Btü Haberleri - Son Dakika Btü Haber Güncel Gelişmeler

Bursa’da yeni elektrikli araçlar üretiliyor

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), TEKNOFEST Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları’nda temsil edilecek öğrencileri için yoğun bir çalışma süreci geçiriyor. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, gece gündüz demeden çalışan öğrencileri desteklemek amacıyla atölyeleri ziyaret ederek, yarışa hazırlanan araçlar hakkında bilgi aldı. "HER ZAMAN YANINIZDAYIZ, YETER Kİ ÜRETİN" TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali çerçevesinde düzenlenen yarışmalara Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) büyük bir başarı ile katılıyor. Üniversite, 10 farklı kategoride 15 takım ile finale kalmayı başardı. Finalist takımlar, bu yıl da derece elde edebilmek için üniversitenin atölyelerinde 7/24 çalışma temposu ile hazırlıklarını sürdürüyor. Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları'na en iyi elektrikli araçlarla katılmak isteyen öğrencileri desteklemek amacıyla BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan ve Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Lekesiz, Yıldırım Bayezid Yerleşkesi'ndeki atölyeleri ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi. Burada bir konuşma gerçekleştiren Rektör Çağlar, “TEKNOFEST yarışmalarındaki çalışmalarınız ve emeklerinizle bizlere her yıl gurur yaşattınız. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü’müzün desteğiyle daha verimli ilerleyeceğinize inanıyoruz. Bu yıl da yaratıcı ve etkili araçlarınızla başarıya ulaşacağınıza eminim. Her zaman yanınızdayız, yeter ki üretin” dedi. Elektrikli Araçlar ve Otonomi Topluluğu Başkanı Melis Sultan Erdoğan, Elektromobil ve Hidromobil kategorilerinde yarışlara katılacakları otomobiller hakkında bilgi verdi. Erdoğan, “Topluluk bünyemizdeki Sancar ve Atak takımlarımız iki farklı araç hazırlıyor. Sancar Takımı’nın yapımını üstlendiği elektrikli otomobillin, motor sürücüsünü yerli bir şekilde gerçekleştirdik. Atak Takımımız ise bu sene bir ilk olarak Hidromobil Yarışlarına katılacak. Bunun için de hidromobil ile çalışacak araç yapıyoruz. Bu aracımız hidrojen gazından elektrik üretecek. Her sene olduğu gibi bu sene de oldukça iddialıyız. Üniversitemizi en güzel şekilde temsil ederek dereceyle döneceğimize eminiz” şeklinde konuştu. Alternatif Enerjili Taşıtlar Topluluğu bünyesindeki Hacıwatt Takımı Kaptanı Hilal Bukre Doğu, bu yıl takım olarak Elektromobil ve Robotaksi Binek Otonom Araç yarışlarında yer alacaklarını söyleyerek, “Bu sene elektromobil aracımıza, mekanik olarak süspansiyon sistemleri ekliyoruz. Amacımız verimlilik olduğu için daha hafif araç üretiyoruz. Daha yenilenebilir olmasını sağlamak amacıyla ise kabuğumuzda revizyona gidiyoruz. ‘Tamamen yerli ve öğrenci işi’ sloganımızla tasarımları ve yazımları yüzde 100 ekibimizin emeğiyle oluşan yerli motor sürücüsü de yapıyoruz. Otonom aracımızda ise kendi kendine sürüş yönetebilen ve belli kurallara uyan bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Burada da oluşturduğumuz yazılım ve program sayesinde daha verimli ve efektif bir araç hedefliyoruz” dedi.

