#Fi̇li̇sti̇n

Bursa Hayat Gazetesi - Fi̇li̇sti̇n haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fi̇li̇sti̇n haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Filistin'de yaşanan acılar resmedildi Haber

Filistin'de yaşanan acılar resmedildi

Sanatçı Kasım Tan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği, 37 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırıları, yapımı bir ayı aşkın süren sanat eseriyle İstanbul'da protesto etti. Üsküdar Valide-i Cedid Camii önünde Filistinlilere destek amacıyla 9 metreye, 3 metre boyutundaki dev tabloya imza atan Tan, bireysel çizim eylemini tamamladı. Filistin'de yaşanan acı olayların resmedildiği tablonun son çizgilerine şahit olmak isteyen İstanbullular da oturma eylemiyle projeye destek vererek, İsrail'in aylardır devam eden zulmüne tepki gösterdi. "RÜYALARIMDA FİLİSTİN'İ VEYA ORADAKİ İNSANLARI GÖRÜYORDUM" Ressam Kasım Tan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin'de yapılan soykırımın hafızalarda yer alması için sanat ve insanlık tarihine bir eser bırakmak istediğini söyledi. Çalışmanın fikir aşamasında, 8 aylık bir inziva döneminin yaşadığını dile getiren Tan, "Bu inzivanın çıkışında, 'Filistin için bir şey yapmalıyım.' dedim. Çünkü rüyalarımda Filistin'i veya oradaki insanları görüyordum." dedi. Tan, eserin yapım sürecinin 21 günde tamamlanacağını düşündüğünü kaydederek, "Fakat gerek çizdiğim şeyler, gerek yaşananlar ağırdı. Aktarmak da benim için ağır olduğu için uzun sürdü. Kendi içinde bir inzivası daha oldu ve yürekleri Filistin'le atan insanlarla beraber son rötuşları yapıp eseri tamamladık." ifadesini kullandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen 3 yaşındaki Rim ile dedesi Halid Nebhan'ı da rüyasında gördüğünü ve bunu tablosuna yansıttığını aktaran Tan, şunları kaydetti: "Rüyamda Rim'in dedesini görmüştüm. 'Şahsım adına sana çok dua ettik. Ne olacak bilmiyoruz. Bir şey yapmayacak mısın?' demişti. Bu altı ay önce gördüğüm bir rüyaydı. Bu işi yapmamak için çok kaçtım fakat yaşananlar, benim ressam olmam ve ifade biçimimin güçlü olması, beni bu işi ortaya koymak zorunda bıraktı." Tabloyu görenlerden bazılarının ağladıklarını ve "Keşke elimizden bir şey gelseydi" dediklerini sözlerine ekleyen Tan, şunları kaydetti: "Eseri dışarıda yapıyorum. Temiz vicdanlı insanlarla beraber temiz bir iş yapmak için son gün böyle, oturma eylemiyle tamamlamak istedim. Buradaki insanlar hem bu işi hem de Filistin'i benimsemiş insanlar. Kendilerine gerçekten en içten teşekkürlerimi iletiyorum. Özellikle sanatçılara çok sorumluluk düşüyor. Çünkü gençler yani insanlar gerçekten yaptıklarımızı önemsiyor. Sanatçılarımızın Filistin meselesi hakkında hassas olması, bulundukları yerleri küçümsememesi gerekiyor." "FİLİSTİN'DE KAN AKARKEN, O DA UFAK UFAK MÜREKKEBİNİ DAMLATMIŞ" Filistin'de yaşanan zulüm ve katliamı protesto etmek isteyen pek çok kişi de canlı performansının son gününde sanatçıya destek vermek için Üsküdar meydanına geldi. Dev tabloyu inceleyerek görüşlerini dile getiren Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve sinema yazarı Döndü Toker, projenin Üsküdar'da yapılmasının önemine dikkati çekerek, "Sanatçı arkadaşımız her gün azar azar yani bir yanda zulüm devam ederken, kan akarken, o da ufak ufak mürekkebini damlatmış." dedi. Bu sürece eşlik eden bir sanatın olmasını değerli bulduğunu dile getiren Toker, "Sanatın bir yerde her türlü parlayacağına ve sesinin bir titreşim oluşturacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı. Toker, zalimlerin ve kötülerin güçlü görünmesine rağmen her zaman iyinin ve birliğin kuvvetine inandığını belirterek, şunları söyledi: "Bir korku