Çevre Haberleri - Son Dakika Çevre Haber Güncel Gelişmeler

İnegöl'de çevre kirliliğine karşı sıkı denetim!

İnegöl Belediyesi, çevre kirliliğiyle mücadelesinde kararlı adımlar atıyor. Belediye Zabıta Müdürlüğü ekipleri, zamansız çöplerden evsel ve sanayi atıklarına kadar her türlü kirliliği denetliyor. Şehir merkezi ve sanayi bölgesindeki çevre kirliliğini önlemek için ekipler, atıkları detaylı şekilde inceliyor ve çevre kameralarından elde ettikleri verilerle kirliliğe sebep olan kişileri tespit ediyor. 2024 yılından itibaren çevre kirliliği nedeniyle uygulanan ceza miktarı 2052 TL olarak belirlenmişken, bu ceza sadece bireysel kirliliğe değil, aynı zamanda bölgenin temizliği için yapılan masrafları da kapsıyor. Çevreyi kirletenler, hem temizliği sağlamak zorunda kalıyor hem de çevre temizlik birimine bildirilen maliyetler üzerinden cezalandırılıyor. İNEGÖL’DE ÇEVRE TEMİZLİĞİ SÜREKLİ TAKİP ALTINDA İnegöl Belediyesi, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve Belediye Emir Yasaklar Yönetmeliği çerçevesinde çevre kirliliği ile mücadeleye devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla, yıl başından bu yana toplam 2 milyon 372 bin TL değerinde ceza kesildiği açıklandı. Bu ceza miktarları, çevre temizliği hizmetlerinin maliyetini karşılamanın yanı sıra, çevre kirliliğiyle mücadelede İnegöl halkını bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yapılan bildirimlerle cezalar uygulamaya alınıyor. Çevre kirliliğiyle mücadelede başarılı bir model izleyen İnegöl Belediyesi, aynı zamanda bölgede yapılan temizlik işlemlerini de yakından takip ediyor. İnegöl Zabıta Müdürlüğü, çevreyi kirletenlere hem cezai işlem uygularken, hem de temizlik hizmetlerinin kirletenlerden tahsil edilmesini sağlıyor. Bu uygulamalar sayesinde, ilçede çevre kirliliğinin önlenmesi ve temiz bir ortam sağlanması hedefleniyor.

DOSAB'dan çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği adımı

Türkiye'nin önde gelen atık su arıtma çözümleri sağlayıcılarından Kazancı Çevre Tekniği, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) atık su arıtma kapasitesini artırma projesinde, Litree membran teknolojisini kullanarak sektördeki liderliğini pekiştiriyor. Çevre ve su arıtma alanındaki yenilikçi projelere imza atan Kazancı Çevre Tekniği, bu iş birliği ile hem arıtma kapasitesini artırmayı hem de enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor. Proje kapsamında, mevcut membranları yenileyen DOSAB, Litree markasının yüksek performanslı membranlarını tercih etti. Yeni sisteme eklenen 6.250 metreküp/gün kapasiteli, 10 kaset ve 320 modül içeren daldırma tip membranlar sayesinde, DOSAB’ın su arıtma kapasitesi toplamda 31.250 metreküp/gün seviyesine çıkarıldı. Bu kapasite artışıyla birlikte, Litree membranlarının sağladığı yüksek performans sayesinde daha verimli ve temiz su elde edilecek. Çin’in Fortune 500 listesinde yer alan Litree, dünya çapında 300 milyon metrekare UF membran üretimi ile sektörde lider konumda bulunuyor. Litree, 0,02 mikron hassasiyetinde membranları ile virüsleri bile tutabilen yüksek güvenlikli su arıtma çözümleri sunarken, ayrıca NSF sertifikası ile uluslararası güvenlik standartlarını karşılıyor. Kazancı Çevre Tekniği, Litree'nin Türkiye’deki 15 yılı aşkın süreli güvenilir çözüm ortağı olarak, atık su geri kazanımı alanında geniş bir referans ağına sahip bulunuyor. Projenin enerji verimliliği açısından da önemli avantajlar sunduğunu belirten Kazancı Çevre Tekniği Genel Müdürü Artun Kazancı, “Litree’nin teknolojisiyle gerçekleştirdiğimiz bu kapasite artırımı projesi, enerji verimliliği ve su geri kazanımı açısından örnek teşkil eden bir çalışma oldu. Çevre dostu ve verimliliği artıran çözümlerle Türkiye’deki sanayi bölgelerine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Litree membranları, özel havalandırma yapısı ile benzerlerine kıyasla yüzde 50 daha az enerji tüketirken, havalandırma yatırımlarında da yüzde 30 oranında tasarruf sağlıyor. Kazancı Çevre Tekniği ve DOSAB’ın iş birliğiyle hayata geçirilen bu projeyle, Türkiye’deki sanayi bölgelerinin sürdürülebilir su yönetimi ve çevresel uyumluluk hedeflerine ulaşması için önemli bir adım atılmış oldu.