BTÜ'nün robot günlerine yoğun ilgi

Robotlar ve akıllı sistemler alanında uzmanlaşan Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) 'Robot Günleri' büyük ilgi gördü. Bu yıl ilk kez düzenlenen etkinlikte, BTÜ Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi robotları ilgi odağı oldu. Etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen firmaların temsilcileri robot uygulamaları üzerine sunum gerçekleştirdi. Mimar Sinan Yerleşkesi Ali Sürmen Salon’da düzenlenen 'Robot Günleri'ne BTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Sinan Uyanık, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte BTÜ Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi robotları sergilenerek, katılımcılara özellikleri hakkında bilgiler verdi. BTÜ’nün temel uzmanlaşma alanlarından birinin robotlar ve akıllı sistemler olduğunu vurgulayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, "Şehrimizin tek teknik üniversitesi olarak ‘Robotik ve Akıllı Sistemler’ alanındaki çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz. Bu kapsamda Mekatronik Mühendisliği Bölümümüz ile Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde güçlü bir laboratuvar altyapısı oluşturduk. Bu laboratuvarımızda 6 farklı alanda yeni Ar-Ge projeleri geliştirme çalışmalarına 2024 yılı itibari ile başladık. Tamamını kendi bünyemizde geliştirdiğimiz robotların yanı sıra kamu ve özel sektör işbirlikleri ile birçok projede yer alıyoruz. Mobil Robotlar, Endüstriyel Robotlar, Kolaboratif Robotlar, İnsansı Robotlar ve Bacaklı Robotlar ile oluşturduğumuz donanımlar sayesinde hem yeni teknolojiler geliştiriyor hem de lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim veriyoruz” diye konuştu. BTÜ Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Fenercioğlu, “Bu yıl ilkini düzenlediğimiz Robot Günleri’nin, önümüzdeki yıllarda kapsamını genişleterek hem akademik çalışmaların sunulduğu hem de özel sektörün buluşma noktası haline gelecek bir zirveye dönüştürmeyi hedefliyoruz. Etkinlik boyunca robot alanında teknoloji geliştiren ve robotik uygulamalar yapan özel sektörün öncü kuruluşlarının temsilcileriyle buluşmuş olacağız” dedi. Etkinlikte, ünlü markaların temsilciler, robot uygulamaları adına sunumlarını gerçekleştirdi. Sunumların ardından “Endüstride Robotik Uygulamaları” ve “Robot Uygulamalarında Yeni Trendler” başlıklı panellerde son gelişmeler hakkında bilgiler aktarıldı. Özel sektörde robot programlama alanında yaygın bir şekilde kullanılan “ROS” eğitimi de Robot Günleri kapsamında verildi.

Basınla buluşan BTÜ Rektörü, üniversitenin hedeflerini paylaştı

BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon'da basın mensuplarıyla bir araya gelen Rektör Çağlar, üniversitedeki yenilikleri, başarıları ve geleceğe ilişkin hedefleri anlattı. Çağlar, sektörle güçlenen ve sektöre güç katan bir üniversite olma hedeflerinin olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Bursa Teknik Üniversitesi teknolojiye önem veren saygın bir uluslararası üniversite olma yolunda devam ediyor. 11 binin üzerinde öğrencimiz var. Öğrencilerimizden 1600'ü 93 ülkeden gelen uluslararası öğrenciler. 2023-2024 dönemini 'iyileştirme yılı', 2024-2025 dönemini 'geliştirme yılı', 2025-2026 yılını 'markalaşma yılı' olarak ilan ettik. Kalite anlamında tam akredite olmuş üniversite olma yolunda hızla ilerliyoruz. Geçen hafta Arama Konferansı gerçekleştirdik. Bu konferans bizim için çok önemliydi." Veriye dayalı yönetim modelini benimsediklerini anlatan Çağlar, tüm verileri dijital ortama taşıdıklarını bildirdi. Çağlar, özgün bir kariyer modeli geliştirdiklerini kaydederek, "Öğrencimiz üniversitemize başladığı andan mezun olana kadar yakından takip ediyoruz. Birinci ve ikinci sınıflarda öğrencilerimize mentor atıyoruz. Üçüncü sınıfta ise mentoru sektörden atıyoruz. Dördüncü sınıfta da öğrencimizi kendi sektörüne gönderiyoruz. Kendi alanında tam zamanlı olarak bir dönem boyunca sektör tecrübesi kazanıyor. Bu modeli çok önemsiyoruz ve katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz." ifadesini kullandı. Ayrıca yapay zekaya çok önem verdiklerine dikkati çeken Çağlar, üniversitedeki tüm öğrencilerin zorunlu olarak yapay zeka dersi aldığını anlattı. Rektör Çağlar'ın üniversitenin gelecek hedeflerine ilişkin sunum yaptığı toplantı, soru cevap bölümüyle sona erdi.

