Bosna Hersek Haberleri - Son Dakika Bosna Hersek Haber Güncel Gelişmeler

Milli gurur Togg Balkanlar’da tanıtılıyor

Bosna Hersek’te düzenlenen ve Balkanların en önemli genel ticaret fuarlarından olan ZEPS Fuarı, Türkiye’nin Partner Ülke olarak katılımıyla bugün kapılarını açtı. Aralarında Togg’un da bulunduğu Türk markaları, bugün açılan Bosna Hersek'in en büyük uluslararası fuarı ZEPS’te yeni ürünlerini Balkan ve Avrupa ülkelerine tanıtıyor. Türkiye, Zenica şehrinde 1,5 milyon ziyaretçi beklenen fuara İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) yaptığı organizasyonla bu yıl "Partner Ülke" olarak katılıyor. Bu yıl 30'uncu kez düzenlenen ZEPS Fuarı’nın Türkiye milli iştirakine, başta İstanbul olmak üzere Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Samsun ve Uşak şehirlerinden firmalar katılıyor. Ambalaj, aydınlatma, bilişim, eğitim, elektrikli ev aletleri, gıda, hazır giyim, inşaat, kırtasiye, mobilya, sanayi, uzay sanayisi firmaları ile küresel otomotiv ve mobilite markası Togg’dan oluşan 35 Türk şirketi, inovatif ürünleriyle fuara hareket getirdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ZEPS Fuarı’nın Türkiye’nin dış ticaretine katkı vereceğine inandıklarını söyledi. “ZEPS FUARI İLE YENİ PAZAR VE İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRİYORUZ” Türkiye milli standında, çeşitli sektörlerin lider firmalarının Türkiye'nin kaliteli ve zengin ürün çeşitlerini sergilediklerini belirten Avdagiç, “En önemlisi Türkiye’nin milli otomotiv markası Togg’u ZEPS Fuarı ile Bosna Hersek’e taşıdık. 560 sene önce bu topraklara Anadolu’nun soylu atlarıyla gelmiştik, şimdi ise Anadolu’nun yerli markası Togg ile buradayız” dedi. Avdagiç, ZEPS Fuarı’na katılımla bir yandan yeni pazar ve iş birlikleri geliştirirken, diğer yandan da iki ülkenin dostluk ve kardeşliğini büyüttüklerini kaydetti. Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak Bosna Hersek’te 6 defa Türk Ürünleri Fuarı gerçekleştirdiklerini, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri daima canlı tutmayı hedeflediklerini söyledi. Avdagiç, Bosna Hersek'te en son düzenlenen Helal Fuarı'na Türkiye milli iştirakini gerçekleştirdiklerini de hatırlattı. Avdagiç, “Bosna Hersek’te bugüne kadar 300 milyon dolara ulaşan yatırımlarımızın hızla katlanacağına inanıyorum. Bu yoldaki engellerin de Bosna Hersek hükümeti ve yetkililerin iyi niyetli yaklaşımlarıyla çözüleceğine güveniyorum” dedi. İki ülkenin mevcut ticaretini daha yukarılara taşıyacak potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Avdagiç, “2023 yılında Bosna Hersek’e 716 milyon dolarlık ihracat yaptık. İthalatımız 200 milyar dolar oldu. Bu yılın ilk 7 ayına bakınca da ithalatımız 179 milyon dolar, ihracatımız 479 milyon olarak gerçekleşti” bilgisini verdi. Avdagiç, güncellenen Serbest Ticaret Anlaşması’nın 1 Ağustos 2021 tarihinde yürürlüğe girmesinin bu konuda itici bir güç olduğunu kaydederek, “Bosna Hersek ile dış ticaretimizde henüz 1 milyar dolar eşiğini aşamadık. Beklentimiz bu hedefe 2024’te ulaşmak” ifadelerini kullandı. “BOSNA HERSEK TÜRKLERİN BATIYA DOĞRU YOLCULUĞUNU HIZLANDIRACAK ÖNEMLİ BİR DURAK” İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: "Bosna Hersek, üretim potansiyelini harekete geçirdiğinde bu coğrafyada barış kalıcı olacaktır. Bosna Hersek’in Türklerin ve bu coğrafyanın ürettiği ürünlerin Batıya doğru yolculuğunu hızlandıracak önemli bir durak ve üs olduğuna inanıyoruz. Onun için de Bosna Hersek’in her zaman ticari varlığını zinde tutmayı amaçlıyoruz. ZEPS Fuarı ile de bunu yapmaya çalışıyoruz." Avdagiç, ZEPS Fuarı’ndan en önemli beklentilerinin Türk firmalar ile Bosna Hersekli firmalar arasındaki iş birliğinin daha da gelişmesi ile yeni yatırım ve projelere başlangıç olması olduğunu söyledi. Avdagiç, “Ayrıca bu fuar, Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler için hızlandırıcı bir güç olacaktır. İnanıyoruz ki; bu fuar, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in ‘Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı’ sözünde kastettiği yeniden dirilişin tohumunun ticaret olduğunu gösterecektir” ifadelerini kullandı. ZEPS 2024 Fuarı, 5 Ekim’de kapılarını kapatacak.