kültürü aşılanmaya çalışılıyor. Sosyal medya kanalları üzerinden, Filistin üzerine yapılan sanatın ve paylaşımların sık sık engellendiğini görüyoruz. Buna destek verenlerin, mesleklerinde, kariyerlerinde tehdit edildiğini, belli platformlarca sektörden atıldığını veya bir şekilde lağvedildiğini görüyoruz. Bütün bunlara rağmen kalben direnmeye devam eder, o korkuya kapılmazsak, kalbimize doğru, aslında onu yaratana dönmeye devam edersek, bir şekilde etki yaratacağımıza inanıyorum. İnşallah buna kavuşacağız ama ne zaman olur bilmiyorum." "İNSANLIĞIN EN TEMEL DEĞERLERİNİ HİÇE SAYARAK ÖLDÜRÜYORLAR" Cihannüma Derneği Genel Başkan Vekili avukat Cavit Tatlı da yaşanan zulme herkesin kendi diliyle karşı koymaya çalıştığını belirterek, "Öğrenciler yürüyor, çocuklar başka şeyler yapıyor. Sanatçılar da kendi sanatlarıyla bu zulme karşı durmaya çalışıyor. İnsan olmanın getirdiği sorumluluk gereğince bunu yapıyorlar. Biz de bugün hem yapılan çalışmanın yanında olmak hem de boykota destek verdiğimizi, insan olduğumuzu, insanlığın tarafında olduğumuzu deklare etmiş olmak için buraya geldik." diye konuştu. Sanatın evrensel, kucaklayıcı bir yönü olduğunun altını çizen Tatlı, Bir çizgi, bir şiir ya da bir fotoğraf karesiyle siz aynı dili konuşmayan tüm insanlara ulaşabiliyorsunuz. Bu anlamda sanatın o birleştirici yönü çok önemli. Bundan dolayı da önemsiyorum ben bunu. Bunun gibi başka sanatçılarımızın yapacağı etkinliklerin de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Tatlı, Filistin'de zulüm ve soykırım devam ettikçe her platformda konunun gündemde kalması, unutturulmaması, normalleşmemesi, konuşulmaya devam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Biri çizgisiyle biri notalarla biri sizin yaptığınız gibi bunu haberleştirerek konuşur. Ya da bizim gibi gelir konuşur ama bunun devam etmesi, bırakılmaması gerekiyor." dedi. Filistinlilerin 20 yıldır öldürülmeye devam ettiğinin altını çizen Tatlı, şöyle devam etti: "Yaklaşık 7-8 aydır da tüm dünyanın gözünün içine soka soka insanları öldürüyorlar. Hiçbir geri adım atmadan,iİnsanlığın en temel değerlerini hiçe sayarak bunu yapıyorlar. Hastane bombalıyor, çocuk ve kadınları öldürüyor, çadırları bombalıyorlar. Yönlendirdikleri yerdeki insanları öldürüyorlar. Buna kim nasıl, ne şekilde tepki verebiliyorsa vermeye devam etmeli, ta ki bu zulüm, bu soykırım bitene kadar." "FİLİSTİN HEP AKLIMIZDA, ARTIK KELİMELER TÜKENDİ" Anaokulu eğitmeni Gönül Kasap ise tabloda gördüğü her bir karenin ayrı bir acı olduğunu belirterek, "Böyle duvarı seyrederken o anıları tekrar yaşıyoruz. Zaten Filistin hep aklımızda, yediğimizde, içtiğimizde, oturduğumuzda, kalktığımızda... Artık anlatamıyorum, kelimeler tükendi, sözler tükendi." ifadelerine yer verdi. Filistin'deki zulmü ilk olarak çocukken duyduğunu, yaşanan acıların 7 Ekim'de başlamadığını dile getiren Kasap, "Televizyonda dağlara götürülüp kolları taşlarla kırılan çocukları izlemiştik. Annem günlerce etkisinden çıkamamıştı. Ben çocuktum o zaman ve annemin ağladığını ilk o zaman gördüm, Filistin'le o zaman tanıştım ve o zamandan beri içimizde bir yara. Ama artık bu yara öyle bir kanıyor ki inşallah sonuna doğru geliyordur, inşallah artık kurtuluşa erecektir. Çünkü zulüm arttıktan sonra eğer zalim zulmüne inatla devam ediyorsa zalimin sonu yakındır. Biz böyle inanıyoruz, umutlarımızı kaybetmiyoruz." dedi. Yaşanan acıların bitmesi için dua ettiklerini aktaran Kasap, verilen desteği yeterli görmediğini, insanların Filistin konusunda daha duyarlı olmasını, boykota ve sosyal medya paylaşımlarına devam etmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Vatandaşlar Filistin için ayakta! Haber

