Hava Durumu

#Fay Hattı

Bursa Hayat Gazetesi - Fay Hattı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fay Hattı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hakkari'de fay incelemesi: Deprem üretiyor mu? Haber

Hakkari'de fay incelemesi: Deprem üretiyor mu?

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk'un öncülüğündeki akademisyenler, kazı çalışmalarıyla Hakkari'de deprem üretme potansiyeli olan fay hattında araştırma yapıyor. Van YYÜ, Maden Tetkik ve Arama (MTA), AFAD ve Belediyeler Birliği işbirliğinde hazırlanan ve TÜBİTAK'tan 8,5 milyon lira destek almaya hak kazanan "Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi: Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, Başkale, Erciş ve Tutak Fayı Projesi" kapsamında çalışmalara başlandı. Prof. Dr. Selçuk, Van YYÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Selçuk ve Van YYÜ Güvenlik Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Sacit Mutlu'dan oluşan araştırma ekibinin gözetiminde yaklaşık bir ay önce tehlikeli olarak görülen Hakkari'deki fay hattında kazı başlatıldı. Fayın geçtiği güzergahta yapılan 30 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde, 4 metre derinliğindeki kazılarda, eski deprem izlerinin tarihlendirilmesi amacıyla örnek toplanıyor. 2025'in sonunda tamamlanması planlanan çalışmalarda, Hakkari'deki Yüksekova ve Şemdinli fay zonunun yanı sıra Van'daki Başkale ve Erciş, Ağrı'daki Tutak faylarını inceleyecek ekip, bunların karakteristik özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışacak. Yer radarı ve dronla kapsamlı jeofizik çalışmaları da yapan ekibi ziyaret eden Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ali Çelik, Prof. Dr. Selçuk ile Doktor Öğretim Üyesi Sacit Mutlu'dan bilgi aldı. "SONUÇLARI TÜM KURUMLARLA PAYLAŞMAYI HEDEFLİYORUZ" Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk, AA muhabirine, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ifade etti. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerden sonra bölgedeki diri faylarla ilgili çalışma başlattıklarını aktaran Selçuk, şöyle konuştu: "Ülkemizde depremle ilgili birçok farkındalık çalışması yapılıyor. MTA tarafından haritalanan diri fayların deprem üretme potansiyelini ortaya çıkararak bu sonuçları tüm kurumlarla paylaşmayı hedefliyoruz. Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu birçok bilim insanın dikkatini çekiyor. Burası son yüz yılda büyük deprem üretmeyen aktif fay zonlarından biridir. Fay en son milattan önce mi, milattan sonra mı deprem üretti? Tekrarlanma aralıkları ne kadardır? Bunların ortaya konulmasını amaçlıyoruz. Bu kapsamda Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde dron uçuşları gerçekleştirdik. Fayı 1/5 bin ölçeğinde haritalandırdık. Çalışmalarımızı tamamladık. Sonuçların güzel gelmesini umut ediyoruz." "ALDIĞIMIZ ÖRNEKLERDEN YAŞ ANALİZLERİ YAPACAĞIZ" MTA, AFAD ve Belediyeler Birliği işbirliğinde hazırladıkları projelerinin TÜBİTAK tarafından desteklendiği bilgisini veren Selçuk, şunları kaydetti: "Yüksekova-Şemdinli, Başkale, Erciş ve Tutak faylarının deprem üretme potansiyellerini ortaya koymaya çalışıyoruz. Yararlı bilgiler elde etmeyi amaçlıyoruz. En önemlisi bu fayların ürettiği depremleri ortaya koymaktır. En büyük eksiklerinden biri tarihi kataloglarda bu bölgede meydana gelen depremlerle ilgili herhangi bir bilginin bulunmamasıdır. Yaptığımız çalışmayla bu fayın en son ne zaman deprem ürettiğini bulacağız. Yıkıcı bir deprem ne zaman üretti? Deformasyon zonundan bazı örnekler alıyoruz. Depremlerin seviyesini belirliyoruz. Aldığımız örneklerden yaş analizleri yapacağız." Sahada beş kişilik bir ekiple çalışma yürüttüklerini anlatan Selçuk, "Zorlu arazi şartlarında çalışıyoruz. Valilik, AFAD ve jandarma bize çok destek oluyor. Yöre halkı çok ilgili. Farkındalığın arttığını görüyorsunuz. Yanımıza gelen köylüler 'fay hattı nereden geçiyor' diye soruyor. MTA'nın veri tabanını kullandıklarını görüyoruz. Tarlalarında kazı yapmanıza izin veriyorlar. Yüksekova-Şemdinli fayı sosyal medya ile televizyonlarda çok konuşuluyor. Bölgede depremin beklendiği söylentileri onları tedirgin ediyor. Fay hattının deprem üretme potansiyelinin gün yüzüne çıkması bölge halkı için de çok önemli olacaktır." ifadelerini kullandı. "ÇALIŞMALARI ÇOK ÖNEMLİ BULUYORUM" Vali Çelik ise bölgede çok önemli bir çalışmanın yapıldığını söyledi. Ülkenin "asrın felaketi" olarak bilinen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te acı bir deprem yaşadığını anımsatan Çelik, şöyle devam etti: "Depremler can ve mal kaybına neden oluyor. Rabb'im ülkemizi, tüm insanlığı depremlerden, afetlerden korusun. Bizlere düşen de pozitif bilimin verdiği imkanları sonuna kadar kullanmaktır. Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu alanını tespit etmek, deprem üretme sıklığını ortaya çıkartmak için bir çalışma başlatıldı. Fay hattı üzerinde iki büyük depremin olduğu görüldü. Bölgede yüz yıllar önce yaşanan depremler kayıtlı olmadığı için sıklıklarını ve potansiyellerini bilmiyoruz. Elimizdeki yazılı metinlerde de bunun tekrarlanma sıklığı yok. Karbon testleri, fay kırıkları ve yapılacak tespitlerle bunlar ortaya çıkacak. Bu yüzden çalışmaları çok önemli buluyorum." Akademisyenlerin iki büyük depreme neden olan fay hattını ve kırıkları bulduğunu dile getiren Çelik, "Yaptığım incelemelerde ben de gördüm. Yüksekova-Şemdinli Fay Hattı deprem üretme potansiyeli olan aktif bir fay olarak değerlendiriliyor. Tekrarlanma sıklığının ve potansiyelinin tespit edilmesiyle ilerde meydana gelecek depremin zamanını bilme fikrine sahip olacağız. Akademisyenlerimize yaptıkları bilimsel çalışmadan dolayı teşekkür ederim." dedi.

