#Göz

Bursa Hayat Gazetesi - Göz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doktora danışmadan lens kullanmayın Haber

Doktora danışmadan lens kullanmayın

Lens kullanımı, birçok kişi için rahatlık ve estetik açıdan cazip bir alternatif sunar, ancak lenslerin güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması için profesyonel bir göz doktoruna danışmak esastır. Doktorunuz, lenslerin doğru seçimi, uygun fit, hijyen ve bakım konusunda size rehberlik eder ve olası komplikasyonları önlemenize yardımcı olur. Göz sağlığınızı korumak ve lens kullanımından en iyi şekilde yararlanmak için, her zaman bir göz doktorunun önerilerini dikkate almanız gerektiğini unutmayın. Göz sağlığınız, yaşam kalitenizi doğrudan etkileyen önemli bir unsurdur. Lens kullanımıyla ilgili her adımı uzman bir doktorun rehberliğinde atmak, sağlığınızı ve konforunuzu korumanın en etkili yoludur. 1. BİREYSEL İHTİYAÇLARA UYGUN LENS SEÇİMİ Her bireyin göz yapısı ve görme gereksinimleri farklıdır. Lenslerin türü, malzemesi ve reçetesi kişiye özel olmalıdır. Örneğin, miyopi (yakını görememe), hipermetropi (uzağı görememe) veya astigmatizma gibi farklı görme bozuklukları, özel lensler gerektirir. Doktorunuz, göz yapınızı ve görme ihtiyaçlarınızı değerlendirdikten sonra en uygun lens türünü belirleyebilir. Yanlış lens seçimi, görme sorunlarını artırabilir veya göz rahatsızlıklarına yol açabilir. 2. UYGUN FİT VE KONFOR Lenslerin gözde rahatça durması ve konforlu olması önemlidir. Lenslerin gözünüze tam olarak oturması, uzun süreli kullanımda rahatlık sağlar ve görme kalitesini artırır. Göz doktoru, lenslerin göz yapınıza uygun olup olmadığını değerlendirir ve gerekirse lenslerin boyutunda ve şeklinde ayarlamalar yapar. Uygun fit sağlanmadığında lensler gözde kayabilir, tahriş edebilir veya görme problemlerine yol açabilir. 3. HİJYEN VE BAKIM BİLGİSİ Kontakt lenslerin hijyenine dikkat edilmesi göz sağlığı için kritiktir. Lenslerin temizlenmesi, saklanması ve değiştirilmesi gereken süreler hakkında doğru bilgi almak, göz enfeksiyonları ve diğer göz hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Doktorunuz, lenslerinizi nasıl temizleyeceğiniz ve saklayacağınız konusunda ayrıntılı bilgi verir ve lenslerinizi ne sıklıkla değiştirmeniz gerektiğini açıklar. Ayrıca, lenslerinizi çıkarıp takarken dikkat etmeniz gerekenler konusunda da rehberlik sağlar. 4. OLASI KOMPLİKASYONLARIN ÖNLENMESİ Kontakt lens kullanımı sırasında çeşitli sorunlar yaşanabilir, örneğin göz enfeksiyonları, kornea yaralanmaları veya lenslerin gözde kayması gibi problemler ortaya çıkabilir. Göz doktorunuz, düzenli kontrollerle bu tür riskleri minimize edebilir. Herhangi bir rahatsızlık hissettiğinizde veya gözünüzde değişiklikler fark ettiğinizde, profesyonel yardım almak önemlidir. Doktorunuz, bu tür sorunları hızlıca teşhis edebilir ve uygun tedavi yöntemlerini önerir. 5. DÜZENLİ GÖZ MUAYENELERİ Lens kullanımı sırasında düzenli göz muayeneleri, göz sağlığının izlenmesi ve lens reçetesinin güncellenmesi açısından gereklidir. Göz doktoru, gözlerinizde meydana gelen değişiklikleri gözlemleyerek lens reçetenizi güncelleyebilir ve göz sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir. Düzenli muayeneler, lenslerin gözünüzle uyumunu sürekli olarak kontrol etmenizi sağlar ve göz sağlığınızın uzun vadede korunmasına katkıda bulunur.

Gözlerdeki bu belirtilere dikkat! Haber

Gözlerdeki bu belirtilere dikkat!