Vatandaşlar Filistin için ayakta!

Malatya'da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla Büyük Gazze Mitingi düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi önünde Kudüs Kardeşlik Platformunca düzenlenen mitingde, Türk ve Filistin bayrağı açan katılımcılar, taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla İsrail'i protesto etti. Katılımcıların, Gazze'ye destek için marş ve ilahiler okuduğu miting, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle sürdü. Mitingde konuşan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail'e karşı hep birlikte bir mücadelenin içerisinde olduklarını belirterek "Karşımızda Müslümanların ve insanlığın en büyük düşmanı var. Bunlar dünya siyonizmidir, bunun merkezi Amerika'dır. İsrail ise bunun bir karakoludur. Başka emperyalist ülkeleri de arkalarına aldılar. İngiltere sen ne arıyorsun Akdeniz'de? Kim adına orada savaşıyorsun? Fransa kim adına savaşıyorsun? İtalya kim adına savaşıyorsun? Hepiniz bir oldunuz, bütün bombaları getirdiniz, Gazze'nin çocuğunu, kadınını katlediyorsunuz, sizde vicdan yok." diye konuştu. Bu savaşı sabrederek kazanacaklarını kaydeden Yıldırım, "Hiç merak etmeyin, bu topraklar adım adım özgürlüğe doğru gidecek. O nedenle yavaş yavaş zaferler elde edeceğiz. Nerede İsrail'in bir gücü varsa orada İsrail'in gücünü kıracağız." dedi. Filistinli Alimler Birliği Başkanı Nevaf Tekruri de Malatyalılara ve bu eylemleri gerçekleştiren sivil toplum kuruluşlarına destekleri için teşekkür etti. Aksa Tufanı'nın kendileri için bir izzet ve onur vesilesi olduğunu kaydeden Tekruri, şöyle konuştu: "Vermiş olduğumuz mücadelede Aksa Tufanı yüzümüzün akı oldu. Özelde Gazzeliler ve genelde Filistinliler olarak Allah yolunda cihadı yaşıyorlar. Tabii ki cihatta acılar, yaralar, zorluklar, sıkıntılar, ölümler ve esaret olur. Özellikle de eğer düşman korkaksa, siyonistler gibi korkak düşmanlarınız varsa bunların olması kaçınılmazdır. Fakat tabii bildiğiniz üzere bu cihadın semeresi, bu cihadın sonucu sadece bu acılar değildir, bu acının, bu cihadın semeresi Allah yolunda izzet ve onurdur. Şu anda Gazzelilerin, Filistinlilerin yaşamış olduğu izzet ve onurdur. Şu anda hepinizin bildiği gibi yeryüzünün en şerefli, en onurlu insanları Gazze'de bu mücadeleyi veren insanlardır. Tabii bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi şu anda Gazze'deki mücadele Anadolu'daki mücadelenin ana hattıdır, bu İstanbul'a, Kahire'ye, Amman'a ve diğer İslam ülkelerinin müdafaa hattıdır. Bundan dolayı Gazzelilere yardım etmek sadece bir seçenek değildir, bir tercih meselesi değildir. Bu, her Müslüman'ın boynunun borcudur, görevidir hatta en şeref sahibi, insaf sahibi insanın görev ve sorumluluğudur. "BİZ KESİNLİKLE ZAYIF DEĞİLİZ" Aksa Tufanı'nın gereksiz olduğunu düşünmemek gerektiğini dile getiren Tekruri, "Sakın biz bu zaaf durumundayken, böyle zayıfken 'Aksa Tufanı neden gerekti?' demeyesiniz, böyle bir şey düşünmeyin, biz kesinlikle zayıf değiliz. Eğer onlar Amerika'ya, onlar emperyalistlere, müstekbirlere ve Arap yöneticilere sığınıyorlarsa bizim Rabb'imiz var, biz Rabb'imize sığınıyoruz, O'na güveniyoruz ve dayanıyoruz." ifadelerini kullandı. Gazze'deki liderlerin yakınlarını İsrail saldırılarında kaybettiğini belirten Tekruri, "Onlar liderlerimizin yakınlarını öldürmekle bizi teslim olmaya zorladıklarını zannediyorlar, yanılmaktadırlar. Bu fedakarlıklar ve onların şehadetleri onların kararlılıklarından başka bir şeyi arttırmamaktadır." diye konuştu. Gazzeli aktivist Muhammed Hamdiye ise ailesinin İsrail saldırıları nedeniyle parçalandığını ve yuvalarının dağıtıldığını belirterek "Benim ailemden 37 şehit var. Bunların büyük bir kısmı çocuklardan oluşmakta. Biz bu şartlar altında mücadeleye devam ediyoruz. Bu eylemleriniz bizim için bir destek olmakta, insanlarımızın motivasyonunu arttırmakta ve dökülen kanlarımızın boşa gitmediğini göstermektedir." dedi. Mitinge AK Parti Malatya milletvekilleri Bülent Tüfenkci, İhsan Koca ve İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ve Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan da katıldı.

