#Hikaye

Bursa Hayat Gazetesi - Hikaye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hikaye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hikaye masalı: Kendi hikayelerini yazmaya teşvik etmek Haber

Hikaye masalı: Kendi hikayelerini yazmaya teşvik etmek

Peki, çocukları kendi hikayelerini yazmaya nasıl teşvik edebiliriz? İşte size birkaç öneri: 1. Hikaye Okuma Saatleri Oluşturun: Çocuklara her gün belli bir saatte hikaye okuyun. Bu sayede çocuklar farklı hikayelerle tanışacak, hayal güçlerini geliştirmeye başlayacak ve kendi hikayelerini yazmak için ilham alacaklardır. 2. Birlikte Hikaye Yazın: Çocuklarla birlikte bir hikaye yazmaya başlayabilirsiniz. Herkes sırayla bir cümle ekleyerek hikayeyi ilerletebilirsiniz. Bu sayede çocuklar hikaye yazmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimleyecek ve kendi hikayelerini yazmak için cesaret kazanacaklardır. 3. Hikaye Yazma Oyunları Oynayın: Çocuklarla birlikte hikaye yazma oyunları oynayabilirsiniz. Örneğin, bir kelime seçebilir ve o kelimeyle başlayan bir hikaye yazmalarını isteyebilirsiniz. Ya da, bir resim gösterebilir ve o resimden yola çıkarak bir hikaye yazmalarını isteyebilirsiniz. 4. Çocuklara Farklı Yaratıcı Araçlar Sunun: Çocuklara kağıt, kalem, boya, makas gibi farklı yaratıcı araçlar sunun. Bu sayede çocuklar hikayelerini sadece yazarak değil, çizerek, boyayarak veya kolaj yaparak da ifade edebilirler. 5. Çocukların Hikayelerini Paylaşın: Çocukların yazdığı hikayeleri aile fertleri ve arkadaşlarıyla paylaşmalarını sağlayın. Bu sayede çocuklar motive olacak ve hikayelerini yazmaya devam etmek için teşvik edileceklerdir. 6. Hikaye Yazma Yarışmaları Düzenleyin: Aile içinde veya okulda hikaye yazma yarışmaları düzenleyebilirsiniz. Bu sayede çocuklar hikayelerini başkalarıyla paylaşma imkanı bulacak ve yazma becerilerini geliştirme şansı yakalayacaklardır. 7. Çocuklara İnanın ve Onları Destekleyin: En önemlisi, çocuklara inanın ve onları hikayelerini yazmaya teşvik edin. Çocukların yazdığı hikayelere saygı duyun ve onları asla eleştirmeyin. Onların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını takdir edin. Unutmayın, her çocuk bir hikaye anlatıcısıdır. Çocukları kendi hikayelerini yazmaya teşvik ederek, onların hayal güçlerini geliştirmelerine ve yaratıcı bireyler olmalarına yardımcı olabilirsiniz. Bonus Öneriler: Çocukları hikayelerini yazarken serbest bırakın. Onların hayal güçlerini sınırlamayın ve yaratıcılıklarını özgürce ifade etmelerine izin verin. Çocuklara farklı türlerde hikayeler yazmalarını önerin. Masal, fantastik, bilim kurgu, tarihi roman gibi farklı türler, çocukların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını daha da geliştirecektir. Çocukları hikayelerini yazarken araştırma yapmaya teşvik edin. Bu sayede çocuklar farklı konularda bilgi sahibi olacak ve daha zengin içerikli hikayeler yazabileceklerdir. Çocuklara hikayelerini yazdıktan sonra düzenleme ve düzeltme yapmalarını önerin. Bu sayede çocuklar yazma becerilerini geliştirme ve daha iyi yazarlar olma şansı yakalayacaklardır. Hikaye yazmak, çocuklar için hem eğlenceli hem de eğitici bir aktivitedir. Çocukları kendi hikayelerini yazmaya teşvik ederek, onların hayal güçlerini geliştirmelerine, yaratıcı bireyler olmalarına ve farklı bakış açıları kazanmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Samiha Ayverdi kimdir? Samiha Ayverdi'nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri... Haber