BTÜ'deki Filistin nöbetine minik öğrencilerden destek

Bursa Yıldırım'daki Mimar Sinan Yerleşkesi'nde kurdukları çadırlarda Filistin için nöbet tutan üniversite öğrencilerine, Özel Alim Anaokulundan gelen 66 minik öğrenci destek verdi. İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilk gününden itibaren tepkisini düzenlediği çeşitli programlarla dile getiren Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri minikleri aralarında görünce duygulandı. Gazzeli çocukların sessizliğini dünyaya duyurmak için BTÜ'de olduklarını dile getiren Özel Alim Anaokulu kurucusu ve uzman klinik psikolog Emine Yenilmezcan, "Gazzeli çocuklar, uzun yıllardır devam eden çatışmaların ortasında zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Gelinen son noktada okul öncesi çağında olan on binlerce çocuğun eğitim ve yaşam hakkı ellerinden alınmıştır. Bu etkinlik, bu çocuklara destek olmak, onların duyulmayan seslerini dünyaya duyurmak ve onlar için umut ışığı oluşturmak hedefiyle düzenlendi. Biz, küçük bir adımla bile olsa Gazzeli çocuklara destek olmanın önemini vurgulamak ve toplumumuzun dayanışma ruhunu canlandırmak istiyoruz. Bu etkinlik, bizim için bir fırsat olacak ve umarım bu çocuklara bir nebze olsun yardımcı olabiliriz" dedi. Minik öğrencilerden bazıları ise katıldıkları programı birkaç cümleyle dile getirdi.

BTÜ Bilim İnsanlarından enerji depolamada devrim yaratan yenilik

Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu ve Dr. Yasin Altın tarafından gerçekleştirilen araştırma, enerji depolama sektöründe dönüşüm yaratacak bir adım attı. Giyilebilir elektronikler başlığı altında gözenekli karbon nanolif esaslı elektrot malzemeler üzerine odaklanan çalışma sonucunda geliştirilen teknoloji, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan (Türkpatent) tescil aldı. BTÜ’lü bilim insanlarının Amerika Birleşik Devletleri Patent Ofisi'ne yaptıkları başvurunun ardından çalışma, bu ülkede de patent değerlendirme sürecine girdi. PROF. DR. BEDELOĞLU: ENERJİ DEPOLAMADA VERİMLİLİK VE HIZI ARTTIRDIK Proje lideri Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu yaptığı açıklamada, BTÜ’nün yüksek teknolojiye sahip araştırma laboratuvarlarında yürütülen araştırma ile kullanımı her geçen gün yaygınlaşan giyilebilir elektroniklerdeki enerji depolanma kapasitesini artırmayı hedefleyen çalışmanın sona erdiğini bildirdi. Çalışma sonucunda Türkpatent tarafından tescillenen teknoloji ile gözenekli karbon nanolifler, yüksek yüzey alanı ve üstün iletkenlik özellikleri sunarak süperkapasitörlerin performansını önemli ölçüde artırdığını bildirdi. Bedeloğlu, elektrikli araçlardan endüstriyel güç depolama sistemlerine kadar geniş bir uygulama alanı bulunduğunu kaydederken, bu teknolojinin enerji depolama alanında büyük bir ihtiyaç olan verimlilik ve hızı sağlama potansiyeline sahip olduğu da aktardı. Prof. Dr. Bedeloğlu konuşmasında, geliştirilen gözenekli karbon nanoliflerin esnek ve hafif yapısının, giyilebilir elektronik cihazlarda kullanılmasının da mümkün olduğunu vurguladı. Bu özelliğin, akıllı tekstillerden sağlık izleme cihazlarına kadar birçok giyilebilir teknolojinin enerji depolama ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir avantaj sunabileceğini ifade etti. DR. YASİN ALTIN: ŞARJ SÜRELERİ AZALACAK Bilim insanı Dr. Yasin Altın ise "Gözenekli karbon nanoliflerin, enerji depolama teknolojisindeki devrimci etkisinin yanı sıra giyilebilir elektronik cihazlar için de büyük bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Esnek ve hafif yapısı, bu teknolojinin farklı alanlarda kullanılmasını sağlayacak" dedi. Altın, BTÜ laboratuvarında geliştirilen ve patenti alınan teknolojinin, endüstriyel uygulamalarda ve günlük hayatta kullanılan taşınabilir cihazlarda büyük bir etki yaratacağını vurguladı. Süperkapasitör teknolojisi, daha hızlı şarj / deşarj süreleri ve uzun ömürlü bataryalar gibi avantajlar sunarak enerji depolama ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynayabileceğini de sözlerine ekledi. Amerika Birleşik Devletleri Patent Ofisi'ne yaptıkları başvurunun da en kısa sürede patent tescili ile sonuçlanacağına inandığını belirten Altın, BTÜ’nün araştırma ve yenilik alanındaki vizyonunu yansıtan bu başarının, enerji sektöründe sürdürülebilir ve verimli çözümler arayışını desteklediğini aktardı. Dr. Altın, gözenekli karbon nanoliflein, geleceğin enerji depolama ihtiyaçlarını karşılamak için umut verici bir adım olduğunu söyleyerek açıklamasını sona erdirdi.