Miyopi, gözün uzağı net bir şekilde göremediği bir refraktif göz kusurudur. Bu durum, göz küresinin normalden uzun veya korneanın (gözün ön kısmı) normalden daha dik olması sonucu ışığın retina yerine gözün ön kısmında odaklanmasıyla ortaya çıkar. Miyopide, yakın mesafedeki objeler net bir şekilde görülürken, uzak mesafedeki objeler bulanıklaşır. MİYOP BELİRTİLERİ NELERDİR?  Miyopinin belirtileri genellikle çocuklarda veya gençlerde fark edilir. Bu belirtiler, gözlerin yorgunluğu ve görme zorluğuna bağlı olarak çeşitli şekillerde kendini gösterebilir: Uzaktaki Objeleri Net Görememe: En yaygın belirti, uzak mesafedeki objelerin bulanık görünmesidir. Çocuklar okul tahtasındaki yazıları veya uzak mesafedeki tabelaları net göremekte zorlanabilirler. Gözleri Kısarak Bakma: Miyopisi olan kişiler genellikle uzak objeleri daha iyi görebilmek için gözlerini kısar. Bu, göz kaslarının fazladan çaba göstermesine neden olur. Sık Sık Göz Kırpma ve Ovuşturma: Gözlerdeki bulanıklığı gidermeye yönelik sürekli göz kırpma veya gözleri ovuşturma davranışı da miyopinin belirtisi olabilir. Baş Ağrıları: Uzun süreli göz yorgunluğu, baş ağrılarına neden olabilir. Bu baş ağrıları, özellikle okul veya iş gibi gözlerin yoğun kullanıldığı durumlarda ortaya çıkabilir. Göz Yorgunluğu: Uzun süre kitap okuma, bilgisayar kullanma veya telefon ekranına bakma gibi faaliyetler gözlerde yorgunluk ve rahatsızlık hissine yol açabilir. Yakın Mesafede Rahat Görme: Yakın mesafedeki objeleri net bir şekilde görebilmek, miyopinin bir diğer belirtisidir. Bu durum, çocuğun kitapları veya ekranları rahatlıkla okuyabilmesi anlamına gelir. MİYOPİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ Miyopi tedavisi, genellikle gözlük, kontakt lens veya cerrahi yöntemlerle yapılır. Tedavi seçenekleri, kişinin yaşı, miyopinin şiddeti ve genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir: Gözlükler: Miyopiyi düzeltmek için en yaygın yöntem gözlük kullanmaktır. Gözlükler, ışığın retina üzerinde doğru bir şekilde odaklanmasını sağlamak için özel lensler kullanır. Gözlükler, miyopinin derecesine göre reçetelenir ve genellikle hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından kullanılır. Kontakt Lensler: Kontakt lensler, gözlüklerin sağladığı görme netliğini sağlamak için alternatif bir seçenektir. Lensler doğrudan gözün üzerinde bulunur ve daha geniş bir görüş alanı sağlar. Kontakt lensler de miyopinin derecesine göre seçilir. Lazer Göz Cerrahisi: Lazer göz cerrahisi, miyopiyi düzeltmek için kalıcı bir çözüm sağlar. LASIK (Laser-Assisted in Situ Keratomileusis) ve PRK (Photorefractive Keratectomy) gibi yöntemler, korneanın şeklini değiştirerek ışığın retina üzerinde doğru bir şekilde odaklanmasını sağlar. Bu cerrahi işlemler genellikle yetişkinlerde uygulanır. Ortopedik Lensler ve Çocuklarda Tedavi: Çocuklarda miyopiyi kontrol altına almak için ortopedik lensler veya atropin göz damlaları gibi yöntemler kullanılabilir. Bu tedaviler miyopinin ilerlemesini yavaşlatabilir. Göz Egzersizleri: Bazı durumlarda, göz egzersizleri ve görme terapisi önerilebilir. Ancak, bu yöntemlerin miyopiyi düzeltmedeki etkinliği konusunda sınırlı bilimsel kanıtlar bulunmaktadır.

Gözünüzde kuruluk, kızarıklık, yanma, batma varsa dikkat! Haber

Gözünüzde kuruluk, kızarıklık, yanma, batma varsa dikkat!

