Hava Durumu

#Emine Erdoğan

Bursa Hayat Gazetesi - Emine Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emine Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Emine Erdoğan'dan Filistin için duygu dolu mesaj Haber

Emine Erdoğan'dan Filistin için duygu dolu mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, sosyal medya hesabı üzerinden 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in Filistin halkına yönelik gerçekleştirdiği soykırımın 1. yılı dolayısıyla bir video paylaşarak duygularını dile getirdi. Emine Erdoğan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “İsrail’in 76 yıldır Filistin halkına uyguladığı zulüm, son bir yılda açık bir soykırıma evrildi. Yıkılmış evlerin enkazı altında sadece taşlar değil, insanlık onuru kaldı.” Videoda, çocukların masum gülüşlerinin işgalin zalim yüzüyle yok olduğunu vurgulayan Erdoğan, annelerin gözyaşlarının Gazze'nin toprağına her gün yeniden karıştığını belirtti. Bu vahşetin, insanlığın vicdanında derin bir yara açtığını ifade eden Erdoğan, “Her bir kayıp, tüm dünya için bir utanç vesikası oldu” dedi. İsrail’in 76 yıldır Filistin halkına uyguladığı zulüm, son bir yılda açık bir soykırıma evrildi. Yıkılmış evlerin enkazı altında sadece taşlar değil, insanlık onuru kaldı. Çocukların masum gülüşleri, işgalin zalim yüzüyle sönüp giderken, annelerin gözyaşları Gazze’nin… pic.twitter.com/9elVQPuPGD— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) October 7, 2024 Emine Erdoğan, adaletin ışığının karanlığı boğacağına inandığını ve bu karanlık günlerin bir halkın özgürlük umudunu söndüremeyeceğini belirterek, Türkiye'nin Filistin’in haklı mücadelesinde her zaman yanında olacağını vurguladı. Son olarak, dualarının barışın ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya için olduğunu, Filistin’in özgürlüğü ve masum çocukların güven içinde büyüyeceği bir gelecek için temennide bulundu.

Emine Erdoğan: 'Ulusal kalkınmayı desteklemeyi hedefliyoruz' Haber

Emine Erdoğan: 'Ulusal kalkınmayı desteklemeyi hedefliyoruz'

Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada, bugün toprağın bereketini, mutfak kültürünün birikimini, usta ellerin becerisini yeniden keşfetmek ve yaşadıkları dünyanın istifadesine sunmak amacıyla bir arada olduklarını söyledi. Şair Edip Cansever'in "İnsan yaşadığı yere benzer. O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer." mısralarını aktaran Erdoğan, "Biz, bu toprağın insanları, hepimiz Anadolu'ya benzeriz. Büyüklerimizin anlattığı hikayelerin irfanıyla ruhlarımız mayalanır. Buğdayın rengi tenimize işler, dumanlı dağların, reyhan ve kekiğin, Fırat ve Dicle'nin kokusu üzerimize siner. Bizi biz yapan Anadolu, toprakla buluşarak berekete, soframıza erişerek birikime, kalbimizden dökülerek beceriye dönüşür." diye konuştu. Emine Erdoğan, medeniyetler beşiği bu toprakların insanlığın ilk ana yurdu, keşiflerin coğrafyası olduğunu, tarihte ilklerin ve teklerin burada yaşandığını kaydetti. Bilinen ilk parşömenin Bergama'da üretilmesinin, ilk resmin Çatalhöyük'te çizilmesinin, ilk tohumun Mezopotamya'da atılmasının, ilk masalın Anadolu'da anlatılmasının tarihteki bu ilklere verilecek örneklerden yalnızca birkaçı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, asırlardan bugüne ulaşmayı başarmış Anadolu'nun eşsiz hazinelerinin varisleri tarafından yeniden keşfedilmeyi beklediğini bildirdi. "ULUSAL KALKINMAYI DESTEKLEMEYİ HEDEFLİYORUZ" Erdoğan, bu toprağın insanları olarak, tarihi sorumluluk üstlenip, parçası oldukları kadim hikayeye kulak verdiklerini vurgulayarak, "Hep birlikte bu hikayeyi, yaşadığımız dünyada yeniden anlamlandırma yolculuğuna çıkıyoruz. Bu projeyle Anadolu'muzun yerel ve geleneksel ürünlerini tanıtmayı, yeniliklerle günümüze taşımayı, vatandaşlarımız ve tüm insanlığın istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda, yerel ürünlerimizi markalaştırarak ve küresel pazarlara taşıyarak ulusal kalkınmayı desteklemeyi hedefliyoruz." ifadesini kullandı. Geçen günlerde, Efes Deneyim Müzesi'nin teknoloji, tasarım ve sergi alanında "Dünyanın En İyi Müzesi" ünvanına layık görüldüğünü aktaran Erdoğan, böylesi başarıların söz konusu eserin yanı sıra çevresindeki ürünleri de parlak bir meşale gibi aydınlatarak görünür kıldığını dile getirdi. Emine Erdoğan, "Anadolu'nun yıldızları tükenmez, yeter ki bizler, özgün hikayelerimizi koruyarak, zenginliğimizi sürdürülebilir kılmayı bilelim. Zira Zerzevan'dan Truva'ya, Göbeklitepe'den Çatalhöyük'e, Dara'dan Boğazköy'e teknoloji ve sanatın diline tercüme edebileceğimiz pek çok özel yere sahibiz. Tarihin seyrini, yalnızca göğsünü düşmana siper eden kahramanlar belirlemez. Hatta tarih öyle anlarla doludur ki kalemin keskinliği kılıcı geçer." değerlendirmesinde bulundu. Medeniyetleri kuranlar ve yaşatanların, hayatın seyrini değiştiren kaşiflerle toplumları dönüştüren ilim ve kültür insanları olduğuna işaret eden Erdoğan, Cezeri'nin makinelerinin, Evliya Çelebi'nin seyahatlerinin, Piri