Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diri Fay

Bursa Hayat Gazetesi - Diri Fay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diri Fay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fay hatları üzerinde yerleşim: Riskler ve önlemler Haber

Fay hatları üzerinde yerleşim: Riskler ve önlemler

Fay hatları, yer kabuğunda meydana gelen kırılmalar ve yer değiştirmelerin olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde yaşanan depremler, tarih boyunca insanlık için büyük yıkımlara neden olmuştur. Özellikle kıyı bölgelerindeki fay hatları üzerindeki yerleşimler, hem deprem hem de tsunami riskine karşı daha savunmasızdır. FAY HATLARI ÜZERİNDE YERLEŞİMİN RİSKLERİ Deprem Riskleri: Fay hatları üzerindeki yerleşimlerde en büyük risk depremlerdir. Büyük depremler, binaların yıkılması, can kayıpları, altyapı hasarları ve ekonomik kayıplara neden olabilir. Tsunami Riskleri: Özellikle okyanus kıyılarındaki fay hatları üzerinde meydana gelen depremler, tsunami oluşumuna neden olabilir. Tsunamiler, kıyı bölgelerini sular altında bırakarak büyük yıkımlara yol açar. Heyelan ve Likitfaksiyon Riskleri: Deprem sırasında zeminlerin sıvılaşması (likitfaksiyon) ve yamaçlarda meydana gelen heyelanlar, binaların hasar görmesine ve can kayıplarına neden olabilir. Yangın Riskleri: Deprem sonucu meydana gelen yangınlar, hasarları daha da artırabilir. Psikolojik Etkiler: Depremler, insanların psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine ve toplumsal çöküşlere yol açabilir. FAY HATLARI ÜZERİNDE YERLEŞİMİN ÖNLEMLERİ Yerleşim Planlaması ve İmar Yönetmelikleri: Fay hatları üzerindeki yerleşimler, imar planlarına uygun olarak yapılmalı ve riskli alanlarda yapılaşma engellenmelidir. Binaların depreme dayanıklı olması için yapı yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi gerekmektedir. Zemin Etütleri: Binaların yapılacağı zeminlerin taşıma kapasiteleri ve sıvılaşma potansiyelleri detaylı olarak incelenmeli ve buna göre önlemler alınmalıdır. Erken Uyarı Sistemleri: Deprem erken uyarı sistemleri, insanların depremden önce güvenli alanlara ulaşmalarını sağlar. Acil Durum Planları: Deprem gibi afet durumlarında yapılacaklar konusunda herkesin bilgilendirilmesi ve acil durum planlarının hazırlanması önemlidir. Riskli Yapıların Tespiti ve Güçlendirilmesi: Riskli yapıların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yıkılması gerekmektedir. Afet Eğitimi: Vatandaşların deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve afet durumlarında nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitilmesi önemlidir. Arama ve Kurtarma Ekipleri: Afet anında hızlı ve etkili müdahale edebilmek için yeterli sayıda arama ve kurtarma ekibinin bulunması gerekmektedir. GELECEĞE DÖNÜK ÇÖZÜMLER Akıllı Şehirler: Sensörler ve yapay zeka teknolojileri kullanılarak deprem risklerinin daha iyi anlaşılması ve yönetilmesi sağlanabilir. Yeni Yapı Malzemeleri ve Teknikleri: Depreme dayanıklı yeni yapı malzemeleri ve inşaat tekniklerinin geliştirilmesi, binaların daha güvenli hale getirilmesini sağlayabilir. Sigorta Sistemleri: Deprem sigortası gibi sigorta sistemlerinin yaygınlaştırılması, ekonomik kayıpların azaltılmasına yardımcı olabilir. Uluslararası İşbirliği: Deprem riski yüksek olan ülkeler arasında bilgi ve deneyim paylaşımı, ortak projeler ve uluslararası yardımlaşma önemlidir. SONUÇ Fay hatları üzerindeki yerleşimler, beraberinde birçok risk taşımaktadır. Ancak, doğru planlama, yapısal önlemler, bilinçlendirme çalışmaları ve teknolojik gelişmeler sayesinde bu riskler azaltılabilir. Deprem gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak, hem bireysel hem de toplumsal olarak hayati önem taşımaktadır.

Türkiye'de 6 ayda kaç deprem meydana geldi? Haber

Türkiye'de 6 ayda kaç deprem meydana geldi?

