Hava Durumu

#Göç

Bursa Hayat Gazetesi - Göç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İklim krizi ve göç: Milyonlarca insan tehlike altında! Haber

İklim krizi ve göç: Milyonlarca insan tehlike altında!

Günümüz dünyasında iklim krizi, doğal yaşamı, ekosistemleri ve insanların yaşamını doğrudan tehdit eden küresel bir sorundur. Atmosferdeki sera gazlarının artışı, küresel ısınma ve iklim değişikliğine yol açarak çeşitli felaketlerin sıklığını ve şiddetini artırmaktadır. Bu süreç, özellikle iklim olaylarına maruz kalan bölgelerde yaşayan milyonlarca insanı doğrudan etkilemektedir. İKLİM KRİZİNİN GÖÇE ETKİLERİ: Kuraklık ve Su Kıtlığı: Kuraklık ve su kıtlığı, tarımsal üretimi olumsuz etkileyerek gıda güvensizliğine yol açmaktadır. Gıda güvensizliği, milyonlarca insanı göçe zorlayan en önemli faktörlerden biridir. Deniz Seviyesinin Yükselmesi: Deniz seviyesinin yükselmesi, kıyı bölgelerinde yaşayan insanları sel ve fırtınalar gibi doğal afetlerin tehdidi altına bırakmaktadır. Bu da insanları daha güvenli bölgelere göç etmeye zorlamaktadır. Aşırı Hava Olayları: Kasırgalar, fırtınalar ve sel gibi aşırı hava olayları, altyapıyı tahrip ederek ve evleri yıkıma uğratarak insanları göçe zorlamaktadır. Çevre Kirliliği: Hava ve su kirliliği gibi çevre kirliliği, birçok insanın sağlık sorunlarına yol açarak onları göçe zorlamaktadır. GÖÇÜN ETKİLERİ: Ekonomik ve Sosyal Sorunlar: Göç, göç alan ülkelerde ve göç veren ülkelerde ekonomik ve sosyal sorunlara yol açmaktadır. Göç alan ülkelerde işsizlik, barınma ve eğitim gibi konularda sorunlar yaşanmaktadır. Göç veren ülkeler ise beyin göçüne ve işgücü kaybına uğramaktadır Siyasi İstikrarsızlık: Göç, siyasi istikrarsızlığa ve çatışmalara yol açabilir. Göç alan ülkelerde artan nüfus ve kaynak sıkıntısı, sosyal gerginlikleri ve çatışmaları tetikleyebilir. İnsan Hakları Sorunları: Göç eden insanlar, sömürü, insan ticareti ve diğer insan hakları ihlalleri gibi risklere maruz kalmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: İklim Krizine Karşı Mücadele: İklim krizinin temel nedenini ele almak, göçün en etkili çözümüdür. Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve küresel ısınmayı durdurmak için acil adımlar atılmalıdır. Göçmenlere Destek: Göçmenlere eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçlarda destek sağlanmalıdır. Göçmenlerin topluma entegre olmaları ve yeni bir yaşam kurmaları için gerekli imkanlar sunulmalıdır. Uluslararası İşbirliği: Göç krizini çözmek için uluslararası işbirliği ve dayanışma şarttır. Göçmenlere ve göç alan ülkelere destek olmak için uluslararası bir çerçeve oluşturulmalıdır. SONUÇ: İklim krizi, küresel bir sorundur ve çözümü de küresel bir işbirliğiyle mümkündür. İklim krizinin göç üzerindeki etkisini azaltmak için acil adımlar atılmalıdır. Göçmenlere destek olmak ve göç krizini çözmek için uluslararası işbirliği ve dayanışma şarttır. Unutmayın: İklim krizi sadece bir çevre sorunu değildir, aynı zamanda bir insan hakları ve göç sorunudur. Bu sorunu çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz.

Küresel göç ağları: İnsanlar neden ve nereye göç ediyor? Haber

Küresel göç ağları: İnsanlar neden ve nereye göç ediyor?