Nail Olpak, başarının 5 anahtarını açıkladı!

BTÜ Konuşmaları’nın konuğu olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ‘Bir Mühendisin Günlüğü’ başlığıyla öğrencilerle iş ve aile hayatı, sivil toplum çalışmaları, başarı ve mutluluk hakkındaki tecrübelerini paylaştı. Olpak, başarının 5 anahtarını ise “Zekâ, zaman, iyi niyetli çalışmak, gayretinizi sonuna kadar harcamak ve doğru kişiye doğru işi yaptırmak” şeklinde özetledi. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), öğrencilerini deneyimli isimlerle buluşturmaya devam ediyor. Bu kapsamda her çarşamba günü düzenlenen BTÜ Konuşmaları, birbirinden değerli isimleri ağırlıyor. Daha önce ekonomi, siyaset, medya gibi alanlardaki başarılı isimlerle öğrencileri bir araya getiren BTÜ Konuşmaları’nın bu haftaki konuğu, DEİK Başkanı Nail Olpak oldu. Programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun, MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. ‘Bir Mühendisin Günlüğü’ başlıklı konuşmasıyla, öğrencilerle bir araya gelen Nail Olpak, özgeçmişinden bahsederek, üniversite döneminde meslek dersleri ve İngilizce eğitimini asla aksatmadığını, bunun iş hayatında da önemli yansımaları olduğunu söyledi. “ÖNEMLİ KARARLARI AİLENİZLE ALIN” İş, aile, sivil toplum, başarı ve mutluluk başlıklarıyla ilgili tecrübe ve tavsiyelerini paylaşan Olpak, “Kendimle alakalı geriye dönüp baktığımda, analitik düşünmeyi ve yaşamayı seven, kendi değerlerine sahip çıkan ve içinde yaşadığı topluma faydalı olmaya çalışan bir profil görüyorum” dedi. Ailenin hayattaki yerinin önemli olduğunun altını çizen Nail Olpak, “Bir mühendis olarak, evimde iş konuşmamaya çok özen gösteririm. Ancak ailemizi ilgilendiren konularda hep birlikte karar alırız. Size tavsiyem, hayatınızı ilgilendiren önemli kararları ailenizle birlikte almanız” diye konuştu. “AYKIRI FİKİRLERİ DİNLEYİN, İYİ FİKİRLERİ ÖDÜLLENDİRİN” Liderlik ve yönetişim kavramlarına da değinen DEİK Başkanı Olpak, “Yönetişimin de kuralları var. Ekibinizle iyi istişare edeceksiniz, aykırı fikirleri dinlemeye açık olacaksınız ve onlara cesaret vereceksiniz. Elbette son kararı siz vereceksiniz ama karar verdikten sonra da sonuna kadar gideceksiniz. İyi fikirleri de ödüllendireceksiniz” dedi. SORUMLULUĞA EŞ DEĞER YETKİ… 3 noktanın çok önemli olduğunu vurgulayan Nail Olpak, “Ekibinize, yetkinlik ve pozisyonuna göre görevleri delege edeceksiniz. Her şeyi kendiniz bilemez ve yapamazsınız. Kişilere de verdiğiniz sorumluluğa eş değer yetki vereceksiniz. Sorumlulukla yetki birlikte olmalıdır, yetkisiz sorumluluk başarı getirmez. Verdiğiniz görevin sonucunu da bizzat takip edeceksiniz. Her şeyi delege edebilirsiniz ama kontrol etme görevini delege edemezsiniz” ifadelerini kullandı. Başarı ve başarısızlık durumlarındaki tavrından bahseden Olpak, “Kurumum başarı elde ederse, bu ekibime aittir. Ama başarısızlık varsa tüm sorumluluk, lidere aittir. Bu sorumluluğu da almayı bilmelisiniz çünkü ileride lider siz olacaksınız” diye konuştu. ZAMAN YÖNETİMİ HAYATI BASİTLEŞTİRİR Bir mühendis olarak geriye döndürülemeyen en önemli alanlardan birisinin zamanın yönetimi olduğunu kaydeden Nail Olpak, bunun hayatı basitleştiren bir uygulama olduğunu dile getirdi. Başarı ve mutluluğun herkes için önemli kavram olduğunu kaydeden Nail Olpak, “Başarının temel tarifi, bulunduğu konumun görevini en iyi şekilde yerine getirebilmektir. Mutluluğun temel tarifi de o işi yerine getirdikten sonra duyduğu hazdır. Benim hayatımda başarıya giden 5 temel unsur görüyorum; zekâ, zaman, iyi niyetli çalışmak, gayretinizi sonuna kadar harcamak ve doğru kişiye doğru işi yaptırmak” diye konuştu. KAMUYLA ÖZEL SEKTÖRÜN ARA YÜZÜ: DEİK DEİK hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Olpak, şunları sözlerine ekledi: “DEİK, Türk iş dünyasının, dış ekonomik ilişkilerini koordine etmekle görevli olan bir kurum. Tamamen üye aidatlarıyla faaliyet gösterir, hiçbir kamu kaynağı kullanmaz. Ticaret Bakanlığımızla yoğun koordineli olarak çalışırız. Yani DEİK, kamuyla özel sektörün ara yüzüdür. DEİK, 1985’de Turgut Özal döneminde kurulan ve 2014’de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın yeniden yapılandırdığı bir kurumdur. 152 iş konseyinin önemli bir faaliyet alanı bulunur. 90 kişilik çok genç ve dinamik bir ekibimiz çalışmalarını sürdürüyor.”