29 yıl sonra sonsuzluğa: Srebrenitsa'da 14 soykırım kurbanı toprağa veriliyor!

Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak isimlendirilen Srebrenitsa Soykırımı'nın 11 Temmuz'da yapılacak anma törenlerinde toprağa verilecek 14 kurbanın defin işlemleri için Potoçari Anıt Mezarlığı'nda hazırlıklar sürüyor. Visoko Şehir Mezarlığı Müdür Yardımcısı Kenan Karavdic, yaptığı açıklamada, defnedilecek cenazeler için mezar yerlerini hazır hale getirdiklerini söyledi. Kurbanların cenazelerini taşıyan konvoyun yarın Visoko'dan yola çıkacağını belirten Karavdic, başkent Saraybosna'da belli noktalarda konvoyun duracağını ve ardından Potoçari Anıt Mezarlığı'na gideceğini kaydetti. SREBRENİTSA'DA NE OLDU? Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü. Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Balkan ülkeleri şiddetli yağmur, rüzgar ve dolu etkisi altında...

Slovenya'da dün başlayan şiddetli yağmur ve dolu sonucu bazı ev, iş yeri ve araçlarda zarar oluştu, çok sayıda elektrik hattında arıza meydana geldi. Bu sabah saatlerinde Hırvatistan'ın doğusunda etkisini artıran şiddetli yağmurun ardından, Bosnjaci köyünde eve isabet eden yıldırım sonucu yangın çıktı. Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, yerel medyaya yaptığı açıklamada, köydeki 1000 evden 900'ünün çatısında şiddetli rüzgar nedeniyle hasar oluştuğunu belirtti. Plenkovic, hükümetin ve yerel makamların, halkın zararını karşılamak için çalışacağını ifade etti. Hırvatistan'ın Brod-Posavina bölgesinde çok sayıda ev ve iş yerinin şiddetli rüzgarda zarar gördüğü kaydedildi. KARADAĞ'DA YILDIRIM İSABET ETMESİ SONUCU 1 KİŞİ ÖLDÜ Bosna Hersek'in kuzeybatısında meydana gelen fırtına sebebiyle, bazı köylerde elektrik kesinti yaşanırken, ülke genelinde çok sayıda ev ve araçta maddi hasar oluştu. Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da da şiddetli yağmur ve rüzgar sonucu ev ve iş yerlerini su bastı, çok sayıda araçta hasar oluştu. Karadağ'ın Kotor, Budva ve Bar gibi sahil kentlerinde etkili olan şiddetli rüzgarda çok sayıda ev, iş yeri ve araç zarar gördü. Karadağ İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Radovici bölgesinde yıldırım isabet etmesi sonucu bir kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic'den Srebrenitsa tasarısı ile ilgili açıklama