İsrail yanıyor! Takviye ekip talebi Haber

İsrail yanıyor! Takviye ekip talebi

İsrail resmi televizyon kanalı KAN'a göre, ülkenin kuzeyinde çıkan yangınların kontrol altına alınması için takviye ekipler talep edildi. Yediot Ahronot gazesi, kuzeydeki Yukarı Celile'nin Kiryat Shmona bölgesindeki yerleşimlerde süren yangınların kontrol alınması çalışmaları sırasında 6 itfaiye erinin yaralandığını belirtti. Kiryat Shmona ve Taberiyye bölgesinde hava sıcaklığının 43 dereceyi geçtiğini aktaran gazete, yalnızca Celile ve Golan (işgal altındaki Suriye) bölgelerinde 15 yangın noktasının varlığının gözlendiğini kaydetti. Öte yandan ülkedeki ana muhalefet lideri Yair Lapid ise, yangına ilişkin X platformundan yaptığı paylaşımda, "Kuzey tutuşmuş yanıyor, İsrail'in caydırıcılığı da onunla birlikte yanıyor ve Netanyahu hükümetinin hiçbir yönetimi ya da stratejisi yok" ifadelerini kullandı. Ahronot'a göre, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise yangınlara tepkisini Lübnan'ı tehdit etmeyle gösterdi. Ben-Gvir, yangının kontrol altına alınmayışını iflas şeklinde değerlendirerek, "Tüm Lübnan'ın yanma zamanı gelmiştir" ifadeleriyle Lübnan'ı yakma tehdidinde bulundu. İsrail merkezli "Ynet" haber sitesi, yangının, Lübnan'daki Hizbullah tarafından pazar günü atılan bir dizi roketin ardından çıktığına dikkat çekmişti. Ynet'in bir başka haberinde Yukarı Celil bölgesinde yer alan sıradağlarda çıkan yangına 14 ekibin yanı sıra 6 yangın söndürme uçağıyla müdahale edildiği ve Hizbullah tarafından fırlatılan yeni roketler nedeniyle yangınların tekrarladığına işaret edilmişti. Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2024'ten bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında da Lübnan Hizbullahı ile çatışıyor. Bu çatışmalarda 325 Hizbullah mensubu, 65 Lübnanlı sivil, 19 Emel Hareketi, 13 Hamas, 15 İslami Cihad mensubu ile 14 İsrail askeri ve 10 İsrailli sivilin öldüğü bildirilmişti.