Yeşil eller, temiz dünya: Çocuklara çevre bilincini aşılamak

Çevre bilinci, bireyin yaşadığı çevreye karşı duyarlı ve sorumlu olması, doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek için çaba göstermesi anlamına gelir. Çevre bilinci yüksek bireyler, çevreyi kirleten davranışlardan kaçınır, geri dönüşümü teşvik eder, enerji ve su tasarrufu yapar ve doğayla uyumlu bir şekilde yaşamaya çalışır. ÇOCUKLARA NEDEN ÇEVRE BİLİNCİ AŞILAMALIYIZ? Çevreye karşı sorumlu ve duyarlı bireyler yetişmesine katkıda bulunur. Doğayı koruma ve sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini sağlar. Gelecek nesiller için daha sağlıklı bir dünya yaratılmasına yardımcı olur. Çocukların problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Çocuklara doğayla iç içe olmanın ve açık havada vakit geçirmenin keyfini yaşatır. ÇOCUKLARA ÇEVRE BİLİNCİNİ NASIL AŞILAYABİLİRİZ? 1. Örnek Olun: Çocuklar, ebeveynlerini ve yetişkinleri gözlemleyerek öğrenirler. Bu nedenle, çevreye saygılı davranmak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek, çocuklara çevre bilinci aşılamanın en etkili yoludur. 2. Doğada Vakit Geçirin: Çocukları doğaya götürmek ve onlarla doğa yürüyüşleri, kamp gibi aktiviteler yapmak, doğaya olan sevgilerini ve saygılarını geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Doğada vakit geçirmek, çocukların stresten uzaklaşmalarına ve zihinsel olarak rahatlamalarına da katkıda bulunur. 3. Geri Dönüşümü Öğretin: Geri dönüşüm kutularını kullanın ve çocuklarınıza geri dönüşümün önemini anlatın. Birlikte geri dönüştürülebilir malzemelerden sanat eserleri veya oyuncaklar yapabilirsiniz. Geri dönüşüm, atık miktarını azaltmanın ve doğal kaynakları korumak için önemli bir adımdır. 4. Su ve Enerji Tasarrufu Yapın: Çocuklarınıza su ve enerji tasarrufunun önemini gösterin. Duş süresini kısaltmalarını, muslukları kapalıyken diş fırçalamalarını ve ışıkları kullanmadıklarında kapatmalarını teşvik edin. Su ve enerji tasarrufu yapmak, hem bütçenize katkıda bulunur hem de doğal kaynakları korumaya yardımcı olur. 5. Çevre Kirliliğini Önleyin: Çöplerinizi rastgele atmamaya ve çevreyi kirletmemeye özen gösterin. Çocuklarınıza da bu konuda örnek olun. Çevre kirliliği, birçok sağlık sorununa ve ekosistemlerin tahribine yol açmaktadır. 6. Çevre Dostu Ürünler Kullanın: Mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş veya doğal malzemelerden üretilmiş ürünler kullanın. Çocuklarınıza da bu konuda bilinçli seçimler yapmalarını öğretin. Çevre dostu ürünler kullanmak, kimyasal kirliliği azaltmaya ve doğal kaynakları korumaya yardımcı olur. 7. Çevre Konulu Kitaplar Okuyun ve Filmler İzleyin: Çocuklarla birlikte çevre konulu kitaplar okuyun ve filmler izleyin. Bu sayede çevresel sorunlar hakkında bilgi edinmelerini ve farkındalıklarını geliştirmelerini sağlayabilirsiniz. Çevresel konular hakkında kitap okumak ve film izlemek, çocukların farklı bakış açıları kazanmalarına ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. 8. Çevre Konulu Aktivitelere Katılın: Çocuklarla birlikte çevre temizliği gibi aktivitelere katılarak hem çevreye katkıda bulunabilir hem de onlara sorumluluk duygusu kazandırabilirsiniz.

