli süpervizörümüz K.Ö. bize çatlaklar olduğunu söyledi, toplantıyı bırakarak sahaya çıktım. Çıkmadan önce de A.C'ye konu hakkında bilgi verdim. Alanda önce çatlakların olduğu yeri gezdik, çatlaklar çizgi hat boyu şeklindeydi. Güneybatıdan kuzeydoğuya doğru süreklilik arz ediyordu. Jeoteknik B.M. ile görüşme yaptık, kendisi 70 milim kayma olduğunu söyledi. Bu kayma miktarı tehlikeli bir miktardır, bütün çalışanların alanı terk etmesi için süratli bir şekilde bağırarak uyarıda bulundum. Ellerinde ne malzeme varsa bırakıp çıkmalarını söyledim. Onlar alanı terk edene kadar ben alanı terk etmedim. Biz alanı tamamen boşalttık, saat 10.00'da toplantıya katılmak için oradan ayrıldım. Daha sonra 10.30'da liç bölgesine gittik, yolların hepsini kapattırdım. J.R.G, B,A. ve C.S.H. ile liç bölgesine gittik, biz gidene kadar solüsyon devam ediyordu. Gider gitmez tüm yolları kapattık, çalışmayı bitirdik ve alanı tamamen boşalttık." "DOĞU BÖLGESİNDE 2 RADAR VE 2 ROBOTİK MAKİNE EKSİKTİ" Olayın meydana geldiği liçin 2010 yılından itibaren yapıldığını belirten H.Ü, savunmasına şöyle devam etti: "Bu bölgedeki ana yönlendirmeyi Anagold'un mühendisleri yapmaktadır ancak bölgede çalışanlar taşeron firmanın işçileri olabilmektedir. Radar işletme kısmı her pazartesi raporlarını bizle paylaşırdı. Liç projesine gerek kaplanılan alan gerekse de yükseklik olarak uyulmuştur ve fazla yükleme yapılmamıştır. Doğu bölgesinde 2 radar ve 2 robotik makine eksikti. Bunun için açık işletme birimi bütçesinden yer ayrıldı ancak olay olduğu tarihte bu bölgede henüz cihazlar alınmamıştı. Serme işleminde serilen toprak içerisine çimento ve kireç eklenmektedir. Bunun azaltılması yahut çoğaltılması analize gönderdiğimiz şirket içerisindeki teknik birim ve dışarıda analizi yapan firmaya aitti. Oradan gelen talimatlar doğrultusunda miktara azaltma veya çoğaltma yapabiliyorduk. Kendi bünyemizde bunun kararını veren kişi değildik." Liç zeminin altında yer alan kısımdaki su miktarının sürekli takip edildiğini kaydeden H.Ü, şunları anlattı: "Toprağa verilen solüsyon da aynı şekilde takip edilmektedir, bu işlemlerle bizim birimimiz ilgilenmektedir. Solüsyon verdiğimiz kısımlarda göllenme olduğunda biz burayı zaten kesebiliyoruz ve denetliyoruz. Liç bölgesinde 3 gün önce olan kaymayla ilgili bana herhangi bir raporlama yapılmamıştı. Göreve başladığım ilk dönemde liç bölgesinde bir açılma olmuştu ancak bu radarla tespit edilemeyecek kadar az bir alandı. Burayı çakılla jeoteknik biriminin verdiği bilgi doğrultusunda kapattık, herhangi bir sıkıntı olmadı. Zaten 20 ve 50 milimetre arasındaki açıklarda sıkıntılı bir durum olabileceği değerlendirilerek jeoteknik birimden destek aldık ve buraya müdahale edildi. Jeoteknik birim aynı zamanda radarla liç bölgesini denetleyen birimdir. Olay günü izindeydim, bir hatam olmadığını söylemek istiyorum." "RADARI KONTROL ETTİĞİMDE KRİTİK SEVİYEYİ GEÇEN BİR HAREKET GÖRDÜM" Adli kontrol şartıyla serbest kalan kıdemli jeoteknik mühendisi A.R.K. ise liç bölgesindeki radar sistemini kontrol edip kritik seviyeye ulaştığında uyarıları veren kişi olduğunu belirtti. A.R.K. 10 yıldır aynı birimde görev yaptığına işaret ederek, "1-12 Şubat'ta izinliydim, 13 Şubat'ta saat 10.30'da işbaşı yaptım ve sahaya gittim. Birimimizdeki personel B.M. 09.30 gibi beni aradı, bilgi verdi. Zaten 09.30'da bütün birimlere mail gönderilmişti." dedi. Ofise