BTÜ Konuşmalarının bu haftaki konuğu: Zeliha İlhan Doymuş

Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da yarın (13 Mart Çarşamba) saat 14.00’da düzenlenecek olan BTÜ Konuşmaları’nda Zeliha İlhan Doymuş, Doç. Dr. İbrahim Özsarı’nın moderatörlüğünde ‘Ömür Dediğin’ programını anlatacak. Programın ortaya çıkış hikâyesini, kendisinde bıraktığı izi ve topluma verdiği mesajı ele alacak olan Zeliha İlhan Doymuş, gençlere tavsiyelerde de bulunacak. 2007 yılından itibaren TRT Haber’de Ömür Dediğin adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğu üstlenen Zeliha İlhan Doymuş, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu… Mezuniyetinin ardından televizyon kanallarında farklı pozisyonlarda çalışan İlhan Doymuş, TRT Haber’de hayata geçirdiği ‘Ömür Dediğin’ programı ile çok ses getirdi. ‘Ömür Dediğin’ programı ile yaşlıların dünyasına ayna olan Zeliha İlhan Doymuş, aynı zamanda aile, evlilik, kültür ve değer kavramlarında da farkındalık yaratılmasını sağladı. 300’ün üzerinde programa imza atan Zeliha İlhan Doymuş, çektiği belgesellerle farklı hayatlara yolculuk yapmaya devam ediyor.

BTÜ'den bir ilk!

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) devlet üniversiteleri arasında bir ilke imza atarak, TÜBİTAK’ın desteği ile yabancı dil eğitiminde etkileşimi temel alan “HyFlex Öğrenme Modeli”ne geçti. Çevrimiçi ve yüz yüze eğitimin eş zamanlı olarak sunulduğu yapay zekâ destekli modelle, derse uzaktan bağlansa bile öğrencinin aynı öğrenme çıktısına ulaşması hedefleniyor. BTÜ Yabancı Diller Yüksekokul Müdürü (YDYO) Öğretim Görevlisi Dr. Meral Öztürk’ün yürütücülüğünü üstlendiği, Balıkesir Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden araştırmacıların da yer aldığı “HyFlex Öğrenme Ortamında Yabancı Dil Eğitimi” 19 öğrenci ile 8 hafta boyunca uygulanmaya başlandı. Öğrencilerin tercihine bağlı olarak uzaktan ya da sınıftan katılabildiği dersler “etkileşim” temel alınarak yapılandırıldı. Yapay zekâ destekli kamera sisteminin sınıftaki öğretmenin ve öğrencilerin hareketlerini anlık takip etmesi ve etkinlik tasarımında arttırılmış etkileşimi mümkün kılan dijital araçlar sayesinde öğrenci derslere uzaktan katılsa bile kendisini sınıftaki diğer öğrencilerle aynı ortamı paylaşıyor gibi hissediyor. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Beyhan Bayhan da HyFlex Sınıfı’nın konuğu olarak, yeni öğrenme modelini öğrencilerle beraber deneyimledi. Bu modelin Türkiye’de 3 vakıf üniversitesi tarafından uygulandığını ancak devlet üniversitesi olarak ve yabancı dil eğitiminde ilk defa BTÜ’nün etkileşimi temel alan HyFlex öğrenme modelini hayata geçirdiğini kaydeden Dr. Meral Öztürk, projenin TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında da desteklendiğini söyledi. GELENEKSEL ÖĞRENME MODELİNİN ÇOK ÖTESİNDE… Güncel öğrenme modellerini tüm tabana yaymak gerektiğini aktaran Öztürk, “Geliştirilen bu öğrenme modeli, geleneksel uzaktan öğrenme modellerinin çok ötesinde, teknoloji desteği sağlanarak, etkileşim ile öğrenen merkeze alınarak tasarlanmıştır. Biz bu model ile öğrencilere esneklik getirirken, uzaktan bağlananlar ile sınıf içi öğrenenlerde aynı öğrenme çıktılarını arttırılmış etkileşimle sağlayabilmeyi hedefledik. Buna ilaveten, Yabancı Diller Yüksekokulunun öğrenme yönetim sisteminde öğrencilerin dilediği zaman erişebildiği etkinlik ve etkileşimli materyallerin yanı sıra sınıf içi eş zamanlı her iki grup öğrencinin birlikte ortak çalışabileceği dijital araçlar kullandık” şeklinde konuştu. “İNGİLİZCE EĞİTİMİNİ TEKNOLOJİ İLE BULUŞTURDUK” Projenin araştırmacılarından olan Yüksekokul Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Pınar Ketancı, “Teknoloji çağındayız ve biz teknolojiyi eğitim ile bütünleştirmek zorundayız. Öğrenci telefonunu da bilgisayarı da İngilizce öğrenirken kullansın ve hepsi aynı ortamda buluşsun istedik. Öğrenirken sınıfta ya da çevrimiçi olsun aynı öğrenme çıktısına sahip olmasını amaçladık. Biz bu projeyle öğrencinin dil, sosyal ve teknolojik anlamdaki bilgi ve beceri birikimini geliştirirken, çağın gerektirdiği biçimde öğrenciyi yetiştirme yolunda da adım atmış olduk” ifadelerinde bulundu. ÖĞRENCİLER SİSTEMDEN ÇOK MEMNUN HyFlex sınıfı öğrencilerinden Rümeysa Akyüz “Online eğitim çok verimli olmamasıyla, dikkatinin çok çabuk dağılmasıyla biliniyor. Fakat HyFlex projesinde bize sunulan imkânlar, hocanın sınıfta olması ve ekranın bize sorunsuz yansımasıyla, eğitimimizi avantaja çeviriyor. Olumsuz hava şartlarında ya da sağlık problemi yaşayıp okula gelemediğimizde bu proje sayesinde kendimizi sınıfta gibi hissediyoruz. Bu model benim için iyi bir deneyim oldu” dedi. Öğrencilerden Berk Taha Vurgun da “Yapay zekâ destekli kameranın her açıyı taraması, aynı zamanda işlediğimiz dokümanın direkt bize yansıması ile derse uzaktan katıldığımızda kendimizi sınıfta gibi hissediyoruz. Bu dersi sınıfta aldığımızda ise oluşturulan yuvarlak masalı konsept ve etkinlikler sayesinde ise daha iyi bir etkileşim sağlıyoruz” dedi.

