Hava Durumu

#Ilaçlama

Bursa Hayat Gazetesi - Ilaçlama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ilaçlama haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarımda teknoloji! Drone sayesinde 150 bin liralık kayıp önlendi Haber

Tarımda teknoloji! Drone sayesinde 150 bin liralık kayıp önlendi

Kırıkkale'nin Bahşılı ilçesine bağlı Karaahmetli köyünde çiftçilik yapan Hasan Tarık Bozkoyun, tarım arazilerini ilaçlama konusunda modern teknolojiden faydalanıyor. Bozkoyun, kabak ektiği arazisini dron kullanarak ilaçlamayı tercih ediyor. 100 dönümlük alanı traktörle ilaçlandığında yüzde 7 oranında bir verim kaybı yaşadıklarını belirten Bozkoyun, her 100 dönümünde 150 bin liralık kaybı önlediklerini söyledi. Traktörle ilaçlamanın ekonomik açıdan da ciddi kayıplara yol açtığını anlatan Bozkoyun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Örneğin, dönüm başına 200 kilo kabak çekirdeği alınan bir arazide 1,5 ton kabak çekirdeği kaybı yaşanıyor. Geçen yılın fiyatlarına göre bu kayıp yaklaşık 150 bin lira olarak hesaplanıyor" dedi. "300 LİTRE SUYLA BİZ BU İŞİ ÇÖZMÜŞ OLUYORUZ" 4 yıldır dronla ilaçlama yaptığını aktaran Bozkoyun, "Dron her anlamda bize avantajlı. Birkaç ürünü aynı anda karıştırabiliyoruz. Bizim işçilikten de tasarrufumuz oluyor. Traktörle birlikte 2 tane işçi çalıştırılması gerekiyor. Maliyet oluyor zaman kaybı oluyor. Bu boruların hepsi toplanıyor. Yeniden seriyoruz. İkinci tasarrufta normalde biz burayı 6 ton suyla ilaçlıyoruz. Dron kullanıldığında 300 litre suyla biz bu işi çözmüş oluyoruz. Doğa için de su tasarrufuna önem veriyoruz" diye konuştu. Dronun kendilerine her anlamda avantaj sağladığını vurgulayan Bozkoyun, aynı anda birkaç ürünü karıştırabildiklerini ve işçilikten de tasarruf ettiklerini sözlerine ekledi.

Bursa'da araç girmeyen yerler dron ile ilaçlanıyor Haber

Bursa'da araç girmeyen yerler dron ile ilaçlanıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım Peyzaj A.Ş yaz aylarında artan başta sivrisinekler olmak üzere haşerelere karşı dronla mücadele başlattı. Araçların giremediği dere yatakları, sulak ve otluk alanlar başta olmak üzere birçok noktada kullanılan ilaçlama dronlarının sayısının artması planlanıyor. Tarım Peyzaj A.Ş, dronları sadece haşere ilaçlamada değil, ilerleyen zamanlarda mahsul yetişen tarla ve bahçelerde de kullanmayı hedefliyor. Nilüfer ilçesine bağlı Kayapa Mahallesi'nden geçen derede haşerelere karşı dronla ilaçlama yapıldı. Yapılan faaliyetler hakkında İHA'ya bilgi veren Tarım Peyzaj A.Ş Genel Müdürü Sedat Akar, 248 personel, 80 araçla 17 ilçenin tamamında ilaçlama yaptıklarının altını çizerek, “Yeni bir sistem geliştirerek de araçlarımızın, makinelerimizin giremediği yere dron sistemi ile ilaçlama yapmaya başladık. Bu sistemimizin önümüzdeki günlerde çok ciddi olarak arttıracağız. Kendi dronumuzu, yazılımımızı yapana kadar bu işin üstüne gideceğiz. 17 ilçenin tamamında kayıtlı olan 47 bin 475 sivrisinek alanlarını 16-18 gün periyotlar halinde ilaçlama yapıyoruz. Karasinek üreme alanları ise 15-18 günlük periyotlarda yapılıyor. Bu bölgelerimiz başta Karacabey longoz ormanları, Hanife deresi, Hamidiye deresi, Gölyazı, Akçalar bölgesi olmak üzere toplam 157 hektarlık alanı kapsıyor. İl Sağlık Müdürlüğü'müzün denetiminde, onun nezaretinde ilaçlama uygulamaları yapıyoruz” diye konuştu. TARIMSAL FAALİYETLERDE DE KULLANILMASI PLANLANIYOR “Dronları biz genellikle dere kenarlarına, Karacabey longoz ormanındaki bataklıklara, su birikintileri başta olmak üzere, araçların, makinelerin giremediği her yerde dronları kullanabiliyoruz” diyen Akar, “İlk başladığımızda bu dronların sayısı 2 taneydi. İlk başladığımızda arızalı bir dronumuz vardı. Onun tadilatını yaptırıp, faaliyete geçirdik. Şimdi ikinci dronumuz da hayata geçiyor. Bizim dronları planlamamız sadece ilaçlamayla değil. Biz bunları ilerde bağ, bahçe, tarla ilaçlamalarında da kullanacağız. Çiftçimizin yanında, çiftçimize destek olacak şekilde, onların arazilerine zarar vermeden, traktörlerini hiç kullanmadan, ücretsiz bir şekilde drone desteği vermeyi planlıyoruz” dedi. MUHTARDAN EKİPLERE TEŞEKKÜR 30 Ağustos Zafer Mahalle Muhtarı Halil Özçoban, “Bizim mahallemiz yeni mahalle olduğu için birçok yerimiz yeşil alan. Sivrisinek ve haşereler ürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi de mahallemizde dron ile havadan ilaçlama yaptı. Yetkili arkadaşlara teşekkür ederim. Ayrıca dere ıslahı çalışmamız durmuş vaziyette. Bunun ilerlemesini istiyoruz. Aynı zamanda dere çevresinde yeşillendirme, bankların, yürüyüş yollarının tamamlanması ve bekliyoruz. Vatandaşın soluk alabileceği bir yer olarak düzenlenmesini bekliyoruz. Acilen de deremizin bir an önce ıslah çalışmasının bitirilmesi temennimiz” ifadelerini kullandı.