gittikten sonra sahaya geri döndüğünü, döndüğünde dubalarla kapatma işlemi yapıldığını aktaran A.R.K, ifadesine şöyle devam etti: "2018'de liç bölgesinde faz 4 kısmında bir heyelan meydana gelmişti, böyle bir olay doğrudur. Sahaya gittiğimde çatlak olan kısımları görmek için kontrol yaptım. Güney duvarındaki çalışmalar henüz tamamlanmadığı, arada boşluk olduğu için kuzeye doğru bir hareket gördüm. Radarı kontrol ettiğimde kritik seviyeyi geçen bir hareket gördüm. Artık boşluğunun doldurularak çatlakların giderilemeyeceğini ve bölgede çalışma yapmanın tehlikeli olduğunu belirledim. Sonrasında bir mail yazdım, hareketin kritik seviyede olduğunu, bölgede çalışma yapılmaması gerektiğini ve siyanürün kesilmesi gerektiğini söyledim. M.B ile J.R.G'nin odasına gittim ve tespitlerimi aktardım. Tespitlerim onaylandı ve gerekenler yapıldı. Yemek yedik ve saat 13.30 gibi tekrar sahaya gittik, sahada son kez tansiyon çatlaklarını kontrol etmek istedim. Gözle görülür açılma var mı diye bakmak istedim. Araçla gittiğimiz burun kısmında 50 santimlik çökme fark ettim. Alanın çok tehlikeli olduğunu anladım, alanın tahliye edilmesi gerektiğini söyleyerek ofise geri döndüm ve bu sırada olay oldu. Ben ve altımdaki personelle birlikte olay anından 15 dakika önce olay yerinden ayrıldık." Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan maden mühendisi M.T. de 12 Şubat'ta göreve başladığını kaydetti. M.T, "Olayın olduğu tarihte henüz oryantasyon eğitimim tamamlanmamıştı, maillerim açılmamıştı. Açık işletme maden müdürü olarak görev yapacaktım. Ertesi gün bu olay oldu. Başlamış olsaydım asıl görevim maden çukurundan alınan cevherin kırıcıya götürülmesine kadardır. Liç bölgesi ile ilgili herhangi bir görevim ve bilgim yoktur." ifadesinde bulundu. Firmanın Kanadalı yöneticisi: Maden sahasında yapılan işlemlerin gözlemlenmesi ve raporlanmasından sorumluyum Tutuklanan 6 zanlıdan firmanın Kanadalı yöneticisi J.R.G, İliç Sulh Ceza Hakimliğinde tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde, maden sahasında yapılan işlemlerin gözlemlenmesi ve raporlanmasından sorumlu olduğunu anlattı. Madenden asıl sorumlu kişinin operasyon direktörü olarak görev yapan K.Ö. olduğunu, bu kişinin yerine A.C'nin görev yaptığını belirten J.R.G, "Görevim maden sahasını gözlemleyerek şirket merkezindeki ülke müdürüne raporlama yapmaktır. M.B'den aldığım bilgiyi şirket merkezindeki ülke sorumlusuna aktarmaktayım." dedi. "OLAY GÜNÜ ÇATLAKLARI GÖRDÜK, AMERİKA'DAKİ MERKEZE BU DURUMU BİLDİRDİM" Liç bölgesinde herhangi bir görevi olmadığını ifade eden J.R.G, şunları anlattı: "Olay günü liç bölgesine gittik, çatlakları gördük. Amerika'daki merkeze bu durumu saat 11.00'de bildirdim. Saat farkından dolayı 02.00 olması nedeniyle herhangi bir dönüş yapılmadı. Bana 2022 Ağustos ayında 8 metre olması gereken yüksekliğin geçildiği bildirildi. Ben başlamadan önce söz konusu raporlama yapılmıştı hatta gereken seviyeye indirilmesi için rapor düzenlenmişti. Projeye uygun hale gelmesini raporladım. Zaten liç bölgesinde firmalar düzenli olarak denetim yapıyordu. Olay günü sahaya çıktığımda küçük çatlaklar gördük, en büyük çatlak 6 santimetre büyüklüğündeydi. Daha iyi görebilmek için yüksek bir noktaya çıktık, solüsyon verilmeye devam ediyordu. Tehlike anlaşıldığından solüsyonun farklı noktalara aktarılmasını söyledim." Tutuklu