Bursa'da depreme karşı kollar sıvandı

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) akademisyenleri, 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki analiz çalışmalarında büyük rol oynarken, Bursa’da ise zemin ve yapıların taranmasına destek veriyor. Şehrin zemin haritasının çıkarılması, sıvılaşmaya karşı enjeksiyon uygulaması, riskli yapıların tespiti gibi uygulamalarda BTÜ imzası bulunuyor. Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde yer alan Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi, “depreme dirençli kentler” oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaraların sarılması ve zemin ile yapı risk analizinin yapılması için pek çok proje üreten BTÜ’lü akademisyenler, Bursa’nın da depreme karşı direncini artırıcı çalışmalara imza atıyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesi ile beraber Bursa’nın Zemin Sıvılaşma Haritasının çıkarılması çalışmalarına, Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde başlandı. Ortaya çıkacak harita ile Bursa’nın sıvılaşma açısından riski ortaya konacak. Bunun yanında yine BTÜ’lü akademisyenler, Büyükşehir Belediyesi tarafından Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer ilçelerinde yürütülen üstyapı hızlı taramalarına çalışmalarına da teknik destek sağlıyor. Ayrıca İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyübhan Avcı tarafından geliştirilen bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi ile zemin sıvılaşmasının önlenmesi planlanıyor. BURSA’DA ALÜVYON ZEMİN RİSKİ Bursa’da zemin açısından sıkıntılı bölgeler bulunduğunu kaydeden Eyübhan Avcı, özellikle Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinden geçen Bursa ovasının bulunduğu alanlar ile Gemlik ve Mudanya ilçelerinin sahile bakan kısımlarının alüvyon zeminlerden oluştuğunu kaydetti. Avcı, “Bu alanlarda zemin sıvılaşması riskine sahip olduğu ve yumuşak zemin özelliği gösteren alanların bulunduğu görülüyor. Özellikle bu alanlarda, 6 ve üstü büyüklükte depremlerde hasar oluşumunun büyük olacağı düşünülüyor. 1999 öncesi yapılar, alüvyon zemine oturan ve zemin iyileştirmesi yapılmamış olan yapılarda hasar oluşma riski büyük. Yıldırım, Osmangazi, İnegöl, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde heyelan açısından riskli alanlar bulunuyor. Muhtemel bir depremde heyelan oluşumunun tetiklenme potansiyeli de bulunuyor” dedi. GEMLİK’TE SIVILAŞMAYA KARŞI UYGULAMA BAŞLIYOR Zemin sıvılaşmasının önlenmesine yönelik uluslararası patentli bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesinin kısa sürede Kurşunlu’da uygulanmaya başlayacağını kaydeden Avcı, “Bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi ile zemin sıvılaşmasının