Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hakan Fidan

Bursa Hayat Gazetesi - Hakan Fidan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hakan Fidan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Ahmed eş-Şera ile görüştü Haber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Ahmed eş-Şera ile görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'a yaptığı ziyarette, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir görüşme gerçekleştirdi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, görüşmeye Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeyban da katıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bu ziyareti "Türkiye-Suriye dostluğunun ve kardeşliğinin bir nişanesi" olarak nitelendirdi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hayata geçirilen ve tüm insanlığa örnek teşkil eden politikaların yeni dönemde de güçlenerek devam edeceğini vurguladı. “Türk milleti büyüklüğünü bir kez daha göstermiştir. Türkiye, tarihin doğru tarafında konumlanmıştır. En zor zamanlarında Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi, yeniden inşa sürecinde de Suriye halkının tamamının yanında olacağız,” diyen Yılmaz, iki ülke arasında tecrübe paylaşımına hazır olduklarını ifade etti. "TÜRKİYE SURİYE'NİN YENİDEN İNŞASINDA YANINDA OLACAK" Yılmaz, Suriye'nin ekonomik kalkınmasından altyapı projelerine, güvenlikten kurumsal yapılanmaya kadar her alanda iş birliğine açık olduklarını belirtti. Suriye'nin hızla toparlanarak halkına barış ve refah getireceğine, bunun bölgesel huzur ve refaha katkı sunacağına inandıklarını dile getirdi. "YAŞASIN TÜRKİYE-SURİYE DOSTLUĞU" Yılmaz, İsrail'in gayrimeşru işgali ve Suriye’nin istikrarını bozmaya çalışan girişimlere karşı olduklarını ifade ederek, uluslararası kuruluşları ve dost ülkeleri Suriye’nin hukukunu korumaya çağırdı. “DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerinden arınan, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağlamış bir Suriye, tüm bölge için cazibe merkezi olacaktır,” ifadelerini kullanan Yılmaz, Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde ülkelerine dönmelerinin önemine dikkat çekti. Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan tarafından bugün Şam-ı Şerif’e yapılan ziyaret ülkelerimiz arasındaki dostluğun ve kardeşliğin nişanesidir.Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yakın tarihte hayata geçirdiğimiz ve tüm insanlık için örnek teşkil eden…— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) December 22, 2024 "SURİYE, TÜM UNSURLARI KAPSAYAN BİR GELECEK İNŞA EDECEK" Farklı din, mezhep ve etnik kimlikleri kapsayan bir siyasi yapılanmanın, Suriye’nin tarihi tecrübesinden ve medeniyet değerlerinden gelen bir arada yaşama kültürünü ihya edeceğine vurgu yapan Yılmaz, Suriyelilerin onurlu mücadeleleriyle gelecek nesillere güçlü bir miras bırakacağına inandıklarını belirtti. “Suriye Suriyelilerindir. Yaşasın Türkiye-Suriye dostluğu!” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı. DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN'IN ŞAM ZİYARETİ VE MESAJLARI Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam'da Suriye'nin yeni lideri Ahmed eş-Şera ile görüştü ve düzenlenen ortak basın toplantısında önemli mesajlar verdi. İşte öne çıkan başlıklar: Toprak Bütünlüğü ve PKK/YPG'ye Karşı Tutum: Fidan, Suriye'nin toprak bütünlüğünün tartışılamaz olduğunu ve PKK/YPG'nin Suriye'de yeri olmadığını vurguladı. Bu terör örgütünün Suriye halkının topraklarını işgal ettiğini ve kaynaklarını çaldığını belirtti. Türk Halkının Destek Mesajı: Fidan, Türk halkı, Türkiye devleti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman Suriye halkının yanında olduğunu ifade etti. Türkiye'nin Suriye'nin yeniden inşası için her türlü desteğe hazır olduğunu da dile getirdi. Suriye'nin Normalleşmesi ve Yeniden İnşa: Fidan, uluslararası yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurguladı. Suriye'deki güvenliğin ve istikrarın sağlanması için yeni yönetime uluslararası toplumun güçlü destek vermesi gerektiğini söyledi. DEAŞ'la Mücadele: Türkiye'nin, geçmişte olduğu gibi, Suriye'nin DEAŞ'la mücadelesine destek vermeye devam edeceğini ifade etti. İsrail'e Tepki: İsrail'in Suriye topraklarını işgaline kesinlikle müsamaha gösterilmeyeceğini ve uluslararası toplumun İsrail'in hukuksuz eylemlerine somut bir tepki göstermesi gerektiğini belirtti. Eşitlik Vizyonu: Fidan, yeni Suriye yönetiminin etnik ve dini gruplar arasında eşitliği esas alan bir sistem inşa etme vizyonuna sahip olduğunu ve geçmişin hatalarından ders çıkarıldığını gözlemlediğini söyledi. Ziyaretin ardından Fidan, Şera'nın kullandığı araçla Devlet Başkanlığı Sarayı'ndan ayrıldı. Bu ziyaretin, Suriye'deki yeni dönemin uluslararası arenada daha fazla desteklenmesine katkı sağlaması bekleniyor. SURİYE’NİN YENİ LİDERİ AHMED EŞ-ŞERA'NIN BAKAN FİDAN GÖRÜŞMESİ SONRASI AÇIKLAMALARI Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şera, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi ve Suriye’nin yeniden kalkınması için iş birliği mesajları verdi. Türkiye’nin Suriye halkının yanında olduğunu vurgulayan Şera, "Dost ülke Türkiye devrimin başından beri yanımızdaydı ve bu desteği unutmayacağız." dedi. Şera, Suriye’nin geleceği üzerine kapsamlı görüşmeler yaptıklarını belirterek, ülkenin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, güvenlik ve istikrarı konularında büyük devletlerle anlaşmanın önemini vurguladı. Ayrıca, silahların yalnızca devlet kontrolünde olması gerektiğini ifade eden Şera, "PKK/YPG gibi grupların silah bulundurmasını kabul edemeyiz." dedi. Ekonomik yaptırımların kaldırılmasını talep eden Şera, bu yaptırımların rejim döneminde uygulandığını ancak artık mağdur olanın Suriye halkı olduğunu söyledi. Yeni yönetimin, mezhepler ve azınlıkların korunmasını öncelik edindiğini belirten Şera, "Suriye herkesin vatanıdır ve birlikte yaşayabiliriz." dedi. Gelecek dönemde Savunma Bakanlığı’nın ilan edilerek, birliğin sağlanması için çalışmaların hızlanacağını duyurdu.

Bakan Fidan'dan Nijer'de önemli temaslar! Haber

Bakan Fidan'dan Nijer'de önemli temaslar!

