Baraj Haberleri - Son Dakika Baraj Haber Güncel Gelişmeler

Van'da durum tersine döndü! Barajlar tamamen doldu

Bölgede tarımsal sulama açısından önemli bir yere sahip olan ve önceki yıllarda kuruma tehlikesi geçiren Sarımehmet ve Zernek barajlarında durum tersine döndü. Son yılların en yağışlı dönemini yaşayan Van'da tarımsal sulamada, içme suyu ve enerji üretiminde kullanılan barajlarda, su seviyesi 100'ün eşine ulaştı. Konuya ilişkin konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, son yıllarda ülke genelinde sıcaklıktaki artışın ve yağıştaki azalmanın barajların doluluk oranını olumsuz etkilediğini hatırlattı. Süreçte birçok şehirde içme suların temin edildiği barajların su seviyesinin yüzde 5-10'lara kadar düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu yıl da birçok şehirde benzer bir manzarayla karşılaşmak üzereyiz. Ancak içinde bulunduğumuz havza 2024 yılında yeterince yağış aldığı için hem Sarımehmet hem de Zernek barajına gözlem yaptığınızda barajın tamamen suyla dolduğunu görme şansına sahipsiniz. Dolayısıyla bu havzada 3 ay boyunca maksimum düzeyde gerçekleşen rekor yağışların olumlu yansıdığını ve barajlardaki kapasiteyi tamamen doldurduğunu görüyoruz. Bu yağışlar aylar boyunca havzanın sulama, içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayacaktır. Tabi bu durum sadece sulama, içme ve kullanma suyu açısından düşünmemek lazım. Çünkü akan su, bölgede yaşayan diğer canlı popülasyon açısından da önemlidir. Balıkların göçünden tutun, orada yaşayan bütün canlıların yaşayabilmesi ya da hayatlarını devam ettirebilmesi için suya ihtiyaçları var” dedi. “YAĞIŞ AÇISINDAN KAZANÇLI BİR YIL” Barajlardaki suların birçok anlamda değerli olduğunu dile getiren Alaeddinoğlu, “Bu yılı yağış açısından kazançlı bir yıl olarak düşünebiliriz. Kaynak sularının besleyeceği bir akarsu sistemi ve bu sistemin destekleyeceği bir baraj yapıları olacak. Dolayısıyla bunlar 2024 yılı boyunca havzanın ihtiyaç duyduğu suyu karşılayacaktır. Bu anlamda bu süreci olumlu bir gelişme olarak not edebiliriz” diye konuştu.

Mamasın Barajında su seviyesi düştü!

165 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip Mamasın Barajı, Aksaray içme suyunu karşılayan en önemli kaynakların başında yer alıyor. Mamasın Barajı, nisan ve mayıs aylarında tarımsal sulamada kullanılıyor ve durum böyle olunca barajın su seviyesi bu aylarda kimi noktalarda dip seviyelere ulaşacak kadar düşüyor. Belediye Başkanı Evren Dinçer, Mamasın Barajında su seviyesinin düşmeye devam ettiğini açıkladı ve tehlikenin ciddi boyutta olduğunu söyledi. Başkan Dinçer, “Mamasın Barajındaki su seviyemiz yüzde 20 civarında. İçinde bulunduğumuz bugünlerde şehrimizin günlük su tüketim miktarı arttı. Barajdaki su miktarı her geçen gün azalmaya devam ediyor. Barajımızdaki su miktarı son 10 yılın en düşük seviyesinde” dedi. Ülke genelinde yaşanan kuraklıktan en çok etkilenen illerin başında Aksaray’ın da olduğunu söyleyen Başkan Dinçer, “Meteoroloji verilerine göre son yıllarda en az yağış alan illerin arasında Aksaray birinci sırada. Kış mevsiminde kar yağışının olmaması ve bu yılki beklenen yağış miktarı göz önünde bulundurulduğunda şehrimiz kuraklık tehdidi ile karşı karşıya” şeklinde konuştu. Başkan Dinçer, su tasarrufu konusunda sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “Kıymetli hemşerilerim, hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu şu günlerde su tüketim oranımız saniyede 680 litreden yaklaşık yüzde 20 artarak 800 litreye kadar çıktı. İçme suyu kaynağımız Mamasın Barajında su seviyesi yaklaşık yüzde 20 düzeyinde. Bu nedenle su tasarrufunu çok önemli hale geldi. Alacağımız basit tedbirlerle evimizde ve iş yerlerimizde günlük yüzde 20 su tasarrufu yapabiliriz” ifadelerini kullandı. Suyun tasarruflu kullanması noktasında çağrıdan bulunan Başkan Dinçer, Aksaray Belediyesi olarak bu konuda gerekli hassasiyeti gösterdiklerini ve suyun daha dikkatli kullanılması için sürekli farkındalık çalışması yürüttüklerini sözlerine ekledi.