Göç, insanlık tarihi kadar eskidir ve günümüzde de küresel bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir. Farklı coğrafyalardan insanlar, daha iyi yaşam koşulları, iş imkanları, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi çeşitli nedenlerle göç etmektedir. Bu göç hareketleri, karmaşık ve sürekli değişen küresel göç ağları oluşturmaktadır. GÖÇ AĞLARI NASIL OLUŞUR? Göç ağları, göçmenlerin aileleri, arkadaşları ve diğer topluluk üyeleri ile kurduğu bağlantılardan oluşur. Bu ağlar, göçmenlere bilgi, kaynak ve destek sağlayarak göç sürecini kolaylaştırır. Göç ağları ayrıca göçmenlerin yeni ülkelerde yerleşmelerine ve uyum sağlamalarına yardımcı olur. GÖÇ AĞLARININ TÜRLERİ Farklı türde göç ağları vardır:  * Aile Göç Ağları: Aile üyeleri arasındaki göç hareketlerini kapsar.  * Arkadaş Göç Ağları: Arkadaşlar arasındaki göç hareketlerini kapsar.  * Topluluk Göç Ağları: Ortak bir dil, din, etnik köken veya milliyet gibi faktörlere dayanan göç hareketlerini kapsar.  * İş Göç Ağları: İş bulmak için göç eden kişiler arasındaki ağları kapsar.  * Zorunlu Göç Ağları: Savaş, zulüm veya doğal afetlerden kaçmak için göç eden kişiler arasındaki ağları kapsar. GÖÇ AĞLARININ ETKİLERİ Göç ağlarının hem göçmenler hem de göç alan ülkeler üzerinde önemli etkileri vardır. Göçmenler Üzerindeki Etkileri:  * Göç sürecini kolaylaştırır.  * Yeni ülkelerde yerleşmelerine ve uyum sağlamalarına yardımcı olur.  * Sosyal ve ekonomik desteğe erişim sağlar.  * Kültürel kimliklerini korumalarına yardımcı olur. Göç Alan Ülkeler Üzerindeki Etkileri:  * İşgücü piyasasını etkiler.  * Ekonomiye katkıda bulunur.  * Kültürel çeşitliliği artırır.  * Sosyal ve politik değişime yol açabilir. Göç ağları, göçmenler ve göç alan ülkeler için hem fırsatlar hem de zorluklar sunmaktadır. Bu ağların karmaşık yapısını ve etkilerini anlamak, göçle ilgili politikaları geliştirmek ve göçmenlerin haklarını korumak için önemlidir