Basın toplantısında, Bakan Fidan'la birlikte Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da hazır bulundu. Fidan, seçkin bir heyetle Nijer'i ziyaret ettiklerini ve burada son derece verimli görüşmeler yaptıklarını söyledi. "Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda Afrika ile ortaklık politikamız her geçen gün daha da kurumsallaşarak ilerlemekte. Diplomasi, ekonomi, finans, güvenlik, savunma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda Afrika ülkeleriyle ortak çalışmalarımız yoğunlaşarak devam ediyor" diyen Fidan, Türkiye'nin 54 Afrika ülkesinin 44'ünde büyükelçiliğinin bulunduğunu hatırlattı. Fidan, Nijer ile tarihi ilişkilerinin Osmanlı dönemine kadar uzandığını ve son yıllarda Nijer ile ilişkileri daha yapısal bir zemine oturtmak için yoğun çaba içerisinde olduklarını belirtti. "Afrika ile ilişkilerimizi geliştirirken buradaki halkların, kardeşlerimizin yararını ve refahını esas alacak çalışmaları hayata geçiriyoruz. Afrika'daki barış, güvenlik ve istikrar da önceliklerimiz arasında yer almakta. Özellikle bildiğiniz gibi Sahel bölgesindeki istikrarsızlık, terör sorunu her geçen gün daha da kronik bir hal almış durumda." diyen Fidan, Nijer Başbakanı ve Ekonomi ve Finans Bakanı Ali Mahamane Lamine Zeine'nin şubatta Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ikili ilişkilere stratejik bir perspektif kazandırma vizyonunu ortaya koyduğunu, bu doğrultuda seçkin heyetle birlikte yaptıkları Nijer ziyaretinde muhataplarıyla birçok konuyu ele alma imkanı bulduklarını dile getirdi. Terörle mücadele, eğitim, enerji, sağlık, ticaret, güvenlik, savunma dahil birçok konuyu görüştüklerini belirten Fidan, heyet olarak Başbakan Zeine ile bir araya geldiklerini, bakanların ve kurum başkanlarının muhataplarıyla ikili görüşmeler yaptıklarını söyledi. Fidan, eş zamanlı olarak üç çalışma grubu halinde, dış politika, güvenlik, savunma, enerji ve madencilik, ekonomi ve ticaret başlıklarını ayrıntılı şekilde ele aldıklarını, Nijer Devlet Başkanı Vatanın Korunması Ulusal Konseyi Başkanı General Abdourahmane Tiani tarafından kabul edildiklerini, toplantı sonuçlarını değerlendirdiklerini ve bir dizi ortak adım atma üzerinde mutabık kaldıklarını aktardı. Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında sahip olduğu tecrübeyi dost ülkelerle paylaşma politikası izlediğini belirten Fidan, terörün Afrikalıların büyük sorunlarından biri olduğunu vurguladı. Fidan, şunları söyledi: "Somali'de yaptığımız gibi Nijer'de de terörle mücadele çerçevesinde savunma sanayisini ve istihbarat kapasitesini ilerletmek için neler yapabileceği hususunu ele aldık. Sahel bölgesindeki istikrarsızlığın ana kaynağı olan teröre karşı ne gibi adımlar atacağımızı ayrıca tartıştık. Eğitim ve sağlık alanında Dostluk Hastanesi, Maarif Okulları öğrenci bursları gibi faaliyetleri nasıl daha ileri taşıyabileceğimizi değerlendirdik. Ekonomi ve finans konularında işbirliğinin ilerletilmesi konusunu da görüştük. Türk yatırımcılarının artması, müteahhitlik hizmetleri ticaretin ahdi zeminin güçlendirilmesi gibi muhtelif konuları ele aldık. Enerji ve madencilik alanında da verimli görüşmelerimiz oldu. İşbirliğimizi geliştirmeyi ve yatırımları arttırmayı kararlaştırdık. Alınan kararları sistemli bir şekilde takip edeceğiz. Takvime bağlanan konuları ilgili bakanlık ve kurumlarımızla eş güdüm içinde hayata geçireceğiz. Ziyaretimizin her iki ülke için de hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Dışişleri Bakanı Fidan: "Cumhurbaşkanımızın Suriye çağrısı dikkate alınmalı" Haber