Gözlerde yaşanan kuruluk, kızarıklık, yanma ve batma gibi şikayetler, günlük hayatımızı olumsuz etkileyebilen ve göz sağlığımız için önemli sinyaller verebilen durumlar. Bu belirtiler, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve gözlerde daha ciddi problemlerin habercisi olabilir. Bu nedenle, bu şikayetlerle karşılaştığınızda dikkatli olmak ve gerekli önlemleri almak önemlidir. GÖZDEKİ KURULUK, KIZARIKLIK, YANMA, BATMANIN NEDENLERİ NELERDİR? Bu şikayetlerin birçok farklı nedeni olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır: Çevresel faktörler: Kuru hava (özellikle ısıtıcıların kullanıldığı ortamlar) Rüzgar Toz, polen gibi alerjenler Sigara dumanı Uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına bakmak Göz sağlığı sorunları: Kuru göz sendromu Konjonktivit (göz akı iltihabı) Blefarit (kirpik dibi iltihabı) Kornea hasarı Göz alerjileri Sistemik hastalıklar: Romatoid artrit Sjögren sendromu Tiroid hastalıkları Bazı ilaçların yan etkileri GÖZDEKİ KURULUK, KIZARIKLIK, YANMA, BATMANIN BELİRTİLERİ NELERDİR? Bu şikayetlerin yanı sıra aşağıdaki belirtiler de görülebilir: Gözlerde yabancı cisim hissi Işığa hassasiyet Görme bulanıklığı Göz kapaklarında kızarıklık ve şişlik Gözlerde çapaklanma NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ? Belirtileriniz birkaç gün içinde geçmiyorsa Günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa Gözlerinizde ağrı, şiddetli kızarıklık veya görme kaybı gibi daha ciddi belirtiler varsa Daha önce göz sağlığı sorunlarınız olmuşsa GÖZDEKİ KURULUK, KIZARIKLIK, YANMA, BATMANIN TEDAVİSİ NEDİR? Tedavi, şikayetlerin nedenine göre değişiklik gösterir. Genel olarak şunlar yapılabilir: Göz kuruluğunu gidermek için düzenli olarak yapay gözyaşı damlaları veya merhemleri kullanmak önemlidir. Kuru hava, sigara dumanı gibi gözleri tahriş eden ortamlardan uzak durmak. Göz kapaklarını düzenli olarak temizlemek. Alerjiniz varsa, alerjenlere maruziyeti azaltmak. Altta yatan bir hastalık varsa, doktorunuz uygun ilaçları verebilir. Göz kuruluğuna neden olan kırma kusurlarının düzeltilmesi. Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Önemli Notlar: Kendi kendinize teşhis koymayın ve tedavi uygulamaya çalışmayın. Göz sağlığı sorunları ciddi sonuçlara yol açabileceği için mutlaka bir göz doktoruna başvurmalısınız. Reçetesiz satılan göz damlalarını doktorunuza danışmadan kullanmayın. Gözlerinizi ovuşturmayın. Bu, gözleri tahriş edebilir ve durumu daha da kötüleştirebilir. Düzenli olarak göz muayenesi yaptırın. Gözlerde yaşanan kuruluk, kızarıklık, yanma ve batma gibi şikayetler, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve göz sağlığı için önemli bir uyarı işareti olabilir. Bu belirtileri hafife almadan, bir göz doktoruna başvurmak en doğru yaklaşım olacaktır.

Yakından televizyon izlemek gözü bozar mı? Haber

Yakından televizyon izlemek gözü bozar mı?