zanlı, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ve kalp rahatsızlığı olduğunu belirtti. "ÇATLAK GÖRÜLDÜKTEN SONRA YOL KAPATILMASIYLA İLGİLİ MAİL ATTI" Tutuklu şüphelilerden, firmanın liç bölgesindeki borulamadan sorumlu süpervizörü S.D. ise liç bölgesinin 2010 yılından itibaren oluşturulmaya başladığını belirterek, "Görevim solüsyonların geçtiği boruları düzenlemekten ibarettir. Liç bölgesinde fazla yüklemeye ilişkin herhangi bir şeyle karşılaşmadım. Liç bölgesinde 2018'de borularda patlak olması nedeniyle yarıklar olmuş ancak bunlar kaymadan kaynaklı değildir. Bu kısımlar çimentolu malzemeyle kapatılmaktadır." ifadelerini kullandı. Olay günü sabahı toplantıda olduğunu anlatan S.D, "Toplantıdan ayrıldıktan sonra K.Ö. beni aradı, arabayla gelip aldı. İki noktada çatlak olduğunu gördük. Amirim K.M.A. yolun kapatılması emrini verdi. Ş.D. de yol kapatılmasıyla ilgili mail attı. Saat 13.30 civarında solüsyonun kapanması talimatını aldık ve ADR bölümü solüsyonu kapattı. Görevim sadece boru döşenen yerlere solüsyonun verilmesiydi." şeklinde ifade verdi. "OLAY SABAHI LİÇ BÖLGESİNDE ÇATLAK OLDUĞUNU GÖSTEREN FOTOĞRAFLAR GRUPTAN GÖNDERİLDİ" Tutuklanan şüphelilerden, firmanın oksit kırıcı mühendisi Ş.D. de liç kısmına gidecek malzemenin kırma işinde görev yaptığından bahsetti. Bölgede her gün aglomerasyon (cevherin iri kütleler haline getirilmesi, topaklaştırma) testleri yapıldığını ifade eden Ş.D, "Bu testlerde liçe gönderilen toprakta ne kadar çimento, kireç ve su katıldığı denetlenmektedir. Olay sabahı liç bölgesinde çatlak olduğunu gösteren fotoğraflar gruptan gönderildi. Olaydan dolayı çalıştığım bölümde herhangi bir zarar olmadı." dedi. Ş.D, ifadesinde şunları anlattı: "Çatlamalardan dolayı kırma tesisi çalışmıyordu. Bu çatlamaları öğrendiğimde aşağıdaki kısımda ana ofisimdeydim. Liç bölgesinin arka kısmında genişletme sırasında patlatmalar yapılıyordu ancak olay günü bir patlatma yapılmadı diye hatırlıyorum. Olay günü 08.30'da yığın bölgesinde online toplantıya katıldım, iş güvenliği konusunda görüşme başladı. Süpervizör K.Ö. çatlakları bize bildirdi, buna istinaden M.B. sahaya geldi. Jeofizik ve İSG uzmanlarına bilgi verildi, sonra sahada inceleme başlatıldı. Liç alanı mühendisi K.M.A, liç bölgesinin kapatıldığına dair mail atmamı istedi. Ofis kısmına indiğimde bu maili attım. Maili hatırladığım kadarıyla iş güvenliği, bakım, maden, oksit operasyon, sülfit operasyon ve İliç beyaz yaka birimine attım." Ş.D. toprak altında kalan kişilerin neden orada olduklarına ilişkin bilgisinin olmadığını belirtti. "J.R.G'YE YARDIMCI OLMA MAKSADIYLA K.Ö'NÜN YERİNE BAKIYORDUM" Tutuklu şüphelilerden bakım müdürü A.C. ise oksit ve tesis ekipmanlarının bulunduğu alanda görev yaptığını söyledi. Liç bölgesinde herhangi bir görevinin bulunmadığını belirten A.C, maden ocağında "ADR ve sart kısımları ile sülfit tesisi"nin bakımlarını yaptığını dile getirdi. Olay günü sabahı liçten sorumlu M.B'nin kendisine çatlaklar konusunda bilgi verdiğini ifade eden A.C, "M.B'ye bunun saat 10.00 toplantısında aktarılmasını söyledim. Toplantıya J.R.G. de katılıyordu ve ona aktarmasını söyledim. Bütün operasyonlar ve iş güvenliği birimleri J.R.G'ye bağlıydı. Olay günü liç bölgesine gitmedim." şeklinde savunma yaptı. Teknik olarak da liç bölgesinin herhangi bir bölümünden ve aktivitesinden sorumlu olmadığını savunan A.C, bu konularda teknik bilgisinin de olmadığını anlattı. İngilizcesinin iyi olması ve firmanın Kanadalı yöneticisi J.R.G. ile daha iyi iletişim kurabilmesi için kendisine K.