#Bayburt

Bursa Hayat Gazetesi - Bayburt haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bayburt haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İskender'e rakip mi çıktı? Damak çatlatan lezzete tam not Haber

İskender'e rakip mi çıktı? Damak çatlatan lezzete tam not

Bayburt'un eşsiz lezzetlerinden olan meşhur yaprak döneri, yöreye has yoğurtlu yaprak mantıyla buluşturuldu. Ortaya damak çatlatan enfes bir lezzet çıktı. Bursa'nın meşhur İskender'ine rakip olan 'Mantılı Döner' ise yiyenlerden tam not aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bayburt'un döneri tartışılmazdır" diyerek bahsettiği Bayburt döneri, Bayburtlu kadınların el emekleriyle evde yaptığı yaprak mantıyla bir araya getirilerek, vatandaşların damak lezzetine sunuldu. Bayburtluların yanı sıraya yurt dışından gelen yerli ve yabancı turistlerin de severek yediği, damakta güzel bir tat bırakan lezzet ise coğrafi işaret almayı, tescillenmeyi bekliyor. Meşhur Bayburt döneri, Bayburt'un yüksek rakımlı yaylarında beslenen küçükbaş ve büyükbaş hayvan etlerinin karıştırılmasıyla hazırlanıyor. İnce incel kesilen etler tarifi özel olan baharatlı sos içerisinde bir gün bekletildikten sonra şişe takılarak, odun ateşinde pişiriliyor. 200 derece ateşin karşısında et döneri kesen ustalar, daha sonra döneri Bayburtlu kadınların evde yaptığı, içi boş üçgen şekilde kesilen yaprak mantısıyla buluşturuyor. Üzerine dökülen domates sosuyla, tereyağıyla ve ev yoğurduyla bir güzel harmanlanan mantılı döner, özenle hazırlanan salata eşliğinde müşterilere servis ediliyor. "BAYBURT DÖNERİ YEMEDİYSENİZ, DÖNER YEMİŞ SAYILMAZSINIZ" Tekirdağ'dan memleketi Bayburt'a gelen Muhittin Özkan isimli vatandaş, Bayburt dönerinin marka bir lezzet olduğuna vurgu yaparak, "Bayburt döneri marka bir dönerdir. Memleketimizde Bayburt döneri yemeyen, döner yedim demesin. Türkiye'nin hangi bölgesinde, hangi köşesinde hangi döneri yerseniz yiyin, eğer Bayburt döneri yemediyseniz, döner yemiş sayılmazsınız" ifadelerini kullandı. Yurt dışından memleketi Bayburt'a gelerek sıla-i rahim yapan, ayağının tozuyla döner yemeye gelen Kaya Çiçek isimli vatandaş, "Ben yurt dışında yaşıyorum. Bayburt'a tatile geldim, gelip de burada döner yememek olmazdı, büyük eksiklik olurdu. Ayağımızın tozuyla döner yemeye geldik" dedi. İKİ FARKLI LEZZET BİR TABAKTA Kocaeli'de yaşayan, memleketi Erzurum'a tatil yapmaya gelen Ömer Polat, ilk defa denediği mantılı dönerden övgüyle bahsetti. İki farklı lezzeti bir arada tattığını, mantılı dönerin güzel bir lezzet olduğunu belirten Polat, "Ben Erzurum İspir'den geliyorum. Mantılı döner yedik, çok iyiydi, beğendim. İtiraz edilecek bir tarafı yok, iki lezzetin bir arada olması hakikaten iyiydi, gayet güzel bir