Arı ve arı ürünlerine karşı kontrolsüz ilaçlamaya dikkat! Haber

Arı ve arı ürünlerine karşı kontrolsüz ilaçlamaya dikkat!

İnsan neslinin devamı için kritik öneme sahip olan arıların, 100 milyon yıldır dünyada olduğu kabul ediliyor. Sofralara gelen her 3 gıdadan yaklaşık biri ise arılar sayesinde üretiliyor. Gıdaların yüzde 90’ı, 82 farklı bitki türünden elde ediliyor. Bu 82 türün 63’ü ise arılar tarafından tozlaştırılarak tohumları çevreye saçılıyor. İklim değişikliği, yanlış, bilinçsiz ve kontrolsüz tarımsal ilaçlama, kirli su kaynakları gibi olumsuz etkenler arı popülasyonunu azaltırken, insanları da çok değerli bir besin kaynağı olan arı ürünlerinden mahrum bırakabiliyor. Arıların önemini vurgulamak ve bu konuda farkındalık oluşturmak için tüm dünyada her yıl 20 Mayıs, “Dünya Arı Günü” olarak kutlanıyor. Bu çerçevede Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, Dünya Arı Günü’nde tarım ilaçlarının kontrollü kullanılması konusunda çağrı yaptı. i “DOĞAYLA DOST, EKOLOJİK TARIM İLAÇLARININ KULLANIMI TEŞVİK EDİLMELİ” Yarım asra yakın bir süredir, arılar ile arıcılığın geliştirilmesi için çaba sarf eden ve Türkiye’nin önemli bal markası Balparmak’ın Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak da Dünya Arı Günü’nde konuya dikkat çekti. Arı varlığının korunması için acil önlem alınması gerektiğine işaret eden Altıparmak, çiftçilerin, iyi tarım ilacı kullanımı ve ilaçlamanın arıların uçmayacağı gece saatlerinde yapılması konularında teşvik edilebileceğini belirtti. Kamu otoritelerinin bu konudaki denetimleri artırmasının da önemini vurgulayan Altıparmak, “Bir bal arısı polen ve nektar toplamak için kovanından 80 kilometrekare alanda uçabiliyor. Bu sebeple olumsuz çevre koşulları ve tarım alanlarının kontrolsüz ilaçlanması, arı popülasyonuna ve arı ürünlerinin kalitesine önemli oranda etki ediyor. Doğanın sürdürülebilirliği için ciddi önlemler alınması gerekiyor. Ekosisteme ciddi etkileri olan tarım ilaçları maalesef ülkemizde de yaygın bir şekilde kullanılıyor. Zehirli kimyasallar içeren ilaçlar kullanmayan, doğayla uyumlu ekolojik üretim yapan üreticilerin desteklenmesi ve çoğalması bu nedenle çok önemli. İlgili kurumlar ve karar vericiler, bu konudaki yaptırımları ülkemizde de hızlıca uygulamalı, denetim ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vermeli ve ekolojik, doğayla dost, sürdürülebilir yöntemleri teşvik etmeli” dedi. “ARI OLMAZSA; BİTKİ, HAYVAN VE SONUNDA DA İNSAN OLMAZ” Arıların, yeryüzünün en eski sakinlerinden biri olduğunu ifade eden Altıparmak, “Dünyadaki varlıkları insanoğlundan da öncesine dayanan ve dünyayı tam anlamıyla ‘çekip çeviren’ arılara ne kadar teşekkür etsek az. Arıları korumak adına atacağımız doğru adımlarla, sadece onların değil; tüm dünyanın geleceği için daha iyi koşullar oluşturmak mümkün. Çünkü arı olmazsa tozlaşma olmaz, bitki olmaz, hayvan olmaz, sonunda da insan olmaz. Dünyanın en lezzetli doğal besinlerinden birinin üreticisi olan arılar, sıra dışı yaşam döngüleri ve koloni yapılarıyla, canlılar aleminin en merak uyandırıcı varlıkları arasında yer alıyor. Bu minik canlılar, yaşam döngüleri boyunca doğanın sürdürülebilirliğine önemli bir katkı sunuyor. Arı popülasyonunun gezegenimizdeki rolünü tüm nesillere anlatabilmek için hala atılması gereken çok fazla adım var. 2017 yılından beri her yıl, dünya genelinde düzenlenen Dünya Arı Günü kutlamaları, şimdiye dek arı ve ekosistem ilişkisine dair farkındalık oluşturmak amacıyla atılmış en kapsamlı adımlar arasında yer alıyor” diye konuştu. “ARICILIK MESLEĞİ HİLELİ BALLAR YÜZÜNDEN YAŞLANIYOR” Arıcıların, piyasada satılan hileli ballardan dolayı oluşan haksız rekabetle başa