#Doğa

Bursa Hayat Gazetesi - Doğa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Basılı fatura yerine e-fatura! Dijitalleşmenin doğaya katkıları Haber

Basılı fatura yerine e-fatura! Dijitalleşmenin doğaya katkıları

Dijital faturalar, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sunar. Geleneksel basılı faturaların yerini alarak, birçok alanda doğaya olumlu katkılarda bulunur. Dijital faturalar, kağıt tüketimini azaltarak, enerji tasarrufu sağlayarak, atık miktarını düşürerek, ulaşım emisyonlarını azaltarak ve depolama alanından tasarruf ederek doğaya önemli katkılar sağlamaktadır. Dijitalleşmeyle birlikte, iş dünyasının yanı sıra bireyler de çevreye duyarlı davranışlar sergileyerek daha sürdürülebilir bir gelecek için çaba gösterebilirler. İşte dijital faturanın doğaya sağladığı bazı önemli katkılar: AĞAÇ KESİMİNİN AZALMASI Basılı faturaların üretimi için büyük miktarda kağıt kullanılmaktadır. Dijital faturalar sayesinde kağıt tüketimi azalır ve dolayısıyla ağaç kesimine olan ihtiyaç da düşer. Bu durum, ormanların korunmasına ve biyolojik çeşitliliğin artmasına katkı sağlar. ENERJİ TÜKETİMİNİN AZALMASI Kağıt üretimi, ham madde elde etme, baskı ve dağıtım süreçlerinde büyük miktarda enerji tüketimi gerektirmektedir. Dijital faturaların üretimi ve dağıtımı ise çok daha az enerji harcar. Bu da karbon ayak izini küçülterek iklim değişikliğiyle mücadeleye destek olur. ATIK MİKTARININ AZALMASI Basılı faturaların üretimi, kullanımı ve imhası sırasında önemli miktarda atık oluşur. Dijital faturalar sayesinde bu atık miktarı önemli ölçüde azalır. Bu durum, çöplüklerin dolmasına engel olur ve çevre kirliliğini önler. ULAŞIM EMİSYONLARININ AZALMASI Basılı faturaların dağıtımı için araçlar kullanılmakta ve bu da hava kirliliğine neden olmaktadır. Dijital faturaların elektronik ortamda gönderilmesi sayesinde ulaşım emisyonları sıfıra yakın seviyelere iner. DEPOLAMA ALANININ AZALMASI Basılı faturaların depolanması için büyük miktarda fiziksel alana ihtiyaç duyulur. Dijital faturalar ise bulut sistemlerinde kolaylıkla depolanabilir ve böylece depolama maliyetleri düşer. Sonuç olarak, dijital faturalar, hem iş dünyası hem de çevre için önemli bir avantajdır. Hem daha verimli bir iş süreci sunar hem de doğal kaynakları koruyarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar.

Hayvanların bilinmeyen yüzleri! Haber

Hayvanların bilinmeyen yüzleri!

