#Bm

Bursa Hayat Gazetesi - Bm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BM'den İmran Han'ı serbest bırakın çağrısı Haber

BM'den İmran Han'ı serbest bırakın çağrısı

BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubundan yapılan açıklamada, cezaevindeki Han’ın bir an önce serbest bırakılması için gerekli adımların atılması istendi. Açıklamada, uluslararası hukuka uygun olarak Han’a tazminat ödenmesi ve diğer haklarının telafi edilmesi gerektiğine işaret edilerek, eski başbakanın "keyfi" olarak cezaevinde tutulduğu savunuldu. Han hakkındaki suçlamaların yasal bir temele dayanmadığına dikkat çekilen açıklamada, suçlamaların ve yargılamaların Han’ın “seçimlere katılımını engellemek için siyasi şekilde gerekçelendirilmiş gibi göründüğü” belirtildi. Açıklamada, Han'ın keyfi olarak özgürlüğünden mahrum bırakılmasını çevreleyen koşulların tam ve bağımsız şekilde soruşturulmasını sağlaması ve haklarının ihlal edilmesinden sorumlu olanlara karşı gerekli önlemleri alması için Pakistan'a çağrı yapıldı. ABD'DEN PAKİSTAN'A "İNSAN HAKLARINA SAYGI" ÇAĞRISI Geo News televizyonundaki habere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de günlük basın brifinginde bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıtta, İmran Han konusunun Pakistan'ın iç meselesi olduğunu belirtti. Patel, "Pakistan'ı ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, barışçıl toplanma özgürlüğü ve din özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı. Eski Başbakan Han hakkında devlet sırlarını ifşa etmek, yasa dışı evlilik yapmak gibi suçlamalarla daha önce dava açılmıştı. Han, yargılandığı çeşitli davalar sebebiyle 5 Ağustos 2023'ten bu yana cezaevinde bulunuyor.

BM duyurdu: O ülkede dünyanın en büyük iç göç krizi yaşanıyor Haber

BM duyurdu: O ülkede dünyanın en büyük iç göç krizi yaşanıyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Sudan'da devam eden savaş nedeniyle dünyanın en büyük iç göç krizinin yaşandığını bildirdi. OCHA’nın X platformundaki paylaşımında, "Sudan, bir milyondan fazla mülteciye cömertçe ev sahipliği yapan bir ülkeydi. Şimdi, dünyanın en büyük iç göç krizini yaşıyor." ifadeleri kullanıldı. Paylaşımda, Sudan’da süren savaşın "sonu gelmeyen efsanevi boyutlarda bir insani felaketi körüklediği" belirtildi. SUDAN'DAKİ İÇ SAVAŞ Sudan'da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki güç mücadelesi 1 yılı aşkın süredir devam ediyor. Nisan 2023'te başlayan ve Sudan'ın çoğu eyaletinde devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletlerde hakimiyetini sürdürürken, HDK'nin, batı ve güney eyaletlerinde etkili olduğu görülüyor. Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı. BM'ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 16 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 8,7 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda.

ABD'den Filistin'e veto! Haber

ABD'den Filistin'e veto!

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Cezayir tarafından sunulan ve Filistin’in BM’ye tam üyeliğini öneren karar tasarısını oylamak üzere toplandı. ABD'nin “hayır” oyu kullanarak veto ettiği tasarı 12 ülkeden “evet” oyu alırken, 2 ülke ise “çekimser” kaldı. Çin, Rusya, Cezayir, Fransa, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu kullanan ülkeler olurken, İngiltere ve İsviçre ise “çekimser” oy kullandı. Konseyin veto hakkına sahip 5 daimi üyesinden biri olan ABD’nin “hayır” oyu kullanması nedeniyle tasarı kabul edilmedi. “TAM ÜYELİK İÇİN ERKEN” ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Filistin'in BM'ye tam üyeliğini erken bir eylem olarak gördükleri için tasarıyı veto ettiklerini belirterek başvuru sahibinin bir devlet olarak kabul edilme kriterlerini karşılayıp karşılamadığı konusunda belirsizlikler olduğunu söyledi. “Uzun zamandır Filistin yönetimini devlet olma niteliklerini sağlamaya yardımcı olacak gerekli reformları yapmaya çağırıyoruz” diyen Wood, ayrıca Hamas'ın tasarıda yer alan devletin bir parçası olarak Gazze'de güç ve nüfuz sahibi olduğunu ifade etti. ABD'nin iki devletli çözümü güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiğini kaydeden Wood, “Bu oylama Filistin devletine karşıtlık değil, aksine bunun ancak taraflar arasında doğrudan müzakereler yoluyla gerçekleşebileceğinin kabulü anlamına geliyor” dedi. DAİMİ ÜYELERİN VETO HAKKI BULUNUYOR 15 üyeden oluşan BM Güvenlik Konseyi’nde, ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya daimi üye olarak yer alıyor. Daimi üyelerin konseyde veto hakkı bulunuyor. 10 geçici üye ise iki yıllık bir süre için seçiliyor.