Dışişleri Bakanı Fidan: "Cumhurbaşkanımızın Suriye çağrısı dikkate alınmalı"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal Bin Ferhan Al-Suud ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hakan Fidan, Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin olarak, "Suriye ile ilgili Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon barış ile ilgili bir vizyon. Çok uzun zamandır kendisinin bölgede gerek kapalı diplomasiyle. gerek açık diplomasiyle yıllardır uyguladığı vizyon. Ortadoğu normalleşmesi, Libya’da normalleşme süreçleri, Kafkaslarda barış sürecine verilen destek, Urkayna-Rusya arasında arabuluculuk girişimleri, Afrika’da ortaya konan tavır, bu aslında Türkiye'nin bölgede bir barış ve huzur arayışında olduğunun göstergesi. Suriye uzun yıllardır kanayan bir yara. Bu yarayı kapatmak için en zorlu dönemimizde bile ki Cumhurbaşkanımızın siyaset vizyonunda bu vardır, mücadele anlarında bile diyalog kapısı direk ama dolaylı hep açık tutar. 20 yıldır yanında çalışan birisi olarak sayısız kere bu konular içinde yer aldım. Bunun son derece büyük faydalar sağladığını gördük. Her zaman için bir mücadele devam ederken, yanında diyalog kanalı açık tutulmuştur. Suriye ile 2017’den itibaren başlayan diyalog kanalının neticeye ulaması gerekiyordu. Özellikle Suriye ile Rusya ve İran'ın aracılık yaptığı görüşmeler çeşitli düzeylerde gerçekleşti. İstihbarat düzeyinde oldu, daha sonra Astana süreci oldu, her düzeyde Suriye ile doğrudan veya Rusya-İran üzerinden görüşmeler vuku buldu. Son bir yıldır görüşmelerde çok fazla bir hareketlilik yok. Bölge artık barış ve istikrarı arayan iklime gelmiş durumda. Zamanın ruhu bizi barışı aramaya zorluyor. Cumhurbaşkanımız liderli vizyonunu kullanarak en üst düzeyden barış çağrısında bulunmuştur. Umarım bunun değerini anlarlar. Bu herhangi bir çaresizliğin, zayıflığın durduğu yer değildir. Kendisini tanıyanlar bilir. Hiçbir mücadelene kaçmaz, tersine bütün soruların üstüne büyük bir dirençle gider. Bu çağrı önemli bir çağrı. Bizim tavsiyemiz bu çağrının dikkate alınması" ifadelerini kullandı. "BİZİM KAFAMIZ BU KONUDA NET" Suriye'de karmaşık bir tablo olduğuna dikkat çeken Fidan, "Bu karmaşık tablonun konuşulmaya başlanması ve sorunların tartışılması için bile ciddi bir zamana ihtiyacımız var. Alanda Ruslar var, İranlılar var, milisler var, muhaliflerin kontrolünde olan yerler, rejimin kontrolünde olan yerler var, PKK işgalinde olan yerler var, zaman zaman DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkması var, kaçakçılar var, İsrail saldırıları var, İran ile Amerika arasında yaşanan kavgalar var, çok karmaşık tablo var. Bu tablo içerisinden bizim de hemen 900 küsur kilometrelik sınırımız olan komşumuz burayı stratejik şeklide ele almamız önemli. Bu ihtiyaçtan hareketle sayın Cumhurbaşkanımız bunu söyledi. Bütün bu karışıklıkları göz önüne alarak bizim yıllardır sürdürdüğümüz çabaların ortaya koyduğu bir tecrübe var. Bizim kafamız bu konuda net. Bu konuda sadece kendimizi düşünmüyoruz. Suriye’nin ihtiyaçları neler Başta siyasi bağımsızlık, toprak bütünlüğü bu konular önemli. 