45 milyon paylaşım: "Tüm gözler Refah'ta" Haber

45 milyon paylaşım: "Tüm gözler Refah'ta"

İsrail’in 26 Mayıs’ta Refah’ta Filistinlilerin yaşadığı kampa düzenlediği saldırı sonucu 45 kişi hayatını kaybetti. Dünyanın tepki gösterdiği saldırının ardından yayılmaya başlayan bir tasarım, 48 saatte 45 milyondan fazla kez paylaşılarak alarak en çok paylaşım alan yapay zeka tasarımı oldu. NE ANLAMA GELİYOR? "Tüm gözler Refah'ta" anlamına gelen "All Eyes on Rafah" sloganı, Gazze'nin güneyinde yer alan Refah şehrindeki duruma dikkat çeken bir yapay zeka tasarımı. Slogan, İsrail'in saldırıları nedeni ile hayatını kaybeden, yaralanan ve taşınmak zorunda olan Filistinlilere destek amacıyla kullanılıyor. 48 SAATTE 45 MİLYON PAYLAŞIMLA REKOR KIRDI İsrail’in Refah saldırısının ardından tepkiler büyürken, sosyal medyada da kullanıcılar Gazze’de olanlara tepki göstermek için yeni bir akım başlattı. Kısa sürede yayılan tasarım, dünyaca ünlü kişilerin de hikayesinde yer aldı. Gigi ve Bella Hadid, Mark Ruffolo, Jenna Ortega gibi isimlerin de aralarında bulunduğu bir çok ünlü tarafından paylaşılan gönderi daha sonra X, Facebook ve TikTok gibi mecralarda da boy gösterdi. NİÇİN SOSYAL MEDYA? Gönderinin ilk olarak Instagram'da viral olmasının ise bir nedeni var. Geleneksel medyanın sansür baskısından kurtulmak isteyen Filistinli gazeteciler Instagramı etkin bir yayın aracı olarak kullanıyordu. Bir süre sonra dijital mecralarda uygulanan sansürler Gazze’de yaşananların aktarılmasına büyük ölçüde engel oldu. Sosyal mecraların yayın ihlaline takılmadan bu denli geniş bir kitleye ulaşan yapay zeka tasarımı aktivistler için etkin bir protesto yöntemi olarak kabul edildi. SLOGANIN KAYNAĞI: DSÖ Dünyanın gündemine oturan slogan Dünya Sağlık Örgütü Gazze temsilcisi, Richard Peeperkorn’un  14 Şubat’taki “Tüm gözler Refah’ta olup bitenlere çevrildi.” açıklamasına dayanıyor. TASARIM BİR FOTOĞRAFÇIYA AİT Sosyal medyada en çok paylaşılan yapay zeka grafiğinin kaynağı bir fotoğrafçıya dayanıyor. "All Eyes on Rafah" tasarımını paylaşımını Instagram’da ilk olarak @shahv4012 isimli bir kullanıcı paylaştı. Paylaşımın ardından  bir çok kullanıcı yapay zeka tasarımı ile tepki göstermenin yeterli olmayacağını ifade ederek paylaşımı eleştirdi. Paylaşımın sahibi ise eleştirilere "Resim ve şablonlardan memnun olmayanlar varsa, hata yaptıysam özür dilerim. Refah meselesini ciddiye alın, sarsılsınlar, çözümümüzden korksunlar." ifadeleri ile karşılık verdi. Kullanıcının sosyal medya hesabında, Gazze'ye destek amacıyla paylaşılan birçok yapay zeka tasarımı yer alıyor.

Gazze'de bir çocuk daha açlıktan vefat etti! Haber

Gazze'de bir çocuk daha açlıktan vefat etti!