Samiha Ayverdi kimdir? Samiha Ayverdi'nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Samiha Ayverdi'nin babası Miralay İsmail Hakkı Bey, annesi Mediha Hanım'dır. Ailesi, köklü bir askeri ve entelektüel geçmişe sahipti. Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duydu ve zengin bir kütüphaneden faydalandı. Süleymaniye Kız Numune Mektebi'nde eğitim gördü ve Fransızca öğrendi. Edebiyat, felsefe ve tasavvuf alanlarında özel dersler aldı. Evlendikten sonra da edebi çalışmalarına devam etti. 1960'lı yıllarda ağabeyi Ekrem Hakkı Ayverdi ile birlikte Kubbealtı Akademisi'ni kurdu. Samiha Ayverdi, 1993 yılında İstanbul'da vefat etti. ESERLERİ... Yayımlanan Kitaplarının Listesi Aşk Budur (Aşk Bu imiş) 1938, Batmayan Gün 1939, Mâbette Bir Gece 1940, Ateş Ağacı 1941, Yaşayan Ölü 1942, İnsan ve Şeytan 1942, Son Menzil 1943, Yolcu Nereye Gidiyorsun 1944, Yusufcuk 1946, Mesihpaşa İmamı 1948, Ken'an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık 1951, İstanbul Geceleri 1952, Edebî ve Mânevî Dünyâsı İçinde Fâtih 1953, İbrahim Efendi Konağı 1964, Boğaziçi'nde Târih 1966, Misyonerlik Karşısında Türkiye 1969, Türk-Rus Münâsebetleri ve Muhârebeleri 1970, Bir Dünyâdan Bir Dünyâya 1974, Türk Târihinde Osmanlı Asırları 1975, Millî Kültür Meseleleri ve Maârif Dâvâmız 1976, Âbide Şahsiyetler 1976, Türkiye'nin Ermeni Meselesi 1976, Hâtıralarla Başbaşa 1977, Kölelikten Efendiliğe 1978 (Arapça ve İngilizce 1979, Urduca 1981), Dost 1980 (İngilizce 1995), Yeryüzünde Birkaç Adım 1984, Rahmet Kapısı 1985, Mektuplardan Gelen Ses 1985, Ne İdik Ne Olduk 1986, Hancı 1986, Bağ Bozumu 1987, Hey Gidi Günler Hey 1988, Küplüce'deki Köşk 1989, Ah Tuna Vah Tuna 1990, Dile Gelen Taş 1999, Râtibe 2000, İki Âşinâ 2003 Ezelî Dostlar 2004, Mülâkatlar 2005, Dünden Bugüne Ne Kalmıştır 2006, Arkamızda Dönen Dolaplar 2007, Kaybolan Anahtar 2008, Paşa Hanım 2009, Ebabil Kuşları 2010, O da Bana Kalsın 2013, Türkiye'nin Ermeni Meselesi 2014, Sinan'ın Günlüğü 2015 SAMİHA AYVERDİ'NİN ESERLERİNDE İŞLEDİĞİ KONULAR... Samiha Ayverdi, eserlerinde geniş bir yelpazede konulara yer vermiş, tasavvufi bakış açısını realist bir üslupla harmanlayarak Türk edebiyatına özgün bir katkıda bulunmuştur. Eserlerinde öne çıkan başlıca temalar şunlardır: Tasavvuf: Eserlerinin temelini tasavvufi düşünce oluşturur. İnsan ruhunun manevi yolculuğunu, Hakk'a ulaşma çabasını ve tasavvufun günlük hayattaki uygulamalarını işler. Mevlana, Yunus Emre gibi tasavvuf büyüklerine ve eserlerine saygı duyar ve onları sıklıkla anar. Ahlak: Ahlaki değerlere ve erdemli yaşama büyük önem verir. Eserlerinde dürüstlük, yardımseverlik, sabır, tevekkül gibi ahlaki ilkeleri savunur. Yanlış ve erdemsiz davranışların sonuçlarını hikâyeleri ve romanları aracılığıyla gösterir. Aile ve Toplum: Geleneksel aile yapısını ve aile içi ilişkileri ele alır. Kadının toplumdaki yeri ve rolü üzerine düşüncelerini paylaşır. Toplumsal değişimlerin ve modernleşmenin aile ve birey üzerindeki etkilerini inceler. İnsan Psikolojisi: İnsan ruhunun derinliklerini ve karmaşık duygularını ustalıkla tasvir eder. Karakterlerinin iç dünyalarını ve psikolojik çatışmalarını analiz eder. Mutluluk, üzüntü, korku, sevgi gibi duyguların insan davranışlarını nasıl etkilediğini gösterir. Tarihi ve Kültürel Değerler: Özellikle Osmanlı dönemi İstanbul'unun atmosferini ve kültürünü eserlerinde yansıtır. Tarihi ve kültürel değerlere saygı duyar ve bunları korumak için çaba gösterir. Geçmişten günümüze değişen gelenek ve görenekleri eserlerinde konu alır. Bunlara ek olarak: Eserlerinde doğa sevgisini ve hayranlığını da dile getirir. Bazı eserlerinde mizah unsurlarına da yer verir. Öğretmenlik ve gazetecilik gibi mesleklerini de eserlerinde konu edinir. Samiha Ayverdi'nin eserlerinde işlediği konular sadece bunlarla sınırlı değildir. Yazar, eserlerinde insan yaşamının her alanına dair gözlemlerini ve düşüncelerini özgün bir üslupla kaleme almıştır. Bu da eserlerini her yaştan okur için ilgi çekici kılmıştır. EDEBİYATIMIZA KATKILARI... Samiha Ayverdi, eserlerinde tasavvufi bakış açısını realist bir üslupla harmanlamış ve Türk edebiyatına özgün bir katkıda bulunmuştur. Romanlarında ve hikâyelerinde insan ruhunun derinliklerini ve ahlaki ikilemleri ustalıkla işlemiştir. Eserlerinde aile, toplum ve insan ilişkilerine dair incelikli gözlemler sunmuştur. Türkçenin gelişmesine ve zenginleşmesine katkıda bulunmuştur.

