Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fatih Karahan

Bursa Hayat Gazetesi - Fatih Karahan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fatih Karahan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Enflasyon hedefi için ne gibi adımlar atacak? Karahan'dan kritik açıklamalar Haber

Enflasyon hedefi için ne gibi adımlar atacak? Karahan'dan kritik açıklamalar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyon ve faiz politikaları üzerine kritik açıklamalarda bulundu. Karahan, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki temasları sırasında Anadolu Ajansı'nın (AA) New York Ofisi'ne yaptığı ziyarette, Türkiye ekonomisi ve para politikası hakkında soruları yanıtladı. SIKI DURUŞ SÜRECEK MESAJI: “NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ” Karahan, son dönemde Türkiye'deki enflasyon oranlarındaki gerilemenin sadece baz etkilerinden değil, aynı zamanda sıkı para politikasının da etkisiyle ana eğilimdeki düşüşten kaynaklandığını ifade etti. "Yüzde 24 olan yıl sonu enflasyon hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız." diyen Karahan, enflasyondaki düşüşün devamı için sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini belirtti. Başkan Karahan, sıkı para politikasının, özellikle talep koşullarının dezenflasyonist seviyelerde kalmasını sağlamak adına kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Enflasyondaki düşüşün, baz etkilerinin yanı sıra uygulanan sıkı para politikasının etkisiyle sürdürüleceğini vurgulayan Karahan, yıl sonunda hedeflenen yüzde 24’lük enflasyon oranına ulaşılacağını söyledi. ENFLASYON DİNAMİKLERİ VE DEZENFLASYON SÜRECİ Enflasyonun ana eğilimdeki düşüşü, sıkı para politikasının etkisiyle daha belirgin hale geldi. Ocak ayında enflasyonun yüksek olduğunu ancak şubat ayında yeniden bir düşüş görüldüğünü belirten Karahan, enflasyonun yıllık bazda Mayıs 2024 zirvesinden itibaren düşmeye başladığını söyledi. Şubat ayında mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinde görülen düşüş, enflasyondaki ana eğilimin iyileştiğini gösteriyor. Karahan, "Bütün bunları bir araya koyduğumuzda, ana eğilim göstergelerinde, medyan fiyat artışlarında ve SATRIM'de önemli bir düşüş gözlemlendi." dedi. Hedefin enflasyondaki kalıcı bir düşüş sağlamak olduğunun altını çizen TCMB Başkanı, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikasının devam edeceğini ifade etti. TÜRK LİRASININ DURUMU VE CARİ AÇIK Karahan, Türk lirası mevduatına olan ilginin arttığını belirterek, "Bireysel kur korumalı mevduat hesaplarından Türk lirasına geçişin, dövize geçişe göre daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz." dedi. Ayrıca, 2024 yıl sonu itibarıyla cari açığın milli gelire oranının sadece yüzde 0,8'e gerilediğini ve bu oranın tarihsel ortalamaların oldukça altında olduğunu vurguladı. FAİZ POLİTİKASI VE YABANCI PARA KREDİLER Faiz oranlarının belirlenmesinde dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlamak için kararlar alınacağını belirten Karahan, Türk lirası kredilerinin büyümesinin, döviz kredileriyle karşılaştırıldığında daha ılımlı bir şekilde seyrettiğini söyledi. Yabancı para kredilerindeki artışı sınırlamak amacıyla yeni düzenlemeler yapıldığını ifade eden Karahan, "Döviz kredilerindeki büyüme, finansal sistemde risk oluşturuyor. Bu yüzden sınırlı büyüme sağladık." şeklinde konuştu.

2025 enflasyon tahmini belli oldu! Faiz indirimleri sürecek mi? Haber

2025 enflasyon tahmini belli oldu! Faiz indirimleri sürecek mi?