Televizyonun ve diğer ekranlı cihazların hayatımızdaki yerinin artmasıyla birlikte, bu ekranlara yakın mesafeden bakmanın göz sağlığı üzerindeki etkileri sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Yakından televizyon izlemenin göz bozukluklarına neden olup olmadığı konusunda göz doktorlarının ve bilimsel araştırmaların sunduğu bilgiler, bu konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. 1. Göz Yorgunluğu ve Dijital Göz Yorgunluğu Televizyonu uzun süre ve yakından izlemek, gözlerin odaklanma kapasitesini zorlayabilir. Bu durum, göz kaslarının sürekli olarak yakın mesafeye odaklanmasını gerektirir ve göz yorgunluğuna yol açabilir. Göz yorgunluğu, genellikle baş ağrısı, gözlerde kuruluk, yanma hissi ve görme bulanıklığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu tür belirtiler geçici olup, genellikle gözleri dinlendirme ve ekran kullanımını azaltma ile düzelir. 2. Göz Bozuklukları Üzerindeki Etkiler Bilimsel araştırmalar, yakından televizyon izlemenin doğrudan göz bozukluklarına neden olduğuna dair kesin bir kanıt sunmamaktadır. Ancak, uzun süreli ekran kullanımının göz sağlığı üzerinde dolaylı etkileri olabilir. Özellikle çocuklarda ve gençlerde, göz kaslarının aşırı yüklenmesi görme sorunlarına yol açabilir. Bu durum, miyopi (yakın görme sorunu) gibi göz bozukluklarının gelişme riskini artırabilir. 3. Dijital Göz Yorgunluğu ve Göz Sağlığı Dijital göz yorgunluğu, ekranlara uzun süre bakmanın yaygın bir sonucudur. Bu durum, göz kaslarının aşırı çalışması ve sürekli odaklanma gerektirdiğinden kaynaklanır. Televizyonu yakından izlemek, dijital göz yorgunluğunu artırabilir, ancak bu durumun göz bozukluklarına doğrudan neden olduğunu gösteren güçlü bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. 4. Göz Sağlığını Koruma Yöntemleri Televizyonu yakından izlemenin olumsuz etkilerinden kaçınmak için bazı önlemler alınabilir: Ekran Mesafesi: Televizyonun, izleyiciye yeterli mesafede olması önerilir. Genellikle ekranın uzunluğunun 1.5 ila 2 katı kadar bir mesafe tavsiye edilir. Düzenli Molalar: Uzun süre ekran başında kalmaktan kaçınmak ve düzenli olarak gözlerinizi dinlendirmek önemlidir. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzaklıktaki bir nesneye bakmak göz kaslarını rahatlatabilir. Göz Egzersizleri: Göz kaslarını güçlendirmek ve göz yorgunluğunu azaltmak için basit göz egzersizleri yapılabilir. Işık ve Parlaklık Ayarları: Ekranın parlaklığı ve ortam ışığı, gözlerin rahatını artıracak şekilde ayarlanmalıdır.

Gözlük alırken dikkat: 'Kalıcı hasar bırakır' Haber

Gözlük alırken dikkat: 'Kalıcı hasar bırakır'

Kars’ta yaklaşık 30 yıldır gözlükçülük yapan Optisyen Evren Kınık, bireylerin daha çok, "ucuz" olduğu için bilinçsizce tercih ettiği sahte güneş gözlüklerinin, göz sağlığı açısından birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdiği söyledi. Kars Ege Optik Sahibi Optisyen Evren Kınık, “Gözler ultraviyole ışınlardan gerçek güneş gözlükleri ile korunmalı. Sahte güneş gözlükleri renginden dolayı göz bebeğinin fazla büyümesine neden olur. Kalitesiz cam ultraviyole ışınları engelleyemediği için gözün tam odak noktasına daha fazla zararlı ışın girer. Bu gözde körüğe kadar gidebilecek kalıcı hasarlar bırakır” dedi. Kınık, “Güneşli havalarda güneş gözlüğü takıyorsak göz bebeğimiz daha fazla açılır. Yani gözümüz daha fazla ışık alır. Eğer gözlük camları kalitesizse gözlerimize daha fazla UV ışını girer. Körlüğe kadar gidebilecek zararı gözümüze istemeden veririz. Bu durumda hiç gözlük takmamak aslında daha iyidir. Güneşin göz için en zararlı ışığı ultraviyole ışıklarıdır. İnsanların bu ışınları süzebilen ve absorbe edebilen gözlükler alması gerekir. Sağlık Bakanlığı optikçilerin her türlü denetimini yapıyor. Bu ürünlerin optikçilerden alınması ve kişilerin kullanma amaçlarını optisyenlerine açıklayıp ona göre gözlük tercih etmeleri gerekiyor” diye konuştu. Evren Kınık, “Güneş gözlüğü satın alırken, uzun dönemde gözlerin sağlığını maksimum koruyacak güneş gözlüklerinin seçilmesi gerekir. Güneş gözlüğü seçimi dikkat gerektiren, bizlerin daha çok ilgilendiği estetik uygunluk dışında, göz sağlığını büyük ölçüde etkileyen ciddi bir iştir. Bu yüzden seçim yaparken çok dikkat etmek gerekiyor. Vatandaşlarımız kesinlikle ucuz ve dışarıda satılan güneş gözlüklerini almamalıdır” şeklinde konuştu.  