Doğanın karmaşıklığı ve çeşitliliği, bazı hayvan türlerinin sıra dışı ve merak uyandıran davranışlarını ortaya çıkarmaktadır. Bu davranışlar, bilim insanlarını şaşırtmakta ve doğal dünya ile ilgili daha derin anlayışlar sunmaktadır. İşte, mantarlarla işbirliği yapan hayvanlardan göç sırasında yaşanan ilginç olaylara kadar farklı örneklerle doğanın sırlarını keşfetmeye davet eden bir inceleme. MANTARLARLA İŞBİRLİĞİ YAPAN HAYVANLAR Mantarlarla simbiyotik ilişkiler, genellikle bitkilerle ilişkilendirilirken, bazı hayvan türleri de mantarlarla sıra dışı bir işbirliği içindedir. Bu özel ilişki, mantarlar üzerinde yaşayan ve onlardan beslenen böcekler veya omurgasızlar aracılığıyla gerçekleşebilir. Örneğin, mantar böcekleri (fungus beetles), mantarların üzerinde yaşayarak ve onları sindirerek beslenirler. Bu böcekler, mantarların dağılmasına yardımcı olarak ekosistemin dengesine katkı sağlarlar. Ayrıca, çam kese böcekleri (pine processionary caterpillars) gibi türler de mantarlarla yakın ilişki içindedir. Bu böcekler, larva aşamasındayken çam ağaçlarında yaşarlar ve bir arada hareket ederek mantar sporları taşırlar. Bu durum, hem mantarların yayılmasına hem de böceklerin beslenmesine olanak tanır, doğadaki döngüsel ilişkilerin karmaşıklığını gözler önüne serer.  GÖÇ SIRASINDA KARŞILAŞILAN SIRA DIŞI OLAYLAR Hayvan göçleri, yıllık olarak milyonlarca hayvanın kilometrelerce yol kat ederek beslenme alanlarına veya üreme bölgelerine ulaşmasıyla bilinir. Ancak bazı göçlerde sıra dışı olaylar yaşanabilir. Örneğin, mavi balina göçü sırasında, bu devasa hayvanların su altında ne zaman ve nasıl iletişim kurdukları uzun süre bir gizem olarak kalmıştır. Son araştırmalar, mavi balinaların düşük frekanslı seslerle iletişim kurduklarını ve bu iletişimin göç rotalarını belirlemede kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Ayrıca, karıncaların göçü gibi daha küçük ölçekli ancak ilginç göçler de mevcuttur. Bazı karınca türleri, koloni olarak hareket ederek yuvalarını yeniden inşa ederler ve bu süreçte belirli sıralamalarla ve işbölümüyle hareket ederler. Bu karmaşık sosyal organizasyon, karıncaların birlikte çalışarak zorlu doğa koşullarında nasıl başarılı olduklarını gösterir. YENİLİKÇİ AVLANMA VE BESLENME STRATEJİLERİ Bazı hayvanlar, avlanma ve beslenme stratejilerinde beklenmedik yöntemler kullanarak dikkat çekerler. Örneğin, balina türleri arasında bazıları, balık sürülerini sıkıştırarak ve avlamak için hava kabarcıkları yaratarak işbirliği yaparlar. Bu koordineli avlanma stratejisi, balinaların sosyal zekasını ve işbirliğini vurgular. Çakal kuşları (jackal buzzards) ise, yerden yüksekten uçarak, sürüngenleri veya küçük memelileri avlamak için beklenmedik bir strateji kullanırlar. Bu kuşlar, avlarını şaşırtarak veya endişelendirerek kolayca yakalarlar, doğanın adaptasyon yeteneklerini ve zekasını sergilerler.