Reis'in haritalarının tanıtımına yapılacak her yatırımın ülkenin marka değerine sunduğu katkıyla bütün yerel değerlerin hikayesini güçlendireceğini, böylelikle Midyat'ın telkarisini, Antep'in kutnusunu, Kütahya'nın çinisini, Bursa'nın ipeğini de dünyanın en işlek caddelerindeki vitrinlere çıkaracaklarını vurguladı. Emine Erdoğan, 12 bin yıl önce Göbeklitepe'de ilk tohumu toprakla buluşturan, ilk buğdayı öğüten, ilk ekmeği pişirenlerin hikayelerini dünyaya anlatma çağrısında bulunarak, şöyle devam etti: "İlk kumaşın 9 bin yıl önce Çatalhöyük'te dokunduğu bilgisinin arkeoloji ve tarih kitaplarında kalmayarak, kıtalar dolaşmasını sağlayalım. Bergama ile İskenderiye Kütüphaneleri arasındaki yarış nedeniyle icat edilen parşömen kağıdının dünyayı değiştiren yolculuğunu duyuralım. Yurdumuzun doğal bir film platosu niteliğindeki güzelliklerini, bu güzellikleri görünür ve yaşar kılan kültürümüzü yeni nesil çocuk kitaplarına, romanlara, filmlere aktaralım. İnanıyorum ki bu anlamlı projenin her bir destekçisi, insanlığın asırlardır ilmek ilmek dokuduğu Anadolu medeniyeti kumaşına, kendi ipliğinden bir düğüm atacak, yaşatmak istediğimiz mirası daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacaktır." Bereketin Anadolu'da en çok bire bin veren, her rengi çeşitliliğiyle bağrında büyüten toprakla anıldığını anlatan Erdoğan, toprağa düşen her tohumun, ait olduğu bölgeye göre değişen renk, tat ve kokuyla kendine has bir lezzet ve şifa deposuna dönüştüğünü belirtti. Emine Erdoğan, bu coğrafyada yetişen Çanakkale'nin üzümünden Kırşehir'in cevizine, Bursa'nın incirinden Giresun'un karadutuna sayısız çeşitlilikteki ürünün mutfak kültürünün engin birikiminin de temelini oluşturduğundan bahsetti. Bu birikimin, açlığı gidermenin çok ötesinde bir anlam taşıdığını, manevi dünyalarını da şekillendirerek, kendilerine bir bilgelik kazandırdığını kaydeden Erdoğan, "Örneğin zıt tatları müthiş bir şifa dengesiyle buluşturan sirke şerbeti, Mevlana'nın beyitlerinde, hayatın zorlu yanını sembolize eden sirke ve lütuflu yanını sembolize eden balın verdiği uyumla bir öğretiye dönüşür. Böylelikle sirke şerbetinin, İbn-i Sina, Hipokrat gibi tıp bilginlerinin tavsiyelerinden bugüne uzanan şifa yolculuğu, Mevlana'nın beyitlerinde manevi bir sırra dönüşerek ruhumuza da hitap eder." dedi. Erdoğan, topraklardaki bereket ve kültürdeki birikimin beceriyle yoğrularak, Anadolu'ya has bir zanaat kültürüne hayat verdiğini hatırlattı. Hafifliğiyle türkülere konu olan Sakarya'nın şimşir tarağı, tarihsel yolculuğuna Hititlerle başlamış Avanos çömleği, her bir örgüsüne bin zahmetin eşlik ettiği Gülağaç sepeti gibi el işi ürünlerin üretim ve becerisinin, bu toprakların vazgeçilmez bir parçası olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, ne yazık ki günümüz dünyasında, yerel değerlerin giderek aşındığını, insanların tek bir küresel kültürü benimsemeye zorlandığını kaydetti. "ANADOLU, EN DEĞERLİ MESAJINIZ, ANLATTIĞINIZ EN ÖZEL HİKAYENİZ OLSUN" Emine Erdoğan, modern iletişim teknolojilerinin tüketim merkezli, haz ve hız odaklı bir yaşamın aracı haline gelirken dünyayı kültürel bir kuraklığa sürüklediğini vurgulayarak, "Buradan, kendi alanlarında uzman sanatçılarımıza, şeflerimize, tasarımcılarımıza, kamuoyu önüne çıkmış tanınmış isimlerimize seslenmek istiyorum. Hepiniz bir mesajın taşıyıcısı, bir temsiliyet merkezi, adeta modern birer hikaye anlatıcılarısınız. Tükenmez içeriği ve başka yerde bulunmaz zenginliğiyle Anadolu, en değerli mesajınız, anlattığınız en özel hikayeniz olsun. Her birinizin, 'Anadoludakiler' projesinin dijital kültür elçileri haline gelmesini, birikim ve becerilerinizle yerel girişimlere yol göstermenizi temenni ediyorum." diye konuştu. Projenin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, bu kapsamda atılacak her adımın toprakların derin anlam kuyularından modern dünyanın kültürel vahasına ferahlatıcı suyu taşıyacağına inandığını sözlerine ekledi. NOTLAR Emine Erdoğan, program öncesinde, beraberindekilerle el dokuması kumaşlar, halılar, takılar, doğal kokular, aksesuarlar ve gıdaların sergilendiği "Anadoludakiler" sergisini gezdi, Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ile stant yetkililerinden ürünler hakkında bilgi aldı. Erdoğan ayrıca, sergi gezisi sırasında davetliler, stant görevlileri ve basın mensuplarıyla fotoğraf çektirdi. Sanatçı Özhan Eren'in türkü dinletisi ile "Anadoludakiler" grubunun dans gösterisiyle başlayan programda, projenin tanıtım videosu izletildi. Tanıtım programında konuşan Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Şimşek, projenin içeriği hakkında bilgi verdi. Şimşek, projede 3 temel amaçlarının bulunduğunu ifade etti. Emine Erdoğan, bakır ürünlerin yer aldığı stantta, bakır kaseye vurarak, işleme yaptı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da programda konuştu. Emine Erdoğan, Anadolu'yla ilgili kısa film gösterilen programdaki konuşmasının ardından katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi. Bakan Kacır, Emine Erdoğan'a Kütahya çinisinden yapılan tabloyu takdim etti. Moderatörlüğünü Danilo Zanna'nın yaptığı, şef, seyyah ve araştırmacı Ömür Akkor, Talip Murat Kolbaşı ve tasarımcı Dilek Hanif'in konuşmacı olduğu panelin de yer aldığı programda, sanatçı Fırat Neziroğlu atölye çalışması yaptı. "Anadoludakiler" projesiyle, toprakların tarımsal bereketinin, mutfak kültürünün kilerleri dolduran birikiminin, zanaatkarların becerilerinin çeşitliliğinin ve zenginliğinin hikayelerle görünür kılınıp, girişimciler ve kooperatifler için yenilikçi girişim fırsatlarını ortaya çıkarmanın yanı sıra yerel ve bölgesel kalkınmanın desteklenmesi hedefleniyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, "Anadolu'daki Bereket, Birikim ve Beceri" mottosuyla hayata geçirilen proje, Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri aracılığıyla yürütülecek.