lezzetti" şeklinde konuştu. Daha önceden mantılı döneri yiyerek deneyimleyen, arkadaşıyla birlikte tekrar mantılı döner yemeye gelen Bilal Karaca isimli bir diğer vatandaş ise özellikle mantılı döner yemeye geldiğini vurgulayarak, "Mantılı döneri yiyecekseniz eğer Bayburt'ta yiyecekseniz. Farklı bir lezzet, harika bir lezzet. Dönerimiz, etimiz bir harika. Daha önceden mantılı döneri denemiştim, özellikle yine mantılı döner yemeye geldim. Hamur işi ve etin birleştirilmesiyle iki farklı lezzeti bir arada tadıyorum. Et ise Bayburt'un kendi eti olduğu için farklı, daha lezzetli. Tavsiye ediyorum" dedi. "BURSA'NIN İSKENDER'İ VARSA BİZİM DE MANTILI DÖNERİMİZ VAR " Uzun yıllar Bayburt'ta döner ustası olan rahmetli babası Sinan Aydoğdu'dan görevi alarak lokantanın 3'üncü kuşak işletmecilerinden olan Ozan Aydoğdu, Bayburt'un yöresel lezzeti olan yaprak mantısını ön plana çıkarmak için mantıyı dönerle buluşturduklarını ifade ederek, "Biz yoğurtlu yaprak mantısını Bayburt'a özgü olduğu için, ön plana çıkarmak istedik. Nasıl ki Bursa'da İskender varsa, bu da Bayburt İskender'i. Mantılı döner, Bayburt'a has bir dönerimiz. Yaprak mantıyı evde annelerimiz yapıyor, daha sonra mantımızı işletmemize getiriyoruz, yoğurtla buluşturup üzerine domates sosu ve tereyağı döküyoruz. Daha sonra üzerine de muhteşem Bayburt dönerini ilave edip, servise sunuyoruz" şeklinde konuştu. MANTILI DÖNERE İLGİ YOĞUN Mantılı döner fikrinin rahmetli babasından çıktığını belirten Aydoğdu, yeniden mantılı döner yapmaya başladıklarını söyledi. Mantılı dönere vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini aktaran Aydoğdu, "Mantılı döner işi babamın fikriydi, babam rahmetli olduktan sonra diğer amcalarımızın katkısıyla biz bu lezzeti tekrar yapmaya başladık. Yoğun talep var, önceden günde bir borcam şeklinde çıkarıyorduk şimdi 4-5 tepsi halinde çıkarıyoruz. Yoğun bir taleple karşı karşıyayız ve bu bizi çok mutlu ediyor. Hem yabancı turistler, hem dışarıda yaşayan gurbetçi kardeşlerimiz, hem de şehirde yaşayan arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz mantılı dönere aşırı rağbet gösteriyor, hem de yaz ayında severek yiyorlar. İçerisinde yoğurt bulunduğu için yoğurt, mantı ve döneri hafifletiyor, insanlar daha da keyifle yiyorlar" dedi. “CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖVDÜĞÜ DÖNERİ MANTIYLA BULUŞTURDUK, ORTAYA ÇIKAN LEZZETİ ARTIK SİZ DÜŞÜNÜN” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreninde Bayburt dönerinden övgüyle bahsetmesine değinen Aydoğdu, sözlerini “Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreninde Bayburt dönerine bir vurgu yapmıştı ve biz bu döneri mantıyla buluşturduk ortaya çıkan lezzeti de artık siz düşünün" ifadeleriyle tamamladı.

