#Bursa Afsiad

Bursa Hayat Gazetesi - Bursa Afsiad haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Afsiad haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa AFSİAD'dan sanayide iş birliği açıklaması Haber

Bursa AFSİAD'dan sanayide iş birliği açıklaması

Duayen sanayici, Bursa Afyonkarahisarlı İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Bayrak, ekonomik büyüme için iş birliklerinin önemine işaret etti. Bursa'nın son çeyrek yüzyılda başta otomotiv ve mobilya olmak üzere sanayide önemli bir hamle yaptığını kaydeden Bayrak, bunun yanı sıra sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştiğini söylemenin ise zor olduğunu ifade etti. Sanayicinin yüksek arsa ücretleri ve eleman ihtiyacı gibi konularla meşgul olduğunu savunan Bayrak, dolayısıyla üretimde uluslararası arenada rekabete tam anlamıyla odaklanılamadığını belirtti. İSTANBUL VE İZMİR ÖRNEĞİ Bursa'nın üretim gücü ve tecrübesinin, Afyonkarahisar'ın sahip olduğu avantajlarla buluşmasından doğacak sinerjinin önemine vurgu yapan Bayrak, “İhracat rakamlarına baktığımızda Bursa'nın üstünde olan İstanbul ve İzmir gibi metropollerin, üretimde bölgesiyle ciddi bir iş birliği içerisinde olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni nüfus yoğunluğu sebebiyle sıkışmış olan şehrin sırtındaki üretim yükünü, civar illere yayarak verimi arttırmaktık. Bursa artık sanayinin üretim ayağını bölgesine yaymalı ve teknoloji ile Ar-Ge'nin merkezi olmalıdır. Bugün Tekirdağ'ın sanayii İstanbul'dan, Manisa'nın üretimi İzmir'den ayrı tutulamaz. Bursa da 3 milyonu aşan nüfusuyla su, alan ve enerji gibi kaynakları çok hesaplı kullanmak durumundadır. Bu nedenle de 3 saat uzağındaki Afyonkarahisar'la yapacağı iş birliği hem şehri rahatlatacak, hem de küresel rekabette gücüne güç katacaktır. İki şehrin buluşması, yer maliyeti ve eleman ihtiyacı gibi Bursa sanayicisinin en önemli sorunlarını ortadan kaldıracaktır. Ayrıca sanayici, Afyonkarahisar'a sunulan yatırım teşviklerinden de faydalanacaktır” diye konuştu. ÜLKEYE ROL MODEL OLUCAK Bursa AFSİAD üyeleri olarak, her iki şehrin menfaatleri doğrultusunda ellerini taşın altına koyduklarını kaydeden Bayrak, “Her ne kadar Afyonkarahisar kökenli olsak da, kendimizi uzun yıllardır ailelerimizle birlikte yaşadığımız Bursa'mızın bir parçası olarak görmekteyiz. Bizler iki şehrin gücüne, neleri başarabileceklerine tarihimizden sayfalara bakarak inanıyor ve güveniyoruz. Oluşacak birliktelikten doğacak sinerjinin, ülkemiz adına önemli bir rol model olacağına inanıyoruz. Bursa'dan sadece 3 saat mesafe uzaklıkta olan Afyonkarahisar, aynı zamanda İç Anadolu'ya da açılan kapıdır. Bursalı sanayici ve iş insanlarının Afyonkarahisar'a yönünü dönmesi, Anadolu'nun zenginliklerinden de faydalanmasını sağlayacaktır. İki şehrin kültürel benzerlikleri ve tarihi bağları üretimde buluşmayı daha hızlı kılacaktır. Bizler de bu bağın sağlanması için Bursa AFSİAD olarak çeşitli girişimlerde bulunuyoruz. Bursa'da Afyonkarahisar'ı, Afyonkarahisar'da da Bursa'yı anlatıyoruz. Girişimlerimiz gayet başarılı bir şekilde devam ediyor. Bölgemiz hatta ülkemizin menfaatleri adına, iki şehrin üretimde geleceğe el ele yürümesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Bursa AFSİAD’dan sahipsiz köpekler için tavsiye Haber

