Hava Durumu

#Gazeteci

Bursa Hayat Gazetesi - Gazeteci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazeteci haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

173 gazeteci katledildi: Onlar Gazze'nin sesi! Haber

173 gazeteci katledildi: Onlar Gazze'nin sesi!

Son 365 gündür Gazze Şeridi, ağır bombardıman altında yok ediliyor. Dünya genelinde halk, meydana çıkarak savaşın durmasını talep ediyor. Ancak Batılı politikacılar, İsrail’e destek vermeye devam ederken, medya da olayları gizlemeye çalışıyor. 2023'ün 7 Ekim’i, Ortadoğu için bir dönüm noktası oldu. Bu tarihte, 2006’dan beri ambargo altında yaşayan 2.3 milyon Gazzeli için bir felaket olarak kaydedilecek. 7 Ekim’de Hamas ve diğer gruplar, Gazze çevresindeki 21 yerleşim birimine büyük bir operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyon, İsrail istihbaratını hazırlıksız yakaladı ve sonuç olarak 1139 kişi hayatını kaybetti. İsrail, bu operasyona ağır bir yanıt verme sözü vererek Gazze'ye temel ihtiyaçların gönderimini durdurdu ve hava saldırılarına başladı. Saldırılar, çoğunlukla sivil alanları hedef aldı ve Gazze halkı güvenli bir yer arayışına girdi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 42 bin Gazzeli hayatını kaybetti; bu sayı içinde kadın ve çocuklar önemli bir orana sahip. Gazze'deki çatışmalar, Batı'nın değerlerini sorgulayan bir tablo çiziyor. Gazetecilere yönelik saldırılar ve medyanın engellenmesi, bilgilerin sınırlı kalmasına neden oldu. Gazze'deki durumu aktaran birçok gazeteci hayatını kaybetti ve uluslararası medya, bölgeye girmek konusunda zorluklar yaşadı. Gazze'deki durum, devam eden savaşla birlikte daha da karmaşık bir hal alıyor. Görevlerini yerini getiren gazeteciler ise merak edilen sorulara yanıt verdi.  Belgesel kameramanı İsmail Ferhat, "Gazze’de olanları görmezden gelen meslektaşlarıma şunu söylüyorum; Sessiz kalmayı bırakın! Sizler eşi benzeri görülmemiş bir insanlık trajedisinin tanıklarısınız. Kurbanların, acımasızca katledilen masumların sesini dünyaya duyurması gerekenler sizlersiniz. Bir platforma sahip olan sizler, bunu gerçeği iletmek için kullanın. Böyle bir durumda sessizlik tarafsızlık değil, insanlığa ihanettir! Bir an için insan olun ve Gazze’ye uzaktan izleyenlerin gözüyle değil, orada yaşayanların gözüyle bakın!" dedi.  Medyanın Gazze’de verdiği mücadelenin sembolü haline gelen “gazetecilerin babası” Wael Al Dahdouh, "Batı medyası görevini hiç yapmadı, olayları çok sınırlı bir şekilde takip etti. Aksine birçok bilgiyi sakladı. Tarafsız olamadı ve büyük bir başarısızlığa uğradı. Biz de gazeteciler olarak yalnız kaldığımızı hissettik. Bu bizi yalnız ve kırgın hissettirse de, olup biteni tüm dünyaya aktarmaya devam etmek, çabalarımızı ve fedakarlıklarımızı iki katına çıkarmamız için bir teşvik oldu" dedi. Filistinli gazeteci Sulaiman Hejji, "Bu savaşta, evrensel insan hakları söylemlerinin sadece boş ve yanıltıcı sloganlar olduğunu hissettim, çünkü her gün çocukların, yaşlıların ve kadınların katledildiğine şahit oldum ve dünya bu katliamlarla yüzleşmek için hiçbir şey yapmadı. Gördüğüm ve belgelediğim korkunç suçlar karşısında büyük bir şok yaşadım. Ancak bu travmalarla büyük bir cesaretle başa çıktım, çıkmaya çalışıyorum. Çünkü güçlü olmak, bu şoklarla yüzleşmek ve korkmadan, geri adım atmadan yaşanan vahşeti yayımlamaya devam etmek zorundaydım" şeklinde konuştu.  7 Ekim 2023’te Gazze’de bulunan TRT World muhabiri Nizar Sadawi, aylarca süren İsrail saldırılarını ön cepheden takip etti. Şu anda İstanbul’da yaşayan bu gazeteci, Gazze halkının eşi benzeri görülmemiş acılarını dünyaya aktarmaya devam ediyor. Gazeteci, bölgedeki insanlık dramını ve yaşananları uluslararası kamuoyuna duyurmak için çaba harcıyor. TRT Arapça muhabiri Somaya Abu Eita, 7 Ekim'de başlayan savaşın ikinci gününde, iki küçük çocuğunu ve eşini Türkiye’de bırakarak Mısır üzerinden Gazze’ye geçti. Abu Eita, gazeteci arkadaşlarıyla birlikte işgale ve soykırıma karşı direniş sergilediklerini belirtti. “Herkes elindeki imkânları en iyi şekilde değerlendirip paylaşırken, yaşanan soykırımı canları pahasına duyurmaya çalışıyordu,” diyen Abu Eita, Gazze’deki durumu aktarmanın önemine vurgu yaptı. “Gazetecilik, mazlumların sesini duyurmak için bir emanet taşımaktır. Bu şartlar altında çalışan bizler, sessiz kalan gazetecilerin insanlığa ve mesleğine ihanet ettiğini düşünüyoruz. Onlar, İsrail işgalinin suçlarına ortak olmuştur,” şeklinde konuştu. Abu Eita, gazetecilik görevini yerine getirmenin bir sorumluluk olduğunu dile getirdi. 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 173 Gazeteci öldürüldü.