Açıklamasında oylamada 68 ülke temsilcisinin çekimser kaldığına, 19 temsilcinin aleyhte oy kullandığına ve 20 temsilcinin de oylamadan önce ayrıldığına dikkat çeken Vucic, dünya ülkelerinin üçte ikisinin Sırbistan’ın tarafında yer aldığını savundu. Vucic, “Ayrılan 20 ülke neden ayrıldıklarını açıkladı, bunlar arasında Azerbaycan ve bazı diğer ülkeler de var. Yani 107 ülke onların önerisine katılmak istemedi. Bu 84 oya nasıl ulaştıklarını anlatmama gerek yok, aslında 60’ı bile zor bulurlardı, belki de o kadar bile değil. Onlara baskı yaptılar, tehdit ettiler. Detaylar ortaya çıkacak" dedi. Ret oyu kullanan ülkelere teşekkür eden Vucic, "Çin ve Rusya’ya, ayrıca suçlamalara hedef olan Birleşik Arap Emirlikleri’ne teşekkür etmek istiyorum. Bin Zayed’e saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı. Srebrenitsa Soykırımı’na ilişkin tasarıyla Sırbistan’ın aşağılanmak istendiğini fakat sonucun açık olduğunu ifade eden Vucic, “Sırp halkını damgalamak isteyenler başaramadılar ve asla başaramayacaklar” dedi. Bu tasarının sadece bölgeyi değil BM’yi de böleceği uyarısında bulunduklarını ve bunun doğru olduğunun görüldüğünü ileri süren Vucic, “Bu, bazı insanlar siyasi güçlerini bu meseleyi siyasallaştırmak amacıyla kullanmaları nedeniyle oldu. Kararın tek amacı ve niyeti, ahlaki ve siyasi suçu taraflardan sadece birine, bir halka, Sırbistan’a ve Sırp Cumhuriyeti’ne yüklemekti. Tek amaç buydu. Dürüst olmak gerekirse, tasarı, meşruiyet açısından başarısız oldu” dedi. “ARTIK BİRLİKTE KALMAK İÇİN BİR SEBEBİMİZ YOK” Bosna Hersek dahilindeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (Republika Srpska) Başkanı Milorad Dodik, de Vucic'e benzer bir şekilde BM Genel Kurulu’nda kabul edilen tasarının başarısız olduğunu ileri sürdü. Dodik, “Oylamada tasarıya 84 ülkenin destek verdiğini gördük. Bu salt çoğunluk bile değildir” dedi. Bu şekilde “Sırpların soykırımcı halk ilan etme planlarının” başarısız olduğunu savunan Dodik, Sırp Cumhuriyeti entitesi hükümetinin barışçıl bir şekilde Bosna Hersek’ten ayrılmayı gündemine aldığını belirtti. Bosnalı Sırp lider, "Bunun ardından, artık birlikte kalmak için bir sebebimiz yok” dedi. ALEYHTE OY KULLANAN ÜLKELERE PROTESTO NOTASI Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konakovic, oylamanın ardından yaptığı basın açıklamasında, aleyhte oy kullanan 19 ülkenin tamamına protesto notası göndereceklerini duyurdu. Konakovic, “Savaş suçluların yanında yer aldıklarını ve uluslararası mahkeme kararlarına saygı göstermediklerini düşünüyoruz. Bunu yapmak insanlık görevimiz” dedi. Bugün Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, haricinde soykırımı inkar eden kimsenin olmamasının da önemli olduğunu vurgulayan Konakovic, “Sırbistan hariç, bölgenin tamamının doğru tarafta yer alması önemli bir durumdur. Bölgedeki birçok ülkenin baskı altında bırakıldığını biliyoruz fakat cesaret gösterdiler. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız” dedi. “MESELEYE NOKTA KONULDU” Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Zeljko Komsic, tasarının kabul edilmesinin on yıllardır devam eden bir sürece nokta koyduğunu söyledi. Komsic, “Bu, Birleşmiş Milletler tarafından kurulan mahkemenin kararıyla ortaya konulan hukuki mutabakatın ardından, Srebrenitsa’da yani Bosna Hersek’te gerçekleştirilen soykırım konusunda siyasi mutabakatın da sağlandığı manasına geliyor. Hukuki ve siyasi mutabakatın dışında kalanların görüşleri, genel olarak önem ifade etmez” dedi. Bosna Hersek’teki Sırp liderlerin BM Genel Kurulu’nun Srebrenitsa kararına ilişkin tavır ve tehditlerine de değinen Komsic, “Bosna Hersek, tüm bunlardan daha güçlü bir şekilde çıkıyor ve en önemli olan şey de budur. Çünkü Bosna Hersek’in güçlü olması, işlenen soykırımın bir daha tekrarlanmasının engellenmesinin tek garantisidir” ifadelerini kullandı.