Bursa AFSİAD’dan sahipsiz köpekler için tavsiye

Son dönemde Türkiye gündeminde yer alan sahipsiz köpekler ve saldırılarına karşı yasal düzenleme hazırlıkları devam ederken, Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) konuyla ilgili dikkat çeken bir önderi de bulundu. Vatandaşların büyük ekseriyesi sahipsiz köpekler konusunda hızlı ancak vicdana da uygun bir çözüm beklediğini belirten Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, “Türkiye'de başıboş köpek sayısının 10 milyondan fazla olduğu ifade ediliyor. Hızla artan sahipsiz köpek popülasyonu maalesef, zaman zaman saldırı haberlerini de beraberinde getiriyor. Yapılan bir araştırmaya göre son 2 yılda ülkemizde 50'si çocuk, 107 kişi köpek saldırılarında hayatını kaybetti. Hal böyle olunca özellikle çocukları için endişelenen ailelerin bu hassasiyetini anlayabilmek mümkün. Saldırıların yanı sıra sahipsiz hayvan popülasyonunun getireceği kuduz gibi salgın hastalıklar da göz ardı edilmemelidir. Bu tablo karşısında ülke yöneticilerimiz, Avrupa’da sürdürülen çözümlere odaklanmış durumda. Biz de batı dünyasında sokak hayvanlarına karşı izlenen yolu incelediğimizde, uyutma uygulamasına kolay bir şekilde başvurduklarını görüyoruz. Bu konu gündeme gelir gelmez ülkemizde pek çok kişinin tepkisini çekmiştir. Sokaktaki can dostlarımızın yaşam hakkının sona erdirilmesi bizim toplumsal değerlerimizle uyuşmayan bir durumdur. Bu çözüm mutlaka toplumun vicdanını zedeleyecektir. Sanayi bölgelerindeki sahipsiz köpek popülasyonunu düşünerek, Bursa AFSİAD olarak biz de bu konuda çözüm arayışına girdik. Tarihi süreçte gerçekleştirilen uygulamalara baktık. Sonuç olarak da kamuoyuna Osmanlı döneminde uygulanan ‘mancacılar’ sistemine benzer bir uygulanmanın gerçekleşmesi yönünde tavsiye sunuyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamasının devamında mancacılık sisteminden bahseden Başkan İlker Duran, “Osmanlı döneminde halk, sokak hayvanlarını beslemesi için mancacı denilen kişilere para verir, yardım ederdi. Onlar da düzenli olarak sokakta aç kalan hayvanları besler, her türlü bakımlarını sağlardı. Böylece ecdadımız getirdiği sistemle insanların hayvan sevgisinin mesleğe dönüşmesini sağlamıştır. Günümüzde de sokak hayvanları sorununun çözümü için bu sisteme uygun bir proje geliştirilebilir. Devlet-hayırsever ortaklığında kurulacak barınaklarda önce sokak hayvanları kısırlaştırılmalı, sonra da yaşamlarının sonuna kadar güven içerisinde tüm ihtiyaçları sağlanmalıdır. Bu sayede hem yeni bir istihdam kapısı açılacak, hem de Yaradan’ın dilsiz emanetlerine gerektiği gibi davranılacaktır. İş dünyası olarak biz de bu noktada üstümüze düşeni yapmalıyız. Çünkü sanayi bölgelerimiz de sahipsiz köpek popülasyonunun fazla olduğu yerlerdir. Yayalar sanayi içlerinde tedirgin yürümekte, bazen gruplar halinde gezen köpeklerin saldırısına maruz kalmaktadır. Osmanlı döneminde uygulanan ‘mancacılık’ sistemini günümüze uyarlayacak olursak sanayiciler, sanayi bölgelerindeki sahipsiz köpekler için butik barınaklar yaptırmalıdır. Barınakların masrafı da ödenen aidatlara ilave yapılarak toplanabilir. Bu harcamalar daha sonra vergiden düşmelidir. Farklı bölgelerde de buna benzer modellerle çözüm yoluna vatandaşlarımızı dahil etmeliyiz. Böylece hem vicdani sorumluluğumuzu hem de toplumsal huzuru istihdama da destek olarak sağlayabiliriz” diye konuştu.