Emine Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanının eşini ağırladı Haber

Emine Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanının eşini ağırladı

Emine Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in eşi Ziroat Mirziyoyeva'yı ağırladı. Emine Erdoğan ve Mirziyoyeva'ya, Millet Kütüphanesi'ndeki vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. İlk olarak Olgunlaşma Enstitüleri tarafından hazırlanan el emeği ürünlerin yer aldığı "Köklerden Gelen Miras" sergisini ziyaret eden Emine Erdoğan ve Mirziyoyeva'ya, sergi girişinde Türk kahvesi ikram edildi. Mirziyoyeva, Türk kahvesinin yapım aşamalarıyla yakından ilgilendi. Daha sonra sergiye geçen Emine Erdoğan ve Mirziyoyeva, kendilerine eşlik eden Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından bilgilendirildi. Burada stantlardaki ürünleri inceleyen Mirziyoyeva'ya, Emine Erdoğan, Olgunlaşma Enstitülerinin el emeği ürünlerinden hediye etti. Mirziyoyeva, Türk kültüründe yer alan ve tekstil ürünlerinde kullanılan, tahta malzeme yardımıyla ovalayarak boyanın iyice aktarılmasıyla sağlanan tahta baskı tekniğiyle kumaş üzerine baskı yaptı. Mirziyoyeva, Ankara sof dokumasının tezgahında dokunma izleyerek, sof kumaşından yapılan ürünlere ilgi gösterdi. Ziyaretin ardından lider eşleri Olgunlaşma Enstitülerinin öğretmenleri ile fotoğraf çektirdi. MİRZİYOYEVA'YA, MEVLANA'NIN "MESNEVİ" ESERİNİN ÖZBEKÇE BASKISI HEDİYE EDİLDİ Emine Erdoğan ve Mirziyoyeva daha sonra "Fatih Sultan Mehmet Sergisi"ni gezdi. Burada, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan sergiye ilişkin bilgi alan Emine Erdoğan ve Mirziyoyeva, "Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya'ya Girişi" isimli tablonun önünde fotoğraf çektirdi. Daha sonra iki lider eşi, Cihannüma Salonu'ndaki Özbek kitaplığı bölümünde, kitaplara ilişkin bilgi aldı. Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuk lider eşi Mirziyoyeva'ya, Mevlana'nın "Mesnevi" eserinin Özbekçe baskısını verdi. Mirziyoyeva ise Millet Kütüphanesi'ne Özbekçe eserler hediye etti. Emine Erdoğan, Mirziyoyeva'nın ziyaretine ilişkin yaptığı sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Özbekistan Devlet Başkanı'nın eşi, değerli dostum Ziroat Mirziyoyeva Hanımefendi'yi ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duydum. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ni ziyaret ederek, geleneklerimizin zarafetini ve sanatımızın derinliğini gözler önüne seren Köklerden Gelen Miras Sergisi'ni gezdik. Olgunlaşma Enstitülerimizin ürettiği Türk Dokuma kültürünün eşsiz parçalarını hayranlıkla inceledik. İstanbul'un Fethi’nin 571. yıl dönümüne özel hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Sergisi'nde ise büyük bir hükümdarın mirasına tanıklık etmenin heyecanını paylaştık. Kütüphanemizin kitap hazinesine hediye ettikleri çok kıymetli eserler için Ziroat Mirziyoyeva Hanımefendi’ye teşekkür ediyorum. Her bir nadide kitabın, Özbekistan ile kadim dostluğumuzun bir nişanesi olarak geleceğe aktarılacağını temenni ediyorum."