Bursa 2023 yılında en çok göç alan beşinci şehir oldu Haber

Bursa 2023 yılında en çok göç alan beşinci şehir oldu

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin "uluslararası göç istatistikleri"ni yayımladı. Buna göre, Türkiye'ye göç edenlerin sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 35,9 azalarak 316 bin 456 kişi oldu. Bunların yüzde 54,2'sini erkekler, yüzde 45,8'ini ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'ye yurt dışından gelenlerin 101 bin 677'si Türk vatandaşları, 214 bin 779'u ise yabancı uyruklu nüfus olarak belirlendi. Türkiye'den yurt dışına göç eden kişi sayısı ise geçen yıl 2022'ye göre yüzde 53 artışla 714 bin 579 olarak kayıtlara geçti. Bu nüfusun yüzde 55,2'si erkeklerden, yüzde 44,8'i kadınlardan oluştu. Türkiye'den yurt dışına giden nüfusun 291 bin 377'si Türk vatandaşıyken, 423 bin 202'sinin yabancı uyruklu olduğu belirlendi. Türkiye'ye 2023'te göç edenler yaş grubuna göre incelendiğinde, ilk sırada yüzde 12,7 ile 20-24 yaş grubu olduğu görüldü. Bunu yüzde 10,8 ile 25-29 ve yüzde 10,3 ile 15-19 yaş grubundakiler izledi. Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında ise en fazla göçün yüzde 15 ile 25-29 yaş grubunda olduğu belirlendi. Bunu yüzde 12,9 ile 30-34 ve yüzde 12,5 ile 20-24 yaş grubu takip etti. EN FAZLA GÖÇÜ İSTANBUL ALDI Türkiye'ye 2023 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 29,2 ile en fazla göç alan il İstanbul oldu. İstanbul'u yüzde 9,5 ile Antalya, yüzde 6,5 ile Ankara, yüzde 4,9 ile Mersin ve yüzde 4,4 ile Bursa izledi. Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 36,4 ile İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 10 ile Antalya, yüzde 7,1 ile Ankara, yüzde 3,5 ile İzmir ve yüzde 2,6 ile Bursa takip etti. EN ÇOK RUSYA'DAN GÖÇ ALINDI Ülkeye 2023'te gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 13,2 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Bu ülkenin ardından yüzde 8,2 ile Azerbaycan, yüzde 7,3 ile Türkmenistan, yüzde 6,7 ile İran ve yüzde 5,9 ile Afganistan vatandaşları geldi. Türkiye'den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı da yüzde 17 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Bunu yüzde 15,7 ile Irak, yüzde 8,3 ile Afganistan, yüzde 6,5 ile İran ve yüzde 4,9 ile Türkmenistan izledi.

Avrupa Birliği'nden yeni göç ile iltica kuralları için yol haritası Haber

Avrupa Birliği'nden yeni göç ile iltica kuralları için yol haritası

AB Komisyonundan yapılan yazılı açıklamaya göre, yeni Göç ve İltica Anlaşması'na dair karmaşık mevzuat düzenlemelerinin gelecek iki yıl içinde uygulanabilmesi için çalışmalar başladı. Komisyon tarafından bugün kabul edilen "Göç ve İltica Anlaşması Ortak Uygulama Planı", tüm üye ülkelerin yeni mevzuatı 2026 ortasına kadar uygulamaya başlaması için gereken yasal ve operasyonel yol haritasını ortaya koyuyor. Ortak Uygulama Planı'nın, bu yılın sonuna kadar üye ülkeler tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Plan, aynı anda uygulanması gereken ve birbirine bağlı pratik adımları içeriyor. Bunlar şöyle sıralanıyor: "AB vatandaşı olmayanların düzensiz gelişlerini yönetmek ve hem iltica hem geri dönüşler için hızlı, etkili ve kolaylaştırılmış prosedürlerin yanı sıra güçlü güvenlik önlemleri oluşturmak, başvuru sahiplerine ihtiyaçları doğrultusunda yeterli yaşam standartlarının sağlanması, adil, etkili ve yakınlaştırılmış sığınma prosedürleri, etkin ve adil geri dönüş prosedürleri, Birlik genelinde etkili ve istikrarlı bir sorumluluk paylaşımı oluşturmak, kalıcı ve yasal olarak bağlayıcı ancak esnek bir dayanışma mekanizması oluşturmak, hazırlık, acil durum planlaması ve krize müdahale sistemi oluşturmak, sığınma başvurusunda bulunanlar ve korunmasız kişiler için temel hakların daha fazla gözetileceği bir sistem oluşturmak, entegrasyon alanındaki çabaların hızlandırılması." YILLAR SÜREN TARTIŞMALARIN ARDINDAN KABUL EDİLMİŞTİ Göç ve İltica Anlaşması, AB'nin 2015-2016 döneminde karşı karşıya kaldığı yoğun düzensiz göçten sonra hazırlanmış ve AB Komisyonu tarafından 2020'de önerilmişti. Ancak üye ülkelerin özellikle sorumluluk ve yük paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkları nedeniyle onaylanması yıllar sürdü. 20 Aralık 2023'te AB ülkelerince imzalanan siyasi anlaşmanın ardından 10 Nisan'da Avrupa Parlamentosu (AP), 14 Mayıs'ta AB Konsey tarafından kabul edildi. ANLAŞMANIN İÇERİĞİ Yeni kurallar, temel olarak göç yükünü ilk varış ülkelerinden alıp tüm üyeler arasında dağıtmayı hedefliyor. AB'nin dış sınırlarını güçlendirme, iltica başvurularının süratle sonuçlandırılması, başvurusu reddedilenlerin menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin hızlandırılması, kaynak ülkelerle işbirliğinin artırılması, anlaşmaya dair diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor. Yeni kurallara göre, sığınmacıların AB'ye varışlarından sonraki günler içinde kimlikleri belirlenecek ve ayrıntıları AB veri tabanında saklanacak. Böylece bir kişinin risk oluşturup oluşturmadığı ve kalmasına izin verilip verilmeyeceği belirlenecek. Eğer bir ülke çok fazla yük taşıdığını düşünüyorsa daha fazla dayanışma talep edebilecek. Kriz durumlarında 27 üye ülkenin tamamı birlikte karar verecek. Yeni anlaşma aynı zamanda kişilerin, eğer güvenli ilan edilmişlerse menşe veya geçiş ülkelerine daha hızlı sınır dışı edilmesine de olanak tanıyacak. ÇOK ELEŞTİRİLDİ Uluslararası insan hakları kuruluşları, AB'nin yeni göç ve iltica kurallarının sınırdaki kontrollerin genişletilmesinin, göçmenlerin aylarca kabul merkezlerinde tutulmasının yolunu açabileceğinden endişe ediyor. Ayrıca "mücbir sebep" durumlarında üye ülkelere çeşitli muafiyetler sağlaması nedeniyle uygulamada mülteci hukuku ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edilmesi riskine dikkat çekiliyor. Yeni kuralların, AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı anlaşmalar yoluyla sınır kontrolünü "kendi sınırlarının dışında yapma" ve Avrupa'nın mülteci koruma sorumluluğundan kaçması yönünde bir adım anlamına geldiği belirtiliyor. Anlaşma tüm üye ülkelerin onayından sonra 12 Haziran 2026'da yürürlüğe girecek.