çıkmakta zorlandıklarını kaydeden Özen Altıparmak, “Yaklaşık yarım asırdır arıların varlığının korunması ve arıcılık mesleğinin gelişimi için çalışıyoruz, balda yapılan hileler sebebiyle tüketici kadar, işini alın teriyle yapan emektar arıcılar da zarar görüyor. Türkiye, arı popülasyonu bakımından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor. Arıcılık ülkemizde yan ürünleriyle beraber oldukça geniş bir istihdam ortamı sağlıyor. Arıcılığın babadan evlatlara geçmesi, ailenin arıcılıktan geçimini sağlaması çok önemli. Oldukça meşakkatli olan bu mesleğe bir de mücadele edilmesi gereken taklit ve tağşiş sorunu eklendi. İşini hakkıyla yapan arıcılarımız, piyasada satılan hileli ballarla rekabet etmeye çalışıyor. Bu yorucu mücadele sebebiyle zaten zorlu olan mesleğin karlılığı da azalmaya başladığı için arıcılık artık genç bireyler tarafından tercih edilmiyor, yani arıcılık mesleği yaşlanıyor. Bu riski görüp, 2018 yılında Balparmak Arıcılık Akademisini hayata geçirerek kadın ve genç arıcıların mesleğe kazandırılması misyonunu üstlendik. Kırsal kalkınma bölgelerindeki kadın ve gençlerin arıcılığa kazandırılması ve arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliğine destek olmayı amaçladık. Bugüne kadar yüz yüze eğitimlerle 700, online eğitimlerle de 700’den fazla kadın ve gence ulaşmayı başardık. Eğitimlerimizde, katma değerli arı ürünlerinin daha verimli ve kaliteli bir şekilde üretilmesinin yanı sıra, modern arıcılık teknikleri eğitimleriyle arıcılıkta verimliliği ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışıyoruz. Eğitimlerimiz sayesinde arıcılık mesleğini genç nesillere özendirmeyi ve hane gelirlerini artırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. “EN FAZLA HİLEYE MARUZ KALAN GIDA ÜRÜNÜ BAL” Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılan araştırmaya göre, gıda ürünleri arasında en fazla hileye maruz kalanlardan biri olan balın, doğalına ulaşmak ve sofralara sunulana kadar doğallığını korumak için büyük mücadele verdiklerini vurgulayan Altıparmak, balda taklit ve tağşişin, yani hilenin analiz edilmesi konusunda tüm dünyada bir ilk olan buluşlar gerçekleştirdiklerini belirtti. Gıda güvenliğini, markalaşmanın temel unsuru olarak gördüğünü belirten Altıparmak, “Ülkemizde açıkta satılan ballar veya denetim eksiği olan ürünlerin raflarda yer almasıyla mücadele ediyoruz. Balparmak AR-GE Merkezimize yaptığımız teknolojik yatırımlar ve farklı disiplinlerden oluşan uzman akademisyen kadromuz sayesinde hileli bal olarak kayıtlara geçen mısır, pancar, pirinç, agave gibi şeker şuruplarından elde edilen ve bal diye satılan her türlü ürünü tespit edebiliyoruz. Ayrıca bu şuruplardan elde edilen hileli bala gerçek bal algısı vermek amacıyla katılan gıda boyalarını ve enzim katkılarının varlığını, doğruluğu yüksek ve hassas bir formatta tespit edebiliyoruz. Bu mücadeleyi hem tüketiciyi korumak hem de işini hakkıyla, alın teriyle yapan arıcının emeğini korumak için veriyoruz” ifadelerine yer verdi. ARILARI NASIL KORUYABİLİRİZ? Yeryüzündeki polen alışverişinin büyük çoğunluğunu sağlayarak, ekosistemin devamlılığında en kritik rolü oynayan arıların korunması için ise ev ve bahçelerde böcek ilacı kullanımı azaltılması, plansız şehirleşmenin önüne geçilerek doğal alanların korunmasının sağlanması, tarımda zirai ilaçlama azaltılarak iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, iklim değişikliğine karşı ülke çapında stratejik önlemler alınması, yeni nesillerde doğa bilincinin yerleşmesi amacı ile program ile etkinliklerin düzenlenmesi ve arıcılık faaliyetleri için daha fazla teşvik oluşturulması öneriliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.