İsrail ordusunun 8 aydır saldırılarını sürdürdüğü, sınır kapılarını kapatarak insani yardım girişini kısıtladığı Gazze Şeridi'nde bir çocuk daha açlık nedeniyle yaşamını yitirdi. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde, 13 yaşındaki Abdulkadir es-Serhi'nin Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi'nde yetersiz beslenme ve sıvı kaybı nedeniyle öldüğü belirtildi. Haberde, Gazze Şeridi'nde açlıktan ölenlerin sayısının 37'ye çıktığına vurgu yapıldı. Duyurulan sayının "yalnızca hastanelere ulaşanları" kapsadığı aktarılan haberde, "Açlık nedeniyle onlarca kişi hastanelere ulaşamadan sessizce hayatını kaybediyor." ifadesi kullanıldı. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentindeki saldırılarını genişletmesi ve tüm hastaneleri hizmet dışı bırakmasıyla Gazze'de "sağlık durumunun kötüden en kötüye" doğru ilerlediğine dikkat çekildi. Deyr el-Belah kentinde, 30 Mayıs'ta, 7 aylık Filistinli bebek Fayiz Ebu Ataya, yetersiz beslenme ve tedavi eksikliği nedeniyle hayatını kaybetmişti. İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılması uyarısında bulunmuştu. Bunun ardından 7 Mayıs'ta İsrail ordusu, Gazze'nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu. Gazze Şeridi'nin dış dünyaya açılan tek sınır kapısı Refah, bölgede İsrail işgalinin başladığı 7 Mayıs'tan bu yana kapalı. BM'nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs'ta aldığı tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 28 Mayıs'ta, Refah'ta Tel es-Sultan Doğum Hastanesi dışında faaliyet gösteren hastane kalmadığını duyurmuştu. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 328'i çocuk, 10 bin 171'i kadın olmak üzere 36 bin 284 Filistinli öldürüldü, 82 bin 57 kişi yaralandı.

Spor dünyasından Filistin'e destek! Haber

Spor dünyasından Filistin'e destek!