Merkez Bankası 2025 yılı enflasyon tahminini yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. 2026 yılı için enflasyon tahmini yüzde 12, 2027 yılı için ise yüzde 8 olarak açıklandı. İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen yılın ilk enflasyon raporunda açıklamalarda bulunan TCMB Başkanı Fatih Karahan, bu revizyonun herhangi bir gevşeme sinyali taşımadığını belirterek, sıkı para politikasına kararlılıkla devam edileceğini ifade etti. Karahan, enflasyonda kalıcı bir düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceklerini vurguladı. Faiz indirimi konusunda ise otopilotta olmadıklarını, veri odaklı gidildiğini belirtti. “Belli bir aralığımız olduğunu düşünüyoruz” diyen Karahan, “İhtiyatlı davranacağız." ifadelerini kullandı. DEZENFLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYOR Başkan Karahan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini belirterek, makroekonomik göstergelerin de bu sürece uyumlu bir şekilde ilerlediğini söyledi. İç talepte dengeli bir seyrin süreceğini, üretim göstergelerinin de iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanmaya işaret ettiğini belirtti. CARİ AÇIK BEKLENTİSİ Karahan, cari açıkta bir artış beklediklerini ancak bunun sıkı parasal duruşun etkisiyle sınırlı olacağını, milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihsel ortalamanın altında seyretmeye devam edeceğini açıkladı. KİRA ENFLASYONU VE ÜRETİCİ FİYATLARI Kira enflasyonunun yüksek olmakla birlikte yavaşlama eğiliminde olduğunu belirten Karahan, kira sözleşmesi yenileme oranındaki artışın bu durumu etkilediğini ifade etti. Tüketici enflasyonu üzerindeki üretici fiyatlarındaki baskının ise ılımlı seviyelerde kaldığı kaydedildi. KKM VE MEVDUAT FAİZLERİ Karahan, KKM uygulamasının yıl içerisinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırılmasının planlandığını açıkladı. Ayrıca, Türk lirasına geçişi ve tasarrufları desteklemek için mevduat faizlerinin seviyesinin önemini vurguladı. SIKI PARA POLİTİKASI DEVAM EDECEK 2025 yılı enflasyon tahminindeki güncellemenin, para politikasının dışındaki faktörlerden kaynaklandığını ifade eden Karahan, sıkı para politikasına olan bağlılıklarını sürdüreceklerini ve enflasyonun kalıcı olarak düşüşe geçene kadar bu tutumun değişmeyeceğini belirtti.

TCMB Başkanı Karahan'dan enflasyon açıklaması! Haber

TCMB Başkanı Karahan'dan enflasyon açıklaması!

TCMB Başkanı Karahan, "Dezenflasyon sürecinin sıcak parayı çekerek olduğu" yönündeki eleştirilere, "Enflasyonla mücadele programımız kesinlikle sıcak para üzerinden değil. Talep üzerinden, talebi kontrol ederek enflasyonu düşürme amaçlı. Bununla birlikte enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarında bozuklukları düzeltme amaçlı. Bu beklentilerde ve fiyatlama davranışlarında düzelme oldukça zaten ithalat da normalleşecek. Bununla birlikte cari açıkta kalıcı iyileşme olacak" yanıtını verdi. Bunun, dünyanın her yerinde politika faiziyle yapıldığını, kendilerinin de benzer bir program işlediklerini anlatan Karahan, "Son 1,5 ayda rezervlerdeki iyileşmeye bakarsak bunun üçte birinin yurt dışı kaynaklı olduğunu görüyoruz. Geri kalan üçte biri bireysellerin döviz mevduatlardan Türk lirasına, diğer üçte biri de ihracat gelirleri ve kurumlarımızın Türk lirasına dönmesinden kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı. Karahan, Türkiye'nin cari açıkta finansman problemi olmadığını vurgulayarak, "Bizim sıcak paraya, bu şekilde, bu anlamda ihtiyacımız yok. Talebi soğutmak, beklentileri düzeltmek ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı düzeltmek için yapmamız gereken faiz artışının yan etkisi olarak sermaye artışı da geliyor" dedi. "PARA POLİTİKASI KARARLARINI ALIRKEN RESMİ ENFLASYON VERİLERİNİ DİKKATE ALIYORUZ" Karahan, sadece rezervlerdeki iyileşmenin önemli olmadığını, kalıcı bir şekilde tek hanelere düşmesi ve daha sonra yüzde 5'e inmesinin kalıcı başarı için oldukça kritik olduğunu söyledi. Enflasyon hedeflerinin belirlenme sürecini anlatan Karahan, birçok varsayımın girdiği bir modelin olduğunu, bunlar ışığında enflasyon görünümünün ortaya çıktığını belirtti. Karahan, "Tek bir sayıda değil. 