4 gün sürecek yolculuk başladı! 6 ay bölgede kalacaklar Haber

4 gün sürecek yolculuk başladı! 6 ay bölgede kalacaklar

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde hava sıcaklıklarının artması ve yüksek kesimlerde karların erimesiyle yaylalara göç başladı. Her yıl Ekim-Kasım gibi yayladan dönüşe geçen ve bahar aylarının gelmesiyle yaylara tekrar göç eden besicilerin asırlardır devam eden geleneği bu yıl da sürdü. Zorlu mesaide kilometrelerce yol kat eden ve hayvanlarının başından bir an olsun ayrılmayan besiciler yüzlerce koyun sürüsü ile karayolu ve dağlık alanlardan geçiyor. Coğrafi şartlar nedeniyle çoban köpekleri eşliğinde süren göç yolculuğu sürücüler tarafından da ilgiyle takip ediliyor. Yoldan geçen araçların ilerleyişini zorlaştıran sürüdeki koyunlar ise sürücüler tarafından cep telefonu ile görüntüleniyor. Trabzon’un Akçaabat ilçesinden yaklaşık 700 koyun ile Gümüşhane yaylalara gitmek için yola çıkan sürüde bulunan besicilerden Turgut Dursun, yaylada 6 ay kalacaklarını belirterek “Yolculuğa devam ediyoruz. Artık zamanı gelmişti. Havalar ısındı diyerek yolu çıktık ama kar yağdı. Yolculuğumuz Akçaabat ilçesinden başladı Gümüşhane’ye kadar sürecek. Yaklaşık 700 koyun ile bu yolculuğa başladık. Yaklaşık 4 gün sürüyor. Yaylada 6 ay kalacağız” dedi. “ZAHMETİ DÜNYAYA BEDEL, AMA SEVİYORUZ” Besicilerden Mustafa Taylan da belirli noktalarda durarak çadır kurduklarını dile getirerek “Zigana dağından geçerek Gümüşhane’ye ulaşacağız. Yüzlerce koyun ile sürüsü ile yolculuk başladı. Havalar kötü, karın yağması bizi olumsuz etkiledi. Yolculuğumuzda belirli noktalarda durarak çadır kuruyoruz. Her yıl bunu geleneksel olarak yapıyoruz” şeklinde konuştu. Zorlu bir yolculuğa başladıklarını dile getiren Ali Dursun ise, “Yaz geldi 6 ay kalacağımız yayla yoluna nasipse başladık. Zorlu bir yolculuk. Bizim gibi olan besicilere bir çözüm bulmaları lazım. Yola sığmıyoruz. Bu yolculuğun zahmeti dünyaya bedel. Ama seviyoruz. Allah nasip ederse 6 ay yaylada kalacağız. Kış aylarında tekrar köye dönüş yapacağız” ifadelerini kullandı.