Ö'nün yerine vekaleten bakmasının söylendiğini belirten A.C, "Aslında benim K.Ö'nün çalıştığı birimle ilgili çok bilgim yok. J.R.G'ye yardımcı olma maksadıyla K.Ö'nün yerine bakıyordum. Asıl işi yapacak olan J.R.G'dir, zaten K.Ö'nün alanıyla ilgili teknik bilgim yoktur. Liç bölgesinin fizibilitesinde asıl görevli birim proje birimidir. Benim uzmanlık alanım elektrik mühendisliğidir, bu alanla ilgili herhangi bir görevim yoktur." ifadelerini kullandı. İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı. Toprak kaymasına ilişkin soruşturmada, aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 6 zanlı tutuklanmış, şirketin Türkiye'deki müdürü C.D'nin de olduğu 3 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Erzincan'da maden faciası: Bakan Bayraktar'tan açıklama! Haber

Erzincan'da maden faciası: Bakan Bayraktar'tan açıklama!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'da toprak kaymasının yaşandığı maden ocağında her gün 9 noktada su ölçümleri yaptıklarını belirterek, "Çok şükür bu 9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil bugün itibariyle." dedi. Bakan Bayraktar, maden ocağı yerleşkesinde bulunan Kriz Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, haritalar üzerinden arama kurtarma çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi. Heyelan sonrasında yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak aktığını, hesaplamalara göre Sabırlı Deresi'ne ise yaklaşık 5 milyon metreküp toprağın hareket ettiğini söyleyen Bayraktar, heyelanın iki yönlü gerçekleştiğini hatırlattı. Arama kurtarma çalışması süren 9 kişiden 6'sının bu dere yatağına gelen toprak alanının içerisinde, 3'ünün ise manganez ocağının içerisinde olduğunu düşündüklerini kaydeden Bayraktar, çalışmaları bu bölgeye yoğunlaştırdıklarını dile getirdi. Manganez ocağında 1,5 milyon metreküpe yakın bir toprak bulunduğunu, bu toprağın 35 metre yüksekliğe ulaştığını, bunun da neredeyse 12 katlı bir apartmana karşılık geldiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu: "Dolayısıyla oraya erişmeye çalışıyoruz. Özellikle geçtiğimiz 3 gün içerisinde çok ciddi bir heyelan riski devam ediyordu. Dolayısıyla AFAD çalışanlarımızın da çalışma alanını riske sokacak bir durumdaydı. Biz özellikle dün akşam itibariyle biraz daha sahanın stabil, durgun olduğunu gördük. Onun için de çalışmalarımızı geceden itibaren yoğunlaştırdık. Çok büyük bir topraktan bahsediyoruz, yaklaşık 210 bin metrekarelik bir alanı etkiledi. Dolayısıyla burada özellikle yaptığımız radar ölçümleri, dedektörlerle yaptığımız çalışmalar neticesinde potansiyel işçi kardeşlerimizin ulaşacağı yerleri tespit edip oralara yoğunlaşmış durumdayız." Dere yatağına gelen toprağın kaldırılmasının öncelikli konulardan biri olduğunu, bunun çok zaman alabileceğini dile getiren Bayraktar, "Ama bu toprakları da herhangi bir yere gelişigüzel bir şekilde koyma şansımız yok. Dolayısıyla bu kontamine olmuş toprağı, en emniyetli olabilecek yer olarak manganez ocağının yanında geçmişte çalışılmış bir mermer ocağına aktarmayı planlıyoruz. Buna karar verdik. Mermer ocağını hazırlıyoruz. Gerekli tedbirleri almak suretiyle inşallah buradan toprağa hızlı bir şekilde şuraya aktarmış olacağız." diye konuştu.