'Yüzde 38 diyoruz' ama etrafında bir band var. Birtakım varsayımlar var. Şu anda risklere baktığımızda yukarı yönlü risklerin ağır bastığını görüyoruz. Şu anda enflasyon hedefimizin gerçekçi olduğunu düşünüyoruz. Her gelen veriyle birlikte tekrar gözden geçiriyoruz. Ara hedef çerçevesinde politika duruşumuzu belirliyoruz" diye konuştu. Karahan, TÜİK'in Eurostat'ın koyduğu uluslararası standartlara uygun hareket ettiğini, metodolojisinin net olduğunu ifade ederek, "Biz de TCMB bünyesinde piyasadan fiyat topluyoruz. Diğer varsayımlarla birleştirerek belli tahminlerde bulunuyoruz. Bizim verilerimizle TÜİK'in verilerinin tutarlı olduğunu düşünüyoruz. Para politikası kararlarını alırken resmi enflasyon verilerini dikkate alıyoruz. İTO'nun verilerini de kıymetli buluyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "PERFORMANS ÖDEMESİ YENİ BİR UYGULAMA DEĞİL" Milletvekillerinin Merkez Bankası çalışanlarına "performans" tazminatı sorularına Karahan, şu yanıtı verdi: "Başkan, başkan yardımcıları, denetleme kurulu üyeleri, Banka Meclisi Üyeleri ve Para Politikası Kurulu üyeleri performans ödemesi tazminatı almıyor. Performans ödemesi, çalışanların bireysel performansını teşvik etme amacıyla kullanılan bir sistem. 1980'lerden beri uygulanıyor, yeni bir uygulama değil. Her çalışanımıza vermedik. Performansa ve yüzdelik dilimlere göre ödemeler yapıldı. Bir ila iki maaş arasında tazminat ödendi. Bu da uluslararası uygulamalarla tutarlı. Diğer Merkez Bankalarında da uygulanır." Karahan, bankaların döviz kredisi vermesini sınırladıklarını anımsatarak, faiz artırımıyla birlikte aktarım mekanizmasını desteklemek için ilave adımlar da attıklarını söyledi. Türk lirası kredilerde büyüme limiti olduğunu belirten Karahan, yabancı para kredisinin de yaklaşık yüzde 4 civarında arttığını kaydetti. Bunun enflasyon açısından problem olduğuna işaret eden Karahan, "Kurun daha stabil olması yabancı para kredi iştahını artırıyor. Türk lirası kredilerinin faizlerinin artmış olması iştahı artırıyor. Biz bunu sınırlama amacıyla yüzde 2 limit getirdik. Yüzde 2 limiti aşan bankaların zorunlu karşılık tesis etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. İhracatçılara getirilen yüzde 40 döviz satışına da değinen Karahan, bu uygulamanın devam edeceğini öngördüklerini bildirdi. Bu oranı değerlendirebileceklerini dile getiren Karahan, "Rezerv güçlendikçe, enflasyon düşeceğine olan inanç arttıkça ve piyasa koşulları el verdikçe yüzde 40'ı değerlendirebiliriz" diye konuştu. Merkez Bankasının kripto düzenlemesinde aktif rol almadığı eleştirilerine Karahan, "Merkez Bankası olarak ödemeler ekosistemine dair katkılarımızı yaptık, çalışmalar süresince yapmaya da devam edeceğiz" cevabını verdi. Karahan, Para Politikası kararlarını enflasyon görünümüne göre aldıklarını anlatarak, haziran 2023'ten itibaren güçlü bir sıkılaştırma süreci yaptıklarını, enflasyon ana eğiliminde de bir düşüş söz konusu olduğunu belirtti. Karahan, "Belirgin ve kalıcı bir düşüş olana kadar da bu sıkı duruşu sürdüreceğiz" dedi. "ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA KARAR VERİCİ DEĞİLİZ" Anayasa Mahkemesinin, Cumhurbaşkanı'nın Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alma