Suudi Arabistan, İranlı gazetecileri sınır dışı etti Haber

Suudi Arabistan, İranlı gazetecileri sınır dışı etti

İran devlet televizyonu, Hac ibadetini takip etmek üzere Suudi Arabistan’da bulunan devlet televizyonu çalışanı 6 gazetecinin sınır dışı edildiğini duyurdu. İlk olarak 4 gazetecinin geçtiğimiz hafta salı günü Mescid-i Nebevi'de Kur'an-ı Kerim tilavetini çektikleri sırada gözaltına alındıkları, birkaç saat süren sorgunun ardından Medine’de bulunan gözaltı merkezine götürüldükleri aktarıldı. Haberde 4 gazetecinin gözaltına alınmasından iki gün sonra Suudi polisinin İranlı Hacı adaylarının kaldığı oteldeki program öncesi 2 gazeteciyi daha gözaltına aldığı belirtildi. Gözaltına alınan İranlı Selim Gaffuri, Mehdi Mueyyidi, Şefii Şolekar, Mehdi Amiri, Purya Süleymanzade ve Ali Rıza Taban adlı 6 gazetecinin dün gece Suudi Arabistan hükümeti tarafından sınır dışı edildiği açıklandı. "NEDENİNİ BİLMİYORUZ" Suudi Arabistan tarafından sınır dışı edilen gazetecileri Tahran’daki Havaalanında karşılayan İran Radyo ve Televizyon Kurumu Başkanı Peyman Cebelli konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Cebelli, “Gazetecilerin gözaltına alınması ve sınır dışı edilmelerinin nedenini bilmiyoruz. Sadece Mescid-i Nebevi'de Kur'an-ı Kerim tilavetini kaydediyorlardı. Birkaç saat sorguya çekildiler ve hiçbir bilgilendirme yapılmadan Medine’deki polis merkezine götürüldüler. Bir hafta boyunca büyükelçilik, Dışişleri Bakanlığı, İran Hac ve Ziyaret Kurumu gazetecilerin serbest bırakılması için olayın takibini yapıyordu. Konuyla alakalı hukuki işlemler için çalışmalar başlatılacak” dedi.