2254 sayılı BM Güvenlik Kurulu kararının ortaya koyduğu prensipler çerçevesinde bir ulusal diyalog mekanizması geliştirilmesi ve uluslararası toplum tarafından desteklenen çözüme gidilmesi önemli" şeklinde konuştu. "SURİYELİ MUHALİFLERİN REJİMLE OLAN İLİŞKİLERİNDE KENDİ ÖZGÜR KARARI ESASTIR" Türkiye'nin Suriye muhalefeti ile ilgili durduğu yeri değiştirmediğine dikkat çeken Fidan, "Biz Suriye muhalifleri ile ilgili durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Suriyeli muhaliflerin rejimle olan ilişkilerinde kendi özgür kararı esastır. Bizim durduğumuz yer ise onların bizim DEAŞ ile yaptığımız mücadelede, PKK ile yaptığımız Afrin’de, Tel Abyad’da, Resulayn’da omuz omuza yıllarca savaştık. Çok şehitler verildi. Bizim vefalı bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil. Bu arkadaşlarımızın kendi özgür kararıdır. Suriye muhalefeti, Suriye rejimiyle ile nasıl bir diyalog içinde olacak onların kararıdır. Biz ancak yapıcı rol oynayabiliriz. Ama bizim bu fedakarlıkları unutmamız onları yarı yolda bırakmamız söz konusu değil. Aynı zamanda bu kardeşlerimiz kontrol ettikleri bölgelerde Türkiye’ye daha fazla mülteci gelmesini engelliyorlar, kaçakçılık konusunu engelliyorlar. Ayda bir istihbarat teşkilatımızla işbirliği yaparak bir DEAŞ hücresi yakalanıyor. Bu arkadaşlar birçok konuda sınırımızda sınırın diğer tarafında Türkiye’nin ulusal çıkarlarına hizmet eden adımlar atıyorlar" diye konuştu. Türkiye'nin mülteci politikasına ilişkin bir değişiklik olmadığını vurgulayan Fidan, "Mülteci kardeşlerimiz ile alakalı hiçbir zaman hükümet politikamız değişmemiştir. Gönüllü olmadığı sürece biz kimseyi buradan zorla gönderecek durumda değiliz. Bu konunda ortaya atılan iddiaları geçerliliği yoktur" dedi. "RUSYA VE İRAN’IN YAPICI ROL OYNAMASINI BEKLİYORUZ" Türkiye'nin barışı ve diyaloğu aramaya devam edeceğinin altını çizen Bakan Fidan, "Ama bu şu demek değildir. Türkiye imkanları gücü yüksek olan bir ülkedir. Her türlü aracı her türlü zamanda, gerektiği yerde kullanma iradesine ve stratejik aklına sahibiz. Ama şu andaki stratejik irademiz barışı ve diyaloğu zorlayarak konuları çözme yolunda. Burada Rusya ve İran’ın yapıcı rol oynamasını bekliyoruz. Aynı zamanda Suudi Arabistanlı kardeşlerimizle de bu konuyu konuştuk. Onların da Suriye rejimi ile ilişkilerin dayanarak yapıcı rol oynayacaklarına yönelik mutabakatımız oldu. Biz bu arayışın peşindeyiz. Bu başka türlü anlaşılmasın" açıklamalarında bulundu.

Bakan Fidan, Etiyopya ile Somalili meykidaşlarıyla görüştü Haber

Bakan Fidan, Etiyopya ile Somalili meykidaşlarıyla görüştü

Fidan, Etiyopya Dışişleri Bakanı Selassie ve Somali Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Fiqi'nin Ankara'da Türkiye'nin ev sahipliğinde buluşmalarının ardından mevkidaşlarıyla birlikte açıklama yaptı. Etiyopya ve Somali'den gelen mevkidaşlarıyla birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin Etiyopya ve Somali'yle köklü ilişkileri ve geniş kapsamlı işbirliğiyle bu konuyla ilgili kolaylaştırıcı rol üstlendiğini ifade etti. Fidan, Türkiye'nin barış, diplomasi ve iyi niyete olan taahhüdünün ortak diyalog oluşturmak ve ortak temeller bulma konusundaki çabaları desteklediğini kaydederek, "Biz bugün kendimizi çok imtiyazlı bir pozisyonda buluyoruz. Her iki tarafın, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gösterdiği en üst seviyedeki güven ve vermiş oldukları yetki, bizim doğru yolda olduğumuz inancımızı güçlendiriyor." dedi. Bu görüşmeler sırasında hem mevkidaşlarıyla hem de heyetler arasında bütün tartışma noktaları