Çevre dostu çözüm: Apartmanlarda yağmur suyu biriktirme sistemleri

Küresel ısınma ve su kaynaklarının azalması gibi çevresel sorunlar, günümüzde her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, su tasarrufu sağlayan ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Apartmanlarda yağmur suyu biriktirme sistemleri, bu konuda önemli bir rol oynayabilecek bir çözümdür. YAĞMUR SUYU BİRİKTİRME SİSTEMLERİ NEDİR? Yağmur suyu biriktirme sistemleri, binaların çatılarından toplanan yağmur suyunun depolanması ve daha sonra çeşitli amaçlar için kullanılması prensibine dayalı sistemlerdir. Bu sistemler, şebeke suyunun kullanımını azaltarak su tasarrufu sağlamaya ve binaların su ayak izini küçültmeye yardımcı olur. APARTMANLARDA YAĞMUR SUYU BİRİKTİRME SİSTEMİNİN FAYDALARI Su tasarrufu: Yağmur suyu biriktirme sistemleri, apartmanlarda kullanılan şebeke suyunun %50'ye kadar tasarruf edilmesini sağlayabilir. Bu sayede hem binaların su faturaları düşer hem de kıt su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunulur. Çevre dostu: Yağmur suyu biriktirme sistemleri, şebeke suyunun arıtılması ve taşınması için gereken enerjinin tasarruf edilmesine yardımcı olur. Bu da sera gazı emisyonlarının azalmasına ve hava kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunur. Su güvenliği: Kuraklık gibi durumlarda yağmur suyu biriktirme sistemleri, binaların acil su ihtiyacını karşılayabilir. Bu sayede binaların su kesintilerinden etkilenmesi önlenir. Bakım maliyetleri: Yağmur suyu biriktirme sistemleri nispeten az bakım gerektiren sistemlerdir. Doğru şekilde tasarlanıp kurulduğu takdirde, uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde kullanılabilirler. APARTMANLARDA YAĞMUR SUYU BİRİKTİRME SİSTEMİNİN KURULUMU Apartmanlarda yağmur suyu biriktirme sisteminin kurulumu için öncelikle binaların çatılarının uygunluğu değerlendirilmelidir. Çatıların sağlam olması ve suyun birikmesine elverişli bir eğime sahip olması önemlidir. Ayrıca, sistemin depolanacak su miktarına uygun büyüklükte bir depoya ve gerekli borulara ve vanalara sahip olması gerekir. Yağmur suyu biriktirme sisteminin kurulumu için uzman bir firma tarafından teknik inceleme yaptırılması ve proje çizilmesi önemlidir. Sistemin kurulumu sırasında kullanılan malzemelerin kaliteli olması ve sistemin periyodik olarak bakımı yapılması gerekir. SONUÇ Apartmanlarda yağmur suyu biriktirme sistemleri, su tasarrufu sağlayan, çevre dostu ve ekonomik bir çözümdür. Bu sistemler, binaların su ayak izini küçültmeye ve su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunur. Apartmanlarda yağmur suyu biriktirme sisteminin yaygınlaştırılması, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için önemli bir adım olacaktır.