yetkisiyle ilgili kararının anımsatılması üzerine Karahan, "Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyum için çıkarılan kanun hükmünde kararnameye ilişkin çok sayıda iptal kararı verdi. Bu iptal kararında başkan ve başkan yardımcılarının hukuki durumlarında bir değişiklik olmamıştır. Çünkü, bu hususlar 3 sayılı Cumhurbaşkanı kararında zaten yer almıştır. Bu karar oldukça kapsamlı. Merkez Bankasına özgü değil. Benim yorum yapmam bu sebeple doğru olmayacaktır" yanıtını verdi. Karahan, "enflasyonda bir numaralı risk asgari ücrettir" yönünde bir açıklamasının olmadığının altını çizerek, "Asgari ücret konusunda karar verici değiliz, tavsiye kurumu da değiliz. Enflasyonda hedefleri ve tahminleri belirlerken ücretlerle ilgili birtakım varsayımlar yapmak zorundayız. Bunu yaparken de daha önce yapılan tek artış yönündeki açıklamaları baz aldık" diye konuştu. Karahan, enflasyonu hızlı ve kalıcı şekilde düşürdüklerinde alım gücünde artış olacağını vurguladı. Hükümet tarafından açıklanan tasarruf tedbirlerini önemli bulduklarını belirten Karahan, "Enflasyonla mücadele eden sadece Merkez Bankası değil. Hükümetimizin de çeşitli kanallardan yaptığı açıklamalar var. Bunu iç talebin dengelenmesi açısından oldukça önemli buluyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Merkez Bankasının bütçesini hazırlarken verimlilik ve etkinlik unsurlarını göz önünde bulundurduklarını ifade eden Karahan, bütçeyi tasarruf ilkelerini gözeterek hazırladıklarını bildirdi. Karahan, işsizlik oranlarına bakıldığında ülkenin tarihsel ortalamalarının oldukça altında olduğuna vurgu yaptı. Ekonomi politikaları konusunda tüm kamu kurumlarıyla eş güdüm içinde ve işbirliği halinde olduklarını ifade eden Karahan, ürettikleri tavsiyeleri ilgili kurumlarla paylaştıklarını söyledi. KKM'YE TALEP AZALDI Fiyat ve finansal istikrarı önceleyen bakış açısıyla yapısal reform fikirleri üretmeye ve bunları paylaşmaya gayret ettiklerini kaydeden Karahan, son bir yılda uyguladıkları politikalar neticesinde kur korumalı mevduata (KKM) olan talebin azaldığının altını çizdi. KKM'de kademeli devam eden azalma öngördüklerini bildiren Karahan, KKM kaynaklı zararın Merkez Bankasının faaliyet raporunda da yazdığını ve bu tutarın üstü kapalı olmadığını belirtti. Karahan, "KKM kaynaklı zarar 833 milyar lira. Son dönemde kur makul seviyede gittikçe reel değerlenme oldukça KMM'nin yükü olmuyor. Yani kur ödemesi yapılmıyor. Son dönemde açılan yani 2024 yılında ya da ondan önceki birkaç ayda açılan KMM hesaplarına kur kaynaklı ödeme olmayacağını düşünüyoruz. Fakat geçen sene mayısta açılan bazı hesapların vadesi uzun, bir kısmını vadesi mayıs ayında geliyor. Geçen yaz yaşanan kur artışı sebebiyle onların ödemesi şu anda yapılıyor. Bundan kaynaklı yılın 3-4 ayında yapılan birtakım ödemeler var." değerlendirmesinde bulundu. Karahan, KKM ödemelerinin ciddi anlamda likidite fazlasına sebep olduğunu bildirdi. "DİJİTAL TÜRK LİRASI SÜRECİNİN BİRİNCİ FAZI BAŞARIYLA TAMAMLANDI" Merkez Bankasının bilançosunda yabancı para, altın varlık ve yükümlülüklerin olduğu bilgisini veren Karahan, bunların "değerlemesi" sonucunda bazı farkların çıktığını söyledi. Bu farkları "değerleme hesabında" izlediklerini ifade eden Karahan, bu hesabın değişim göstergesinin lehte ve aleyhte olabileceğini kaydetti. Dijital Türk lirası sürecinin 3 fazdan oluştuğunu aktaran Karahan, birinci fazın başarıyla tamamlandığını; ikinci faz çalışmalarının başladığını anlattı. Bu kapsamda bu yılın sonuna kadar dijital Türk lirasının iktisadi, hukuki ve güvenlik boyutlarını kapsamlı olarak ele aldıklarına vurgu yapan Karahan, üçüncü fazda da dijital Türk