üstünde görüş teatisinde bulunduklarını aktaran Fidan, her iki tarafın da konularla ilgili hassasiyetlerini dile getirdiklerini söyledi. Fidan, bütün tarafların çok daha iyi bir anlayışa ulaştığını dile getirerek, "Tabii ki çok komplike bir husustan bahsediyoruz, bunlar göz önünde bulundurulduğunda bu hususla ilgili başka değerlendirmelerin yapılması gerekeceği aşikardır. Bugün duyduklarımız ışığında gelecekle ilgili umudumuz pekişmiştir. Bakanlar ikinci tur bir görüşme için 2 Eylül 2024'te Ankara'da tekrar buluşmaya karar vermişlerdir." ifadelerini kullandı. Bu açıklamadan sonra görüşmelere ilişkin ortak beyan paylaşılacağını kaydeden Fidan, bugün iyi bir ilerleme katettiklerini ifade etti. Fidan, mevkidaşlarına Ankara'ya geldikleri için teşekkür ederek, ekiplerin birlikte çalışmaya iyi niyet esasında devam edeceklerini ve Ankara'daki bir sonraki toplantı için hazırlıkları devam ettireceklerini kaydetti. Bakan Fidan, Etiyopya ve Somali dışişleri bakanlarıyla birebir görüşmelerde de bulundu. TÜRKİYE-ETİYOPYA-SOMALİ "ORTAK ANKARA AÇIKLAMASI" YAYIMLANDI Fidan'ın açıklamasının ardından Dışişleri Bakanlığı, Türkiye, Etiyopya ve Somali arasında düzenlenen görüşmelere ilişkin "Ortak Ankara Açıklaması"nı yayımladı. Açıklamaya göre, Bakan Fidan'ın daveti üzerine, Etiyopya Dışişleri Bakanı Selassie ve Somali Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Fiqi bugün Ankara'da bir araya geldi. Etiyopya ve Somali Dışişleri Bakanları, Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında, farklılıklarına yönelik samimi, dostça ve ileriye dönük, ayrı ayrı görüş alışverişinde bulundu ve görüş farklılıklarını karşılıklı olarak kabul edilebilir çerçevede ele almaya yönelik perspektifler geliştirdi. İki bakan, farklılıkların barışçı yöntemlerle çözülmesi konusundaki kararlılıklarını yineledi, kolaylaştırıcılığı ve yapıcı katkılarından dolayı Türkiye'ye takdirlerini ifade etti. Bakanlar, ihtilafların çözüme kavuşturulması ve bölgesel istikrarın sağlanması amacıyla diyaloğu sürdürme konusunda mutabık kalırken, 2 Eylül'de Ankara'da ikinci tur görüşmeleri gerçekleştirme konusunda anlaştı. Her iki taraf da bu girişiminden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şükranlarını sundu. ETİYOPYA İLE SOMALİLAND ARASINDA İMZALANAN MUTABAKAT ZAPTI Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Somaliland Başkanı Musa Bihi Abdi, 1 Ocak'ta Somaliland sınırları içindeki 20 kilometre sahil şeridini 50 yıllık süreyle Etiyopya'nın kullanımına sunan, ayrıca Berbera Limanı'nda kullanım hakkı sağlayan bir Mutabakat Muhtırası imzalamıştı. İmza töreninde konuşan Somaliland Başbakanı Abdi, Etiyopya'nın Somaliland'ı ilk tanıyan ülke olacağını da açıklamıştı. Bu durum Somali tarafında büyük tepki yaratmıştı. Etiyopya makamları daha sonra yaptığı açıklamalarda, tanımanın şimdilik söz konusu olmadığını belirtmişti. 8 Mayıs'ta Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Özel Temsilcisi Mulatu Teshome Wirtu ile Etiyopya Dışişleri Bakanı Selassie, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmişti. Görüşmede Etiyopya Başbakanı Ahmed'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, muhatap Somali ile Etiyopya arasında Türkiye'nin arabuluculuk yapmasını talep eden mektubu elden tevdi edilmişti.