Baraj türleri ve tasarımları: Hangi baraj neye uygundur?

Barajlar, suyun depolanması ve çeşitli amaçlar için kullanımı için inşa edilen büyük yapılardır. Sulama, içme suyu temini, taşkın kontrolü, hidroelektrik enerji üretimi ve rekreasyon gibi birçok farklı amaç için kullanılabilirler. Barajlar, farklı özelliklere ve tasarımlara sahip olabilir ve her baraj türü belirli bir amaca daha uygundur. BARAJ TÜRLERİ: 1. Beton Kemer Barajları: Beton kemer barajları, yüksek dayanıklılıkları ve stabilite özellikleri ile bilinir. Genellikle dar ve derin vadilerde tercih edilirler. Yüksek su basıncına dayanabilecek şekilde tasarlanan bu barajlar, betonun mükemmel dayanıklılığı sayesinde uzun ömürlüdürler. Kemer şekli, barajın kendi ağırlığını kullanarak su basıncını karşılar ve dolgu barajlara göre daha az malzeme kullanımı gerektirir. 2. Beton Gravite Barajları: Beton gravite barajları, kendi ağırlığı ile su basıncını dengeleyen ve yerleşik beton bloklardan oluşan yapılarıyla bilinir. Genellikle geniş vadilerde ve düşük ve orta yükseklikteki barajlar için uygundur. Beton gravite barajları, stabilite ve dayanıklılık sağlamak için dikkatli bir şekilde tasarlanır ve inşa edilir. 3. Dolgu Barajları: Dolgu barajları, genellikle doğal veya yapay malzemelerin toplanmasıyla oluşturulan biriktirme setleridir. Toprak, kaya dolgusu veya diğer malzemeler kullanılarak yapılırlar. Geniş alana yayılabilirler ve düşük maliyetle inşa edilebilirler. Su geçirmez bir kapağa sahip olmaları gerektiğinden, dolgu barajları için uygun malzeme seçimi ve mühendislik hesaplamaları büyük önem taşır. 4. Bükme Barajları: Bükme barajları, doğal veya yapay malzemelerle inşa edilmiş eğimli bir yüzeye sahiptir. Bu barajlar genellikle dar vadilerde ve yüksek su basıncına sahip bölgelerde kullanılır. Yüzeydeki su basıncını karşılamak için özel olarak tasarlanır ve genellikle beton veya kaya dolgu malzemeleriyle inşa edilirler. HANGİ BARAJ NEYE UYGUNDUR? Dar ve derin vadilerde beton kemer barajları tercih edilir. Geniş vadilerde ve düşük yükseklikteki barajlar için beton gravite veya dolgu barajları uygun olabilir. Su geçirimsiz topraklarda dolgu barajları yaygın olarak kullanılır. Yüksek su basıncı gerektiren durumlarda bükme barajları tercih edilir. Barajların tasarımı ve seçimi, çevresel etkileri, maliyetleri, inşaat süresi ve dayanıklılığı gibi pek çok faktörü içerir. Her baraj projesi, yerel koşullar ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak dikkatlice planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu şekilde, barajlar hem su yönetimi hem de enerji üretimi açısından en etkili şekilde kullanılabilir.