Ekim ayından bu yana abluka altındaki Gazze'de yaptıklarıyla tarihteki soykırım listesine bir yenisini ekleyen İsrail'e en büyük tepkiyi gösterenlerin başında spor dünyası geldi. Futboldan Formula 1'e, tenisten basketbola çok sayıda branşta kariyerinin zirvesine çıkmış sporcular, dünyanın önde gelen kulüpleri ve taraftar grupları, hem sponsorluk kaybını hem de potansiyel cezaları göze alarak Gazze'deki insanlık dramının durması için çaba harcadı. FİTİLİ CELTİC ATEŞLEDİ Tarihi boyunca aykırı duruşuyla dikkat çeken İskoç temsilcisi Celtic'in tribünleri, hem yerel lig hem UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarında yaptıkları koreografi ve dalgalandırdıkları onlarca Filistin bayrağıyla dünya çapında dikkati çekmeyi başardı. UEFA'dan para cezası alan yeşil-beyazlı kulüp, gelebilecek farklı yaptırımları taraftarları tribünden men ederek engellemeye çalışırken, taraftar grupları stat içinde ve dışında Filistin'e destek vermeyi sürdürdü. İspanyol sporseverler de ülkelerindeki basketbol ve futbol maçlarında İsrail'in Gazze'deki vahşetine tepki gösterdi. Basketbol THY Avrupa Ligi'nde oynanan Baskonia-Maccabi Playtika maçına Filistin bayraklarıyla gelen ev sahibi ekibin taraftarları, karşılaşma boyunca İsrail'i protesto etti. Maç sırasında "Özgür Filistin" yazılı pankart açan Basklılar, uzun süre "Soykırımcı İsrail", "Katil İsrail", "Siyonist devlet, terörist devlet", "Maccabi Avrupa'dan dışarı", "Özgür Filistin" sloganları attı. LaLiga'da oynanan Athletic Bilbao-Celta Vigo karşılaşmasında Filistin bayrakları açılırken, Real Sociedad taraftarları da Benfica ile oynadıkları Şampiyonlar Ligi maçında tribünde Filistin'e destek gösterisi yaptı. İngiltere Premier Lig'deki Liverpool-Everton derbisinde de bazı Liverpool taraftarları, Gazzeliler'e destek vermek amacıyla Filistin bayrağı açtı. VİCDANLARININ SESİNİ DİNLEMEKTEN KORKMADILAR Sporun sponsorluk ağlarıyla iç içe geçtiği bu dönemde kariyerinin zirvesinde bulunan ya da gelecek vadeden çok sayıda sporcu, vicdanlarının sesini dinlemekten çekinmedi. Lewis Hamilton, Kyrie Irwing, Eric Cantona, Muhammed Salah, Karim Benzema, Coco Gauff, Ons Jebour gibi spor dünyasının önde gelen isimleri sık sık paylaşımlarıyla İsrail'e tepki gösterirken, politikacıları saldırıları durdurmaya çağırdı. Formula 1'de 7 kez dünya şampiyonu olan Büyük Britanyalı pilot Lewis Hamilton, Gazze'de yaşananları "travma ve terör" olarak nitelendirirken, acil olarak saldırılara son verilmesi gerektiğini belirtti. Amerikan Basketbol Ligi (NBA) takımlarından Dallas Mavericks'te forma giyen Kyrie Irving, Filistin halkıyla dayanışma amacıyla basın toplantısına Filistin kefiyesiyle çıktı. Kadınlar tenisinin genç yıldızları da Filistin'de yaşananlara sessiz kalmadı. Dünya sıralamasının 3 numarası ABD'li Coco Gauff, "Gazze'de olup bitenler ve yaşanan işgal beni rahatsız ediyor." derken, klasmanın 9 numarası Tunuslu Ons Jabeur ise WTA Dünya Turu Finalleri'nde kazandığı ödülün bir kısmını Filistinliler'e bağışlayacağını duyurdu. "HALA BU DURUMA SOYKIRIM DEMEYEN KİMSE KALDI MI?" Manchester United formasıyla dünya futboluna damga vuran eski Fransız oyuncu Eric Cantona, sosyal medyadaki paylaşımıyla milyonlarca kişinin duygularına tercüman oldu. Cantona, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Hala bu suçluları koruyacak kimse kaldı mı? Hala bu suçluları kınamayan kimse kaldı mı? Hala bu suçluları silahlandıran ülkeler kaldı mı? Hala bu duruma soykırım demeyen kimse kaldı mı? Hala böyle bir dehşet karşısında gözyaşı dökmeyen kimse kaldı mı?" sorularını yöneltti. Liverpool'un Mısırlı yıldızı Muhammed Salah ve Cezayir asıllı Fransız yıldız Karim Benzema'nın yanı sıra Galatasaraylı Kerem Aktürkoğlu, Fenerbahçeli Mert Hakan Yandaş, Beşiktaş'ın Cezayirli futbolcusu Rachid Ghezzal, Adana Demirsporlu Mario Balotelli, Suudi Arabistan ekibi Al Ahli'de forma giyen milli futbolcu Merih Demiral, eski futbolcu Mesut Özil, Filistin'e destek verdi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Filistin mesajı paylaşan Fransız milli futbolcu Karim Benzema için ''teröristler ile ilişki içinde'' açıklaması yaptı. Galatasaray'ın 24. şampiyonluk kutlamalarında, sarı-kırmızılı takımın Faslı yıldızı Hakim Ziyech, Filistin bayrağıyla, paylaşımlarıyla Filistin'i sürekli gündemde tutmaya gayret eden Kerem Aktürkoğlu ise bileğine sardığı Filistin kefiyesi ile taraftarları selamladı. EL GHAZİ VE ATAL, İSRAİL'E TEPKİLERİ NEDENİYLE KADRO DIŞI KALDI Almanya 1. Futbol Ligi ekiplerinden Mainz 05'de forma giyen Anwar El Ghazi ile Fransa 1. Futbol Ligi takımı Nice'te oynayan Youcef Atal, Filistin'e verdikleri destek nedeniyle kulüplerinden gönderildi. Hakkında soruşturma açılan Atal, 45 bin avro para cezası ve 8 ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı. Sosyal medya paylaşımı nedeniyle kadro dışı bırakılan Bayern Münih'in Faslı futbolcusu Noussair Mazraoui ise kulüp tarafından affedildi. FIFA VE UEFA, İSRAİL'E KARŞI SESSİZ Futbolun çatı kuruluşları FIFA ve UEFA, ekim ayından bu yana Gazze'ye aralıksız saldırı düzenleyen İsrail'e yaptırım uygulanması çağrılarına duyarsız kaldı. İki yıl önce Ukrayna'ya saldıran Rusya'yı, "sivil ölümlerini gerekçe göstererek" tüm turnuvalardan men eden UEFA ve FIFA, tüm girişimlere karşın İsrail'e yaptırım taleplerinde ise "topu taca attı". Filistin Futbol Federasyonu (PFA), üyesi olduğu Asya Futbol Konfederasyonunun da desteğini alarak mayıs ayı ortasında Tayland'ın başkenti Bangkok'ta düzenlenen 74. FIFA Kongresi'nde İsrail'in futboldan men edilmesi talebinde bulundu. Kongrede oylama yapılması çağrılarını geri çeviren FIFA Başkanı Gianni Infantino ise bu talebi değerlendirmek için bağımsız hukuki tavsiye alacağını ve karar organı FIFA Konseyi'nin temmuz ayında toplanacağını söyledi.