Samipaşazade Sezai kimdir? Samipaşazade Sezai'nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri... Haber

Samipaşazade Sezai kimdir? Samipaşazade Sezai'nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Samipaşazade Sezai, 1859 yılında İstanbul'da doğmuştur. Babası Abdurrahman Sami Paşa, ilk Milli Eğitim Bakanı'dır. Küçük yaşta edebiyata ilgi duymaya başladı ve ilk yazılarını 14 yaşında yazdı. 20 yaşına kadar edebiyat eğitimi aldı ve Namık Kemal'den etkilendi. 1888 yılında Sergüzeşt adlı romanı yayımlandı. Bu eser, Türk edebiyatının ilk realist romanlarından biri olarak kabul edilir ve büyük ilgi görür. 1892 yılında Küçük Şeyler adlı öykü kitabını yayımladı. Bu eser de Türk edebiyatında modern öykücülüğün öncülerinden biri olarak kabul edilir. Siyasi görüşleri nedeniyle II. Abdülhamid döneminde sürgüne gönderildi. Sürgünde iken birçok eser kaleme aldı. 1909 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü ve çeşitli devlet görevlerinde bulundu. 1936 yılında İstanbul'da vefat etti. ESERLERİ... Roman: Sergüzeşt (1889) Hikaye: Küçük Şeyler (1892) Müdafaa-i Zulüm Oyun: Şir (arslan, 1879) Mantemeden Sohbet-Eleştiri-Anı: Rumuzu’l- Edeb (1900) İclal (1923) SAMİPAŞAZADE SEZAİ'NİN EDEBİYATIMIZA KATKILARI... Türk edebiyatına realist akımı kazandırmıştır. Türk roman ve öykücülüğünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Modern Türkçe'nin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Eserlerinde sosyal ve siyasi eleştiriler yapmıştır. SAMİPAŞAZADE SEZAİ'NİN ÖNEMİ... Samipaşazade Sezai, Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Eserleriyle Türk roman ve öykücülüğünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca modern Türkçe'nin gelişmesine de katkıda bulunmuştur. Eserlerinde yer alan sosyal ve siyasi eleştiriler, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. SAMİPAŞAZADE SEZAİ'NİN ESERLERİNDE İŞLEDİĞİ KONULAR... Samipaşazade Sezai, eserlerinde Tanzimat Dönemi'nin siyasi ve sosyal atmosferini yansıtan geniş bir yelpazede konulara yer vermiştir. Bu konulardan bazıları şunlardır: Aşk ve Sevgi: Eserlerinde idealize edilmiş romantik aşktan ziyade, gerçekçi ve karmaşık aşk ilişkileri ele alınır. Aşkın toplumdaki yeri ve birey üzerindeki etkileri sorgulanır. Yasak aşk, ihanet ve aldatma gibi temalar işlenir. Aile ve Toplum: Ailenin geleneksel yapısı ve modernleşmeyle birlikte yaşadığı değişimler ele alınır. Kadının toplumdaki yeri ve statüsü sorgulanır. Sınıf farkları ve sosyal eşitsizlik gibi temalar işlenir. Siyaset ve Tarih: Tanzimat Dönemi'nin siyasi ve sosyal atmosferi tasvir edilir. Siyasi baskı ve özgürlük arayışı gibi temalar işlenir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki çöküş süreci ele alınır. Kişisel Gelişim ve Ahlak: Bireyin kendini keşfetme ve geliştirme çabası işlenir. Ahlak ve erdem kavramları sorgulanır. Vicdan ve pişmanlık gibi temalar işlenir. Psikoloji: İnsan psikolojisinin derinlikleri ve karmaşıklığı irdelenir. Karakterlerin iç dünyaları ve duygusal çatışmaları analiz edilir. Psikolojik travma ve kişilik bozuklukları gibi temalar işlenir. Mizah: Bazı eserlerinde mizahı hiciv ve ironi unsurlarıyla kullanarak toplumdaki aksaklıkları eleştirir. Okuyucuya eğlenceli ve keyifli bir okuma deneyimi sunar. Doğa: Doğanın güzelliği ve insana olan etkisi tasvir edilir. İnsan ve doğa arasındaki ilişki sorgulanır. Çevre bilinci ve doğanın korunması gibi temalar işlenir. Samipaşazade Sezai, eserlerinde bu konuları realist bir bakış açısıyla ele alarak okurlarını düşünmeye ve sorgulamaya teşvik etmiştir. Eserlerinde yer alan gözlemler ve analizler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.