Bunaltıcı sıcaklara rağmen Bursa'daki barajlar yüzleri güldürdü

Geçtiğimiz kış yağan yağmurlar ve Uludağ’ın güney yamaçlarına yağan kar yağışları, Bursa’daki barajlara rahat bir nefes aldırdı. Son yapılan ölçümlere göre Doğancı Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 73, Nilüfer Barajı’ndaki doluluk oranı ise yüzde 97 seviyesinde. Yaz aylarına girilmesiyle birlikte yükselen hava sıcaklıklarına rağmen barajlardaki doluluk oranları Bursa’yı rahatlattı. “TASARRUFU ELDEN BIRAKMAMAK GEREKİYOR” Barajların doluluk oranlarına bakıldığında yılsonuna kadar su sıkıntısı yaşanmasının beklenmediğini söyleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Barajlarımızdaki su seviyeleri, endişe edilecek bir durumun olmadığını gösteriyor. Barajlardaki su bolluğu, suyun tasarruflu tüketimiyle anlam kazanır. Her ne kadar barajlarımız olumlu sinyaller veriyor olsa da tasarrufu elden bırakmamak gerekiyor. Tasarrufu elden bıraktığımız takdirde, barajlardaki doluluk oranlarının hiçbir kıymeti olmaz. Hem Büyükşehir Belediyesi olarak hem BUSKİ olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan da beklentimiz evlerde, okullarda, hastanelerde, camilerde veya işyerlerinde kullandıkları suları ziyan etmeden değerlendirmeleridir. Tasarrufun olduğu yerde istikrar vardır, istikrar ise başarıyı getirir. Gülümseyen bir Bursa için her konuda tasarrufu elden bırakmayacağız” dedi.

Artan hava sıcaklıklarının baraj suyuna etkisi nedir?

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünya genelinde önemli çevresel sorunlara yol açmaktadır. Bu durumun etkilerinden biri de artan hava sıcaklıklarının su kaynakları üzerindeki olumsuz etkileridir. Barajlar, hem içme suyu sağlanması hem de enerji üretimi için kritik öneme sahip olup, artan hava sıcaklıklarının baraj suları üzerindeki etkileri incelenmesi gereken önemli bir konudur. Artan hava sıcaklıklarının baraj suları üzerindeki etkileri: Buharlaşma oranlarının artması yükselen hava sıcaklıkları, buharlaşma oranlarını artırarak barajlardaki su seviyelerinin düşmesine neden olur. Özellikle yaz aylarında, sıcaklıkların yüksek olduğu dönemlerde buharlaşma oranları önemli ölçüde artar ve bu durum su kaybına yol açar. Su kalitesinin bozulması yüksek sıcaklıklar, baraj sularının kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirir. sıcaklık artışı, su içerisindeki çözünmüş oksijen seviyesini düşürür ve bu durum suyun kalitesini olumsuz etkiler. ayrıca, sıcaklıkların artması alglerin hızla çoğalmasına ve suyun eutrofikasyona uğramasına neden olabilir. Ekosistem üzerindeki etkiler baraj sularının sıcaklığındaki artış, sucul ekosistemler üzerinde de ciddi etkiler yaratır. balık türleri ve diğer sucul organizmalar, sıcaklık değişimlerine duyarlıdır ve bu durum onların yaşam alanlarını ve popülasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Enerji üretiminde azalma barajlar, hidroelektrik enerji üretimi için kullanılır. su seviyelerinin düşmesi ve suyun kalitesinin bozulması, enerji üretimini olumsuz etkiler. su miktarının azalması, türbinlerin çalışmasını zorlaştırır ve enerji üretim kapasitesini düşürür. ALINABİLECEK ÖNLEMLER verimli su yönetimi su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, artan hava sıcaklıklarının etkilerini azaltmak için önemlidir. bu bağlamda, su tasarrufu sağlayan tarım teknikleri ve su yönetimi stratejileri uygulanmalıdır. yeşil alanların arttırılması baraj çevresinde yeşil alanların arttırılması, buharlaşmayı azaltabilir. ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmaları, barajların mikroklimasını düzenleyerek su kaybını azaltabilir. gelişmiş izleme ve kontrol sistemleri iklim değişikliği ve hava sıcaklıklarındaki artışın etkilerini izlemek için gelişmiş sistemlerin kullanılması gerekmektedir. su seviyeleri, su kalitesi ve ekosistem değişikliklerinin düzenli olarak izlenmesi, alınacak önlemlerin etkinliğini artıracaktır. alternatif enerji kaynakları hidroelektrik enerjinin yanı sıra güneş ve rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilmelidir. bu, enerji üretimindeki azalmayı dengeleyebilir ve barajların su seviyelerinin korunmasına katkı sağlayabilir. Artan hava sıcaklıklarının baraj suları üzerindeki olumsuz etkileri, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini zorunlu kılmaktadır. Bu etkileri en aza indirmek için etkin su yönetimi stratejilerinin uygulanması, yeşil alanların arttırılması ve alternatif enerji kaynaklarının kullanımı gibi önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği ile mücadelede, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması, gelecek nesillerin su ve enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için hayati önem taşımaktadır.