Böcek dostlarımız: Doğadaki küçük yardımcıları tanımak Haber

Böcek dostlarımız: Doğadaki küçük yardımcıları tanımak

Büyük çoğunluğu zararlı olarak algılanan böcekler, aslında doğanın dengesini korumada ve insan yaşamına birçok fayda sağlamada kritik bir rol oynarlar. Tozlaşma, haşere kontrolü, besin zincirinin devamlılığı gibi hayati işlevlerde etkin rol alan böcekler, "böcek dostlarımız" olarak da adlandırılabilir.  BÖCEKLERİN ÇEŞİTLİLİĞİ VE ÖZELLİKLERİ Böcekler, hayvanlar aleminin en büyük sınıfını oluştururlar ve yaklaşık olarak 1 milyon türü kapsarlar. Vücut yapıları genellikle üç bölümden oluşur: baş, göğüs ve karın. Ayrıca genellikle altı bacaklıdırlar ve dış iskeletleri vardır. EKOSİSTEM İÇİNDEKİ GÖREVLERİ Böceklerin doğadaki işlevleri oldukça çeşitlidir: Tozlaşma: Arılar, kelebekler ve diğer böcekler, bitkilerin çiçekler aracılığıyla üremelerine yardımcı olur. Tozlaşma süreci olmadan birçok bitki türü ürün veremez. Parazit kontrolü: Bazı böcek türleri, zararlı haşereleri kontrol altında tutarak tarımsal ürünlerin sağlığını korur. Ayrıştırma: Ölü organik maddeleri parçalayarak toprağın besleyici özelliklerini artırırlar. Besin zinciri: Böcekler, avlarını avlayan ve av olarak avlanan pek çok hayvan için temel besin kaynağıdır. İNSANLAR İÇİN ÖNEMİ Böceklerin insanlar için sağladığı faydalar da dikkate değerdir: Tarımsal verimlilik: Tozlaşma yoluyla tarımsal ürünlerin büyümesi ve verimi artar. İlaç ve ilaç sanayisi: Böceklerden elde edilen bileşenler, tıbbi ve endüstriyel alanlarda kullanılır. Ekoturizm ve eğitim: Böceklerin doğadaki çeşitliliği, doğa turizmi ve eğitim için önemli bir kaynaktır. BÖCEKLERLE İLGİLİ BİLİNEN YANLIŞLAR Böceklerle ilgili bazı yaygın yanlış anlamalar vardır. Örneğin, tüm böcekler zararlı değildir ve birçoğu doğal dengeyi korur. Ayrıca, bazı böceklerin insanlar için hayati öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Böcekleri korumak için: Böcek ilaçlarını bilinçsizce kullanmaktan kaçının. Bahçenizde ve evinizde doğal böcek öldürücü alternatifler kullanın. Böceklerin doğal yaşam alanlarını korumaya özen gösterin. Çocuklarınıza böceklerin önemini ve nasıl korunmaları gerektiğini öğretin. Unutmayın, böcekler doğanın dengesini korumada ve bize birçok fayda sağlamada önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle, böcek dostlarımızı korumak ve onlarla uyumlu bir şekilde yaşamak hepimizin sorumluluğudur. SONUÇ Böcekler, doğadaki küçük ama güçlü yardımcılar olarak ekosistemlerin ve insanlığın devamı için kritik bir rol oynarlar. Onların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, doğanın dengesini ve insan refahını sağlamak için önemlidir.

Yeşil eller, temiz dünya: Çocuklara çevre bilincini aşılamak Haber

Yeşil eller, temiz dünya: Çocuklara çevre bilincini aşılamak

Çevre bilinci, bireyin yaşadığı çevreye karşı duyarlı ve sorumlu olması, doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek için çaba göstermesi anlamına gelir. Çevre bilinci yüksek bireyler, çevreyi kirleten davranışlardan kaçınır, geri dönüşümü teşvik eder, enerji ve su tasarrufu yapar ve doğayla uyumlu bir şekilde yaşamaya çalışır. ÇOCUKLARA NEDEN ÇEVRE BİLİNCİ AŞILAMALIYIZ? Çevreye karşı sorumlu ve duyarlı bireyler yetişmesine katkıda bulunur. Doğayı koruma ve sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini sağlar. Gelecek nesiller için daha sağlıklı bir dünya yaratılmasına yardımcı olur. Çocukların problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Çocuklara doğayla iç içe olmanın ve açık havada vakit geçirmenin keyfini yaşatır. ÇOCUKLARA ÇEVRE BİLİNCİNİ NASIL AŞILAYABİLİRİZ? 1. Örnek Olun: Çocuklar, ebeveynlerini ve yetişkinleri gözlemleyerek öğrenirler. Bu nedenle, çevreye saygılı davranmak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek, çocuklara çevre bilinci aşılamanın en etkili yoludur. 2. Doğada Vakit Geçirin: Çocukları doğaya götürmek ve onlarla doğa yürüyüşleri, kamp gibi aktiviteler yapmak, doğaya olan sevgilerini ve saygılarını geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Doğada vakit geçirmek, çocukların stresten uzaklaşmalarına ve zihinsel olarak rahatlamalarına da katkıda bulunur. 3. Geri Dönüşümü Öğretin: Geri dönüşüm kutularını kullanın ve çocuklarınıza geri dönüşümün önemini anlatın. Birlikte geri dönüştürülebilir malzemelerden sanat eserleri veya oyuncaklar yapabilirsiniz. Geri dönüşüm, atık miktarını azaltmanın ve doğal kaynakları korumak için önemli bir adımdır. 4. Su ve Enerji Tasarrufu Yapın: Çocuklarınıza su ve enerji tasarrufunun önemini gösterin. Duş süresini kısaltmalarını, muslukları kapalıyken diş fırçalamalarını ve ışıkları kullanmadıklarında kapatmalarını teşvik edin. Su ve enerji tasarrufu yapmak, hem bütçenize katkıda bulunur hem de doğal kaynakları korumaya yardımcı olur. 5. Çevre Kirliliğini Önleyin: Çöplerinizi rastgele atmamaya ve çevreyi kirletmemeye özen gösterin. Çocuklarınıza da bu konuda örnek olun. Çevre kirliliği, birçok sağlık sorununa ve ekosistemlerin tahribine yol açmaktadır. 6. Çevre Dostu Ürünler Kullanın: Mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş veya doğal malzemelerden üretilmiş ürünler kullanın. Çocuklarınıza da bu konuda bilinçli seçimler yapmalarını öğretin. Çevre dostu ürünler kullanmak, kimyasal kirliliği azaltmaya ve doğal kaynakları korumaya yardımcı olur. 7. Çevre Konulu Kitaplar Okuyun ve Filmler İzleyin: Çocuklarla birlikte çevre konulu kitaplar okuyun ve filmler izleyin. Bu sayede çevresel sorunlar hakkında bilgi edinmelerini ve farkındalıklarını geliştirmelerini sağlayabilirsiniz. Çevresel konular hakkında kitap okumak ve film izlemek, çocukların farklı bakış açıları kazanmalarına ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. 8. Çevre Konulu Aktivitelere Katılın: Çocuklarla birlikte çevre temizliği gibi aktivitelere katılarak hem çevreye katkıda bulunabilir hem de onlara sorumluluk duygusu kazandırabilirsiniz.