'Dünyanın En İyi Turizm Köyü' listesine Türkiye'den bir aday! Haber

'Dünyanın En İyi Turizm Köyü' listesine Türkiye'den bir aday!

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından hazırlanan 'Dünyanın En İyi Turizm Köyü' önerisi içerisinde Bayburt’un Dumlu Köyü öneriler arasında bulundu. Hazırlanan çalışmada Dumlu köyü için ‘Dünyanın En İyi Turizm Köyü’ etiketi çalışmalarını başlatma önerisi yer aldı. Dumlu köyü için Soğanlı Dağları’nın kendisine bahşettiği eşsiz doğal yapı, bozulmamış doku ve otantik yayla köyü kültürü ile en iyi turizm köyü listesine girebilecek potansiyeli taşıdığı ifade edilen çalışmada, köyün dünyanın en tehlikeli yolu olarak ün yapan Derebaşı Virajları’na 3 kilometre, Uzungöl’e ise 33 kilometre mesafede olduğunun önemine değinildi. 2023 yılının Aralık ayında tamamlanan ve Bayburt için çok önemli içerikler sunan çalışmanın Dumlu köyü hakkındaki bölümünde şu ifadeler yer alıyor; “Aydıntepe ilçesine bağlı Dumlu köyü, Bayburt’un Kuzeyinde yer alan Soğanlı Dağları’nda bulunmaktadır. Bayburt’ta doğal yapısı en iyi korunmuş köylerden biridir. Aydıntepe’ye 36 kilometre; Bayburt il merkezine ise 44 kilometre uzaklıktadır. Dumlu köyü dünyanın en tehlikeli yollarından biri olarak gösterilen ve Trans Avrupa Rotası içinde yer alan Derebaşı Virajlarına ise 3,5 kilometre uzaklıktadır. Özellikle Derebaşı Virajlarına çok yakın olması nedeniyle, bölgeye gelen ziyaretçiler için uğrak noktası olabilecek bir turizm köyü haline getirilebilir. Bu amaçla Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından her yıl belirlenen en iyi turizm köyleri listesine girmesi yönünde çalışmalar başlatılmalıdır. Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen bu proje, kırsal turizmin sürdürülebilir kalkınma amaçları ile uyumlu şekilde geliştirilmesini sağlamaya yönelik bir girişim olarak hayata geçirilmektedir. Türkiye’den halihazırda Taraklı, Şirince, Birgi, Mustafapaşa gibi köyler listeye girmeyi başarmıştır. Bu doğrultuda Dumlu köyü; Soğanlı Dağları’nın kendisine bahşettiği eşsiz doğal yapı, bozulmamış doku ve otantik yayla köyü kültürü ile en iyi turizm köyü listesine girebilecek potansiyeli taşımaktadır. Bu sayede Uzungöl gibi gözde bir turizm merkezine 33 kilometre kadar yakın bir mesafede olması, Dumlu’nun potansiyelini açığa çıkarma noktasında önemli bir avantaj sağlamaktadır.”

Beyzanur Akkuş, Rus rakibini yenerek Avrupa Şampiyonu oldu Haber

Beyzanur Akkuş, Rus rakibini yenerek Avrupa Şampiyonu oldu

Sırbistan'ın Novi Sad kentinde düzenlenen şampiyonada Akkuş, Bulgar rakibi İlinka Stefanova karşısında 4-0 öndeyken, 31 saniyede rakibini tuşla yendi. Çeyrek finalde Ukraynalı Konstantsia Sarbeia'yı 7-4 yenen Akkuş, yarı finalde Finlandiyalı Selma Pıhlaja'yı 7-0 mağlup etti. Finalde karşılaştığı Rus Daria Frolova'ya 4 fark atan Akkuş, Rus rakibi karşısında 6-2'lik skor elde ederek, Avrupa şampiyonu oldu, altın madalyayı kazandı. Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan Akkuş, hedeflediği Avrupa şampiyonluğuna sıkı antrenman programıyla kavuştu. Babası Ensar Akkuş'un ve antrenörü Mustafa Çiftci'nin her zaman destekçisi olduğu Akkuş, Avrupa'da da adından söz ettirerek, ay yıldızlı bayrağı Avrupa'da dalgalandırdı, göğüsleri kabarttı. Kızıyla her zaman gurur duyduğunu söyleyen baba Ensar Akkuş, "Kızım Türkiye şampiyonu olduğunda çok sevinmiştik. Beyza'nın Avrupa şampiyonu olacağından emindim. Çok çalışıyordu, emek veriyordu. Allah emeklerini karşılıksız bırakmadı. İstiklal Marşımızı söyletip, Türk bayrağımızı Avrupa'da dalgalandırdı, her zaman olduğu gibi yine bizleri gururlandırdı. Evladımla gurur duyduk" dedi. Akkuş'un bileğinin hakkıyla maçları kazanarak Avrupa Şampiyonu olduğunu belirten antrenör Mustafa Çiftci ise, Akkuş'un daha birçok başarıya imza atacağını vurgulayarak, "Beyza hem azimli, hem de ahlaklı bir sporcu. Beyza ciddi anlamda çok çalıştı, çabaladı şimdi ise emeklerinin karşılığını Avrupa şampiyonu olarak aldı. Çok mutluyuz, çok gururluyuz. Artık karşımızda hem Türkiye hem de Avrupa Şampiyonu bir Beyza var. Beyza'ya bundan sonraki hayatında da başarılar diliyorum" diye konuştu.

48 sene sonra döndüğü baba ocağını nostaljik eşyalarla donattı Haber

48 sene sonra döndüğü baba ocağını nostaljik eşyalarla donattı

1975 yılında Bayburt'tan ayrılarak çalışmaya giden Yıldırım, 2006 yılında eskiyen baba evini restore edip, içini geçmişin izlerini taşıyan nostaljik eşyalarla doldurdu. Sıla hasreti çektiğini, aklının hep bir köşesinde memleketinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, geçmiş zamanlarda Bayburt'ta kullanılan nostaljik eşyaları bir bir topladığını kaydederek, Bayburt'a 35 kilometre uzaklıktaki Arslandede köyünde bulunan baba ocağının bir köşesini antika eşyalarla süslediğini söyledi. Antika özelliği bulunan sayısız nostaljik eşyayı evinin bir köşesinde sergileyen Yıldırım, yılın belli aylarında Bayburt'a gelerek, eskinin izlerini taşıyan evinde eşiyle, dostuyla, akrabasıyla keyifli vakit geçirip, geçmişi yâd ediyor. 23 yaşında Bayburt'tan çalışmak için ayrılan Yıldırım, inşaat işlerinde çalışarak gurbette zanaat öğrendiğini vurguladı. Zamanla kendini geliştiren Yıldırım, inşaat alanında ustalaşarak gurbette birçok ev yaptı. Yıldırım, "Köyüme nasıl bir şey yaparım da faydalı olurum" diyerek, mesleği gereği öğrendikleriyle kendi çizim ve tasarımıyla çeşme, komşularının, hayırseverlerin maddi desteğiyle ise şadırvan yaparak, köyüne katkıda bulundu. 150 PARÇADAN FAZLA EŞYAYI EVİNDE SERGİLİYOR Eskiyen baba ocağını restore ederek, kullanılır hale getiren Yıldırım, 150 parça antika özelliği bulunan nostaljik eşyayı evinde özenle sergilemeye başladı. "Biriktirdiğim eşyalar birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken zamanla 150 parçaya ulaştı" diyerek konuşan Yıldırım, "Gurbet hayatında gezdik, dolaştık, çalıştık. 45 senedir dışarıdayım. 1975 yılında Bayburt'tan çıktım, 2006'da memleketime geldim. Birkaç biriktirdiğim nostaljik eşya vardı, bazı meraklarım, özlemlerim vardı bu vesileyle köye gelmeye karar verdim. Bu biriktirip, sakladığım eşyaları baba ocağımda sergilemek istedim, sonucunda da baba evini bu hale getirdim. Baba evini bu hale getirdikten sonra, biriktirdiğim eşyaların sayısı giderek artmaya başladı. Birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken 150 parçaya ulaştı. Bir de köyüme hizmet edebilmek için kafamda tasarlayarak bir maket oluşturdum. Bu maketin aynısından köyüme bir çeşme yaptım. Yine komşuların finansmanıyla camimize şadırvan yaptım. Evimin alt katında bu eşyaları tamir ederek, çoğaltmaya çalışıyorum. İnşallah devamını da getireceğim" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.