Kayalıköy Barajı'nın su seviyesi azaldı!

Kırklareli'nin Kayalıköy Barajı'nın su seviyesi aşırı sıcaklık nedeniyle azaldı. DSİ 11. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, tarım arazilerinin sulanması için kullanılan ve Edirne'nin içme suyunun sağlandığı barajda su seviyesi yüzde 23 olarak ölçüldü. Depolama hacmi 149 milyon 856 bin metreküp olan barajda 34 milyon 609 bin metreküp su bulunuyor. Barajda 10 Haziran'da yüzde 24 olan doluluk oranı, 10 günde yüzde 23'e indi. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, AA muhabirine aşırı sıcaklık ve kuraklığa bağlı olarak barajların su seviyelerinin düştüğünü söyledi. Özellikle Kayalıköy Barajı'nın su seviyesinin düştüğünü belirten Şaylan, su kaynaklarının bilinçli kullanılması gerektiğini vurguladı.

Ankara barajlarında son durum ne? ASKİ'den "tasarruf" çağrısı

ASKİ kaynaklarından edinilen bilgilere göre, başkente içme ve kullanma suyu sağlayan barajların 2 Haziran tarihi itibarıyla toplam doluluk oranı yüzde 47,78. Aktif doluluk oranının ise yüzde 40,72 olarak tespit edildiği kaydedildi. Ankara'nın çevresinde bulunan ve kente içme suyu sağlayan 10 baraj, 1 milyar 585 milyon 393 bin metreküp toplam hacme sahipken 2 Haziran tarihinde bu barajlardaki su miktarı 757 milyon 520 bin metreküp olarak kaydedildi. Barajların dolulukları geçen yıl aynı tarihte 706 milyon 670 bin metreküp olarak ölçülürken bu yıl Ankara'nın 50 milyon 850 bin metreküp daha fazla suyu olduğu kaydedildi. GÜNDE KİŞİ BAŞI 237 LİTRE SU TÜKETİLİYOR ASKİ'nin toplam abone sayısı şu anda 2 milyon 595 bin 323'e ulaşırken bu rakam her geçen gün nüfusa bağlı olarak artıyor. ASKİ verilerine göre, Ankara'da kişi başı günlük tüketilen su miktarı ortalama 237 litre olduğu belirlendi. Kente verilen günlük toplam su miktarı 2 Haziran tarihinde ise 1 milyon 576 bin 141 metreküp oldu. “SUYUMUZUN HER DAMLASI ÇOK KIYMETLİ” ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, suyun bilinçli tüketimine yönelik çağrısını yineledi. Yaşamın vazgeçilmezi olan su kaynağının tüm dünyada olduğu gibi Ankara'da da sınırlı olduğunun altını çizen Akçay, şöyle konuştu: “Suyumuzun her damlası çok kıymetli. Bu nedenle su kaynaklarımızı dikkatli ve verimli kullanmalıyız. Artık toplum olarak su kaynaklarımızın sonsuz olmadığı bilincini yerleştirmeliyiz. Böylece su israfına geleceğimiz için hep birlikte “Dur” diyebiliriz. Biliyorsunuz yaz aylarına girdik. Özellikle çevre ilçelerde yaz aylarında arazi, bağ, bahçe sulanması sebebiyle üst kotlarda su sıkıntısı yaşanıyor. Bunun önüne geçmek için de vatandaşlarımızdan suyumuzu tasarruflu kullanmalarını rica ediyoruz.” DİJİTAL SENSÖRLER İLE BARAJLARA ANLIK TAKİP ASKİ, su tasarrufu konusunda farkındalık oluşturmak için sivil toplum örgütleri, Kent Konseyi, meslek odaları ve muhtarlar ile ortak çalışmalar yürütüyor. Ayrıca ASKİ şeffaflık ilkesi gereğince kente içme suyu sağlayan Akyar, Çamlıdere, Çubuk 2, Eğrekkaya, Kargalı, Kavşakkaya, Kesikköprü, Kurtboğazı, Peçenek ve Türkşerefli Barajlarının su miktarını dijital sensörler aracılığıyla anlık takip ederek, kurumun resmi internet sitesinde açıklıyor.