Doğada vakit geçirmenin faydaları: Zihninizi rahatlatın Haber

Doğada vakit geçirmenin faydaları: Zihninizi rahatlatın

Modern yaşamın yoğun temposu ve stresi, zihinsel ve bedensel sağlığımızı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle, doğayla iç içe olmak ve stresten uzaklaşmak için zaman ayırmak çok önemlidir. Doğada vakit geçirmenin zihnimizi ve bedenimizi nasıl rahatlattığına dair birçok bilimsel araştırma mevcuttur. DOĞADA VAKİT GEÇİRMENİN ZİHİNSEL FAYDALARI: Stresi Azaltır: Doğada vakit geçirmek, stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Bu da zihnimizi sakinleştirir ve rahatlamamızı sağlar. Depresyon ve Anksiyeteyi Hafifletir: Doğada vakit geçirmek, beynimizde mutluluk hormonu olan serotonin seviyesini artırır. Bu da depresyon ve anksiyete semptomlarını hafifletmeye yardımcı olur. Dikkatimizi Artırır: Doğada vakit geçirmek, beynimizin konsantrasyon ve hafıza ile ilgili bölgelerini aktive eder. Bu da dikkatimizi ve hafızamızı geliştirmeye yardımcı olur. Yaratıcılığımızı Artırır: Doğada vakit geçirmek, zihnimizi yeni fikirlere ve bakış açılarına açar. Bu da yaratıcılığımızı ve problem çözme yeteneğimizi geliştirmeye yardımcı olur. Zihinsel Netliği Geliştirir: Doğada vakit geçirmek, zihnimizi gereksiz düşüncelerden arındırır ve zihinsel netliğimizi geliştirmeye yardımcı olur. DOĞADA VAKİT GEÇİRMENİN FARKLI YOLLARI: Yürüyüş: Doğada yürüyüş yapmak, zihninizi rahatlatmanın en kolay ve etkili yollarından biridir. Kamp: Doğada kamp yapmak, şehir hayatının gürültüsünden ve stresten uzaklaşmak için ideal bir yoldur. Bisiklet: Doğada bisiklet sürmek, hem keyifli hem de sağlıklı bir aktivitedir. Deniz Kenarında Vakit Geçirmek: Deniz kenarında vakit geçirmek, zihninizi ve bedeninizi rahatlatmaya yardımcı olur. Bahçede Vakit Geçirmek: Kendi bahçenizde veya bir parkta vakit geçirmek bile zihninizi rahatlatabilir. DOĞADA VAKİT GEÇİRMENİN ÖNEMİ: Doğada vakit geçirmek, sadece zihinsel sağlığımız için değil, aynı zamanda bedenimiz için de faydalıdır. Doğada vakit geçirmek, bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye, kan basıncımızı düşürmeye ve uyku kalitemizi iyileştirmeye yardımcı olur. SONUÇ: Doğada vakit geçirmek, zihnimizi ve bedenimizi rahatlatmak için en etkili çözümlerden biridir. Modern yaşamın stresiyle başa çıkmak için doğada vakit geçirmeye özen göstermeliyiz. Bu sayede daha sağlıklı, mutlu ve üretken bir yaşam sürebiliriz. Unutmayalım ki, doğa bizim evimizdir. Doğaya saygılı davranmalı ve onu korumak için elimizden geleni yapmalıyız.