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye'de 2024'ün altı ayında 17 bin 343 deprem meydana geldiğini bildirdi. Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılın ilk 6 ayındaki deprem verilerini değerlendirdi. Türkiye'nin, bine yakın "deprem üretme potansiyeli olan diri fay" barındırdığını ve deprem aktivitesi yüksek ülkeler arasında yer aldığını belirten Özmen, "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 1145 deprem gözlem ağı ile Türkiye ve yakın civarında meydana gelen depremler gece gündüz takip edilmekte, kayıt altına alınmakta ve kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır." dedi. Deprem verilerinden yararlanarak depremin zamanı, büyüklüğü, yeri, derinliği, enlem ve boylamı gibi parametrelerin belirlenip kamuoyuyla paylaşıldığını ve veri tabanına kaydedildiğini belirten Özmen, bu verilerin analiz edilip istatistik yöntemleriyle incelendiğini ve gelecekte meydana gelebilecek depremlerin büyüklüğü ve hangi bölgelerde oluşabileceğinin belirlenmeye çalışıldığını aktardı. Doç. Dr. Özmen, böylece ülkede deprem tehlikesinin ortaya konulduğunu ve deprem riskine karşı her türlü çalışmanın çok daha sağlıklı, etkin ve verimli şekilde yapılmasına katkı sağlandığını belirtti.  "ÜLKEMİZ GÜNDE ORTALAMA 95 DEPREMLE SARSILDI" Yılın deprem verilerini paylaşan Doç. Dr. Özmen, şöyle konuştu: "Türkiye genelinde meydana gelen deprem verilerine göre, 2024'ün ilk altı ayında (1 Ocak – 30 Haziran) 94 tanesi 4,0-4,9 büyüklüğü arasında, 5 tanesi 5,0-5,9 büyüklüğü arasında olmak üzere toplam 17 bin 343 deprem meydana geldi. Bu depremlerin 3 bin 409'u ocak ayında, 3 bin 207'si şubatta, 3 bin 17'si martta, 2 bin 697'si nisanda, 2 bin 730'u mayısta, 2 bin 283'ü de haziranda oldu. Bu verilere göre geçen 6 ayda en fazla deprem, ocak ve şubat aylarında görüldü. Ülkemiz günde ortalama 95 depremle sarsıldı. Bu depremler nedeniyle 1 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi de yaralandı." Özmen, yılın ilk altı ayında meydana gelen en büyük depremin, 18 Nisan'da 5,6 büyüklüğündeki Sulusaray-Tokat depremi olduğuna işaret ederek, Tokat'ta 5 kişinin yaralandığını, 20 ev ve iki minarenin yıkıldığını ve 283 binanın hasar gördüğünü, depremden etkilenen Yozgat'ta da 1 binanın yıkıldığını ve 169 binada hasar meydana geldiğini anımsattı. EN FAZLA DEPREM MALATYA'DA MEYDANA GELDİ Özmen, yılın ilk yarısında yaşanan depremleri il bazında da değerlendirerek, "2024'ün ilk 6 ayında en fazla depremin 3 bin 78 deprem ile Malatya'da meydana geldiğini görüyoruz. Bu ili sırasıyla 2 bin 599 depremle Kahramanmaraş, 1153 depremle Muğla, bin depremle İzmir, 814 depremle Adıyaman ve 645 depremle Çanakkale illeri izledi." bilgisini verdi. Doç. Dr. Özmen, deprem risklerinin önlenmesi için 2003-2004 yıllarında dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, geçen yıl da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca "Deprem Şura"ları düzenlendiğini anımsattı. Geçen yılki şurada depremin daha çok kentsel dönüşüm boyutuyla ele alındığına işaret eden Özmen, şunları kaydetti: "Şuranın yeniden toplanarak, mevcut durumun, sorunların ve çözüm yollarının değerlendirilmesi ve deprem risklerinin azaltılması konusunda yeni bir yol haritasının belirlenmesi gerekir. Ayrıca kamuoyunda 'afetin anayasası' olarak kabul edilen ve 1959'da yasalaşan 7269 sayılı 'Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'da da düzenlemeye ihtiyaç var. Kanun, hem 65 yıl önce yasalaşan bir kanun olması hem de daha çok müdahale ve iyileştirme çalışmalarına yönelik olması nedeniyle zaman geçirmeden güncellenmeli veya sil baştan afet risk azaltma çalışmalarını önceleyen, yetki karmaşasını ortadan kaldıran, bütüncül bir bakış açısıyla eksiklikleri tamamlayacak şekilde ele alınmalıdır."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.