Kahreden bekleyiş: 9 işçi aranıyor! Haber

Kahreden bekleyiş: 9 işçi aranıyor!

Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocağındaki heyelanda toprak altında kalan işçilere ulaşmak için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Çalışmalarda AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından, 339'u arama kurtarma personeli 1708 kişi görev yapıyor. Ayrıca 626 araç, 97 aydınlatma kulesi, 32 iş makinesi, 6 dron, 44 jeneratör, 3 KBRN aracı, metale duyarlı 5 radar cihazı ile arama kurtarma faaliyetleri 24 saat esasına göre yürütülüyor. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden gelen uzman ekipler, yerin yaklaşık 30 metre altını görüntüleyebilen metale duyarlı dronlar yardımıyla, işçilerin içerisinde bulunduğu düşünülen konteyner ve araçların yerini belirlemeye çalışıyor. İşçilerin olduğu alanın nokta tespitinin ardından ekiplerin arama kurtarma çalışmalarını o bölgede yoğunlaştırması planlanıyor. TOPRAKTA VE HAVADA ÖLÇÜMLER YAPILIYOR Zaman zaman sağanağın etkili olduğu bölgede çalışmalara KBRN ekipleri de toprakta ve havada ölçüm yaparak destek veriyor. Toprak kaymasına yönelik ölçümlerin yanı sıra havadan da jeofizik ölçümler gerçekleştiriliyor. AFAD ekiplerinin belirlenen bazı alanlarda çubuklarla arama yaptığı bölgede yüzeysel sondalama çalışması da yapılıyor. Öte yandan maden sahasının dışında çok sayıda basın mensubu gelişmeleri takip ediyor. İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı.

Maden ocağındaki 9 işçiye ilişkin açıklama! Haber

Maden ocağındaki 9 işçiye ilişkin açıklama!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve yetkililer eşliğinde gazetecilere açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ilk belirlemelere göre, 9-10 milyon metreküp toprak kayması yaşandığı bilgisinin kendisiyle paylaşıldığını bildirdi. Bakan Yerlikaya, maden ocağındaki 9 işçinin bu kütlenin altında kaldığını anımsatarak, hemen başlatılan arama ve kurtarma çalışmalarının aralıksız devam etiğini belirtti. İçişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının yetkililerinin sahayı koordine etmek için Afet Acil Durum Merkezi'nde çalışmalar yürüttüğünü anlatan Yerlikaya, "Şu an itibarıyla bölgede AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan 339'u arama kurtarma personeli, diğer görevlilerle 1708 personel görev yapıyor. Ayrıca 626 araç, 97 aydınlatma kulesi, 32 iş makinesi, 6 dron, 44 jeneratör, 3 KBRN aracı, 5 metale duyarlı radar cihazı ile çalışmalarımız devam ediyor." şeklinde konuştu. Yerlikaya, insan kaynakları ve personel açısından hiçbir ihtiyacın bulunmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Aradığımız işçilerle ilgili bir detayı paylaşmak istiyorum. Yapılan tüm değerlendirmelerde, aradığımız arkadaşlardan 5'inin konteyner, 3'ünün araç içerisinde ve aynı bölgede yer aldığı, diğer şoförümüzün de kamyon içerisinde farklı bölgede olduğu değerlendiriliyor. Buraya dikkati çekmek istiyorum. Biliyorsunuz 100 dönüme yayılmış 9-10 milyon metreküp toprak kaymasından bahsediyoruz." "BİLİM İNSANLARIMIZ BİLGİLERİ ANBEAN DEĞERLENDİRİYOR" Bilim insanlarının, işçilerin 2 araç ve konteyner içerisinde bulunmalarının avantaj sağladığı değerlendirmesini yaptığını aktaran Yerlikaya, "Metal radar tespitleriyle bu kütle üzerinde tarama yapmaya başladık. Dolayısıyla daha hızlı aksiyon alabilmek adına, radar taramalarıyla araçlar ve konteynerle ilgili iz alır almaz daha çok oraya odaklanıp mesafe almak istiyoruz." şeklinde konuştu. Arama kurtarma personelinin çalıştığı bölgelerde toprak kayması ihtimalinin bilim insanları tarafından yer radarlarıyla araştırıldığına dikkati çeken Yerlikaya, "Bilim insanlarımız bilgileri anbean değerlendiriyor. Bu doğrultuda AFAD koordinasyonunda yaptığımız arama kurtarma çalışmalarının güvenliğinden hiç taviz vermeksizin devam etmek istiyoruz." ifadesini kullandı. Bakan Yerlikaya, bölgede olumsuz hava koşullarının da etkili olduğuna işaret ederek, "Kütlenin kaydığı yer belli. Arama kurtarma faaliyetlerinde en ufak risk olmaması adına Sivas Cumhuriyet Üniversitemizden gelen bilim insanları, AFAD’taki arkadaşlarımız, devamlı orayı izliyorlar ve arama tarama çalışmalarını yapan arkadaşlarımızla telsizle anbean iletişim halindeler." dedi.

