#Bursa Ovası

Bursa Hayat Gazetesi - Bursa Ovası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Ovası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa Ovası'na hayat veren baraj kuruyor! Haber

Bursa Ovası'na hayat veren baraj kuruyor!

Bursa Ovası'nın tarımsal sulama kaynağı olan Kestel ilçesindeki Gölbaşı Barajı'nda kuraklık nedeniyle su seviyelerinde önemli çekilme gözlemleniyor. 1933'te Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla inşasına başlanan ve 1938'de hizmete giren baraj, Bursa'nın Kestel ve Gürsu ilçelerindeki tarımsal sulama ihtiyacını karşılamakta kritik bir rol oynuyor. Baraj, deveci ve Santa Maria armudu, Bursa şeftalisi, Bursa siyah incirinin yanı sıra Napolyon kirazı ve çok sayıda sebze çeşidinin yetiştirildiği 2 bin 100 hektar alanın sulamasında kullanılıyor. Ancak, son yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle barajın bazı bölgelerinde su seviyeleri 300 metreye kadar çekilmiş ve yüzeyinde çatlaklar oluşmuş durumda. Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, Bursa'nın tarımsal açıdan verimli olduğunu belirterek, suyun yüzde 70’inin tarımsal sulamada kullanıldığını söyledi. Kurak geçen kış, bahar ve yaz aylarının barajlardaki su seviyelerini kritik aşamalara getirdiğini vurguladı. Dindar, Gölbaşı Barajı’nın 1938'den bu yana Gürsu ve Kestel'deki tarım topraklarına önemli katkı sağladığını ifade ederek, son yıllarda barajın yüzde 90 oranında kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Barajın, bazı dönemlerde yağışlar ile su seviyesinin artmasına rağmen, toprak birikmesi ve yüksek su tüketimi nedeniyle hacminin azaldığını söyledi. Doç. Dr. Dindar, Gürsu ve Kestel bölgelerinde çiftçilerin tarımsal sulama anlamında zorluklar yaşayabileceğine dikkat çekti. Yağışlı dönemlerde barajların doluluk oranlarının arttığında rehavete kapılmanın tehlikeli olduğunu vurgulayan Dindar, kurak mevsimlerin ve iklim değişikliğinin etkilerinin tarımsal su kaynaklarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Sulama göletlerinin seviyesinin kritik aşamaya gelmemesi için tedbir alınması gerektiğini ifade eden Dindar, çiftçilerin bilinçlendirilmesi, modern sulama yöntemlerine geçilmesi ve su tasarrufu sağlayacak tarım ürünlerinin tercih edilmesi gerektiğini önerdi. Su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin önemine dikkat çeken Dindar, teknolojik sulama yöntemlerine geçişin yanı sıra tarımsal kirliliğin önlenmesi gerektiğini vurguladı.

Zehir akan Nilüfer Çayı'nda balık ölümleri artıyor Haber

Zehir akan Nilüfer Çayı'nda balık ölümleri artıyor

Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nın rengi, sanayileşme nedeniyle adeta katrana döndü. Kilometrelerce uzunluğuyla tarım alanlarının vazgeçilmez su kaynağı olan çayda binlerce balık ölümü görüldü. 80'li yıllardan bu yana kirlenmeye başlayan Nilüfer Çayı'nda her yaz toplu balık ölümü gördüklerini söyleyen çevre sakinleri durumun giderek endişe verdiğini ifade etti. Geçtiği güzergah boyunca çok sayıda fabrikanın kimyasal ve boya atıklarıyla kirlenen Nilüfer Çayı'nın suyu Bursa ovasını suluyor. Simsiyah suyla tarımsal sulama yapılması milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor. Yıllar önce çevre sakinlerinin içme suyu olarak kullandığı çayda, şimdilerde kurbağalar bile yaşayamıyor. BALIK ÖLÜMLERİ ENDİŞE VERİYOR Her yıl giderek artan balım ölümlerinin endişe verdiğini ifade eden çevre sakini İlhan Düzen, "Balık ölümleri her sene bir veya iki sefer oluyor. Bu sene çok erken geldi. Yani bunu ben bir ay sonra bekliyordum ama bu sene çok çok erken geldi. Nilüfer, bir tarafında. Manyas tarafından zehir de gelmiş olabilir. Nilüfer Çayı'ndan yani kirli sudan da ölüm olabilir. Ona bir şey diyemiyorum. Yani hiçbir tarafı da suçlayamıyorum. Yıllardan beri var zaten. Bunların tahlilleri yapılıyor ama ne kadar değerlendiriliyor, nereye ulaşıyor onu bilmiyoruz. Nilüfer Çayı Uludağ'ın güneyinden çıkıp 105 kilometre gezip Marmara Denizi'ne akıyor. Burada Marmara Denizi'ni de kirletiyor. Müsilaj bu şekilde ortaya çıkıyor. Müsilajın en büyük etkenlerden biri bu. Bir taraftan da Dalyan Gölü aracılığıyla longoz ormanlarını hani zehirliyor, öyle söyleyeyim. Ağustos sonuna doğru görüyorduk bunları. Bu sene bu ayda geldi. Artık ne oldu bilmiyoruz. Biz küçükken suyu içiliyordu. Çocukluğumuzda denizlere gidemiyoruz diye bu derede yüzüyorduk, oynuyorduk, balık avlıyorduk. Akşamları da o balıkları pişirip evimizde yiyorduk. Şu anda maalesef hepsi bitti. Çayın kirliği bu senelerde daha fazla sıklaştı. Nilüfer Çayı'nın geçtiği güzergahta birçok sanayi kuruluşu var. Bursa'dan bütün atıklar buraya geliyor. Ayrıca bu suyla çevredeki tarlalarda mahsuller sulanıyor ve zehirli o mal zehirli halde pazarlara sürülüyor. Vatandaşın sağlığında oynanıyor. İnsanlar sesini duyuramıyor, başımız ağrıyacak deyip korkuyor. Hayvan su içmiyor, bırakın su içmesini içinde bir canlı yaşayamıyor” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.