Bursa’nın manevi simgesi BUÜ’de sergileniyor
Bursa'nın manevi simgelerinden biri olan 650 yıllık Duaçınarı, Somuncu Baba'nın Bursa'yı afetlerden korumak amacıyla dikip dua ettiği rivayet edilen bir çınar ağacı olarak biliniyor. Bu tarihi ağaç, 1990'lı yıllarda çıkan şiddetli lodostan devrildi ve günümüzde belirli parçaları koruma altına alınarak Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü önünde sergilenmeye başlandı.
Somuncu Baba gerçek adıyla Hamîdüddin Aksarayî, Bursa'nın manevi hayatında önemli bir yer tutuyor. Ulu Cami'nin açılış hutbesini okuduktan sonra şöhretin afet getireceğine inanarak Bursa'dan ayrılmaya karar verdi.
Rivayetlere göre, Bursa'nın Yıldırım ilçesinde bulunan Duaçınarı semtine geldiğinde, burada bir çınar dikerek Bursa ve Bursalılar için dua etti. Bu nedenle, bu çınar "Dua Çınarı" olarak anılmaya başlandı.
“EKMEKÇİ DEDE” OLARAK TANINDI
Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, Somuncu Baba'nın tasavvuf geleneğindeki önemini vurguladı. Aksaray'da doğan Somuncu Baba, Bursa'ya geldikten sonra bir fırın açarak Ulu Cami inşaatındaki işçilere ekmek dağıtmayı seçti. Bu yönüyle halk arasında "Ekmekçi Dede" olarak tanındı. 1399 yılında Ulu Cami açılacağı zaman, Yıldırım Bayezid, hutbe vermesi için Somuncu Baba'yı tercih etti. O gün, Fatiha Suresi'ni yedi farklı şekilde tefsir ederek, halkın ve alimlerin dikkatini çekti.
KORUMA ALTINA ALINDI
Duaçınarı'nın korunmasında önemli bir rol üstlenen emekli akademisyen Merih Ercan, ağacın şehirleşme nedeniyle dayanamayarak devrildiğini, içinin tamamen çürüdüğünü belirtti. Kesilen dalların, Uludağ Üniversitesi'nde sergilenmek üzere koruma altına alındığını ve bu sayede hem Somuncu Baba'nın hikayesinin yaşatıldığını hem de bölgenin tarihsel öneminin korunmuş olduğunu ifade etti. Ercan, "Gördükçe insanın içi bir tuhaf oluyor. Bu tarihi ağaç, Bursa'nın kültürel mirasının bir parçasıdır ve korunması büyük bir sorumluluktur" diye ekledi.
BURSA’NIN SEMBOLLERİNDEN BİRİ
Duaçınarı'nın tarihi ve manevi önemi, Bursa'nın kimliğinde derin izler bırakıyor. Hem Somuncu Baba'nın dua ettiği yer olarak anılması hem de 650 yıllık varlığıyla Bursa'nın sembollerinden biri olmayı sürdürüyor. Uludağ Üniversitesi'nde sergilenen parçalar, ziyaretçilerin ilgisini çekerken, bu manevi mirası yaşatmak ve tanıtmak amacıyla önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.