Erzincan’da facia! Altın madeninde toprak kayması: 9 işçiden haber alınamıyor! Haber

Erzincan’da facia! Altın madeninde toprak kayması: 9 işçiden haber alınamıyor!

Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeninin bulunduğu geniş bir alanda toprak kayması meydana geldi. Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede, büyük bir alanda toprak kayması meydana geldiği ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Bölgede arama kurtarma çalışmaları başladı. BAKAN YERLİKAYA: 9 KİŞİYE ULAŞILAMIYOR İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Erzincan’ın İliç ilçesinde maden sahasında yaşanan toprak kaymasında 9 kişiye ulaşılamadığını söyledi. Yerlikaya, bölgede 400 personelle arama kurtarma çalışmasının sürdüğünü ifade etti. ERZİNCAN VALİLİĞİNDEN MADEN SAHASINDAKİ TOPRAK KAYMASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA Erzincan Valiliğinden, İliç ilçesinde faaliyet gösteren bir maden ocağında meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili yapılan açıklamada, “Olay yerine 400 kişilik bir ekip ivedilikle sevk edilerek, toprak altında kalan işçilerin kurtarılması için yoğun bir arama kurtarma çalışması başlatılmış olup, olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Yaşanan üzücü olaydan ötürü tüm işçilerimize ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, herhangi bir can kaybı yaşanmamasını temenni ediyoruz” denildi. 4 SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bakan Tunç, "Erzincan ilimize bağlı İliç ilçemizde bulunan maden sahasında 14.30 sularında toprak kayması yaşanması hepimizi derinden üzdü. Olayla ilgili İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmış olup 4 Cumhuriyet Savcısı görevlendirilmiştir. Erzincanlı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, göçük altında kalan madenci kardeşlerimizin sağ salim kurtarılmasını diliyorum." dedi. MADEN ŞİRKETİNDEN AÇIKLAMA  Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen ve ilk belirlemelere göre 9 kişinin toprak altında kaldığını belirtilen kayma ile ilgili maden şirketinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ''Anagold Çöpler Altın Madeni işletmemizde, 13 Şubat Salı günü saat 14.28 sularında yığın liç alanımızda meydana gelen kaymadan duyduğumuz büyük üzüntüyü paylaşmak isteriz. Yaşadığımız bu zorlu süreçte en önemli önceliğimizin, çalışanlarımız ve yüklenicilerimizin sağlık ve güvenliği olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Yaşanan bu elim olayın hemen akabinde bölgedeki çalışanlarımızla ivedilikle iletişime geçerek, acil durum planımızı devreye aldık ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bilgi verdik. Anagold acil durum müdahale ekipleri ve AFAD birimlerine yapılan acil bilgilendirmeden hemen sonra, olayın meydana geldiği bölgede gerekli güvenlik önlemleri alınırken, tüm müdahaleler için hızlıca aksiyona geçildi. Tüm faaliyetlerinde çalışan sağlığı ve güvenliğini merkeze alan bir kuruluş olarak bu zor zamanlarda da hem çalışanlarımız hem de paydaşlarımız ile birlik ve beraberlik içinde hareket edeceğiz. Yaşanan bu elim olayın etkilerini en aza indirmek için gerekli tüm adımları atmaya devam ederken, olayın ivedilikle açığa kavuşturulması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Şeffaflık ilkemiz kapsamında gerekli merciler ve kamuoyunu gelişmelerle ilgili sürekli bilgilendireceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.''

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.