Refik Halit Karay kimdir? Refik Halit Karay'ın hayatı, edebi kişiliği ve eserleri... Haber

Refik Halit Karay kimdir? Refik Halit Karay'ın hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Refik Halit Karay , 15 Mart 1888'de İstanbul'da doğdu. Galatasaray Sultanisi'nde eğitime başladıysa da altı yıl sonra mezun olamadan okuldan ayrıldı. Hukuk Mektebi'ne de devam etti fakat burayı da yarıda bırakarak maliye memuru olarak çalışmaya başladı. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilikle uğraşmaya başladı. 1908'den itibaren çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı. 1913 yılında, İttihat ve Terakki muhalefeti nedeniyle Anadolu'ya sürgün edildi. Sürgün yıllarında Anadolu'yu gezerek Anadolu Notları'nı yazdı. Cumhuriyet'in ilanından sonra siyasi görüşleri nedeniyle tekrar sürgün edildi ve yedi yıl Avrupa'da yaşadı. 1938 yılında Türkiye'ye döndü ve vefatına kadar edebi çalışmalarına devam etti. Refik Halit Karay, 18 Temmuz 1965'te İstanbul'da vefat etti. ESERLERİ... Roman: İstanbul'un Bir Yüzü (1920) Ay Peşinde (1922) Yezidin Kızı (1939) Çete (1940) Sürgün (1941) Anahtar (1949) Bu Bizim Hayatımız (1950) Nilgün (3 cilt, 1950-1961) Yeraltında Dünya Var (1953) Dişi Örümcek (1953) Bugünün Saraylısı (1954) İki Bin Yılın Sevgilisi (1954) İki Cisimli Kadın (1955) Kadınlar Tekkesi (1956) Karlı Dağdaki Ateş (1956) Dört Yapraklı Yonca (1957) Sonuncu Kadeh (1965) Yerini Seven Fidan (1977) Ekmek Elden Su Gölden (1980) Ayın On Dördü (1980) Yüzen Bahçe (1981) Oyunlar: Kanije Müdafaası (1909) Deli (1939) Hikâye: Memleket Hikâyeleri (1919) Gurbet Hikâyeleri (1940) Mizah: Sakın Aldanma, İnanma, Kanma (1915) Kirpinin Dedikleri (1916) Ago Paşa'nın Hatırı (1918) Ay Peşinde (1918) Tanıdıklarım Guguklu Saat (1922) Deli (1939) Günlük: Bir İçim Su (1939) Bir Avuç Saçma (1940) İlk Adım Üç Nesil Üç Hayat (1943) Makyajlı Kadın Tanrı'ya Şikâyet Anı: Minelbab İlelmihrab REFİK HALİT KARAY'IN ESERLERİNDE İŞLEDİĞİ KONULAR... Refik Halit Karay, eserlerinde geniş bir yelpazede konulara yer vermiştir. En çok işlenen temalar şunlardır: Aşk: Karay'ın eserlerinde aşk, en önemli temalardan biridir. Romanlarında genellikle imkansız aşkları, engellerle dolu aşkları ve fedakarlıkları konu edinmiştir. Aile: Refik Halit Karay, aile hayatının önemini vurgulayan birçok eser kaleme almıştır. Aile içi ilişkileri, aile fertleri arasındaki çatışmaları ve aile değerlerini eserlerinde işlemiştir. Toplumsal Meseleler: Karay, eserlerinde dönemindeki toplumsal meselelere de değinmiştir. Eğitim, kadın hakları, yoksulluk ve gelenek-görenek çatışması gibi konuları ele almıştır. Anadolu: Refik Halit Karay, Anadolu'yu ve Anadolu insanını çok sevmiştir. Eserlerinde Anadolu'nun doğal güzelliklerini, insanlarının sıcakkanlılığını ve sorunlarını anlatmıştır. Kişilik Çözümlemeleri: Refik Halit Karay, eserlerinde karakterlerini derinlemesine işlemiştir. Roman kahramanlarının iç dünyalarını, duygularını ve düşüncelerini okuyucuya aktarmayı başarmıştır. Bunların dışında, Refik Halit Karay'ın eserlerinde vatan sevgisi, milliyetçilik, eğitim ve hürriyet gibi temalar da yer almaktadır. Refik Halit Karay'ın eserleri, sadece edebi açıdan değil, aynı zamanda tarihi ve sosyolojik açıdan da önemlidir. Eserleri, Milli Edebiyat akımının en güzel örnekleri arasında yer alır.

Reşat Nuri Güntekin kimdir? Reşat Nuri Güntekin'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri... Haber

Reşat Nuri Güntekin kimdir? Reşat Nuri Güntekin'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Reşat Nuri Güntekin, 25 Kasım 1889'da İstanbul'da doğdu. İlk öğrenimini Üsküdar Selimiye'de, orta öğrenimini Çanakkale İdadisi'nde ve lise öğrenimini İzmir'de Frerler Mektebi'nde tamamladı. Mülkiye Mektebi'ne girdi fakat yarıda bırakarak öğretmenliğe başladı. 1914 yılında Halit Ziya Uşaklıgil'in kızı Nigar Hanım ile evlendi. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Anadolu'yu gezerek Anadolu Notları'nı yazdı. 1927 yılında Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliğine tayin edildi. 1939-1946 yılları arasında Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı. 7 Aralık 1956'da Londra'da kalp krizi sonucu vefat etti. ESERLERİ... Romanları: 1922: Gizli El 1922: Çalıkuşu 1924: Damga 1925: Dudaktan Kalbe 1926: Akşam Güneşi 1927: Bir Kadın Düşmanı 1928: Yeşil Gece 1928: Acımak 1930: Yaprak Dökümü 1932: Kızılcık Dalları 1935: Gökyüzü 1938: Eski Hastalık 1942: Ateş Gecesi 1944: Değirmen 1946: Miskinler Tekkesi 1953: Harabelerin Çiçeği 1961: Kavak Yelleri 1961: Son Sığınak 1961: Kan Davası Hikâyeleri: 1919: Roçild Bey 1919: Eski Ahbap 1923: Sönmüş Yıldızlar 1927: Tanrı Misafiri 1928: Leyla ile Mecnun 1930: Olağan İşler 1932: Aşk Mektupları 1932: Boyunduruk Gezi Yazısı: Anadolu Notları (Cilt 1: 1936, Cilt II: 1966.) Oyunları: 1920: Hançer 1922: Eski Rüya 1924: Ümidin Güneşi 1925: Gazeteci Düşmanı, Şemsiye Hırsızı, İhtiyar Serseri (üç oyun) 1927: Taş Parçası 1928: Yeşil gece 1933: Hülleci 1933: İstiklâl 1953: Balıkesir Muhasebecisi 1954: Tanrıdağı Ziyafeti 1971: Eski Şarkı 1971: Yaprak Dökümü Kavak Yelleri Çalıkuşu 2 Bir Köy Öğretmeni EDEBİ KİŞİLİĞİ... Reşat Nuri Güntekin, eserlerinde Milli Edebiyat akımının temel ilkelerini benimsemiştir. Romanlarında genellikle Anadolu insanının yaşamını ve sorunlarını konu edinmiştir. Reşat Nuri Güntekin, Türk romanının en popüler yazarlarından biridir ve eserleri birçok dile çevrilmiştir. REŞAT NURİ GÜNTEKİN'İN ESERLERİNDE İŞLEDİĞİ KONULAR... Reşat Nuri Güntekin, eserlerinde geniş bir yelpazede konulara yer vermiştir. En çok işlenen temalar şunlardır: Aşk: Güntekin'in eserlerinde aşk, en önemli temalardan biridir. Romanlarında genellikle imkansız aşkları, engellerle dolu aşkları ve fedakarlıkları konu edinmiştir. Aile: Güntekin, aile hayatının önemini vurgulayan birçok eser kaleme almıştır. Aile içi ilişkileri, aile fertleri arasındaki çatışmaları ve aile değerlerini eserlerinde işlemiştir. Toplumsal Meseleler: Güntekin, eserlerinde dönemindeki toplumsal meselelere de değinmiştir. Eğitim, kadın hakları, yoksulluk ve gelenek-görenek çatışması gibi konuları ele almıştır. Anadolu: Güntekin, Anadolu'yu ve Anadolu insanını çok sevmiştir. Eserlerinde Anadolu'nun doğal güzelliklerini, insanlarının sıcakkanlılığını ve sorunlarını anlatmıştır. Kişilik Çözümlemeleri: Güntekin, eserlerinde karakterlerini derinlemesine işlemiştir. Roman kahramanlarının iç dünyalarını, duygularını ve düşüncelerini okuyucuya aktarmayı başarmıştır. Bunların dışında, Güntekin'in eserlerinde vatan sevgisi, milliyetçilik, eğitim ve hürriyet gibi temalar da yer almaktadır. Reşat Nuri Güntekin'in eserleri, sadece edebi açıdan değil, aynı zamanda tarihi ve sosyolojik açıdan da önemlidir. Eserleri, Milli Edebiyat akımının en güzel örnekleri arasında yer alır.