Bursa'da çevreye duyarlı sanayi tesisleri belli oldu

Bursa Organize Sanayi Bölgesi ile Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (BOSİAD), temiz çevre ve temiz üretime dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nın 7.’sinde kazananlar belli oldu. Bu yıl yenilenen formatıyla daha etkin bir duyarlılık dönemi başlatmayı hedefleyen yarışmada, Vanelli Tekstil Sanayi ve Ticaret A. Ş. birinci olurken, BEYÇELİK GESTAMP Otomotiv San. A.Ş. ikincilik, ÇEMTAŞ Çelik Makine Sanayi ve Tic. A.Ş üçüncülük ödülünü aldı. “TABİAT OLMADAN YAŞAYAMAZ” BTSO Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen törene,AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyeleri Sühendam Urbay ve Özcan Gök, Bursa OSB Bölge Müdürü Osman Yıldırım ile çok sayıda bölge sanayicisi katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan,BOSİAD olarak Mesleki Eğitim, Çevre ve Gençlik ana başlıklarında faaliyet gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu zamana kadar çevre yarışmamızın amacı çevreci üretim konusunda farklılık oluşturmaktı. Ancak çevre odaklı büyüme stratejisini benimseyen Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın devreye girecek olması ile, şirketlerin mevcut pazarda varlıklarını devam ettirebilmeleri için, sadece yasal mevzuata uymanın ötesinde yapmak mecburiyetinde oldukları kriterler var. BunlarDoğal Kaynak Kullanımı, Yenilenebilir Enerji Tüketimi ve Çevre Dostu Ürün Üretimi.Gerek Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ön hazırlık, gerek yeşil OSB kriterlerine uyum çerçevesinde, farkındalık oluşturmak için yarışmamızın değerlendirme formatını yeniden düzenledik. BOSİAD olarak bu yıl şirketlerin çevresel performanslarını uluslararası ESG skorlamalarının bazılarını referans alarak değerlendirdik. Bir de üst yönetim tarafından sahiplenmiş projelere önem verdik. Üst yönetimin sürecin içerisinde olması, uygulanabilirlik potansiyelini arttırıyor. Sağlıklı bir çevrede yaşamak herkesin en temel hakkıdır. Ne yazık ki modern insan, kendini doğanın hâkimi zannediyor. Oysa bizler doğanın sadece bir parçasıyız. Doğa biz olmadan yaşamını sürdürebilir, fakat biz tabiat olmadan yaşayamayız. Yarışmaya katılan tüm Bursa OSB firmalarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu. "YEŞİL OSB BURSA’DA HAYAT BULACAK” Geceye katılan AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde böyle bir etkinliğin yapılmasının anlamlı olduğunu vurgulayarak, “Bizim kadim medeniyetimizin emanet bilinci vardır. Biz biliyoruz ki dünya doğa, ağaç, su, can, bize emanet. Emanet bilinci sahip olmaya değil, ona gözümüz gibi bakmayı ve korumayı gerektirir. Çevreyi korumak her birimizin sorumluluğudur. Çevre, hava kirliliği, su kaynaklarının azalması, iklim değişikliği, orman yangınları ve kuraklık aslında tüm dünyanın sorunu haline gelmiş durumda. Milyonlarca insan bu yaşananlardan etkileniyor ve aynı zamanda ekonomiye de zarar veriyor. Bu yüzden gelecek nesillere çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak birey olarak da sorumluluğumuz ama aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin iş birliğiyle hem farkındalığın artacağına hem de bu noktada somut adımlar atılacağına yürekten inanıyorum. Sanayi Bakanlığı’nın da bu yönde önemli çalışma var. Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirdiği ‘Türkiye Yeşil Sanayi’ projesi önemli bir proje. Bu proje ile sanayicilerimizin, girişimcilerin, KOBİ’lerin yeşil dönüşümü hayata geçirmeleri yönünde desteklenmesi ve Türkiye sanayisinin yeşil dönüşümde öncü ve örnek olmasını hedefliyoruz. Dolayısıyla Bursa’nın yeşil sanayide öncü ve örnek bir şehir olmasını hedefliyoruz. Bu noktada Yeşil OSB inşallah Bursamız’da hayat bulacaktır diye düşünüyorum” dedi. Geceye konuk konuşmacı olarak katılacağı duyurulan Verimder İcra Kurulu Başkanı ve Topkapı Üniversitesi Rektörü Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, uçağının rötar yapması nedeniyle zoom üzerinden salona bağlanarak ‘Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Yol Haritası’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışmasıjüri üyelerine de plaket verilen gecede, jüri üyelerinden Makbule Çetin, yarışma sonuçlarına ilişkin değerlendirme yaptı. Çetin, şunları söyledi; “BOSİAD 2024 yılı Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nda yeni metodoloji ile firmaların yeşil dönüşümü ve sürdürülebilirlik konularında yapmış oldukları çalışmaları değerlendirdik. Bu yeni versiyon ile sanayinin özellikle yeşil dönüşüme ne kadar katkı sağladığını, sürdürülebilirlik odaklı iş yapma alışkanlıklarını, iş yapış biçimlerini dönüştürmelerini ve örnek iyi uygulamaları olan firmaları değerlendirmeyi hedefledik. Her geçen yıl Bursa OSB firmalarının sürdürülebilirlik çalışmalarını artırdığını ve sürdürülebilirlik raporları karbon ayak izi, su ayak izi, ürün karbon ayak izi rapor sayılarında artış gözlemledik. En çok dikkatimizi çeken ise üst yönetimin sahiplenmesinin sürdürülebilirlik çalışmalarında etkin ve gözlemlenebilir role sahip olduğudur. Yarışma yapılan iyi uygulamaları taçlandırmanın yanı sıra firmaların gelişim ve dönüşüm sürecine katkı sağlaması hedeflediğimiz alanlardandı. Yarışma döneminde başvuru yaparak sorulan soruları titizlik ile cevaplayan, büyük emek vererek hazırlanan tüm katılımcılara şahsım ve tüm jüri üyeleri adına teşekkür ediyorum.” Ardından, Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’na katılarak çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğine katkı koyan şirketlerin adına Kahverengi Cadde’deki yeşil alana dikilen fidanların sertifikaları, firma temsilcilerine BOSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özgür Şahin, BOSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Sadi Cem Türkün ve Bursa OSB Bölge Müdürü Osman Yıldırım tarafından takdim edildi. İŞTE KAZANANLAR Konuşmalar ve plaket töreninin ardından ödül törenine geçildi. Bu yıl yenilenen formatıyla daha etkin bir duyarlılık dönemi başlatmayı hedefleyen yarışmada Vanelli Tekstil Sanayi ve Ticaret A. Ş. birinci olurken, BEYÇELİK GESTAMP Otomotiv San. A.Ş. ikincilik, ÇEMTAŞ Çelik Makine Sanayi ve Tic. A.Ş üçüncülük ödülünü aldı. Vanelli'nin ödülünü Türkün Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Türkün ve Vanelli Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Strateji Direktörü Sadi Cem Türkün, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Sühendam Urbay ve BOSİAD Başkanı Rasim Çağan'ın elinden aldı. Beyçelik Çevre Birimi Lideri Veli Kuştepe ile Çevre ve İş Güvenliği MüdürüYusuf Topaloğlu ikincilik ödülünü BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan’dan alırken, üçüncü olan ÇEMTAŞ’ın ödülü Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Özcan Gök tarafından Bursa Çimento Şirketler GrubuGenel Koordinatörü Gilbert Noel Claude Natta ve ÇEMTAŞ Genel Müdürü Nuri Özdemirel’e verildi. Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması Ödül Töreni, temiz üretim, temiz çevre için yeni bir duyarlılık çalışmasına imza atan BOSİAD’ın, müziğin evrensel dili ile bu mesajı çok daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için hazırladığı Yeşil Umut klibinin izlenmesi ile sona erdi.