Baraj ve sulama kanallarına girmek neden tehlikelidir?

Havaların ısınmasıyla birlikte baraj, gölet, sel kapanı, regülatör, sulama kanalı gibi su depolama ve iletim tesislerine serinlemek ve yüzmek için giren vatandaşlarımızın sayısında artış gözlemlenmektedir. Su depolama ve iletim tesisleri yüzmek ve serinlemek için son derece uygunsuz tesisler olup bu tesislere girilmesi ölümcül neticeler doğurmaktadır. Baraj ve gölet gibi depolama tesislerimizin göl alanları engebeli bir zemin yapısına sahip olup, su derinliği ani olarak değişim gösterebilmekte bu da boğulma riskini artırmaktadır. Üstelik bu engebeli zemin, akarsuların getirdiği ve balçık olarak tarif edilebilecek rusubi malzeme ile kaplı olduğundan, üzerine basılması durumunda temas eden kimseyi içine doğru çekebilmektedir. Öte yandan baraj ve gölet gibi tesislerimizde depolanan suyun sıcaklığı düşük olduğundan ani kramp riski yükselmekte ve vücut ısısının düşmesine bağlı olarak hipotermi olasılığı ortaya çıkmaktadır. Tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna göre düşük olması da riskleri arttırmaktadır. Sulama kanalları da benzer tehlikeler barındırmakla birlikte kendine has riskler de taşımaktadır. Sulama kanalları trapez kesitli yani "v" harfine benzer şekilde yan duvarları eğimli olarak inşa edilmişlerdir. Dolayısıyla bu kanala giren bir kimse kanaldan çıkmakta zorlanacaktır. Üstelik kanalın yan duvarları yosunlanma sebebiyle kaygan olduğundan bu güçlük daha da artacaktır. Diğer taraftan sulama kanallarına bırakılan suyun akış hızı yüksek olduğundan, kuvvetli akıntıyla profesyonel yüzücü olunsa bile baş etmek mümkün olmayacaktır. Tüm bu sebeplerle baraj, gölet, sel kapanı, regülatör ve sulama kanalları yüzmek ve serinlemek için son derece uygunsuz ve tehlikeli tesisler olup bu tesislere herhangi bir maksatla girilmesi kesinlikle yasaktır. DSİ Genel Müdürlüğü, uyarı levhaları ve tel örgü uygulamaları ile söz konusu tesislere girilmemesi yönünde fiziki tedbirler almakla birlikte, bu tip girişimlere şahit olan vatandaşlarımızın da gerekli uyarılarda bulunması, sonuç alınamaması durumunda konunun güvenlik güçlerine iletilmesi hayati önem taşımaktadır.