Aziz Nesin kimdir? Aziz Nesin'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri... Haber

Aziz Nesin kimdir? Aziz Nesin'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

UNESCO'nun yayınladığı Index Translationum adlı dünya çeviri bibliyografyasına göre Aziz Nesin, Türkçe eser veren yazarlar arasında Orhan Pamuk, Yaşar Kemal ve Nâzım Hikmet'in ardından eserleri yabancı dillere en çok çevrilen dördüncü yazar konumundadır. Yazar 59. Hükûmet tarafından hazırlanan 100 Türk Edebiyatçısı listesinde de yer almaktadır. 1990 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü sahibidir. Aziz Nesin, 20 Aralık 1915'te Heybeliada'da doğdu. Babası Abdülaziz Bey Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Gölve köyünden[3] gelerek İstanbul'a yerleşti ve bahçıvanlık yaparak geçimini sağladı. Annesi ise Ordu'nun Perşembe ilçesinin Anaç köyünde doğmuş olup küçük yaşlarda deniz binbaşısı Salim bey'e evlatlık verilmiş 13 yaşındayken 35 yaşındaki Abdülaziz bey ile evlendirilmiştir. Aziz Nesin, 1924'te Süleymaniye'deki adı daha sonra İstanbul 7. İlkokulu olarak değiştirilecek olan Kanuni Sultan Süleyman İptidai Mektebi'nin 3. sınıfına girdi. Ortaokulu Çengelköy Askerî Ortaokulunda tamamladı. İki yıl Darüşşafaka Lisesinde okuduktan sonra, 1935'te Kuleli Askerî Lisesinden üçüncülükle, 1937'de Harp Okulundan ikincilikle istihkâm asteğmen rütbesiyle mezun oldu. 1939'da Fen Tatbikat Okulunu bitirdi. Bu dönemde bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi Süsleme Bölümüne devam etti. Bir röportajında ona bu eğitim hayatının "fikr-i takip" dedikleri şeyi getirdiğini belirtmiştir. Aziz Nesin, Kara Harp Okulu'nu bitirmesinin ardından asteğmen rütbesiyle orduya katıldı. 1941'den başlayarak II. Dünya Savaşı yıllarında 2 yıl Trakya'da çadırlı ordugâhta görev yaptı. 1942'de Erzurum Müstahkem Mevkii İstihkam Taburu Bölük Komutanlığı'na atandı ve bir bomba kazasında yaralandı. Erzincan'da depremde yıkılmış bir cephaneliğin boşaltılmasıyla görevlendirildi. 1944'te Ankara'da Harp Okulu'nda açılan ilk tank kursuna katıldı. Aynı yıl Zonguldak'ta uçaksavar top mevzileri yaptırmakla da görevlendirilir. Üsteğmen rütbesindeyken "görev ve yetkisini kötüye kullandığı" suçlamasıyla askerlikten uzaklaştırılır. Oğlu Ateş Nesin babasının köylülere ekmek dağıtmasının bahane olarak gösterilerek askerlikten atıldığını aktarmaktadır. Halk arasındaki yoksulluk, üniversite ve ordu mensupları arasında muhalefetin oluşmasına sebep olmuştur. Takma adlarla gazete ve dergilere şiir ve deneme yazıları gönderen Aziz Nesin, takma adlarla yazdığı deşifre olunca askerî istihbarat tarafından yakın takibe alınmıştır. Kars'taki bölüğünü tahliye sırasında yolda karşılaştığı köylülerin askerden erzak dilenmesi üzerine, askerin tayınlarının bir bölümünü köylülere dağıtır. Bunun üzerine açılan soruşturmayla askerî mahkemede alınan kararla ordudan atılır. ESERLERİ... Aziz Nesin, çok sayıda roman, öykü, tiyatro oyunu, şiir ve hiciv yazısı kaleme almıştır. Öyküleri (Hikâyeleri: 1946: Parti Kurmak ve Parti Vurmak 1953: Geriye Kalan 1955: İt Kuyruğu 1955: Yedek Parça 1956: Fil Hamdi 1956: Damda Deli Var 1957: Koltuk 1957: Kazan Töreni 1957: Deliler Boşandı 1957: Mahallenin Kısmeti 1957: Ölmüş Eşek 1957: Hangi Parti Kazanacak? 