Küresel çevre sorunu: Asit yağmurları

Asit yağmurları, atmosferdeki kirleticilerin su damlalarıyla birleşerek oluşturduğu asidik yağışlardır. Bu kirleticiler, elektrik santralleri, fabrikalar ve araçlardan çıkan kükürt dioksit ve azot oksitleri gibi gazlardır. Asit yağmurları, tarım alanları üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Bu etkilerden bazıları şunlardır: 1. Toprak Asitleşmesi: Asit yağmurları, toprağı asitleştirerek bitkilerin besin alımını zorlaştırır. Toprak asitleşmesi, toprağın yapısını bozar ve faydalı mikroorganizmaların ölümüne neden olur. 2. Bitki Besin Maddelerinin Azalması: Asit yağmurları, topraktan kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi önemli besin maddelerini yıkar. Bu durum, bitkilerin sağlıklı büyümesini ve gelişmesini engeller. 3. Bitkisel Ürünün Kalitesinde Düşüş: Asit yağmurlarına maruz kalan bitkilerde protein, vitamin ve mineral içeriği azalır. Bu durum, tarımsal ürünlerin besin değerini düşürür. 4. Verimde Azalma: Asit yağmurlarının neden olduğu toprak asitleşmesi ve besin maddelerinin azalması, tarımsal ürünlerde verim kaybına yol açar. 5. Ormanların Zarar Görmesi: Asit yağmurları, ağaçların yapraklarını ve iğnelerini tahrip ederek ormanlara zarar verir. Bu durum, orman ekosisteminin dengesini bozar ve biyolojik çeşitliliği azaltır. 6. Su Kaynaklarının Kirlenmesi: Asit yağmurları, göller ve nehirler gibi su kaynaklarını da kirletir. Bu durum, su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesine ve su kaynaklı hastalıkların artmasına neden olabilir. Asit yağmurlarının tarım alanlarına olan zararlarını azaltmak için: Hava kirliliğinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekir.Toprağı korumak için kireçleme ve gübreleme gibi tarım teknikleri uygulanmalıdır.Asit yağmuruna dayanıklı bitki türleri yetiştirilmelidir.Tarımsal sulamada asit yağmurundan etkilenmemiş su kaynakları kullanılmalıdır. Asit yağmurları, küresel bir çevre sorunudur ve tarım alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Bu sorunun çözümü için uluslararası işbirliği ve ortak çabalar gereklidir.

Dünyayı nasıl daha iyi hale getirebiliriz?

Dünyamız, güzelliği ve çeşitliliği ile büyüleyici bir yer. Ancak aynı zamanda birçok zorlukla da karşı karşıyadır. İklim değişikliği, yoksulluk, savaş, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi sorunlar, tüm insanlığı tehdit etmektedir. Bu sorunlar karşısında ne yapmamız gerektiği sorusu aklımıza geliyor. Dünyayı nasıl daha iyi bir yer haline getirebiliriz? İşte detaylar... BİREYSEL SORUMLULUĞUMUZ: Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için önce kendimizden başlamamız gerekir. Her birimiz, günlük hayatımızda yapabileceğimiz küçük değişikliklerle büyük bir fark yaratabiliriz. ÇEVREYE DUYARLI OLMAK: Geri dönüşüm: Kullanılmış plastik şişeler, kağıtlar, metal kutular ve cam kavanozlar gibi geri dönüştürülebilir atıklarımızı ayrıştırarak geri dönüşüm kutularına atalım. Bu sayede doğal kaynaklarımızı korur ve çöp sahalarına giden atık miktarını azaltırız. Enerji Tasarrufu: Kullanmadığımız elektrikli aletleri kapatarak, enerji tasarruflu ampuller kullanarak ve evimizi daha iyi yalıtarak enerji tasarrufu yapabiliriz. Bu sayede hem doğal kaynaklarımızı korur hem de elektrik faturalarımızı düşürürüz. Su Tasarrufu: Diş fırçalarken veya tıraş olurken musluğu kapatarak, duş süremizi kısaltarak ve su tasarruflu armatürler kullanarak su tasarrufu yapabiliriz. Bu sayede su kaynaklarımızı korur ve kuraklıkla mücadelede katkıda bulunuruz. Sürdürülebilir Ürünler: Doğaya ve insana zarar vermeyen, sürdürülebilir şekilde üretilen ürünler tercih ederek çevreye olan duyarlılığımızı gösterebiliriz. Toplu Taşıma, Bisiklet ve Yürüyüş: Mümkün olduğunca özel araç kullanmak yerine toplu taşıma, bisiklet veya yürüyüş gibi alternatif ulaşım yollarını tercih ederek hem hava kirliliğini azaltır hem de egzersiz yapmış oluruz. BİLİNÇLİ TÜKETİCİ OLMAK: İhtiyaç Olmayan Şeyleri Almak: Gerçekten ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alarak hem maddi açıdan kendimize zarar veririz hem de doğal kaynakların israfına katkıda bulunuruz. Bu nedenle, alışverişe çıkmadan önce ihtiyacımız olanları bir listeye yazmalı ve bu listeye sadık kalmalıyız. Sürdürülebilir Ürünler: Doğaya ve insana zarar vermeyen, sürdürülebilir şekilde üretilen ürünler tercih ederek hem çevreye hem de adil çalışma koşullarına destek olmuş oluruz. Yerel Üreticileri Desteklemek: Yerel üreticilerden alışveriş yapmak hem yerel ekonomiye katkıda bulunur hem de ürünlerin taşınması sırasında oluşan karbon ayak izini azaltır. GÖNÜLLÜ OLMAK: Zamanımızı ve becerilerimizi ihtiyacı olan insanlara yardım etmek için kullanarak topluma katkıda bulunabiliriz. Eğitim, sağlık, çevre koruma gibi alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışarak veya ihtiyaç sahibi ailelere yardım ederek dünya üzerinde olumlu bir etki yaratabiliriz. SAYGILI VE HOŞGÖRÜLÜ OLMAK: Farklı fikirlere ve kültürlere saygı duyarak, önyargılardan uzak durarak ve hoşgörülü davranarak daha adil ve barışçıl bir dünya inşa edebiliriz. Herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiğini savunarak ve ayrımcılığa karşı mücadele ederek daha kapsayıcı bir toplum oluşturabiliriz. POZİTİF OLMAK: Etrafımıza umut ve iyimserlik yayarak, çözümlere odaklanarak ve her zaman daha iyisini yapmaya çalışarak dünyayı daha güzel bir yer haline getirebiliriz.