Almanya Başbakanı Scholz'dan Bosna Hersek açıklaması

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı ve Boşnak üyesi Denis Becirovic ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. AB'nin, Batı Balkanlar'daki ülkelere üyelik sözü vermesinin üzerinden 20 yıl geçtiğini ve bu üyeliklerin geciktiğini belirten Scholz, bu yüzden AB Konseyi'nin martta Bosna Hersek ile üyelik müzakerelerine başlama kararı aldığını anımsattı. Olaf Scholz, alınan kararın önemli bir adım olduğunu ve Bosna Hersek'e Avrupa için yeni bir umut verdiğini kaydetti. Bosna Hersek ile üyelik müzakerelerine başlama kararının ülkedeki tüm reform yanlısı güçlere ve tüm bölgeye açık bir sinyal olduğunu belirten Scholz, "Bu aynı zamanda gerekli reformların kararlılıkla ve hızla ilerletilmesi yönünde bir talepti." ifadesini kullandı. Scholz, martta alınan kararın, şartların yerine getirilmesi durumunda Bosna Hersek'in de AB'ye girebileceği anlamına geldiğini dile getirdi. Bölge ülkelerine AB perspektifi verilmesi konusunda ciddi olduklarını vurgulayan Scholz, AB'ye üye olmak isteyen ülkelerin AB yasalarına ve kurallarına uyum için gerekli koşulları kendilerinin oluşturması gerektiğini aktardı. Almanya Başbakanı Scholz, bunun büyük bir zorluk teşkil ettiğinin bilincinde olduğunu belirterek, "Ancak reform çabaları en çok aday ülkeler için yararlıdır. Çünkü bu büyük bir ekonomik başarıyı da beraberinde getiriyor ve AB üyeliği aynı zamanda yeni fırsatlar getiriyor." diye konuştu. BOSNA HERSEK BÖLGENİN İSTİKRARI İÇİN ÖNEMLİ ROL OYNUYOR Scholz, Bosna Hersek'in Batı Balkanlar'daki güvenlik ve istikrar için önemli rol oynadığının altını çizerek, Almanya için Bosna Hersek'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sorgulamaya yönelik her türlü girişimin "kabul edilemez" olduğunu vurguladı. Bu yüzden Bosna Hersek Yüksek Temsilcisinin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının teşvik edilmesi konusunda oynadığı rolü desteklediklerini ifade eden Scholz, istikrara ve güvenliğe katkı sağlamak için Almanya'nın Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Barış Gücü EUFOR Althea misyonundaki görevini sürdürmek istediğini belirtti. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı ve Boşnak üyesi Becirovic de Almanya'ya Bosna Hersek'e verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Becirovic, özellikle iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini daha da geliştirmek istediklerini anlattı. Bosna Hersek'in, ticaretinin yüzde 73'ünü AB ülkeleriyle yaptığına dikkati çeken Becirovic, "Bu aynı zamanda Bosna-Hersek'in hangi yöne doğru gittiğini de gösteriyor. Bosna-Hersek'te yapılan son anketler, Bosna-Hersek nüfusunun yüzde 75 ila 80'inin ülkemizin bir an önce AB'ye ve NATO'ya tam üye olmasını istediğini gösteriyor. Bunlar Bosna-Hersek'in stratejik hedefleridir." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Saraybosna'da mevkidaşı ile görüştü