1957: Toros Canavarı 1958: Bay Düdük 1958: Memleketin Birinde 1958: Havadan Sudan 1958: Nazik Alet 1958: Gıdıgıdı 1959: Aferin 1959: Kördöğüşü 1959: Mahmut ile Nigar 1960: Hoptirinam 1960: Gözüne Gözlük 1960: Ah Biz Eşekler 1961: Yüz Liraya Bir Deli 1961: Bir Koltuk Nasıl Devrilir 1962: Biz Adam Olmayız 1964: Yeşil Renkli Namus Gazı 1965: Sosyalizm Geliyor Savulun 1965: İhtilali Nasıl Yaptık 1965: Rıfat Bey Neden Kaşınıyor 1968: Vatan Sağolsun 1972: İnsanlar Uyanıyor 1973: Hayvan Deyip De Geçme 1976: Seyyahatname (Duyduk Duymadık Demeyin) 1978: Büyük Grev 1984: Yetmiş Yaşım Merhaba 1984: Kalpazanlık Bile Yapılamıyor 1987: Maçinli Kız için Ev 1988: Nah Kalkınırız 1990: Rüyalarım Ziyan Olmasın 1991: Aşkım Dinimdir 1997: Gözünüz Aydın Efendim 2005: Herkesin İşi Gücü Var Romanları: 1955: Kadın Olan Erkeğin Hatıraları 1957: Gol Kralı 1957: Erkek Sabahat 1959: Saçkıran 1961: Zübük 1967: Şimdiki Çocuklar Harika 1974: Tatlı Betüş 1976: Surnâme 1977: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz 1978: Tek Yol Anıları: 1957: Bir Sürgünün Hatıraları 1966: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez I - Yol 1967: Poliste 1976: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez II - Yokuşun Başı 1984: Benim Delilerim 1987: Salkım Salkım Asılacak Adamlar 1996: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez II - Yokuş Yukarı 1998: Bir Vicdan Davası 2006: Birlikte Yaşadıklarım Birlikte Öldüklerim 2009: Mum Hala I 2010: Mum Hala II 2010: Unutulmayan Rüyalar Mektupları: 1994: Canım Oğlum Canım Babacığım - 1 1994: Canım Oğlum Canım Babacığım - 2 1994: Aziz Nesin – Ali Nesin Mektuplaşmaları III, Mektuplar 1995: Aziz Nesin – Ali Nesin Mektuplaşmaları IV, Mektuplar 1995: Aziz Nesin – Tahsin Saraç Mektuplaşmaları, Mektuplar 1998: Aziz Nesin – Meral Çelen Mektuplaşmaları, Mektuplar Çocuk Kitapları: 1949: Okullar İçin Kısa Oyunlar 1971: Uyusana Tosunum 1975: Bu Yurdu Bize Verenler 1976: Pırtlatan Bal 1976: Borçlu Olduklarımız 1977: Aziz Dede'den Masallar 1979: Ben de Çocuktum 1981: Nasrettin Hoca Gülütleri 1982: Anıtı Dikilen Sinek 2009: Çocuklara En Güzel Masallar 2009: Hayvanlar Takımı 2010: Arkadaşım Badem Ağacı 2012: Çocuklara En Güzel Öyküler Çizgi-roman: 1956: Bilmem Ne Adası 1956: Berber Nonoş 1954: Baba Mirası 1955: Deniz Aslanı 1960: Bayan Aynur ile Bay Buyur Yazıları: 1990: Sora Sora Cennet Bulunur 1986: Soruşturmada 1982: Suçlanan ve Aklanan Yazılar 1985: Ah Biz Ödlek Aydınlar 1988: Korkudan Korkmak 1989: Bulgaristan'da Türkler Türkiye'de Kürtler 1997: Türkiye Şarkısı Nazım 1995: Çuvala Doldurulmuş Kediler 1982: Suçlanan Aklanan Yazılar 2011: Sanat Yazıları 2012: Sporcu Milletiz Vesselam 2014: Okuma Güncesi Gezi notları: 1977: Dünya Kazan Ben Kepçe 2013: Yurt Gezileri Oyunları: 1950: Biraz Gelir misiniz 1959: Bir Şey Yap Met 1963: Toros Canavarı 1968: Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı 1969: Üç Karagöz Oyunu 1970: Çiçu 1970: Tut Elimden Rovni 1970: Hadi Öldürsene Canikom 1976: Pırtlatan Bal 1992: Başarımı Karılarıma Borçluyum 1992: Bir Zamanlar Memleketin Birinde 1992: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz 1992: Hakkımı Ver Hakkı 1992: Zat-ı Devletleri İbiş Hazretleri Şiirleri: Seviye On Ölüme Beş kala Azizname On Dakika 1984: Sondan Başa 1988: Kendini Yakalamak 1990: Hoşçakalın 1995: Sivas Acısı Köşe yazıları: 1994: Bir Tutam Aydınlık 1959: Az Gittik Uz Gitmek 1958: Nutuk Makinesi 1971: Merhaba Söyleşileri: 1988: İnsanlar Konuşa Konuşa 1993: Onursal Doktor Olamamanın Büyük Onuru 1994: Bir Dokun Bir Dinle ÖNEMİ... Aziz Nesin, Türk edebiyatının en önemli mizah yazarlarından biridir. Eserlerinde toplumdaki eşitsizlikleri, yoksulluğu, adaletsizliği ve bürokrasiyi hicivle eleştirmiştir. Aziz Nesin, sade ve yalın dili, esprili üslubu ve keskin gözlemleriyle okurların ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Başarılı bir hikaye yazmanın temel ilkeleri: Yaratıcı süreci yönlendirmek Haber