Çocuğumda şaşılık tespit edildi: Ne yapmalıyım? Haber

Çocuğumda şaşılık tespit edildi: Ne yapmalıyım?

Çocuğunuzda şaşılık tespit etmek, endişe verici bir durum olabilir. Fakat bu durum her zaman kalıcı bir sorun anlamına gelmez. Erken teşhis ve doğru tedavi ile şaşılık birçok vakada başarıyla tedavi edilebilir. Peki, çocuğunuzda şaşılık olduğunu fark ederseniz ne yapmalısınız? ŞAŞILIK NEDİR? Şaşılık, gözlerin aynı yöne bakmadığı bir durumdur. Bu, bir göz içeriye, dışarıya, yukarıya veya aşağıya doğru dönebilir. Şaşılık, her yaştan insanı etkileyebilir, ancak en sık çocukluk döneminde görülür. BELİRTİLER: Şaşılığın en yaygın belirtileri şunlardır: Bir gözün diğerinden farklı bir yöne bakması Başını eğerek veya gözlerini kapatarak görmeye çalışma Göz yorgunluğu Baş ağrısı Duble görme (bazı durumlarda) 1. GÖZ DOKTORUNA BAŞVURUN: Şaşılık fark ettiğinizde ilk yapmanız gereken, bir göz doktoruna başvurmaktır. Göz doktoru, çocuğunuzun gözlerini detaylı bir şekilde muayene edecek ve şaşılığın nedenini ve derecesini belirleyecektir. Ayrıca, göz tembelliği gibi şaşılığa eşlik edebilecek diğer problemleri de kontrol edecektir. 2. TEŞHİSE GÖRE TEDAVİ PLANI OLUŞTURUN: Göz doktoru, teşhise göre bir tedavi planı oluşturacaktır. Tedavi seçenekleri arasında gözlük kullanımı, prizmatik gözlük kullanımı, göz kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler, botoks enjeksiyonu veya cerrahi müdahale yer alabilir. Doktorunuz, çocuğunuz için en uygun tedavi yöntemini size açıklayacaktır. 3. TEDAVİYE UYUM SAĞLAYIN: Doktorunuzun önerdiği tedaviyi disiplinli bir şekilde uygulamanız çok önemlidir. Düzenli olarak kontrol muayenelerine gitmeniz ve doktorunuzun vermiş olduğu talimatlara uymanız, tedavinin başarısını doğrudan etkileyecektir. 4. ÇOCUĞUNUZA DESTEK OLUN: Şaşılık, çocuğunuzun özgüvenini etkileyebilir. Bu nedenle, bu süreçte çocuğunuza destek olmanız ve onu cesaretlendirmeniz çok önemlidir. Çocuğunuzun şaşılık hakkında soru sormasına izin verin ve endişelerini dinleyin. 5. UNUTMAYIN, ŞAŞILIK TEDAVİ EDİLEBİLİR: Erken teşhis ve doğru tedavi ile şaşılık birçok vakada başarıyla tedavi edilebilir. Çocuğunuzun şaşılıktan kurtulması ve sağlıklı bir şekilde görmesi için gerekli adımları atmanız önemlidir. EK TAVSİYELER: Şaşılık hakkında daha fazla bilgi edinmek için güvenilir kaynaklardan araştırma yapabilirsiniz.Çocuğunuzun şaşılıkla ilgili deneyimlerini paylaşabileceği bir destek grubuna katılabilirsiniz.Şaşılık ile yaşayan diğer ailelerin hikayelerini okuyabilir ve onlardan deneyimlerini öğrenebilirsiniz.

İlk kez yapıldı: Hasta görme yetisini kazandı! Haber

İlk kez yapıldı: Hasta görme yetisini kazandı!