Baerbock, Bosna Hersek ziyareti kapsamında, başkent Saraybosna'da mevkidaşı Elmedin Konakovic ile görüştü. Bakanlar görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Annalena Baerbock, "Avrupa'nın kalbi 90'lı yıllarda Avrupa Saraybosna'sında attığı gibi bugün Kiev'de atıyor." dedi. Almanya'nın Bosna Hersek'in en büyük dış ticaret ortağı olduğunu ifade eden Baerbock, "Bu toplantı tesadüfi değil, belirleyici bir zamanda, Bosna Hersek'in AB yolunda gerçekleşti. Ülke önemli bir yol ayrımında. Tarihte her zaman fırsatların değerlendirilmesi gereken anlar vardır. AB'ye adım atmak için hep birlikte her şeyi yapmak istiyoruz. AB Komisyonunun katılım müzakerelerinin başlatılması yolunda ilerlemeyi değerlendirecek raporunu bekliyoruz." diye konuştu. Baerbock, "Bosna Hersek'in AB'ye bir bütün olarak girmesini istiyoruz." ifadesini kullanarak, insanlar için en büyük şiddetin ülke sınırlarının şiddet kullanılması yoluyla değiştirilmesi olduğunu vurguladı. "BATI BALKANLAR'I AB'YE ALIRSAK BUNUN AB'Yİ GÜÇLENDİRECEĞİNE İNANIYORUZ" Bir ülkenin ancak tamamının AB üyesi olabileceğini belirten Baerbock, "Bunun için tek ülkeden gelen tüm güçlere ihtiyaç var, dolayısıyla bu yola taş koymak isteyen ayrılıkçı fantezilerin isimlerini açıkça koyacağımızı vurgulamamız gerekiyor." görüşünü aktardı. Baerbock Bosna Hersek'teki farklılıkların AB'nin zenginliği olabileceğine değinerek, tüm Batı Balkan ülkelerinin AB üyesi olmasını istediklerini dile getirdi. AB'nin genişlemesinin jeopolitik bir zorunluluk olduğunun altını çizen Baerbock, "Batı Balkanlar'ı AB'ye alırsak bunun AB'yi güçlendireceğine inanıyoruz. Böylelikle Avrupa'da artık gri alanlar kalmayacak. Bu, Avrupa'nın gücü olan çeşitliliğimizde bir arada durduğumuzu gösterecektir." değerlendirmesinde bulundu. "BATI BALKANLAR'DA DUYDUĞUMA GÖRE RUSYA HİBRİT SAVAŞ YÜRÜTÜYOR" Baerbock, Alman hava kuvvetleri subayları arasında Ukrayna'ya destek konusunda yapılan görüşmelerin ses kaydının Rusya'da yayımlanmasına değinerek, Alman yetkililerin kapsamlı bir soruşturma başlattığını anımsattı. Rusya'nın roketler, insansız hava araçları ve sivil halka yönelik en korkunç saldırılarıyla Ukrayna'da savaş yürüttüğünü ifade eden Baerbock, "Batı Balkanlar'da duyduğuma göre Rusya hibrit savaş yürütüyor. Bu, kurban ve saldırgan rollerini değiştiren bir anlatılar savaşıdır. Bu durum, tahıl ihracatını engelledi, Türkiye ile yapılan anlaşmanın (Karadeniz Tahıl Koridoru) askıya alınmasına yol açtı ve hibrit savaş, diğer Avrupa ülkelerinin de istikrarsızlaşmasına yol açtı." diye konuştu. Konakovic de Baerbock'un ziyaretinin Bosna Hersekliler için önemli bir mesaj içerdiğini belirterek, Almanya'nın ülkesinin en önemli ekonomik ortağı olduğunu söyledi. Almanya'nın Bosna Hersek'e AB üyeliği yolunda verdiği desteği önemsediklerini kaydeden Konakovic, ülkesinin bu yoldaki yükümlülüklerini yerine getireceğini umduğunu ifade etti. Konakovic, bir gazetecinin "Rusya'nın Bosna Hersek'teki etkilerine" yönelik sorusuna, ülkesinin Rusya'dan gaz dışında bir şey almadığını dile getirdi.

Bosna Hersek'ten Gazze'ye yardım!