Emine Erdoğan, 'Şule Yüksel Şenler Vakfı Kitap ve Kültür Günleri' etkinliğine katıldı Haber

Emine Erdoğan, 'Şule Yüksel Şenler Vakfı Kitap ve Kültür Günleri' etkinliğine katıldı

Erdoğan'ın ziyaretine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy ile Şule Yüksel Şenler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Şahin Usta eşlik etti. Etkinlik alanını gezen Erdoğan, daha sonra usta yazarın en önemli eseri olan "Huzur Sokağı" romanından adını alan fuar alanındaki stantları tek tek ziyaret etti. İlk olarak Şule&Şule Yayınları'nın standını inceleyen Erdoğan, bir kitap kapağında Şenler'in gençlik yıllarına ait fotoğrafını görünce "Ben onu hep öyle hatırlıyorum." ifadesini kullandı. Erdoğan, himayelerinde 2016 yılında kurulan Afrika Kültür Evi standında görevlilerle sohbet etti. Burundi'de, Türkiye'den gelen bağışlar sayesinde işitme engelliler için bir eğitim merkezi kurması dolayısıyla önceki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden Türkiye Diyanet Vakfı İyilik Ödülü alan Bisibo Amani tanışmak için geldiği etkinlikte Emine Erdoğan ile fotoğraf çektirdi. Erdoğan, Amani'ye "Bizden ülkenize çok selamlar." dedi. Erdoğan, tek tek ziyaret ettiği stantlarda çocuk gelişimi ve Filistin konulu kitaplar ile yazar Alev Alatlı'nın kitaplarına ilgi gösterdi, hem kendisi hem de torunları için çok sayıda kitap ve oyun seti aldı. Yazarlardan kitapların yazılım süreçleri ve konuları hakkında bilgiler edinen Erdoğan, stantlarda hazır bulunan yazarlara kitapları imzalattı. ŞENLER'İN DOĞUM GÜNÜ KÜLTÜR ETKİNLİĞİYLE KUTLANACAK Usta yazar Şule Yüksel Şenler'in 29 Mayıs'taki doğum gününü zengin bir kültür etkinliği ile kutlamaya hazırlanan vakıf, Şenler'in kalemiyle verdiği özgürlük mücadelesinin ve bu alandaki örnekliğinin yeni nesillere anlatılması ve tanıtılmasını hedefliyor. Bu kapsamda vakıf tarafından düzenlenen Şule Yüksel Şenler Vakfı Kitap ve Kültür Günleri, çocuk etkinlikleri, atölye çalışmaları, söyleşiler, paneller, kitap fuarı, imza günleri ve pek çok farklı faaliyetle 27 Mayıs'a kadar devam edecek. "FUARI TÜM İSTANBULLULARIN ZİYARET ETMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM" Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yazılarıyla kalbe dokunan, fikirleriyle zihni aydınlatan Şule Yüksel Şenler’in anısının ve mirasının yaşatıldığını kaydetti. Erdoğan paylaşımında, "Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen 'Şule Yüksel Şenler Kitap ve Kültür Günleri' de onun kalemiyle verdiği mücadelenin ve bu alandaki örnekliğinin yeni nesillere anlatılması için hayata geçirilen güzel örneklerden bir tanesi. Şenler'in izinde, kitabın ve kültürün ışığında gerçekleştirilen fuarı, çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm İstanbulluların ziyaret etmesini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan: 'Cansiparane fedakarlığı unutmamız mümkün değil' Haber