Batı Anadolu Fay Hattı: Hangi iller risk altında? Haber

Batı Anadolu Fay Hattı: Hangi iller risk altında?

Türkiye, aktif fay hatları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Bu fay hatları, zaman zaman yıkıcı depremlere neden olabilmektedir. Ülkemizdeki en önemli fay hatlarından biri de Batı Anadolu Fay Hattı (BAF)'dır. Ege Bölgesi Graben Sistemi olarak bilinen fay sistemi, Batı Anadolu'da yaklaşık 120 bin kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Bu fay hattı boyunca uzanan birçok şehir ve ilçe, deprem riski taşımaktadır. BATI ANADOLU FAY HATTINDAKİ FAYLAR 1.Fethiye - Burdur Fayı 2.Gökova Grabeni 3.Knidos (Cumalı, Yakköy) Fayı 4.Büyük Menderes Grabeni 5.Yavansu Fayı 6.Küçük Menderes Fayı 7.Gediz Grabeni 8.Simav Grabeni 9.Eskişehir Fayı BATI ANADOLU FAY HATTI ÜZERİNDE YER ALAN İLLER Ege Bölgesi, jeolojik açıdan aktif bir bölgedir ve birçok diri fay hattı barındırmaktadır. Bu fay hatları, Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanmaktadır ve bölgede önemli bir deprem riski oluşturmaktadır.  Bu fay hatları, Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir'i de içine alan geniş bir deprem kuşağını oluşturmaktadır. Bu şehirler, fay hatlarının hareketi sonucu oluşabilecek depremlerden doğrudan etkilenme riski altındadır. DEPREM RİSKİ VE ÖNLEMLER: BAF, aktif bir fay hattı olduğu için deprem üretme potansiyeline sahiptir. Tarih boyunca bu fay hattı üzerinde birçok yıkıcı deprem meydana gelmiştir. 1995 Dinar depremi (7.2 büyüklüğünde) ve 2011 Simav depremi (6.6 büyüklüğünde) BAF'ın yol açtığı depremlere örnek olarak verilebilir. Deprem riski taşıyan bu illerde yaşayanlar için depreme hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak oldukça önemlidir. Binaların sağlamlığı kontrol edilmeli, acil durum planları hazırlanmalı ve deprem tatbikatlarına katılınmalıdır.