Kentten köye göç:  Yeni fırsatlar ortaya çıkabilir Haber

Kentten köye göç: Yeni fırsatlar ortaya çıkabilir

Kentten köye göç, birçok farklı nedenle gerçekleşen bir toplumsal olaydır ve genellikle kırsal alanlara olan ilginin artmasıyla sonuçlanır. Bu göç, şehirlerdeki yoğun nüfus, stres, işsizlik, yüksek yaşam maliyetleri gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Kentten köye göçün artmasıyla, kırsal alanlarda yaşamak ve çalışmak için çeşitli fırsatlar ve avantajlar arayan insanlar için yeni fırsatlar ortaya çıkabilir. İşte kentten köye göçün nedenleri ve sonuçları: NEDENLER: Doğal Yaşam ve Huzur Arayışı: Kent yaşamının yoğunluğu, stresi ve kirliliği gibi faktörlerden kaçmak isteyen insanlar, kırsal bölgelerde doğal bir yaşam ve huzur arayışına girebilirler. Daha Fazla Boş Alan ve Doğal Kaynaklar: Kentlerde sınırlı olan yeşil alan ve doğal kaynaklara kıyasla, kırsal bölgelerde daha fazla boş alan ve doğal kaynak bulunabilir. Bu da kırsal alanlara olan ilgiyi artırabilir. Sürdürülebilir Yaşam Tarzı: Bazı insanlar, sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemek ve kendi yiyeceklerini yetiştirmek gibi nedenlerle kırsal bölgelere taşınabilirler. Teknolojinin İyileşmesi: İnternet ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, uzaktan çalışma ve telekomünikasyon aracılığıyla iş yapma imkanlarını artırır. Bu da insanların kırsal bölgelere yerleşmelerini kolaylaştırabilir. SONUÇLAR: Kırsal Kalkınma: Kentten köye göç, kırsal alanlarda ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik edebilir. Yeni gelenlerin getirdiği beceriler ve kaynaklar, yerel ekonomiyi canlandırabilir. Nüfus Artışı: Kentten köye göç, kırsal alanlarda nüfus artışına neden olabilir. Bu, yerel iş imkanlarını ve hizmetlerini artırabilir ancak altyapıyı ve doğal kaynakları da zorlayabilir. Kültürel Değişim: Göç edenlerin kırsal toplumlar üzerindeki etkisi, kültürel ve sosyal değişime yol açabilir. Bu, geleneksel yaşam tarzlarının değişmesine ve yeni kültürel dinamiklerin oluşmasına neden olabilir. Çevresel Etkiler: Artan nüfus ve faaliyetler, kırsal alanlarda çevresel etkilere yol açabilir. Orman tahribatı, tarım ilaçları kullanımı ve su kirliliği gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Kısacası, kentten köye göç, hem kentlerdeki hem de kırsal alanlardaki yaşamı etkileyen karmaşık bir fenomendir. Bu göç eğilimi, dengeli bir şekilde yönetilmeli ve hem kentlerde hem de kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınma ve yaşam kalitesi sağlamak için stratejiler geliştirilmelidir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.