İngiltere'de ilk kez yapılan yapay kornea nakli, 91 yaşındaki Cecil Farley'in görme yetisini geri kazanmasını sağladı. İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, İngiltere'nin güneydoğusundaki Surrey bölgesinde yaşayan Cecil Farley, 15 yıl boyunca sağ gözünde sorun yaşadı ve bir süre sonra da bu gözündeki görme yetisini kaybetti. Farley'e görme yetisini geri kazandırmak adına insan korneasıyla yapılan bir önceki ameliyat başarısız oldu ve doktorlar bir sonraki ameliyatın da başarısız olabileceği uyarısında bulundu. İngiltere Ulusal Sağlık Sisteminden (NHS) bazı doktorlar da görme yetisini kazandırmak için şubat ayında Farley'in gözüne yapay kornea implantı yerleştirdi. Bu uygulama ile görme yetisini geri kazanan 91 yaşındaki Farley, İngiltere'de yapay kornea nakli yapılan ilk kişi oldu. Farley, konuya ilişkin basına yaptığı açıklamada, "63 yıllık evliliğimizin ardından eşimi hala görebiliyorum, normal hayatımıza devam edebiliyoruz ve hayatı olabildiğince dolu dolu yaşayabiliyoruz." diye konuştu. Görme yetisinde yaşanan kaybın insanın başına gelmeden ne kadar "zayıflatıcı" olduğunun farkına varılamayacağını dile getiren Farley, artık saat tamir etmek gibi işlerle uğraşmak istediğini ancak şimdilik 83 yaşındaki eşi ile zaman geçirmekten memnun olduğunu ifade etti. Operasyonun yapıldığı sağlık kuruluşunda danışman göz doktoru olan Thomas Poole, yaptığı açıklamada, yapay implantın insan korneası ile aynı maliyete denk geldiğini ve implant uygulamasının hastaların görme yetisini iyileştirdiğini belirtti. Poole, yapay korneaların insan kornealarının yerini alabileceğini değerlendirerek, "Belki 10 ya da 20 yılda bu, insan korneasına ihtiyaç duymadığımız ve kutudan bir tane çıkarabileceğimiz bir model haline gelebilir." ifadesini kullandı. NHS Ulusal Tıp Direktörü Prof. Dr. Sir Stephen Powis, söz konusu gelişmeye ilişkin yaptığı açıklamada, yapay kornea naklinin, görme yetisini iyileştirmek veya eski haline getirmek için tedaviye ihtiyaç duyan birçok hastaya fayda sağlayabileceğine dikkati çekti. Powis, bu gelişmeyi "heyecan verici ve yenilikçi bir adım" olarak nitelendirerek, Farley'in bundan yararlanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.

Gözlerimiz renkleri nasıl görür? Haber

Gözlerimiz renkleri nasıl görür?

Dünyamız, gözlerimiz sayesinde algıladığımız renklerle dolu bir yer. Peki, gözlerimiz bu renkleri nasıl görür? Bu karmaşık süreçte, ışık, gözümüzün farklı parçaları ve beynimiz rol oynar. IŞIK VE RENK: Işık, elektromanyetik dalgalar halinde yayılan bir enerji türüdür. Bu dalgaların farklı dalga boyları, farklı renkler olarak algılanır. Kırmızı ışık en uzun dalga boyuna, mor ışık ise en kısa dalga boyuna sahiptir. Güneş ışığı, tüm dalga boylarını içeren beyaz ışıktır. Nesneler ise ışığın bir kısmını yansıtır ve bir kısmını emer. Yansıtılan ışık dalgaları gözlerimize ulaşır ve beynimiz tarafından renk olarak algılanır. GÖZÜN RENK ALGILAMA SİSTEMİ: Gözümüzün ön kısmında bulunan kornea, ışığı kırarak merceğe ulaştırır. Mercek ise ışığı retinaya odaklar. Retina, ışığa duyarlı hücreler olan çubuklar ve konilerden oluşan bir tabakadır. Çubuklar loş ışıkta bile görmemizi sağlar, ancak renkleri ayırt edemezler. Koniler ise gün ışığında aktiftir ve üç farklı renge duyarlıdır: kırmızı, yeşil ve mavi. RENK GÖRME İŞLEMİ: Işık retinaya ulaştığında, çubuklar ve koniler tarafından emilir. Bu emilim, elektrik sinyallerine dönüştürülür ve optik sinir aracılığıyla beyne iletilir. Beyin, bu sinyalleri yorumlayarak farklı renkleri algılar. KIRMIZI, YEŞİL VE MAVİ: Retinadaki konilerin her biri, kırmızı, yeşil veya mavi ışığa en duyarlıdır. Bir nesneye ışık düştüğünde, nesne o ışığı yansıtır ve gözümüze ulaşır. Örneğin, bir elma kırmızıysa, elma kırmızı ışığı yansıtır ve diğer renkleri emer. Gözümüze ulaşan kırmızı ışık, retinadaki kırmızı koni hücrelerini uyarır. Beyin, bu sinyalleri alarak elmanın kırmızı olduğunu algılar. DİĞER RENKLER: Kırmızı, yeşil ve mavi, temel renklerdir. Diğer tüm renkler, bu üç temel rengin farklı oranlarda karıştırılmasıyla oluşur. Örneğin, sarı, kırmızı ve yeşil ışığın karışımıdır. Mavi ve yeşil ışığın karışımı ise turkuaz rengini oluşturur. RENK KÖRLÜĞÜ: Bazı insanlar, renkleri normal şekilde göremez. Bu duruma renk körlüğü denir. En yaygın renk körlüğü türü, kırmızı-yeşil renk körlüğüdür. Kırmızı-yeşil körleri, kırmızı ve yeşil renkleri ayırt etmekte zorlanırlar. Nadir görülen bir durum olan tam renk körlüğü ise, hiçbir rengi görmeme anlamına gelir. SONUÇ: Gözlerimiz, ışık ve renkleri algılayarak dünyayı görmemizi sağlayan karmaşık organlardır. Bu süreçte, ışık, gözümüzün farklı parçaları ve beynimiz rol oynar. Anlayabildiğimiz kadarıyla, renk görme yeteneğimiz bize dünyayı zengin ve canlı bir şekilde görme imkanı verir.