Emine Erdoğan: 'Cansiparane fedakarlığı unutmamız mümkün değil'

Sağlık çalışanlarının mesleklerini icra ederken çekilmiş fotoğraflarından oluşan sergiyi gezen Erdoğan, programdaki konuşmasında, Farsça'dan Türkçe'ye geçen ve "kardeş" anlamına gelen "hemşire" kelimesinin hastaların can yoldaşı olduğunu söyledi. Hemşirelik mesleği ile anılan bütün iyi huyların, Türk kültürünün mayasındaki şefkat ve merhamet gibi değerlerden filizlendiğini vurgulayan Erdoğan, "Tarihimizde, zamanı değişse de mekanı bu toprakların şefkat zeminine sabitlenmiş, pek çok kahraman hemşire hikayemizin olması da sahip olduğumuz değerler hazinesinin bir sonucudur. Örneğin, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhusrev'in kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun bunlardan bir tanesidir." ifadelerini kullandı. Erdoğan, Gevher Nesibe Hatun'un genç yaşta son nefesini verdiğini anlatarak, "Başkalarının derdine derman olmak arzusuyla kurulmasını vasiyet ettiği darüşşifa, kadim tedavi usullerimizin yanı sıra müzik, koku ve renk terapileriyle dünya tarihine geçmiştir." diye konuştu. Türkiye'de modern hemşireliğin öncüsü kabul edilen Safiye Hüseyin Elbi'nin Kurtuluş Savaşı döneminde birçok cephede, yaralı Mehmetçiğe adeta annelik ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Milleti fark etmeksizin tedavi ettiği yaralı askerlerin hepsinin anne kelimesini sayıkladıklarını aktaran Safiye Hanım, iki çocuğunu evde bırakıp gittiği cephelerde, yüzlerce askerin annesi olmuştur." şeklinde konuştu. "SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN KAHRAMANLIK ÖYKÜLERİ MİLLETİMİZİN YÜREĞİNİN EN DERİNİNE İŞLEMİŞTİR" Emine Erdoğan, Gaziantepli hemşire Şeyma Alakuş'un, Safiye Hüseyin Elbi'den yaklaşık bir asır sonra, toprağın tarihte eşine az rastlanır bir şiddette sarsıldığı 6 Şubat depremlerinde benzer bir cesareti gösterdiğine işaret etti. Alakuş'un depremlerde ayaklarının altındaki zemin kayarken, ilk düşündüğünün kendi canı değil, servisteki çocukları ve baktığı hastaları olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Şeyma gibi afet bölgesinde, gecesini gündüzüne katarak depremzede vatandaşlarımıza şifa eli uzatan, sağlık çalışanlarımızın kahramanlık öyküleri, milletimizin yüreğinin en derinine işlemiştir. Arama kurtarma ekiplerindeki hemşire ve ebeler, afet sonrası müdahale ve destek süreçlerinde binlerce canımızın, hayata tutunmasına vesile olmuştur. Özellikle, yakınları enkaz altındayken, başkalarının yarasına merhem olan sağlık çalışanlarımızın hatırası, kalbimizin en müstesna köşesinde saklanacaktır." "SAĞLIK ORDUMUZUN GÖSTERDİĞİ CANSİPARANE FEDAKARLIĞI UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL" Erdoğan, Kovid-19 salgını dönemine de değinerek, "Bütün dünyayı sarsan pandeminin zorlu koşullarında, sağlık ordumuzun gösterdiği cansiparane fedakarlığı unutmamız mümkün değil. Bütün bu sayısız kahramanlık hikayeleri bize gösteriyor ki çehreler, zaman ve mekan değişse de bir şey baki kalıyor, iyiliğin yüzü haline gelmiş sağlık çalışanlarının fedakar gönüllülükleri." dedi. "Sahip olduğu bilgi ve deneyimi, şefkat peteğinden süzerek, şifa balına çeviren her bir hemşiremiz, milletimizin ak yüzleri" diyen Emine Erdoğan, "Savaş, salgın, afet gibi en karanlık dönemlerde, insanlık nöbeti tutarak, ülkemizi aydınlığa eriştiren tüm sağlık neferlerimizi, bütün sağlık şehitlerimizi, hemşire ve ebelerimizi, saygıyla ve minnetle yad ediyorum." şeklinde konuştu. "EBELERİMİZ, DOĞUM MUCİZESİNİN EN KIYMETLİ EMANETÇİLERİDİR" Erdoğan, ebe ve hemşirelerin, aile ve toplum sağlığının korunmasında kilit konumda olduğunu belirterek, "Doğal ve fıtri olanın en öz haline yakından şahitlik eden, bu şahitliği şefkatli bir rehberliğe dönüştüren ebelerimiz, doğum mucizesinin en kıymetli emanetçileridir." ifadelerini kullandı. Güçlü sağlık politikalarının başarı hikayelerinde önemli bir paya sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, "Mesleğini sevgiyle yapan sağlık çalışanlarımızın gücünü artıracak ve hastaya daha etkili hizmet sunmasını sağlayacak politikalar, bizi bu başarı noktasına ulaştırıyor." dedi. "SAĞLIK ALANINDA ŞİDDETİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL" Emine Erdoğan, sağlık çalışanlarının çalışma şartlarını iyileştirmek amacıyla Sağlık Bakanlığının önemli adım attığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık çalışanlarımızın özlük haklarını düzenlemek ve sorunlarını çözmek için hayata geçirilen Beyaz Reform süreci, atılan en önemli adımlardan bir tanesidir. Diğer yandan, insanı yaşatma ilkesini temel alan sağlık alanında şiddeti kabul etmemiz mümkün değil. İyileştirmeyi, şifa vermeyi amaçlayan bu kutlu mesleğin mensupları, hayatlarının her döneminde saygı ve hürmeti hak ediyor. Bu nedenle, sağlık çalışanlarımızı hedef alan şiddet eylemlerinin önlenmesi için yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini çok kıymetli buluyorum." Konuşmasının sonunda ebe ve hemşireleri canı gönülden tebrik eden Emine Erdoğan, Filistin'de zorlu şartlarda görev yapan sağlık gönüllülerine de değinerek "Ölümün, açlığın nefes aldırmadığı Gazze'de, bütün çabasını yine yaşamdan ve merhametten yana ortaya koyan bütün sağlık çalışanlarına, bir Müslüman, bir anne, bir insan olarak minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum. Şehit düşmüş bütün sağlık neferlerine Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla aile fotoğrafı çekildi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam'ın ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Türkiye'nin 81 ilinden davet edilen hemşire ve ebeler katıldı. Sağlık Bakanlığı tarafından ebe ve hemşirelerin mesleki serüvenlerini anlatan kısa filmin izletildiği program, Bilkent Şehir Hastanesi Korosu'nun müzik dinletisiyle sonra erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.