40 yıldır aynı sıkıntı! Bursa'da Nilüfer Çayı'ndan zehir akıyor

Kaynağını Uludağ'dan alan ve Bursa ovasını tek başına besleyebilen Nilüfer Çayı'ndan zehir akıyor. Yılın belirli zamanlarında balık ölümlerinin yaşandığı çaydan alınan numunede tertemiz akması gereken suyun görüntüsü petrolü andırıyor. Bölgede yaşayanlar 30-40 yıldır sanayileşmenin artmasıyla aynı sıkıntının yaşandığını dile getirdi.

40 yıldır aynı sıkıntı! Bursa'da Nilüfer Çayı'ndan zehir akıyor

Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda bazı zamanlarda toplu balık ölümleri görülüyor. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor. “80'LERDE 9 KİLOGRAMLIK YAYIN BALIKLARI YAŞARDI, ŞİMDİ KURBAĞA BİLE YOK” Karacabey İlçesi İnkaya Mahallesi Muhtarı Hayrettin Başaran, “Bu sorun sadece biz köylülerin sorunu değil, tüm Türkiye'nin sorunu. Çünkü bu köylerden çıkan mahsullerin hepsi zehirli. 2016 yılında çevrecilerle bir kez daha eylem yapmıştık. Maalesef hiç kimseye sesimizi duyuramadık. Akan su resmen zehir. Bu zehirle sulanan mahsul tüketene de üretene de zarar. Ben çocukken 80'li yıllarda burada tutulan yayın balığının 9 buçuk kilogram geldiğini biliyorum. Ama şu an bu çayda bir tane kurbağa yaşamıyor. Bu canlıların tekrar bu çayda yaşayıp, bu insanların da bu zevki yaşaması en büyük hakkıdır” şeklinde konuştu. LONGOZ ORMANLARI TEHLİKEDE İlhan Güven, “Nilüfer Çayı, ileriki tarihlerde longoz ormanlarının kurumasına sebep olacak. Bunu yetkililer duyar da el atarsa, longoz ormanlarını da kurtarmış oluruz. Görüntüsü petrolü andırıyor, yağmur yağdığında temiz gibi görünse de pislik yine akmaya devam ediyor. Yaz aylarında köylerde kokudan durulmuyor. Eylül, ekim aylarında burada çok fazla balık ölümü gerçekleşti. Derede balık avlamak yasak deniliyor ama toplu ölümlere gelince kimse sesini çıkarmıyor” ifadelerini kullandı.