Görenler İsviçre sanıyor ama Türkiye'de! Büyüleyici atmosfere sahip Haber

Görenler İsviçre sanıyor ama Türkiye'de! Büyüleyici atmosfere sahip

Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği mekan bahar mevsimiyle birlikte renk cümbüşüne dönerken vadiden akan köpük köpük derelerdeki tarihi köprüler ve yüksek dağlardan akan şelaleler eşsiz görüntüler oluşturdu. “Vadideki cennet” ve “Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer” olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor. Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor. Doğu Karadeniz'in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor. Çevresindeki yemyeşil ormanları, huzur dolu yürüyüş yolları ve mistik yapısıyla ziyaretçilerine doğanın kalbinde dingin anlar yaşatan Santa Harabelerini ziyaret eden Berfin Özkan, Gümüşhane'nin önemli turizm ve kültür alanlarından biri olarak dikkat çeken Santa'nın tarihi ve doğal güzelliklerin harmanlandığı ve her mevsim farklı güzelliklerin görüldüğü bir yer olduğunu söyledi. “GÖĞE KOMŞU TOPRAKLARIN ŞELALELER, DERELER, KÖPRÜLERİYLE ÇOK GÜZEL BİR DOĞASI VAR” Santa'yı “Göğe komşu topraklar” olarak nitelendiren Özkan, “Burası çok güzel doğası olan bir yer. Göğe komşu topraklar diyebilirim. Buraya yürürken çok fazla güzelliklere şahit olduk. Birçok tarihi köprüye şahit olduk. Şelaleler, dereler, köprüleriyle çok güzel bir doğası var. Zifin çiçekleri de açmış durumda. Herkesin gelip görmesini isteriz. Etrafımız yeşil, üstümüz mavi. Burada yüzlerce yıldır ayakta kalan birçok tarihi yapı var. Köprüler var, dereler var, şelaleler var, dağlar var. Yani her şey şu an burada toplu diyebilirim. Burası İsviçre değil, burası Gümüşhane herkesin gelip görmesini isteriz” diye konuştu. “KESİNLİKLE HER İLKBAHAR VE YAZ AYLARINDA GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN YER” Bahar mevsiminde hafta sonlarını dağ bayır gezerek geçirdiklerini belirten Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Merve Gençosmanoğlu da “Gümüşhane, Trabzon, Giresun hattında gerçekten çok güzel yerler var. Özellikle ilkbahar yaz aylarında bayağı gezilesi, görsel şölen olan yerler var. Bunlardan bir tanesi de Santa Harabeleri. Çok güzel eski yapılar var. Hala şeklini, yapısını koruduğu için sık sık ziyaret etmeye çalışıyoruz. Yerli yabancı bütün turistlerin de gelmesini isteriz. Tabii ki doğal dokuyu koruyup buraya sahip çıkarak. Sadece Santa Harabeleri değil etrafta çok güzel yaylalar, manzaralar var. Endemik bitkiler, türler, ağaçlar, çiçekler var. Kesinlikle her ilkbahar ve yaz aylarında gezilip görülmesi gereken yerler buralar. Herkesi buraya bekleriz. Gelene de yardımcı oluruz. Buranın halkı da çok misafirperver ve yardımseverdir. Her tür konuda yardımcı olacaklarını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İki sıradağın oluşturduğu dar ve derin bir vadi içinde yer alan Santa, kaybolmaya yüz tutmuş önemli bir değer olarak biliniyor. Arkeolojik ve doğal sit alanı olan Santa Harabeleri geçtiğimiz yıllarda kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilmişti. Tarihi eserler yönünden oldukça zengin olan, bazı mahallelerinde kiremit fabrikası ve kireç ocaklarının da bulunduğu Santa Harabeleri, Yanbolu deresinin doğduğu üç ayrı yamaçta denizden ortalama bin 500 metre yükseklikte yer alıyor.