Bursa'da şantaj yapan gazetecinin cezası belli oldu Haber

Bursa'da şantaj yapan gazetecinin cezası belli oldu

Bursa'nın İznik ilçesinde iş adamlarından şantaj yoluyla para isteyen gazete sahibi N.İ., iddiaya göre kaçak villalarını haber yapmama karşılığı şantaj yaptığı iş adamı F.E. ile 7 Eylül 2020 tarihinde bir benzin istasyonunda buluştu. Paraları teslim alırken suçüstü yakalanan N.İ sonrasında polis tarafından gözaltına alındı. O anlar saniye saniye güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan ve cezaevinde bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan N.İ., devam eden davada şantajdan 1 yıl 8 ay hapis ve 10 bin TL para cezasına çarptırıldı. N.İ. hakkında denetimli serbestlik kararı da verildi. N.İ. hakkında İznik ve Gemlik Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından iki ayrı iddianame hazırlandı. Gemlik 5. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davaları Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin dosyalar arasında eylem ve taraflar itibariyle hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu her iki dosyanın birlikte yürütülmesinin zorunluluğu bulunduğu kararı üzerine birleştirildi. Şantaj ve tehditle işadamlarından para aldığı iddia edilen gazeteci hakkında yürütülen davada karar duruşması geçtiğimiz nisan ayının 19'unda görüldü. 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya davacı işadamı davacı vekilleri avukatlar ile davalı N.İ. ile davalı avukatları katıldı. Yol Kesmek Suretiyle Silahla Yağmaya Teşebbüs, Silahla Tehdit ve Şantaj suçlarından yargılanan N.İ. savunmasında 20 yıllık gazeteci olduğunu ismini sonradan öğrendiği iş adamının kendisini aradığını ve izni dışında görüşmeleri kayda aldığını söyledi. N.İ. "İznim dışında kayda alınan bu görüşmeler yasal delil olarak kabul edilerek hakkımda dava açılmıştır. HSK'ya bu konuda şikayetlerimi yaptım" dedi. N.İ. işadamı ile yaptığı görüşme sırasında da tek başına olduğunu karşı tarafın ise 3 kişi olduğunu iddia ederek, "Ben tek başıma nasıl yağma yapmışım" dedi. Davaya katılan işadamı F.E. ise beyanında daha önce verdiği ifadelerini doğrulayarak, "Orhangazi Boyalıca'daki restoran sahibiyim olay günü iş yerime tadilat yaptırıyordum. N.İ. isimli kişi tadilat yapılan yerlerin fotoğraflarını çekmeye başlayınca neden çektiğini sordum. Kendisi de bu şekilde kaçak yapılaşma olan yerlerden para kazanıyorum. Elim Ankara'ya kadar uzanır. Hakkındaki yıkım kararını durdurabilirim. Başka "bir mekan sahibi İ.S. ile anlaştık seninle de anlaşalım bana 300 bin lira vermezsen ruhsatın ile ilgili imar barışı ile ilgili problem çıkar" dedi. Sonrasında buluştuk 300 bin liranın çok olduğunu söyledim. 200 peşin geri kalanı da 10 bin lira taksitlerle istedi. Kabul etmeyince belindeki silahı çıkarıp içinden bir mermi çıkararak "Ben her türlü parayı alırım. Bu merminin tanesi 1 lira. Bizde mermi de çok mermi atacak adam da çok" deyince korkup anlaşmak zorunda kaldım. Sonrasında ben şikayetçi oldum. Polis ekiplerinin seri numaralarını alındığı paraları kameraların önünde kendisine verdim. Suç üstü yakalandı. Sonrasında paramı geri aldım" diye konuştu. Davaya katılan tanıklar M.B., İ.A. ve M.A.'yı da dinleyen mahkeme heyeti iddia makamının esas hakkındaki mütalaası ve delillerin değerlendirilmesinin ardından kararını açıkladı. Mahkeme sanık N.İ. hakkında tüm dosya kapsamı itibariyle eylemine uyan ve sübut bulan nitelikli yağma suçundan dolayı suçun işleniş biçimi, suç, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlenmesinde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK'nun 149/1-ad maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis cezası ile çarptırılmasına, eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından 1/4 oranında indirim yapılarak 9 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, iyi hal de gözetilerek cezasında 1/6 oranında indirim yapılarak 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.