BM Genel Sekreteri Guterres: 'Gazze'deki insani aranın bir umut ışığı' Haber

BM Genel Sekreteri Guterres: 'Gazze'deki insani aranın bir umut ışığı'

BM Güvenlik Konseyi, Orta Doğu’daki durumu görüşmek üzere ABD’nin New York kentinde bulunan BM Genel Merkez’inde bir araya geldi. Toplantıda konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail-Filistin arasında 7 Ekim’de patlak veren çatışmalarda İsrail tarafında 33’ü çocuk bin 200’den fazla kişinin, Filistin tarafında ise üçte ikisinden fazlası çocuk ve kadın olmak üzere 14 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, “Konseye sunduğum Çocuklar ve Silahlı Çatışma konulu yıllık raporlarda da açıkça belirtildiği üzere, birkaç hafta içinde İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarında öldürülen çocuk sayısı, Genel Sekreter olduğumdan bu yana herhangi bir çatışmanın herhangi bir tarafı tarafından bir yıl içinde öldürülen toplam çocuk sayısından çok daha fazladır” dedi. Gazze Şeridi’ndeki insani aranın bir umut ışığı olduğunu aktaran Guterres, 2712 sayılı kararın tüm taraflardan, özellikle çocuklar olmak üzere sivillerin korunmasına, uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymalarını talep ettiğini hatırlattı. “GAZZE'DE HİÇBİR YER GÜVENLİ DEĞİL” İnsani aradan önce ciddi ihlallere tanık olunduğunu belirten Guterres, “Sözünü ettiğim çok sayıda sivilin öldürülmesi ve yaralanmasının ötesinde, Gazze halkının yüzde sekseni şu anda evlerinden zorla çıkarılmış durumda. Bu nüfus, Gazze'nin güneyinde giderek küçülen bir alana doğru itiliyor ve elbette Gazze'de hiçbir yer güvenli değil” dedi. “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TESİSLERİNİN DOKUNULMAZLIĞINI VURGU YAPMAK İSTİYORUM” Gazze Şeridi’ndeki tüm evlerin tahminen yüzde 45'inin hasar gördüğünü ya da yıkıldığını ifade eden Guterres, “Bugün BM bayrağı altında güvenli bir yer arayan 1 milyondan fazla sivili barındıran Birleşmiş Milletler tesislerinin dokunulmazlığını vurgu yapmak istiyorum. UNRWA Gazze Şeridi'ndeki tüm tesislerinin koordinatlarını çatışmanın tüm taraflarıyla paylaşmaktadır. Ajans, 82 UNRWA tesisini etkileyen 104 olayı doğrulamıştır. Bu olayların 24'ü kararın kabulünden bu yana meydana gelmiştir. UNRWA okullarında barınan toplam 218 yerinden edilmiş kişinin öldüğü ve en az 894 kişinin yaralandığı bildirilmiştir” dedi. “ÖRGÜTÜMÜZÜN TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK PERSONEL KAYBI” Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başlamasından bu ayna 111 BM personelinin hayatını kaybettiğini aktaran Guterres, “Bu, örgütümüzün tarihindeki en büyük personel kaybını temsil etmektedir. Açıkça ifade etmeme izin verin. Birleşmiş Milletler personeli de dahil olmak üzere siviller korunmalıdır. Hastaneler de dahil olmak üzere sivil yerleşimler korunmalıdır. BM tesisleri vurulmamalıdır. Uluslararası insancıl hukuka çatışmanın tüm tarafları tarafından her zaman saygı gösterilmelidir” dedi. Katar, Mısır ve ABD’nin desteğiyle İsrail ve Filistin arasında varılan esir takası anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını belirten Guterres, “Bu anlaşmanın Gazze'deki insani durum üzerindeki olumlu etkilerini en üst düzeye çıkarmak için çalışıyoruz. Örneğin, 7 Ekim'den bu yana ilk kez kurumlar arası bir konvoy Gazze'nin kuzeyine, özellikle de Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki dört UNRWA barınağına gıda, su, tıbbi malzeme ve barınma malzemeleri ulaştırdı. Bundan önce, on binlerce insan barınmak için buralara yığılmış olsa da, bu yerlere ya çok az yardım ulaşmış ya da hiç ulaşmamıştı. Ayrıca Gazze'ye ilk defa yemeklik gaz girdi” dedi. Yardımların artırılmasına rağmen hala yetersiz olduğuna dikkat çeken Guterres, “İhtiyaç sahibi herkese güvenli ve engelsiz insani erişim sağlanması kritik önem taşımaktadır” dedi. “TÜM REHİNELER DERHAL VE KOŞULSUZ OLARAK SERBEST BIRAKILMALIDIR” Hamas’ın esir takası anlaşması kapsamında 29'u kadın, 31'i çocuk toplam 60 esiri serbest bıraktığını ifade eden Guterres, “Aynı süre zarfında anlaşma dışındaki 21 esir daha serbest bırakıldı. Bu memnuniyet verici bir başlangıçtır. Ancak ilk günden beri söylediğim gibi, tüm rehineler derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin onları ziyaret etmesine izin verilmelidir. Anlaşma kapsamında ayrıca çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 180 Filistinli tutuklu ve hükümlü İsrail hapishanelerinden serbest bırakıldı” dedi. Gazze Şeridi’nde su ve elektrik hizmetleri yeniden sağlanması gerektiğini vurgulayan Guterres, “Gıda sistemleri çöktü ve özellikle kuzeyde açlık yayılmak. Barınaklardaki sıhhi koşullar dehşet verici. Az sayıda tuvalet ve kanalizasyon taşkınları halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmakta. Çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar büyük risk altında. Gazze'nin gıda, su, yakıt, battaniye, ilaç ve sağlık malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımların derhal ve sürekli olarak arttırılmasına ihtiyacı var” dedi. “REFAH SINIR KAPISI İNSANİ YARDIMLARIN ULAŞTIRILMASI KONUSUNDA YETERLİ KAPASİTEYE SAHİP DEĞİL” Refah Sınır Kapısı’nda güvenlik prosedürlerinin yavaş işlediğini aktaran Guterres, Refah Sınır Kapısı’nın insani yardımların ulaştırılması konusunda yeterli kapasiteye sahip olmadığını belirterek, “Bu nedenle Kerem Şalom da dahil olmak üzere diğer geçiş kapılarının açılması ve hayat kurtarıcı yardımların gerekli şekilde arttırılabilmesi için denetim mekanizmalarının kolaylaştırılması çağrısında bulunuyoruz” dedi. “GÖZLERİMİZİ BAŞKA TARAFA ÇEVİRMEMELİYİZ” Gazze halkı dünyanın gözleri önünde büyük bir insani felaket yaşadığını aktaran Guterres, "Gözlerimizi başka tarafa çevirmemeliyiz. Ateşkesin uzatılması için yoğun müzakereler yürütülüyor ki bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak gerçek bir insani ateşkese ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukuk temelinde, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacağı iki devletli bir çözümün sağlanması yönünde kararlı ve geri dönülmez bir şekilde ilerleyerek bölge halklarının nihayet bir umuda sahip olmasını sağlamalıyız. Başarısızlık Filistinlileri, İsraillileri, bölgeyi ve dünyayı sonu gelmeyen bir ölüm ve yıkım döngüsüne mahkum edecektir” dedi.

