Hava Durumu

#Gebelik

Bursa Hayat Gazetesi - Gebelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gebelik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dış gebelik: Tehlike işaretleri ve süreç Haber

Dış gebelik: Tehlike işaretleri ve süreç

Dış gebelik, döllenmiş bir yumurtanın, rahim dışında, genellikle fallop tüplerinde yerleşmesi durumudur. Normalde döllenme rahimde gerçekleşir ve embriyo burada gelişir. Ancak dış gebelikte embriyo, fallop tüpü gibi bir alanda büyümeye çalışır ve bu durum çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Dış Gebelik Ne Zaman Tehlikeli Olur? Dış gebelik, birkaç hafta içinde tehlikeli hale gelebilir. Bunun temel nedeni, embriyonun gelişiminin fallop tüpünün kapasitesini aşmasıdır. Dış gebelikte tehlike işaretleri şunlardır: Ağrı: Karın alt kısmında, özellikle bir tarafta keskin veya sürekli ağrı hissedilmesi. Bu ağrı, tüpün yırtılması durumunda şiddetlenebilir. Kanama: Vajinal kanama, dış gebeliğin en belirgin belirtilerinden biridir. Kanama genellikle normal adet kanamasından farklıdır ve daha koyu renkli olabilir. Baş Dönmesi veya Bayılma: İç kanama durumunda, baş dönmesi veya bayılma hissi, acil tıbbi müdahale gerektirir. Dış Gebelik Belirtileri: Normal gebelik belirtilerinin yanı sıra, dış gebelikte karnın bir tarafında şişlik, hassasiyet ve diğer rahatsızlıklar görülebilir. Eğer bu belirtilerden herhangi biri gözlemleniyorsa, acil bir sağlık kuruluşuna başvurmak kritik önem taşır. Dış Gebelik Kaç Günde Sonlanır? Dış gebeliğin süresi, çeşitli faktörlere bağlıdır ve genellikle birkaç hafta içerisinde gelişir. Dış gebelik genellikle şu şekillerde sonlanır: Tüp Yırtılması: Embriyo, fallop tüpünü genişleterek yırtılmaya neden olursa, bu genellikle 6-8 hafta arasında gerçekleşir. Tüp yırtılması acil bir durumu ifade eder ve derhal müdahale gerektirir. Medikal veya Cerrahi Müdahale: Dış gebelik teşhisi konduğunda, eğer embriyo henüz tüpte büyümeye başlamadıysa, doktorlar genellikle ilaç (metotreksat) kullanarak müdahale edebilirler. Bu süreç genellikle birkaç gün sürebilir. Eğer tüpte büyüme gerçekleştiyse, cerrahi müdahale gerekebilir. Takip Süreci: Dış gebelik tedavi edildikten sonra, doktorlar hormon seviyelerini takip eder. Hormon seviyeleri normale döndüğünde, durum stabil kabul edilir.

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları: Riskler ve yönetim stratejileri Haber

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları: Riskler ve yönetim stratejileri