İsrail'den alçak saldırı: "Filistinli mültecileri diri diri yaktı" Haber

İsrail'den alçak saldırı: "Filistinli mültecileri diri diri yaktı"

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail savaş uçakları, Refah'ın kuzeybatısında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınında yaşayan yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladı. Saldırıda en az 40 Filistinli hayatını kaybetti. Filistin Kızılayından yapılan açıklamada da sağlık ekiplerinin aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıdaki Filistinlinin cenazesi ile yaralıyı hastanelere götürdüğü belirtildi. Görgü tanıkları, "İsrail ordusunun bombardımanı kamptaki çok sayıda çadırın yıkılmasına ve yanmasına neden oldu. Bu kamp, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah kentinde İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgede yer almıyor." dedi. Tanıklar, İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlediğini belirtti. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, "İsrail savaş uçaklarının Refah kentinin kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı kampı acımasızca bombalaması sonucu çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Kayıpları arama çalışmaları sürüyor." ifadeleri kullanıldı. UAD, 24 Mayıs'ta yeni tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 239'u çocuk, 10 bin 93'ü kadın olmak üzere 35 bin 984 Filistinli öldürüldü, 80 bin 643 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. "DÜNYA, İSRAİL'İN YAPTIĞINI GÖRMELİ" Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi milletvekili Thomas Portes, Refah'taki kampa yönelik saldırılara ait görüntüleri X sosyal medya hesabından paylaşarak, "Dünya, İsrail'in bugün yaptığını görmeli. 'Ordusu' Refah'taki Birleşmiş Milletler kampındaki Filistinli mültecileri diri diri yaktı. Katiller." açıklamasını yaptı. Portes, İsrail ordusunu hiçbir zaman rehinelerle ilgilenmediğini belirterek, "Tek amaçları : Filistin halkını yok etmek." ifadesini kullandı. LFI milletvekili Manuel Bompard, Refah'taki bombardımana ait görüntülerin korkunç olduğunu vurgulayarak, Fransa'nın bu katliama izin vererek kendisini "küçük düşüğürdüğünü" kaydetti. LFI Partisi Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun savaş suçlusu ordusu yeni bir eşik atladı. Bu sefer, uluslararası hukuka göre dokunulmaz olan mülteci kampı bombalandı. İnsani yardım çalışanları yok edildi." açıklamasını paylaştı. Panot, er ya da geç, Netanyahu ve savaç suçlularının hesap vereceği vaktin geleceğini vurguladı. Grenoble Belediye Başkanı Eric Piolle, Refah'a ait görüntülerin "dayanılmaz" olduğunu belirterek, "Uluslararası toplum bu savaş suçlarını durdurmaya ne zaman karar verecek ?" sorusunu sordu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.