Adını sarı çiçeklerden alan köyde 20 günlük doğa şöleni başladı Haber

Adını sarı çiçeklerden alan köyde 20 günlük doğa şöleni başladı

Tarihi köy odalarıyla ünlü Sarıçiçek köyünün yaylasından ve dağlarından akan sular, iki tarihi köprünün yer aldığı derelerin oluşturduğu vadide toplanıyor. Bu vadi ise yılın bu mevsiminde kilometrelerce uzunluktaki alanı kaplayan sarı çiçeklerle adeta bir doğa cennetine dönüşüyor. Vadideki çiçeklerin açmasıyla birlikte bölge hem yerli hem de yabancı doğa severlerin ve fotoğrafçıların ilgisini çekiyor. Yöre sakinlerinin "At ayağı" olarak adlandırdığı bu sarı çiçekler, derenin oluşturduğu minik mendereslerde ve çayırlarda sadece yılın bu mevsiminde yoğun olarak açıyor. Çiçeklerin solmasının ardından ise bölge farklı renkteki çiçeklerle yeniden canlanıyor. Bu doğa olayı, Sarıçiçek köyünü fotoğrafçılar ve doğa tutkunları için cazip bir destinasyon haline getiriyor. Tarihi köprülerin çevresinde açan sarı çiçekler, geçmişin izlerini doğayla buluştururken fotoğrafçılar için eşsiz manzara sunan bölge doğanın en güzel anlarını yakalama fırsatı veriyor. Sarı çiçeklerin kısa süreli görkemi, köyün doğal ve tarihi zenginlikleriyle birleşerek, unutulmaz anılara ev sahipliği yapıyor. Bu görsel şöleni görmek için Gümüşhane kent merkezinden yaklaşık 50 kilometrelik mesafeyi bisikletiyle gelen Burak Soydaş, “Bugün arkadaşlar Sarıçiçek köyüne fotoğraf safarisi için gelmişlerdi. Etraf yeşil ve sarıya bürümüş bir şekilde. Ben de bisikletimle beraber 50 kilometrelik parkuru tamamlayarak Sarıçiçek köyüne ulaştım. Zorlu bir parkurdu ama her şey için değer. Burayı gördükten sonra herkesi buraya davet ediyorum. Bu çayırlarda bisikletle pedal çevirmek her kula nasip olmaz” dedi. İletişim Fakültesi öğrencisi Damla Atmaca ise “Sarıçiçek köyünün çiçekleriyle meşhur olduğunu duyunca arkadaşlarla toplanıp geldik. Bisiklet turumuz oldu. Yürüyüş yollarından geçtik. Gördüğünüz üzere çiçekleriyle ve doğasıyla meşhur. Doğa seven herkesi bekliyoruz. Gözün alabildiğince sarı çiçeklerle, deresiyle ve kuş sesleriyle harika bir doğası var. Muhteşem bir gün geçirdik” diye konuştu. Sarıçiçek köyü muhtarı Metin Gündüz de köy ismini veren çiçeklerin 20 Mayıs-10 Haziran tarihleri arasında açtığını belirterek, “Bunların 20-25 günlük bir süreci var. Son zamanlarda belli bir kilometreye ulaşıyor. Köy odalarımızla beraber bunları da görmeye giren birçok yerli yabancı turistimiz oluyor köyümüze. Köyümüzde bu çiçeklere “at ayağı” diyoruz. Ama artık farklı bir ismi var mı onu bilmiyoruz. Hemen hemen 8-9 kilometre bir uzunluğa sahip bu çiçeklerin manzarası. Dere kenarında, genelde böyle çayır dediğimiz yerlerde açan bir çiçek. Çiçekler solduktan sonra sonbahara doğru hayvanlarımızın yemesi için biçiyoruz” ifadelerini kullandı.