Gebelikte kan pıhtılaşma bozuklukları, hem anne hem de bebek sağlığı açısından ciddi riskler taşıyabilir. Risk faktörlerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun yönetim stratejilerinin uygulanması, bu risklerin azaltılmasına ve sağlıklı bir gebelik sürecinin sürdürülmesine yardımcı olabilir. Gebelik sürecinde bu tür sağlık sorunları ile ilgili uzman bir doktorun rehberliğinde hareket etmek en doğru yaklaşımdır. 1. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Sistemi ve Değişiklikler Gebelik sürecinde, kadının vücudu fetüsü korumak ve doğum sırasında kan kaybını minimize etmek için pıhtılaşma sisteminde çeşitli değişiklikler yapar. Bu değişiklikler şunları içerir: Pıhtılaşma Faktörlerinde Artış: Gebelik, pıhtılaşma faktörlerinin seviyelerinde artışa neden olabilir, bu da kanın daha kolay pıhtılaşmasına yol açar. Antikoagülan Sistemlerde Değişiklik: Kanın pıhtılaşmasını önleyen doğal antikoagülan sistemlerde de değişiklikler olabilir. Bu fizyolojik değişiklikler, kan pıhtılaşması ile ilgili sorunları tetikleyebilir ve bazı kadınlarda kan pıhtılaşma bozukluklarına neden olabilir. 2. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Bozukluklarının Risk Faktörleri Kan pıhtılaşma bozukluklarının gebelikteki risk faktörleri arasında şunlar bulunur: Genetik Yatkınlık: Ailede kan pıhtılaşma bozuklukları öyküsü olan kadınlar, bu riskle karşılaşma olasılığı daha yüksek olabilir. Faktör V Leiden mutasyonu ve protrombin gen mutasyonu gibi genetik durumlar bu riskin artmasına neden olabilir. Önceki Kan Pıhtılaşma Olayları: Geçmişte derin ven trombozu (DVT) veya pulmoner emboli geçirmiş kadınlar, gebelik sırasında bu tür olayların tekrar yaşama riski taşır. Obezite ve Diyabet: Obezite ve diyabet gibi metabolik hastalıklar, kan pıhtılaşma bozuklukları riskini artırabilir. Uzun Süreli Hareketsizlik: Uzun süreli yatak istirahati veya hareketsizlik, pıhtılaşma riskini artırabilir. 3. Gebelikte Kan Pıhtılaşma Bozukluklarının Klinik Belirtileri Gebelikte kan pıhtılaşma bozukluklarının belirtileri şu şekilde olabilir: Bacaklarda Şişlik ve Ağrı: Derin ven trombozu (DVT) belirtileri arasında bacaklarda şişlik, ağrı ve sıcaklık bulunur. Göğüs Ağrısı ve Nefes Darlığı: Pulmoner emboli (akciğerlerdeki pıhtı) belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı ve ani öksürük bulunabilir. Anormal Kanama: Gebelik sırasında aşırı kanama veya kanama bozuklukları da bir belirti olabilir. 4. Yönetim Stratejileri ve Tedavi Yöntemleri Gebelikte kan pıhtılaşma bozukluklarını yönetmek için çeşitli stratejiler ve tedavi yöntemleri mevcuttur: Risk Değerlendirmesi: Gebelik öncesi ve sırasında risk faktörlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Genetik testler ve kişisel sağlık geçmişi, risklerin belirlenmesine yardımcı olabilir. Antikoagülan Tedavi: Doktorlar, pıhtılaşma bozukluğu riski taşıyan kadınlar için düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH) gibi güvenli antikoagülan tedaviler önerebilir. Bu tedavi genellikle gebelik boyunca düzenli olarak uygulanır. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve yeterli sıvı alımı, pıhtılaşma riskini azaltabilir. Uzun süreli hareketsizlikten kaçınılması da önemlidir. Düzenli İzleme: Gebelik boyunca düzenli ultrason ve kan testleri ile pıhtılaşma durumu izlenir ve gereken önlemler alınır. 5. Doğum ve Postnatal Dönem Doğum sonrası, kan pıhtılaşma riskini yönetmek için ek önlemler alınabilir: Doğum Sonrası İzleme: Doğumdan sonra pıhtılaşma riskinin izlenmesi önemlidir. Özellikle sezaryen doğum geçiren kadınlar, pıhtılaşma riski açısından daha fazla dikkat edilmelidir. Pıhtılaşma Önleyici Tedbirler: Doktor, doğum sonrası dönemde kan pıhtılaşma riskini azaltmak için ek tedbirler veya antikoagülan tedavi önerebilir.

Uzmanından 'gebelikte şeker yükleme' önerisi! Haber

Uzmanından 'gebelikte şeker yükleme' önerisi!

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir, AA muhabirine, gebelik diyabetinin bebekler üzerinde etkisi bulunan kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Gebeliğin ilk 3 ayında erken tanı konulup tedavi edilmez, kan şekeri kontrolü sağlanmazsa yüksek kan şekeri düzeylerinin bebeklerde birtakım sendromik durumlara yol açabileceğini anlatan Aydemir, daha ileri zamanlarda da anne karnındaki bebeğin olduğundan daha iri doğmasına, organların büyümesine, plasentayla ilgili sorunlara ve doğum travmaları gibi problemlere yol açabileceğini aktardı. Aydemir, bu durumun, gebelik döneminde annelerin kan şekeri kontrolündeki bozukluktan kaynaklandığına değinerek, "Yenidoğan döneminde solunumsal sorunlar, metabolik problemler, kan şekeri, kalsiyum değerlerinde düşme, sarılık gibi sorunlarla karşılaşabilmekteyiz." diye konuştu. İleri dönemde özellikle anne sütüyle beslenemeyen bebeklerde obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, metabolik sendrom gibi sorunlarla karşılaşabileceğini vurgulayan Aydemir, "Kan şekeri problemi olan annelerin glukoz değerlerinin, diyetle regülasyonu gereken durumlarda da oral antidiyabetik veya insülinle kontrol altına alınması, anne karnındaki bebeğin etkilenmesini ve uzun dönemde kronik sorunları önleme açısından önemli." değerlendirmesinde bulundu. Aydemir, bazı annelerin oral şeker yükleme testinden korktuğu için bu sorunlarla karşılaşılabildiğine işaret ederek, "Annelerin kan şekeri problemini erken saptayamadığımız durumlarda glukoz toleransını düzeltmek için anne karnında şeker yüklemenin, bebeğe olan etkilerinden çok daha yüksek oranda ileri dönemde ortaya çıkabilecek sorunlarla karşılaşabilmekteyiz." ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.