lirasının yaygınlaşmasının deneneceğini bildirdi. Karahan, tüm bu çalışmaların dinamik süreçler içerdiğini ve tam bir tarih vermenin zor olduğunu söyledi. Dijital Türk lirasının, Türk lirasının tüm süreçlerde dijitalleştirilme projesi olduğunu belirten Karahan, yeni yatırım aracı olmadığını vurguladı. Karahan, Türk lirasına kalıcı geçiş için fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesinin önemli olduğunu söyledi. REZERV YÖNETİMİ YAPARKEN İLK HEDEF ENFLASYONU DÜŞÜRMEK Merkez Bankasının rezervlerine ve kurlara ilişkin bir hedeflerinin olmadığına dikkati çeken Karahan, "Rezerv yönetimi yaparken ilk hedef enflasyonu düşürmek. En önemli hedef. Neden? Çünkü biz bunu kalıcı şekilde yapabilirsek, rezerv problemi de ortadan kalkacak. Çünkü Türk lirasına rağbet artacak, ithalat makul seviyelere gelecek, cari açık daha makul seviyelere gelecek, belki cari fazla bile vereceğiz" ifadelerini kullandı. "Kar enflasyonu" konusunun son dönemde ortaya çıktığını ve tartışıldığını dile getiren Karahan, yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini söyledi. "500 ve 1000 liralık banknotlara ihtiyaç var mı?" sorusu üzerine Karahan, bu kapsamda küpür kompozisyonunu farklı göstergelerle takip ettiklerini bildirdi. Üst banknotlara ihtiyaç olup olmadığının teknik analizler sonucu ortaya çıktığını belirten Karahan, bu konuda birimlerin çalıştığını söyledi. Çeşitli merkez bankalarının rezerv işlemleri gereğince altınlarını farklı merkez bankalarında tutabildiklerini ifade eden Karahan, bu uygulamanın yaygın olduğunu anlattı.

MB Başkanı Karahan'dan enflasyon açıklaması Haber

MB Başkanı Karahan'dan enflasyon açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İslam ekonomisine dair küresel düzeyde öngörülerin ele alındığı İslami Finans Zirvesi’nde konuştu. Karahan, enflasyonla mücadelede izlenen politika ile ilgili açıklamalarda bulundu. Karahan, enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarını sağlamanın temel görevleri olduğunu belirtti. TCMB rezervlerinin 140 milyar doları aştığını da sözlerine ekleyen Karahan, ‘‘Dezenflasyonun eşiğindeyiz. Haziran ayında başlattığımız kademeli ve güçlü parasal sıkılaştırma süreci finansal koşullara beklendiği şekilde yansıdı’’ ifadelerini kullandı. ‘‘TCMB REZERVLERİ 140 MİLYAR DOLARI AŞTI’’ Merkez Bankası rezervlerine değinen Karahan, ‘‘Bu ortamda TL getirisi yükselirken tasarrufa yönelim artmaya başlamıştır. Bu çerçevede tüketimin büyümeye katkısı azalırken net ihracatın büyümeye olumsuz etkisi zayıfladı ve cari açık yaklaşık yaklaşık 60 milyar dolar seviyesinden 30 milyar dolar düzeyine geriledi. Bu süreçte Merkez Bankamızın rezervleri de 40 milyar doların üzerinde artarak 140 milyar doları aştı. İyileşmeyle paralel olarak Merkez Bankası’nın yabancı para cinsi yükümlülüğü önemli miktarda gerilemiş ve döviz likiditesinde önemli bir iyileşme olmuştur’’ şeklinde konuştu. ‘‘DEZENFLASYONUN EŞİĞİNDEYİZ’’ Enflasyonu düşürmeye yönelik izlenen politikaya ilişkin de konuşan Karahan, ‘‘Enflasyonun 2024 yılının ilk yarısında yıllık bazda artmasını beklediğimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu kapsamda manşet enflasyonun Mayıs ayında baz etkisiyle tepe noktasına ulaşıp sonrasında belirgin bir düşüşe geçeceğini belirtmiştik. Geldiğimiz noktada dezenflasyonun eşiğindeyiz. Para politikası duruşumuzun ana belirleyicisi, dezenflasyon sürecinin patikamızla uyumlu şekilde gerçekleşmesi olmayı sürdürecektir. Yakından izlediğimiz aylık enflasyon ana eğiliminde seviyesi yüksek olmakla birlikte bir zayıflama görmekten memnunuz’’ ifadelerini kullandı. ‘‘ENFLASYONUN 2026 YILINDA TEK HANEYE DÜŞECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ’’ Karahan, enflasyondaki düşüş tahminleriyle ilgili olarak da, ‘‘Tahmin patikamızda, yaz aylarından itibaren yıllık enflasyonun hızlı bir şekilde gerileyeceğini ve bu gerilemenin baz etkisinden bağımsız olarak aylık enflasyonun temel eğilimindeki iyileşme ile birlikte süreklilik kazanacağını öngörmekteyiz. Bu doğrultuda 2024 yılı enflasyonunu yüzde 38, 2025 yılı sonunda yüzde 14’e, 2026 yılında tek haneli seviyelere gerilemesini öngörüyoruz’’ diye konuştu. ‘‘SIKI PARA POLİTİKASI SÜRDÜRÜLECEK’’ Karahan, ‘‘Dezenflasyon sürecinde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Öngördüğümüz dezenflasyon patikasının temel sürükleyicileri; iç talepteki dengelenme, enflasyon beklentilerindeki düzelme ve TL cinsindeki finansal varlıklara artan taleple TL’de görülecek istikrarlı seyir olacaktır. Dezenflasyon patikasının gerçekleşmesi için gerekli kararlılığı sürdürmeye devam edeceğiz. Merkez Bankası olarak toplumsal refaha en büyük katkımızın fiyat istikrarının tesisi olduğunun bilincindeyiz. İstikrarlı ve kaynakları itibariyle sürdürülebilir bir büyüme fiyat istikrarının sağlanmasıyla mümkündür. Uygulamakta olduğumuz bütüncül politika seti, enflasyon beklentilerinin gerçekleşmesine yurt içi talepte dengelenmeye özel bir önem atfetmektedir. Fiyat istikrarında oluşacak dengeli büyüme kompozisyonu; tasarrufların arttığı, aşırı tüketimin sınırlandığı ve cari açığın azaldığı bir makroekonomik görünüme katkı sağlayacaktır. Öngörülebilirliğin arttığı ortamda, ülkemizin risk piriminin düşmesi sayesinde ekonomimizin verimlilik artışına dayalı büyümesi için gereken finansal kaynaklarda güçlenecektir. Merkez Bankası olarak önceliğimiz enflasyon ve fiyat istikrarı’’ şeklinde konuştu. ‘‘KATILIM FİNANS SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ BİR MEVZUAT ALTYAPISINA KAVUŞTURULMASI, ÜRÜN VE HİZMET ÇEŞİTLİLİĞİ KAZANDIRILMASI ÖNEM TAŞIYOR’’ Finans sektörünün gelişiminin yakından takip edildiğini belirten TCMB Başkanı Fatih Karahan, ‘‘Türkiye’de katılım finansın, finansal sektörün daha rekabetçi ve çeşitlendirilmiş bir yapıya kavuşarak ülke ekonomisinin gelişimine katkısının artırılmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Veriler Katılım Finans’ın öneminin uluslararası düzeyde de artacağına işaret ediyor. İslami Finansal Hizmetler Kurulu’nun istikrar raporuna göre Küresel İslami Finans Varlıklarının 2024 yılı sonunda 3,7 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin bu piyasadan alacağı payın gerekli hukuki ve finansal altyapının oluşmasına bağlı olduğuna inanıyoruz. Katılım Finans sektörünün güçlü bir mevzuat altyapısına kavuşturulması ile ürün ve hizmet çeşitliliği azami önem taşıyor. Bizde Merkez Bankası olarak tüm paydaşlarla uyum içindeyiz. Geçtiğimiz yıllarda kurulan Katılım Finans Müdürlüğü TCMB bünyesinde kurduk. Böylece Katılım Finansa özgü risklerin takip ve analizine yönelik çalışmaları bir çatı altında topladık. Katılım finans kuruluşlarının ihtiyaçlarına yönelik Katılım Finans esaslarına uygun düzenlemeler yaparak uyumu konvansiyonel bankalarla eşitlemeye çalışıyoruz. Son dönemde konvansiyonel bankalara zorunlu karşılık faizi ödenirken katılım finans kuruluşlarına ilgili esaslara uygun şekilde alternatif getiri sağlayacak mekanizma geliştirdik. Kurumlar arası eşgüdüm bağlamında ise Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ile koordineli bir şekilde ülkemizde katılım finansı geliştirmeye yönelik çalışmalara teknik katkı veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Merkez Bankası olarak yasal ve finansal altyapı hususunda üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz’’ dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.