BM'den Suriye açıklaması! 'Endişe duyuyoruz' Haber

BM'den Suriye açıklaması! 'Endişe duyuyoruz'

BM Güvenlik Konseyi oturumunda konuşan Rochdi, "işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan olayların etkilerinin Suriye'de hissedilmeye devam ettiğini" söyledi. Rochdi, Suriye'de gerilimin daha fazla tırmanması ihtimalinden "derin endişe" duyduklarını vurgulayarak "İsrail, hava saldırılarıyla bir kez daha Şam Havalimanı'nı vurdu ve bu havalimanında çalışan BM İnsani Hava Yardım Servisi (UNHAS) hizmetlerini bir kez daha geçici olarak durdurdu." dedi. Bölgede acilen gerilimin düşürülmesine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Rochdi, Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD güçlerine yönelik saldırı haberlerinin gelmeye devam ettiğini belirtti. Rochdi, ilgili taraflardan gerilimi tırmandırmak istemedikleri şeklinde mesajlar aldıklarına işaret ederek bunun yeterli olmadığını ve bölgedeki şiddeti devam ettirmenin ateşle oynamak anlamına geldiğine dikkati çekti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar ve Savunma Birimi Direktörü Edem Wosornu da Suriye halkının "gereğinden fazla acı çektiğini" söyledi. Wosornu, "Devam eden çatışmalar ve on binlerce insanın yerinden edilmesi, insani ihtiyaçları derinleştirirken bu çatışma altında bir kışa daha giren sivillerin acılarını daha da arttırdı." diye konuştu. Düzenli hizmetlerin yeniden sağlanması için çok az şans olduğuna ve kritik yardım programlarını kesmeye "zorlandıklarına" işaret eden Wosornu, bölgede sürekli insani yardıma ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.