Güneş gözlüğü seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Haber

Güneş gözlüğü seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

Göz Hastalıkları Uzmanı Doktoru Hatice Yıldırım Görür, ultraviyole ışınlarının göze zarar verdiğini belirterek kullanılan güneş gözlüğünün kalitesinin önemli olduğunu ve kalitesiz güneş gözlüğünü takmakla, takmamanın arasında bir fark olmadığını söyledi. Hava sıcaklıklarının artması ve yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte güneş gözlüğü kullanımında ve satışında artış yaşanmaya başladı. Gözümüze ultraviyole ışınlardan koruyan gözlüğün kaliteli olması göz sağlığımızı olumlu etkilerken, kalitesiz olması da göz sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Yıldırım Görür, ultraviyole ışınlarının neden olduğu göz hastalıkları hakkında bilgi verdi. Ultraviyole ışınlarına bağlı olarak gelişebilen hastalıklar arasında keratit, katarakt ve halk arasında 'kuş kanadı' olarak bilinen pterjium hastalığı yer aldığını ifade eden Dr. Görür, gözlük alırken özel filtre, tescil belgesi ve seri numarasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. "Ultraviyole ışınlarının gözde bir çok hastalığa sebep olduğu kanıtlandı" Güneş gözlüğünün göze takıldığı zaman görüş kalitesinin değişmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Görür, "Güneş gözlüğünü ultraviyole ışınları olan A ve B'yi önlemek için kullanmalıyız. Ultraviyole ışınlarının göze olan bir çok hastalıklara sebebi olduğu kanıtlandı. Işığa bağlı olarak keratit oluşmaktadır ve katarakt'a neden olmaktadır. Özellikle pterjium dediğimiz halk arasında da kuş kanadı denilen aşırı ışığa maruz kalındığında kornea'nın üzerine doğru büyüyen et parçası hastalığı sık görülmektedir. Hastalar güneşe çok maruz kaldığında güneşe bakamıyorlar. Gözde yanma, batma, sulanma şeklinde şikayetleri oluyor. Kalitesiz güneş gözlüğü takmakla ya da takmamak arasında bir fark oluşmamaktadır çünkü kalitesiz güneş gözlüğü kullandığımız da güneş ışığının zararları olan Ultraviyole A ve B'yi direkt olarak geçirdiği için bu hastalıklara sebep olmaktadır. Gözlük alırken dikkat etmemiz gerekli bazı maddeler var. Güneş gözlüğü alırken; özel filtreli olmasına, tescil belgesine, seri numarasına dikkat etmemiz gerekiyor. Bunların hiç biri yoksa gözlük sahtedir. Güneş gözlüğünü gözümüze taktığımız da görüşümüzün değişmemesi gerekiyor. Pahalı gözlük yüzde yüz güneş ışınlarını koruyacak diye beklememiz gerekiyor" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.