Başarılı bir hikaye yazmanın temel ilkeleri: Yaratıcı süreci yönlendirmek

Başarılı bir hikaye yazmak, yaratıcılığınızı kullanmanın ve hikaye anlatma becerinizi geliştirmenin heyecan verici bir yoludur. Aşağıdaki ilkeleri uygulayarak, okuyucuları etkileyen ve akıllarda kalıcı bir hikaye yaratabilirsiniz. Güçlü Bir Tema Seçimi: İyi bir hikaye, temel bir tema etrafında şekillenir. Bu tema, insan doğasıyla ilgili evrensel bir gerçeği veya derin bir sorunu yansıtabilir. Örneğin, aşk, sadakat, güç mücadelesi gibi temalar, hikayenin etkileyiciliğini artırabilir. İnanılmaz Karakterler: Okuyucular, hikayenin karakterleriyle bağ kurmalı ve onların duygusal yolculuğuna katılmalıdır. Karakterlerin derinlikli, çeşitli ve gerçekçi olması, hikayenin inandırıcılığını artırır. Ana karakterlerin yanı sıra, ikincil karakterlerin de hikayeye katkı sağlaması önemlidir. Heyecan Verici Olaylar ve Çatışmalar: İyi bir hikaye, ilginç ve beklenmedik olaylarla dolu olmalıdır. Ana karakterler arasındaki çatışmalar, hikayenin ilerleyişini sürüklerken okuyucunun ilgisini canlı tutar. Zorlu engellerle dolu bir yolculuk, karakter gelişimine ve hikaye dinamizmine katkıda bulunabilir. Duygusal Bağlantı: Okuyucunun hikayeye duygusal olarak bağlanması, başarılı bir hikayenin önemli bir parçasıdır. Karakterlerin duygularını ve iç çatışmalarını doğru şekilde aktarmak, okuyucuyu hikayenin içine çeker ve onların duygusal tepkilerini tetikler. Dengeli Bir Anlatı Yapısı: İyi bir hikaye, dengeli bir anlatı yapısına sahip olmalıdır. Başlangıçta okuyucuyu hikayeye çeken bir kancanın olması, gelişen olaylarla ilerleyen bir çatışmanın bulunması ve sonunda tatmin edici bir çözümün sunulması önemlidir. Doğru Dil Kullanımı ve Akıcı Anlatım: Dilin, hikayenin tonu ve atmosferini yansıtması gerekir. Akıcı bir anlatım, okuyucunun hikayeye dalmalarını ve kolayca ilerlemelerini sağlar. Aynı zamanda, güçlü imgeler ve metaforlar kullanarak hikayenin görsel ve duygusal etkisini artırabilirsiniz. Revize ve İyileştirme: İyi bir hikaye yazma süreci, sürekli revize ve iyileştirme gerektirir. İlk taslak genellikle mükemmelliğe ulaşmaktan uzaktır, bu yüzden hikayenizi defalarca gözden geçirin ve gerektiğinde değişiklikler yapın.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.