Yerin adeta MR'ı çekildi! Deliler Fayı'nda inceleme Haber

Yerin adeta MR'ı çekildi! Deliler Fayı'nda inceleme

AFAD Deprem Danışma Kurulu Üyesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Sivas'tan Kayseri'ye kadar uzanan Deliler Fayı'nda inceleme başlattıklarını bildirdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Büyükşehir Belediyesi, Sarıoğlan ilçesi Tatılı mevkisinde AFAD, MTA ve Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğinde gerçekleştirilen Türkiye'nin diri faylarının paleosismoloji (Depremler oluştuktan çok sonra eski deprem izlerinin araştırılması) çalışmasına destek verdi. Bölgede yer radarı ve dronla kapsamlı jeofizik çalışması yapıldı. Bölgede inceleme yapan ve açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Koçbulut, "Bir haftadır çalışmamız devam ediyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen Türkiye'nin diri faylarının paleosismolojisi başlıklı bir çalışmadır. Bu çalışmayı AFAD, MTA, Belediyeler Birliği ve TÜBİTAK destekliyor, 14 projeden oluşan büyük bir proje." ifadelerini kullandı. Sivas'tan başlayıp, Tecer, Altınyayla, Gemerek, Sarıoğlan, Bünyan ve Kayseri'ye kadar uzanan Deliler Fayı'nı çalıştıklarını bildiren Koçbulut, "Bu fayın paleosismolojik özelliklerini ortaya koymak maksadıyla bu işi yapıyoruz. Öncelikle bu fay boyunca 1/25000 harita yapıyoruz, tektonik haritayı ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra bu harita üzerinde dron ile uçuşlar gerçekleştirip, daha detaylı haritalar üretiyoruz. Bunlar üzerinde açacağımız hendek yerini belirledikten sonra radar ve jeofizik yöntemiyle fayın burada olup olmadığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bunları belirleyip, olumlu sonuçlar aldıktan sonra kazıya karar veriyoruz." ifadelerini kullandı. Projenin 2 yıl süreceğini, ön çalışmalar, seminerler ve bilgilendirmelerden sonra saha ve arazi çalışmalarının başlayacağını belirten Koçbulut, şöyle devam etti: "MTA'nın yaptığı aktif fayı arazide takip ediyoruz, MTA güzel diri fay haritaları üretiyor, gittiğimiz her yerde de kazılarla doğruluğunu kanıtlıyoruz. Bunun revizyonunu da yapıyoruz. Sağ tarafta bozuşmuş malzemeyi görüyoruz, sol tarafta ise karasal birimleri görüyoruz. Jeolojik anlamda bunların böyle karşı karşıya gelmesi sadece fay ile olur. Deliler Fayı'nın Sarıoğlan segmentinin şu andaki verilere göre, ters bileşenli fay olduğunu söyleyebiliriz. Daha sonra buranın bir kesiti çizilecek, örnekleme yapılacak, bu sonuç çıktığında bu fayın kayma hızı, deprem üretme aralığı ortaya çıkacak, bundan sonra yorum yapabileceğiz." Koçbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fayın hangi periyotlarda deprem üretebileceği ve depremin büyüklüğünün ne kadar olacağı gibi konularda inceleme yaptıklarını söyledi. Deliler Fayı'nın bilinen bir fay olduğunu ve yeniden keşfedilmediğini vurgulayan Koçbulut, projede fayın yapısal, kinematik (hareket) ve paleosismolojik özelliklerini araştırdıklarını vurguladı.

İstanbul için kritik uyarı: Zemini riskli ilçeler açıklandı! Haber

İstanbul için kritik uyarı: Zemini riskli ilçeler açıklandı!