Dünyanın zengin doğası: Muhteşem bir biyolojik çeşitlilik Haber

Dünyanın zengin doğası: Muhteşem bir biyolojik çeşitlilik

Dünyamız, olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan, mucizevi bir doğaya sahiptir. Bu mucize, karlı dağlardan tropik yağmur ormanlarına kadar uzanan her köşede karşımıza çıkar. Bitkiler, hayvanlar, mantarlar, bakteriler ve diğer organizmalar, karmaşık bir ekosistem ağı oluşturarak, hayatta kalmak ve üremek için birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşime girerler. BÜYÜLEYİCİ BİR BİYOÇEŞİTLİLİK: Dünyada tahmini 8 milyondan fazla bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Bu türlerin her biri, kendine özgü bir morfolojiye, fizyolojiye ve davranışa sahiptir. Bu çeşitlilik, gezegenimizi canlı ve renkli kılar. Tropik yağmur ormanları, dünyadaki en yüksek biyoçeşitlilik oranlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu ormanlarda, her metrekarede yüzlerce farklı bitki ve böcek türü bulunabilir. Okyanuslar da, balinalardan planktonlara kadar uzanan inanılmaz bir canlı çeşitliliğe sahiptir. EKOSİSTEMLERİN TEMELİ: Biyok çeşitlilik, ekosistemlerin işlev görmesi ve doğal dengenin korunması için gereklidir. Farklı türler, besin zincirleri ve besin ağları oluşturarak birbirleriyle ve çevreleriyle karmaşık ilişkiler kurarlar. Bu ilişkiler, havanın ve suyun temizlenmesi, toprak verimliliğinin korunması ve tozlaşma gibi hayati işlevleri yerine getirir. Örneğin, arılar ve diğer tozlaşma böcekleri, tarımsal ürünlerin çoğunun tozlaşmasını sağlayarak gıda güvenliğimizi garanti altına alır. İNSAN YAŞAMINA KATKISI: Biyok çeşitlilik, gıdamız, ilaçlarımız ve diğer ihtiyaç duyduğumuz ürünler için temel bir kaynaktır. Bitkilerden elde ettiğimiz gıdaların yanı sıra, birçok ilaç da bitkisel kaynaklıdır. Örneğin, kanser tedavisinde kullanılan birçok ilaç, tropik bitkilerden elde edilmektedir. Ayrıca, biyolojik çeşitlilik, temiz hava ve su, iklim düzenlemesi ve doğal afetlerden korunma gibi birçok ekosistem hizmeti sağlar. TEHDİT ALTINDAKİ BİR ZENGİNLİK: Ne yazık ki, bu mucizevi doğa, insan faaliyetleri nedeniyle büyük bir tehdit altındadır. Habitat tahribatı, kirlilik, istilacı türler ve iklim değişikliği gibi faktörler, biyoçeşitlilik kaybına yol açmaktadır. Her yıl, birçok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. KORUMAK İÇİN SORUMLULUK: Dünyanın zengin doğasını korumak, sadece doğanın değil, aynı zamanda insanlığın da geleceği için önemlidir. Herkesin bu konuda bilinçli olması ve gerekli adımları atması gerekir. Doğal habitatları korumak, kirliliği azaltmak, istilacı türlerle mücadele etmek ve iklim değişikliğine karşı mücadele etmek, biyoçeşitlilik kaybını durdurmak için yapabileceğimiz en önemli şeylerdir. Gelecek Nesiller İçin Bir Miras: Dünyanın zengin doğasını korumak, sadece kendimiz için değil, gelecek nesiller için de bir sorumluluktur. Bu mirası korumak için elimizden geleni yapmalıyız ve biyolojik çeşitliliğin önemini gelecek nesillere aktarmalıyız. Unutmayalım: Dünyamızın zengin doğası, bir mucizedir ve bu mucizeyi korumak hepimizin görevidir.