3. Dünya Savaşı tartışmaları! 3. Dünya Savaşı'nın olası nedenleri ve sonuçları Haber

3. Dünya Savaşı tartışmaları! 3. Dünya Savaşı'nın olası nedenleri ve sonuçları

Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) 3. Dünya Savaşı riski üzerine mesajlar geldi. MSB'nin açıklamasında, “3. Dünya Savaşı gibi karanlık bir tabloyu başta ülkemiz olmak üzere kimse istemez, ama ordumuzun da her türlü senaryoya hazır olduğunu belirtmek gerekir.” denildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'da katıldığı bir televizyon programında "3. Dünya savaşı riski var. Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz." ifadelerini kullanmıştı. Peki 3. Dünya Savaşı'nın çıkması durumunda olası sonuçlar nelerdir? Savaşı önlemek için neler yapılabilir? İşte detaylar... 3. Dünya Savaşı, küresel ölçekte ve büyük güçlerin yer aldığı varsayımsal bir savaş senaryosudur. Bu savaşın nükleer silahlar da dahil olmak üzere yıkıcı silahlar kullanılarak tüm dünyayı etkilemesi beklenmektedir. 3. DÜNYA SAVAŞI'NIN OLASI NEDENLERİ Uluslararası ilişkilerde gerginlik: Farklı ülkeler arasındaki siyasi, ideolojik veya ekonomik anlaşmazlıklar ve gerginlikler, büyük bir savaşa yol açabilir. Bölgesel çatışmaların tırmanması: Küçük çaplı bölgesel çatışmalar kontrol altına alınamazsa, daha geniş bir savaşa dönüşebilir ve tüm dünyayı etkileyebilir. Nükleer silahlanma: Nükleer silahlara sahip ülkeler arasındaki çekişmeler ve nükleer silah kullanımı, küresel bir savaşa yol açabilir. Siber saldırılar: Büyük çaplı siber saldırılar, kritik altyapıya zarar verebilir ve ülkeler arasında kaos ve çatışmaya yol açabilir. İklim değişikliği ve kaynak kıtlığı: İklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlar ülkeler arasında rekabete ve çatışmaya yol açabilir. 3. DÜNYA SAVAŞI'NIN OLASI SONUÇLARI Yaygın can kaybı ve yıkım: Nükleer silahlar da dahil olmak üzere yıkıcı silahların kullanımı, milyonlarca insanın ölümüne ve büyük çaplı yıkıma neden olabilir. Ekonomik çöküş: Küresel bir savaş, küresel ekonomiyi çökertebilir ve yaygın yoksulluk ve açlığa yol açabilir. Sosyal ve siyasi kaos: Savaş, toplumda yaygın kaos ve kargaşaya yol açabilir ve otoritelerin çökmesine neden olabilir. Uzun vadeli çevresel hasar: Nükleer silahların kullanımı, uzun vadeli çevresel hasara ve radyoaktif kirliliğe yol açabilir. 3. DÜNYA SAVAŞI'NI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR? Uluslararası ilişkilerde diyalog ve iş birliğini teşvik etmek: Farklı ülkeler arasındaki siyasi, ideolojik veya ekonomik anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek için diyalog ve iş birliği önemlidir. Bölgesel çatışmaları çözmek için uluslararası çabaları güçlendirmek: Küçük çaplı bölgesel çatışmalar kontrol altına alınmalı ve daha geniş bir savaşa dönüşmeleri engellenmelidir. Nükleer silahlanmayı durdurmak ve nükleer silahları ortadan kaldırmak: Nükleer silahların yayılması durdurulmalı ve tüm nükleer silahlar ortadan kaldırılmalıdır. Siber güvenliği artırmak ve siber saldırılara karşı koymak: Ülkeler siber saldırılara karşı daha dirençli hale getirilmeli ve siber güvenlik iş birliği teşvik edilmelidir. İklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlara adil ve sürdürülebilir çözümler bulmak: İklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlar, ülkeler arasında rekabete ve çatışmaya yol açmadan ele alınmalıdır. 3. Dünya Savaşı, tüm insanlık için ciddi bir tehdittir. Bu savaşı önlemek için uluslararası toplumun birlikte çalışması ve barışçıl çözümler bulması önemlidir. Not: Bu bilgiler sadece genel bilgi amaçlıdır ve siyasi tavsiye olarak yorumlanmamalıdır.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.