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin ardından, beklenen Marmara depremi nedeniyle bütün dikkatler İstanbul'a çevrildi. Kentte 2000 yılı öncesinde inşa edilen çok sayıda yapı bulunuyor. Bu yapıların bir kısmı ise Marmara Denizi'ne yakın ilçelerde yer alıyor. Uzmanlar, çoğu eski deprem yönetmeliğine göre yapılmış olan binaların, zayıf zemin yapısından dolayı olası bir depremde hasar görmemesi için mevcut deprem yönetmeliğine uygun şekilde hızla yenilenmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. AA muhabirine açıklamada bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği Geoteknik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ümit Karadoğan, İstanbul'un tarih boyunca depremlerin yaşandığı bir şehir olduğunu söyledi. İstanbul'da geçmişte meydana depremler nedeniyle ciddi yıkımların yaşandığını belirten Karadoğan, "İstanbul'da 200-250 yıllık periyotlarda büyük depremler oluyor. İstanbul'da son dönemlerde bir depremin yaşanacağı uzmanlar tarafından öngörülüyor." dedi. Beklenen deprem nedeniyle tüm gözlerin İstanbul'a çevrildiğini dile getiren Karadoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu nedenle İstanbul'un zemin yapısı gündeme geldi. İstanbul çok değişken bir zemin yapısına sahip, bölge bölge değişebiliyor. Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece alüvyon zeminlerden oluşuyor. Bu nedenle bu yerler sıkıntılı yerler. Anadolu Yakası'nda Maltepe ve Kartal'ın sahil tarafları zemin açısından sıkıntılı. Kuzeye gittikçe zemin daha çok kayalardan oluşuyor. Fatih'te, Eminönü bölgesi hariç zemin sağlam. Eminönü'nde dolgu zemin bulunuyor ama Ayasofya, Süleymaniye'nin olduğu bölüm kayalardan oluşuyor, buralarda zemin güçlü. Ama bir ilçeye tamamen iyi demek doğru değil. Her ilçenin zemin yapısına parsel parsel bakmak gerekiyor. Bir yerin zeminin iyi olması depreme hazırlıklı olma acısından yeterli değil." "KIYI TARAFLARI BİRİNCİ DERECEDE DEPREMDEN ETKİLENECEK YERLER" Zemin yapısı nedeniyle İstanbul'da Marmara Denizi'ne yakın ilçelerde toprak yapısının zayıf olduğunu vurgulayan Karadoğan, "İstanbul'un Marmara'ya sınır olan yerleri alüvyon topraktan oluşuyor. Bu nedenle kıyı tarafları birinci derecede depremden etkilenecek yerler. Buradaki yapıların mevcut deprem yönetmeliğine uygun şekilde gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi veya yeniden yapılması gerekiyor. Uygun zemin etüdü yapılarak doğru şekilde buraya konutları yapmamız lazım." ifadelerini kullandı. "FATİH'İN SAMATYA VE YEDİKULE MAHALLERİNDE ZEMİN YÖNÜNDEN SIKINTILAR VAR" İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Recep Özay ise İstanbul'un Tuzla'dan Gümüşyaka'ya kadar uzanan sahil kesimindeki çoğu yerin, yumuşak zeminden oluştuğunu belirtti. Sahil kesimlerinde ayrıca korozyonun da fazla olduğunun altını çizen Özay, "Örneğin Zeytinburnu ve Yeşilköy'de korozyon etkili. Avcılar'da ise zemin yumuşak, kil tabakası var. Beylikdüzü civarında 2000 öncesi eski yapılarda zemin etüdü yok. Büyükçekmece'nin ise zemini sıkıntılı. Fatih'in Samatya ve Yedikule mahallerinde zemin yönünden sıkıntılar var." diye konuştu. Özay, Büyükçekmece'den Silivri'ye kadar uzanan yazlıkların tehlike altında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Buralarda kontrolsüz bir şekilde 60'lı, 70'lı yıllarda yapılmış çok katlı binalar var. Binaların temel sistemleri aşırı korozyondan zarar görmüş, malzeme ve zemin yönünden kötü durumda. Buradaki binaların çok acil riskli bölge ilan edilmesi lazım. Anadolu Yakası'nda Tuzla'da zemin problemli yerler var. Ancak burada yapı stoğu çok eski değil. Kadıköy Fenerbahçe, Kurbağalıdere civarı zemin kötü. Eski binalarda zemin etüdü yok, üst yapı ve malzeme de ömrünü tamamlamış. Kentsel dönüşümün özellikle Marmara'ya kıyısı olan yerlerde hızlandırılması lazım. İstanbul'un birçok noktasında binalar eski yönetmeliğe göre yapıldı. Özellikle 70'li, 80'li yıllarda yapılan binalarda zemin raporu ve zorunluluğu yoktu. Binalar yumuşak zemin üzerine geleneksel kurallar çerçevesinde yapıldı."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.