önlenmesi planlanıyor. Bu çerçevede Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız protokolle Gemlik’te ilk uygulamalara başlıyoruz. Şu an Kurşunlu sahil bölgesinde arazi çalışmalarında sondajlar tamamlandı, enjeksiyon malzemesinin ve ekipmanların sahaya nakil işlemi devam ediyor. Geliştirilen malzemenin ülkemizin tamamında uygulanması hedefleniyor” diye konuştu. İlerleyen aşamalarda Bursa’nın geneli için detaylı zemin haritalarının çıkarılmasının planlandığını ifade eden Avcı, şunları kaydetti: “Çıkarılan haritalarda sıvılaşma bölgeleri, yumuşak zemin özelliği gösteren bölgeler, heyelan için riskli olan bölgeler belirlenecek. Böylelikle deprem açısından müdahale edilmesi gerekli alanlar belirlenecek ve alınabilecek önlemler değerlendirilecek. Yapılacak bu çalışma, rezerv alanların belirlenmesi ve kentsel dönüşüm açısından da oldukça önemli.” 6 Şubat depremleri sonrasında Kahramanmaraş ve İskenderun’da çalışmalar yürüten BTÜ’lü akademisyenler, Hatay’ın İskenderun ilçesinin zemin sıvılaşma haritalarını çıkardı. Yürütücülüğünü Doç. Dr. Eyübhan Avcı’nın yaptığı bu çalışma, TÜBİTAK 1002C projesi çerçevesinde desteklendi. Yıkımın en fazla yaşandığı bölgelerden olan Kahramanmaraş merkezde de detaylı zemin araştırmaları yapıldı. Bu analizler sonucunda bazı bölgelerin zemin büyütme etkisine sahip olduğu belirlendi. Yeni yapılacak inşaatlarda zemin büyütme etkisini azaltacak zemin iyileştirme çözümleri geliştirildi. KAHRAMANMARAŞ’TA HEYELAN RİSKİ ARAŞTIRILIYOR Kahramanmaraş Boğaziçi bölgesinde detaylı zemin araştırmaları devam ediyor. Arazi ve laboratuvar deney sonuçları kullanılarak şev stabilitesi analizleri yapılıp sahanın heyelan riski değerlendirilecek. Alanın heyelan riskinin bulunduğunun belirlenmesi durumunda, heyelanın önlenmesine yönelik alınabilecek iyileştirme yöntemleri belirlenecek. BTÜ DEPREM İÇİN HEP SAHADA BTÜ’nün deprem öncesi ve sonrası birçok proje ve çalışmaya imza attığını kaydeden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “6 Şubat depremlerinin olduğu ilk günden itibaren saha çalışmalarımızı bölgede başlattık ve hala sürdürüyoruz. Ortaya koyduğumuz haritalarla bölgenin güvenli bir şekilde yeniden inşa edilmesine katkı veriyoruz. Deprem açısından riskli konumda olan Bursa’da da iş birliklerimiz sürüyor. Zemin sıvılaşmasına karşı geliştirdiğimiz patentli malzememizin uygulaması için Bursa Büyükşehir Belediyesi ile protokole imza attık. Üniversitemiz, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı ve Bursa Büyükşehir belediyesi ile beraber Bursa’nın depremselliği üzerine araştırmalarını yürütüyor. Akademisyenlerimiz ilgili komisyonlarda yer alarak bu konuda fark oluşturacak çalışmalara imza atıyor” dedi.