Pomozi.ba'dan yapılan açıklamada, Gazze'ye yardım gönderilmesi için çalışmalar yürütüldüğü belirtilerek, "Aralıkta 5 tır yardım konvoyu gönderdik. Şimdi de içinde gıda, un ve su bulunan 7 yardım tırı Mısır'dan hareket etti." ifadesi kullanıldı. Gazze'de yaşayanlar için maddi yardım da toplandığı aktarılan açıklamada, "Yardımlarımızın biraz olsun oradaki insanlara umut olmasını temenni ediyoruz." denildi. Açıklamada, Bosna Hersek'ten Gazze'ye yardımın devam edeceği kaydedildi.

Bosna Hersek'te ekolojik felaket sinyali

Bosna Hersek'teki Drina Nehri, yüzeyindeki çöp ve plastik atıklarla "ekolojik felaket sinyali" veriyor Drina Nehri'nin Visegrad'daki bölümünün yüzeyi bir kez daha çöp ve plastik atıklarla kaplandı. Bölgedeki yoğun yağışların da etkisiyle büyük kısmı Sırbistan ve Karadağ üzerinden gelen, çoğunluğu plastik şişelerden oluşan tonlarca çöp, nehrin Visegrad'dan geçen bölümünde yüzeye yığılıyor. Yerel yönetim, "ekolojik felaket sinyali" veren Drina Nehri'nin temizlenmesi için kepçe ve kamyonlarla çalışsa da bu çaba yetersiz kalıyor. Bosna Hersek'te faaliyet gösteren "Eko Akcija" Derneği Başkanı Anes Podic, AA muhabirine, nehirdeki durumun Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ'ın ortak sorunu olduğunu söyledi. Podic, "Şiddetli yağmurlardan sonra nehrin seviyesi yükseldiğinde su, çoğu doğadan ve kıyılarda bulunan resmi atık depolarından çöpleri taşıyor. Bu sorun gerçekten çözümü çok kolay olmayan büyük bir problem." dedi. "NEHİRDEN GELEN ÇÖPLER, HESAPLANAMAZ SONUÇLARLA BESİN ZİNCİRİMİZE GİRİYOR" Yaşanan durumu medya dışında kimsenin gerçek anlamda takip etmediğine dikkati çeken Podic, atılması gereken ilk adımın nehir kenarlarında bulunan atık depolarının kaldırılması olduğunu vurguladı. Podic, "Bu, sadece Drina'nın sorunu değil. Burası, hidroelektrik santralimiz ve büyük bir barajımız olduğu için daha çok dikkati çekiyor. Bosna Hersek'teki diğer nehirlerde de benzer sorunlarımız var. Nehirlerimiz atıklarla dolu ve Sırbistan ve Karadağ'da da durum benzer." ifadelerini kullandı. Drina Nehri'nden çıkarılan çöplerin Visegrad'daki resmi olmayan alana atıldığını belirten Podic, kentteki birçok sahanın "çöp deposu" ilan edildiğini ve bunun başlı başlına ekolojik bir sorun olduğunu savundu. Nehirdeki çöplerin, havzada yer alan, neredeyse tüm Bosna Hersek'in beslendiği tarlaları da olumsuz etkilediğine dikkati çeken Podic, şu değerlendirmede bulundu: "Nehirden gelen çöpler, hesaplanamaz sonuçlarla besin zincirimize giriyor. Gıda kontrollerinin yetersiz olması nedeniyle ne yediğimizi gerçekten bilmiyoruz. Düzensiz atık imhası ise insanların sağlığı açısından büyük sonuçlar doğurabilir." Bosna Hersek ile Sırbistan ve Sırbistan ile Karadağ'ın siyasi sorunlarla sürekli karşı karşıya geldiğine işaret eden Podic, üç ülkeyi de ilgilendirmesine rağmen siyasilerin çevre kirliliği konusunu asla masaya yatırmadıklarını söyledi. NEHRİN YÜZEYİNİ ÇÖPLER, AĞAÇ VE ARABA PARÇALARI KAPLIYOR Turkuaz mavinin yerini plastik şişeler ve çöplere bıraktığı nehir, adeta "yüzen bir çöp" olarak kentten süzülüyor. Çevre duyarlılığının insan ve doğal yaşam için ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gözler önüne seren nehrin durumu, yıllardır devam eden çalışmalara rağmen değişmiyor. Nehri kaplayan çöplerin arasında tıbbi atıklar, ağaç ve hatta araç parçaları da yer alıyor. Önceki yıllarda da benzeri yaşanan ve ülkede "ekolojik felaketin sinyali" olarak adlandırılan sorun, kısa vadeli çözümlerle giderilmeye çalışıldığı için her yıl aynı dönemde tekrarlanıyor.