Bursa AFSİAD'ın hedefi 100 milyar dolarlık pastadaki payı büyütmek Haber

Bursa AFSİAD'ın hedefi 100 milyar dolarlık pastadaki payı büyütmek

Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD), geçtiğimiz ay yapılan genel kurulda seçilerek göreve başlayan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette konuşan Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, “Sivil toplum kuruluşları ve odalar içerisinde Tabipler Odası’nın özel ve ayrı bir yeri olduğunun farkındayız. Afyonkarahisarlı bir hemşerimizin böylesine önemli bir kuruluşun başında olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Eminiz ki hem şehrimize hem de ülkemize önemli hizmetler vereceksiniz” dedi. “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ” Bursa AFSİAD olarak hem Bursa’nın hem de Afyonkarahisar’ın sahip olduğu termal zenginliğin daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini belirten Başkan Duran, “Artık dünyada sağlık turizmi gibi bir gerçek var. Buradaki ticari pastadan ülkemizin daha büyük pay almasını sağlamalıyız. Türkiye bu alanda son dönemde gerçekten güzel çalışmalar yaptı. Özellikle gelişmiş ülke vatandaşlarının, sağlık için ülkemizi tercih ettiğini görüyoruz. Bu da sizlerin nasıl özel işler yaptığınızı gösteriyor. Ayrıca termal yer altı kaynakları, sağlık turizmi alanında oldukça önemli. Bursa ve Afyonkarahisar, oldukça zengin termal kaynaklara sahip. Afyonkarahisar dediğimizde ilk akla gelen sektörlerin başında ‘kaplıcalar’ gelmektedir. Bu konuyu biraz incelediğinizde, bölgedeki sıcak suların Frigyalılar zamanında keşfedildiğini görüyoruz. Bursa AFSİAD olarak önümüzdeki dönemde gerek Bursa gerekse Afyonkarahisar’ın termal zenginliğinin, sağlık turizmi anlamında gelişimiyle ilgili üzerimize düşeni yapacağız. Bu konuda iki şehrin arasındaki işbirliğini geliştirip, ortaya önemli bir sinerji çıkarmak istiyoruz” dedi. 100 MİLYAR DOLARLIK PASTA Açıklamalarını sürdüren Başkan Duran, “Bursa AFSİAD olarak merkezimizde ticaret ve sanayi var. Ancak sağlık turizminin de son yıllarda çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Ülkemize geçtiğimiz yıl bir buçuk milyonun üstünde insan şifa bulmak için gelmiş. Diğer yandan yılda 500 milyon insanın sağlık bulabilmek adına başka ülkelere gittiğini biliyoruz. Dünyadaki 100 milyar dolarlık bu pastadan, çok daha büyük bir pay alabilecek potansiyele sahibiz. Bundan da payımızı en iyi şekilde almamız gerekiyor. İnşallah ileriki süreçte sizlerle nasıl projeler üretebiliriz konusunu masaya yatırmak istiyoruz. Bursa ve Afyonkarahisar’ın ortak çalışmasıyla ilgili sizlerle bir araya gelmeyi ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. MERDİVEN ALTI TEHDİDİ! Aslen Afyonkarahisarlı olan Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş da Bursa AFSİAD Yönetimi’nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, sağlık turizminde merdiven altı tehdidine işaret etti. Binbaş, “Sağlık turizmi alanında yapılacak çalışmalarda hem bireysel, hem de kurumsal anlamda bizler de yer almaktan mutluluk duyarız. Bu konuda ülke olarak en iyi payı almamız gerektiğini düşünüyoruz. Sağlık turizminin bir ticari, bir de tıpla ilgili yanı var. Maalesef tıp tarafı pek iyi gitmiyor. Ülkemize şifa bulmak için gelenlerden bazıları bilmediği için merdiven altı dediğimiz yerlerde işini yaptırıyor. Bu durum da ticaretin sürekliliğine ilişkin bir darbe oluyor. Örnek vermek gerekirse İskoç bir misafirimiz dişlerini yaptırmak istiyor. Merdiven altı bir yerde ciddi bir enfeksiyon kapınca, bir daha onun bulunduğu bölgeden kimse ülkemize gelmiyor. Bu alanda hem devlet, hem de ilgili kuruluşların iyi bir denetim mekanizması oluşturması gerekiyor. Sanki birilerine engel çıkarıyormuşuz gibi gelebilir. Ama özü itibariyle bir hizmetin kaliteli ve nitelikli olmasını sağlamak istiyoruz. Eğer sağlık turizminde kaliteyi yakalayamazsak, merdiven altı yerlerde sağlık hizmetleri devam ederse ülkemiz adına kötü sonuçlar doğurur. Dünyadaki bu pastadan yeteri kadar pay almadığımız ortada. Ama imkanlarımız çok geniş. Benim ilk sağlık turizmine ilişkin bilgilerim hekim olmama rağmen memleketim Afyonkarahisar’da oluştu. Oradaki arkadaşlarım, sağlık kuruluşu sahibi yakınlarım uzun süredir bu işle ilgileniyor. Bunun nitelikli ve kayda değer olması için çabalamalıyız. Bu konuda Afyonkarahisar’ın ve Bursa’nın potansiyeli birleştirilebilir. Bizler tüm taraflarla, her türlü işbirliğine açığız” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.