Doğanın terapisi: Yeşil çevrenin insan sağlığına etkisi Haber

Doğanın terapisi: Yeşil çevrenin insan sağlığına etkisi

Doğanın güzellikleri ve sakinliği, insan sağlığı üzerinde derin ve olumlu etkilere sahiptir. Yeşil çevreler, açık havada aktiviteler yapma fırsatı sunarak fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığı destekler. Doğanın terapötik etkileri, insanların yaşam kalitesini artırmak ve genel refahlarını iyileştirmek için güçlü bir araç olarak kullanılmaktadır.  DOĞANIN TERAPÖTİK ETKİLERİ Stres Azaltma: Yeşil çevrelerde zaman geçirmek, stres hormonlarının azalmasına ve genel rahatlamanın artmasına yardımcı olabilir. Doğal manzaraların seyredilmesi veya açık havada yürüyüş yapılması, zihni sakinleştirebilir ve stresin azalmasını sağlayabilir. Duygusal İyileşme: Doğa, duygusal iyileşme sürecini destekleyebilir. Yeşil çevrelerde zaman geçirmek, depresyon, kaygı ve diğer duygusal sorunlarla başa çıkmaya yardımcı olabilir. Doğa ile bağlantı kurmak, ruh halini iyileştirebilir ve moral bozukluğunu azaltabilir. Fiziksel Sağlık: Doğa, fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Düzenli olarak doğa yürüyüşleri yapmak veya açık havada egzersiz yapmak, kardiyovasküler sağlığı artırabilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Bağışıklık Sistemi Güçlendirme: Doğal çevrede bulunmak, bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Yeşil alanlarda zaman geçirmek, stresi azaltarak ve genel sağlığı destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Dikkat ve Konsantrasyonu Artırma: Doğa, dikkat dağınıklığını azaltabilir ve konsantrasyonu artırabilir. Stresin azalması ve zihnin sakinleşmesi, bireyin daha odaklanmış ve dikkatli olmasına yardımcı olabilir. DOĞANIN TERAPİSİ UYGULAMALARI Orman Terapisi (Shinrin-Yoku): Orman terapisi, Japon kökenli bir uygulamadır ve ormanların terapötik etkilerinden yararlanmayı amaçlar. Orman yürüyüşleri, doğal manzaraların seyredilmesi ve orman ziyaretleri, zihni sakinleştirir ve stresi azaltır. Bahçe Terapisi (Hortikültür Terapisi): Bahçe terapisi, bahçe işleri ve bitki bakımıyla insanların fiziksel ve zihinsel sağlığını iyileştirmeyi amaçlar. Bitki yetiştirme ve bahçe işleri, stresi azaltır, duygusal iyileşmeyi destekler ve genel sağlığı artırır. Açık Hava Aktiviteleri: Açık havada spor yapmak, kamp yapmak, piknik yapmak ve doğal manzaraların keyfini çıkarmak, insanların doğanın terapötik etkilerinden yararlanmasını sağlar. Doğa Etkinlikleri ve Rehberli Turlar: Doğa etkinliklerine katılmak ve doğa rehberli turlara katılmak, insanların doğayla daha derin bir bağ kurmasını sağlar ve terapötik etkilerinden faydalanmalarını sağlar. SONUÇ Doğa, insan sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Yeşil çevreler, açık hava aktiviteleri ve doğal manzaralar, stresi azaltabilir, duygusal iyileşmeyi destekleyebilir, fiziksel sağlığı artırabilir ve genel refahı iyileştirebilir. Doğanın terapötik etkilerinden yararlanmak için düzenli olarak doğa ile bağlantı kurmak ve doğa etkinliklerine katılmak önemlidir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.