Bosna Hersek'in kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçası: Mostar Köprüsü

Köprünün uzunluğu 30 metre, genişliği 4 metre ve yüksekliği 24 metredir. Tek gözlü ve sivri kemerli şeklindedir. Kesme taştan inşa edilmiştir. Köprünün yan taraflarında merdivenler bulunmaktadır. Köprü, Bosna Hersek'in en önemli simgelerinden biridir. Şehrin turizm açısından önemli bir cazibe merkezidir. Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. KÖPRÜNÜN İNŞASI Köprünün inşası için dönemin en ünlü mimarlarından biri olan Mimar Sinan görevlendirilmiştir. Mimar Sinan, köprünün inşası için dönemin en gelişmiş teknolojisini kullanmıştır. Köprünün inşası yaklaşık 3 yıl sürmüştür. Köprü, inşa edildiği günden bu yana Neretva Nehri'ni en iyi şekilde geçebilen ve şehrin en önemli ulaşım ve ticaret yollarından biri olmuştur. KÖPRÜNÜN YIKILMASI Bosna Hersek Savaşı sırasında Hırvat güçleri, köprüden atılan top mermileri ile köprüyü yıkmıştır. Köprü, yıkıldıktan sonra Bosna Hersek hükümetinin girişimleriyle yeniden inşa edilmiştir. Köprü, 2004 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. MOSTAR KÖPRÜSÜ'NÜN ÖNEMİ Mostar Köprüsü, Bosna Hersek'in kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasıdır. Köprü, şehrin hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü olarak kabul edilmektedir. Köprü, geleneksel bir spor olan Mostar atlama sporu için de bir platform görevi görmektedir. Gençler, cesaretlerini göstermek için köprüden atlar. Mostar atlama sporu, Mostar'ın en popüler turistik aktivitelerinden biridir. KÖPRÜNÜN RESTORASYONU Mostar Köprüsü'nün restorasyonu, uluslararası bir çabanın sonucudur. Restorasyon çalışmaları, 2001 yılında başlamıştır. Restorasyon çalışmaları, 2004 yılında tamamlanmıştır. Restorasyon çalışmaları sırasında, köprünün orijinal malzemelerinden mümkün olduğunca fazlası kullanılmıştır. Mostar Köprüsü'nün restorasyonu, Bosna Hersek'in yeniden inşası için önemli bir simge olmuştur. Köprü, şehrin yeniden doğuşunun ve barışın sembolü olarak kabul edilmektedir. Mostar Köprüsü'nün mimari özellikleri şunlardır: Yapı: Köprü, kesme taştan inşa edilmiştir. Taşlar, birbirine geçmeli olarak yerleştirilmiştir. Bu, köprüye sağlamlık ve dayanıklılık kazandırmaktadır. Tasarım: Köprü, tek gözlü ve sivri kemerli bir tasarıma sahiptir. Bu tasarım, köpreye estetik bir görünüm kazandırmaktadır. Ayrıca, köprünün Neretva Nehri'nin üzerinden güvenli bir şekilde geçmesini sağlamaktadır. Boyutlar: Köprünün uzunluğu 30 metre, genişliği 4 metre ve yüksekliği 24 metredir. Bu boyutlar, köprünün şehrin önemli bir ulaşım ve ticaret yolu olmasını sağlamaktadır. Konum: Köprü, Bosna Hersek'in Mostar şehrini ikiye bölen Neretva Nehri üzerinde yer almaktadır. Köprü, şehrin en önemli simgelerinden biridir. Mostar Köprüsü, Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Köprü, dönemin en gelişmiş teknolojisini kullanarak inşa edilmiştir. Köprü, Bosna Hersek'in kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasıdır.