#Aselsan

Bursa Hayat Gazetesi - Aselsan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Aselsan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ASELSAN'ın 'Aslan'ı! İşte Aslan'ın teknik özellikleri... Haber

ASELSAN'ın 'Aslan'ı! İşte Aslan'ın teknik özellikleri...

ASLAN, yüksek hareket kabiliyetine sahip, gözetleme ve keşif yapabilen bir insansız kara aracı olarak öne çıkıyor. Otonom veya uzaktan kontrol edilebilen bu araç, lazer güdümlü minyatür füzeler, SARP-L silah sistemi, kablolu drone ve uzun menzil akustik sistem gibi çeşitli faydalı yükleri entegre edebilme kapasitesine sahip. ASLAN, zorlu arazi koşullarında geçilebilir alan tespiti yaparak, operatöre ihtiyaç duymadan hareket edebiliyor. Araç, 135 cm genişlik, 185 cm uzunluk ve 145 cm yükseklikle, toplamda 750 kg ağırlığa kadar yük taşıyabiliyor. Maksimum hızı saatte 10 km olan ASLAN'ın kontrol menzili ise 1,2 km. ASLAN'IN TEKNİK ÖZELLİKLERİ Hareket Kabiliyeti: Hendek geçişi ≤ 60 cm, dik eğim ≤ %60, su geçişi ≤ 40 cm Çalışma Süresi: ≤ 7 saat Çalışma Ortamı: -20°C - +49°C Otonomi Özellikleri Sensör füzyonu ve geçilebilir alan tespiti Dinamik yol planlama Gece ve gündüz otonom hareket kabiliyeti Haberleşme Kablosuz ve kablolu bağlantı seçenekleri 4G/LTE üzerinden iletişim ASLAN ayrıca, ön ve arka LED aydınlatma, 360° kuş bakışı görüntüleme sistemi ve çift yönlü ses iletim sistemi gibi özelliklerle donatılmış. Faydalı yük seçenekleri arasında SARP-L silah sistemi, kablolu drone ve lazer güdümlü minyatür füze sistemi gibi opsiyonel sistemler yer alıyor. Kontrol konsolu, kolay taşınabilirliği ile dikkat çekerken, uzaktan kablosuz kontrol ve gerçek zamanlı görüntüleme imkanları sunuyor. ASLAN, modern askeri ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tasarlanmış bir insansız kara aracı olarak, operasyonel yetenekleriyle öne çıkıyor.

ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdi! İlk teslimat yapıldı Haber

ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdi! İlk teslimat yapıldı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ASELSAN tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri için yerli ve milli olarak geliştirilen, ülkenin en uzun menzilli radarı olan erken ihbar radar sistemlerinin ilk teslimatı dolayısıyla ASELSAN Gölbaşı tesislerinde düzenlenen, "Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemleri Teslimat Töreni"ne katıldı. Bakan Güler, burada yaptığı konuşmasında, helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile beraberindekilere Allah'tan rahmet, İran halkına da başsağlığı dileğinde bulundu. "Kahraman ordumuzun gücüne güç katacak kritik projelerden biri olan taşınabilir erken ikaz radar sisteminin ilk teslimatına, büyük bir mutlulukla şahitlik ediyoruz. Bu ileri teknoloji ürünümüzün, ülkemize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum" diyen Güler, uluslararası ilişkilerde belirsizliklerin hakim olduğu, risk ve tehditlerin her geçen gün daha da arttığı bir sürecin yaşandığını belirtti. Güler, yaşanan bu hassas gelişmelerin, ülkelerin güvenlik ihtiyacını öncelikli hale getirdiğine işaret ederek, "Bu nedenle stratejik bir coğrafyada yer alan ülkemizin, kendi güvenliğini sağlayabilmesi için, savunma sistemlerini kendi imkan ve kabiliyetleri ile üretmesi hayati önemi haizdir. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler yerli ve milli savunma sanayimizi her ne pahasına olursa olsun geliştirmemiz gerektiğini bizlere göstermiştir." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu stratejik vizyon ve yüksek irade sayesinde savunma sanayisi alanında büyük projelerin başlatıldığını dile getiren Güler, şöyle devam etti: "Bunun neticesinde, birbirinden değerli firmalarımızın, hemen her platformda tasarlayıp ürettiği, sürekli olarak yenilerini geliştirdiği yerli ve milli savunma sanayii ürünleri, ordumuzun gücüne güç katmaktadır. Yerli ve milli üretime dayanan, böylelikle Türkiye'nin bağımsızlığına katkı sunan savunma sanayimiz, teknoloji üretme ve transfer kapasitesinin yanında, ihracat performansıyla da ülke ekonomisine de güç katmaktadır. Savunma sanayimiz artık güçlü altyapısı, sürdürebilir ekosistemi, geniş istihdam olanakları ve ürettiği birbirinden kritik projeler ile bölgesinde ve dünyada rol model durumundadır. İthal sistemlere olan ihtiyacımızın azalması ve ileri savunma teknolojilerine dayalı bir savunma sanayine sahip olmamız, politik ve ekonomik bağımsızlığımızı sağlarken askeri ve stratejik seviyede uluslararası etkinliğimizi de artırmıştır." "İLK UÇUŞLARINI GURURLA İZLEDİK" Bakan Güler, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olmak üzere tüm paydaşlarla uyum içerisinde işbirliğine dayalı çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Bunun neticesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine her geçen gün yeni ürünleri dahil ettiklerini, ordunun imkan ve kabiliyetlerini mütemadiyen geliştirdiklerini ifade eden Güler, şunları kaydetti: "Nitekim sadece son aylarda insansız savaş uçağımız ANKA 3 ile yerli ve milli uçağımız KAAN'ın başarıyla gerçekleştirilen ilk uçuşlarını gururla izledik. Aynı şekilde insanlı hava platformlarımız HÜRKUŞ, HÜRJET, GÖKBEY ve KAAN'ın seri üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Yerli ve milli imkanlarla üretilen gemilerimizi ve insansız deniz aracımızı donanmamızın hizmetine alırken yine Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak torpido ve füzelerin seri üretimine yönelik anlaşmaları imzaladık. Bunlara ilaveten, Kara Kuvvetlerimizin operasyon etkinliğine değerli katkılar sağlayacak farklı çap ve özelliklerdeki 4 yerli ve milli füzemizin tedarik sözleşmelerini imzalarken, modernize edilen ilk tankımızı teslim aldık. Bugün de yine ülkemizin savunmasına yönelik son derece kritik bir proje olan taşınabilir erken ikaz radar sistemini, envanterimize katıyoruz." Güler, gelişen harp teknolojisi ile asimetrik risk ve tehditlerin, savunma ve güvenlik doktrininin sürekli değiştiğine dikkati çekerek, artık geleneksel askeri tedbirlerin yanı sıra en modern teknolojiye dayalı modern savunma sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. "RADARIMIZ, ORDUMUZA ÖNEMLİ BİR ÜSTÜNLÜK SAĞLAYACAK" Tehditleri erkenden tespit edip algılayan ve karşı reaksiyon üreterek etkisiz hale getirebilen radar sistemlerinin varlığının, hayati öneme sahip olduğunu anlatan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle erken ikaz radar sistemleri uçaklar ve diğer hava hedeflerinden balistik füzelere kadar, geniş tehdit yelpazesini tespit edebilmekte ve menzilleri nispetinde etkisiz hale getirebilmekte, bu yönüyle de ülkeler için muazzam bir savunma imkanı sunmaktadırlar. Bunun bilinciyle, Türkiye olarak gerekli çalışmaları başlattık ve neticede Savunma Sanayii Başkanlığımız ve ASELSAN, yıllardır büyük bir gayretle üzerinde çalışarak erken ikaz radar sistemini üretmeyi başardı. Bu yeni nesil radar sistemimiz, Türkiye'nin en uzun menziline sahip olması, erken ihbar yeteneği, hızlı kurulum ve toparlanma gibi etkin hareket kabiliyeti ile kendi klasmanında en donanımlı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Yüksek operasyon becerisine sahip bu radarımız sayesinde çok yönlü tehditlerin önceden tespit ve takibini hızlı bir şekilde yapacak, böylece tehditlere karşı uzun menzilde etkin bir şekilde mukabele ederek ülkemizin savunma yeteneklerini büyük ölçüde artıracağız. Ayrıca personelimizin etraflıca bilgi sahibi olması, hızlı karar alarak icraata yönelmesi bakımından da radarımız, ordumuza önemli bir üstünlük sağlayacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliğini en güçlü şekilde sağlamak için gerekli tüm tedbirleri almaya günümüzün ve geleceğin gerektirdiği en modern sistemlerle kahraman ordumuzu donatmaya devam edeceğiz." GÖRGÜN: TESLİMATI GERÇEKLEŞTİRİLEN TAŞINABİLİR ERKEN İHBAR RADAR SİSTEMLERİ ÇOK STRATEJİK BİR ÜRÜN Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, törende yaptığı konuşmada, radar sistemlerinin harp alanı ve sınır güvenliği açısından önemli bir unsur olduğunun altını çizerek, bu kapsamda yaklaşık 30 yıldır radar alanında çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Özellikle havadan keşif, gözetleme, sınır gözetleme, deniz platformları, hava savunma sistemleri, füze sistemleri, arama gözetleme, atış kontrol, takip ve silah tespit alanında radar geliştirmek için yeni teknolojilerde ülkeyi üstün kılacak çalışmalar yaptıklarını belirten Görgün, "Teslimatı gerçekleştirilen taşınabilir erken ihbar radar sistemleri çok stratejik bir ürün. Bu stratejik ürünün özellikle yerli milli üretilmesinin ve envantere kazandırılmasının ayrı bir huzuru var." ifadelerini kullandı. ASELSAN tarafından üretilen erken ihbar radar sistemi ürün grubu ailesinin tümüne ALP isminin verildiğine dikkati çeken Görgün, teslim edilen radarın da ALP 300-G olarak adlandırıldığını aktardı. Görgün, bu radar sisteminin 500'e yakın sayısal haberleşme yapabildiğine işaret ederek, radarın saniyede 81 DVD'nin içeriğini işleme kabiliyetine sahip olduğunu vurguladı. Yaklaşık 10 farklı ülkeye 40 civarında farklı radar ihracatı yapıldığına dikkati çeken Görgün, şunları kaydetti: "Dünyada diğer ülkelerde kullanımında olan İtalyan, Fransız ve Amerikan üretimi çok farklı radarlar var. Bugün teslim ettiğimiz ALP 300-G, gerek çözünürlük gerek menzil gerek doğruluk bakımından bunların hepsinden üstün. Bu radar aktif elektronik tarama özelliğine sahip, durarak çalışıyor. ALP 300-G radarı 4 binin üzerinde gönderme alma özelliğine sahip. Durarak çalışırken bir modül kısmında arıza olduğunda geri kalan işlemleri yapabiliyor. Ayrıca dönen radarlara göre bir üstünlüğümüz, bu radarımız bir periyodun tamamlanmasını beklemeden yansımayı alabiliyor. Ayrıca doğrulama sinyali de göndererek doğruluğunu daha hassas bir konuma getirebiliyor." Görgün, radarda 435 bin satırdan fazla kod kullanıldığına işaret ederek, "Bu radarın geliştirilmesinde 20'ye yakın patentimiz var. Radarımız ayrıca 30 dakikada kurulabiliyor. Uzak erişime radyolink göndererek haberleşmeyi kesintisiz sağlıyor." dedi. Radar projesine 436 firmanın katkı sağladığının altını çizen Görgün, "Radarın, hedef kümesi çok geniş elektronik harbe dayanıklı. Avantajlardan birisi de teknoloji hakimiyetimizle ihtiyaç duyulduğunda her an çok hızlı bir şekilde teknolojik desteğin verilebilmesi. Bir sonraki nesil üyelerin geliştirilmesinde çok hızlı cevap verilebilecek." ifadesini kullandı. "ALP 300-G İLE ERKEN İHBAR VE HAVA SAVUNMA RADAR AİLEMİZDE ÖNEMLİ BİR AŞAMAYI GEÇMİŞ OLDUK" ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da ASELSAN'nın, radar alanında son yıllarda birçok önemli başarıya imza attığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Tüm frekans bantlarında tasarım ve üretim yeteneği kazandı. 2023'te envantere giren Cenk ve Akrep ile deniz platformu radar ailemizi tamamladık. ALP 300-G ve yine bu yıl envantere girecek alçak irtifa radarı ile erken ihbar ve hava savunma radar ailemizde önemli bir aşamayı geçmiş olduk. Bizi radar liginde en üst sıraya taşıyan AESA Burun Radarımız Murad ile de hava platformu radarı geliştirebilen çok az sayıda ülkeden biri haline geldik." ASELSAN olarak, Türkiye'nin radar alanındaki temel bütün ihtiyaçlarını milli olarak karşılayabilir hale geldiklerinin altını çizen Akyol, geleceğin teknolojilerine hazırlık yaptıklarını ve TOBB Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi ile Quantum radarı geliştirmek için AR-GE çalışmalarının sürdüğünü aktardı. Akyol, AESA radarlarda kullanılan GAN çiplerinin ve tüm alt bileşenlerin tasarım ve üretiminin ASELSAN'da yapıldığına işaret ederek, Bilkent Üniversitesi ile kurulan Aselsan Bilkent MikroNano şirketinde, bu çiplerde kullanılan galyum nitrat transistörlerini millileştirdiklerini söyledi. ASELSAN'ı 2030'da dünyanın en büyük 30 savunma sanayi şirketinden biri yapmayı hedeflediklerini belirten Akyol, bu hedefe koşarken alanında en iyi ürünleri yapmayı, oyun değiştirici teknolojileri geliştirmeyi ve ihracat odaklı büyümeyi vizyon edindiklerini sözlerine ekledi.

AESA hizmete sunuldu Haber

AESA hizmete sunuldu

ASELSAN tarafından tamamen milli imkanlarla geliştirilen AESA Uçak Burun Radarı, ilk uçuşunu F-16 ÖZGÜR Platformu ile gerçekleştirdi. ASELSAN'dan yapılan açıklamaya göre, AESA Uçak Burun Radarı, muadillerinden üstün yetenekleriyle muharip uçaklara nesil atlatacak özellikler kazandıracak. Radar ile F-16 ÖZGÜR Platformu 4,5 nesil uçaklar seviyesine taşınırken, KAAN ve muharip İHA'lar düşük görünürlük özellikleriyle 5'inci nesil ve ötesinde platformlar haline gelecek. ASELSAN'ın Ankara'daki teknoloji üssünde AESA Uçak Burun Radarı'nın seri üretimine yönelik hazırlıklar tamamlandı. Çip seviyesinden son sistem entegrasyonuna kadar sıfır hatayla yüzde 100 milli imkanlarla üretilen radar, hava platformlarının Gök Vatan'daki gözü ve kulağı olacak. ASELSAN, kazandığı galyum nitrat çip geliştirme ve üretim teknolojisi ile dünyanın önde gelen radar firmalarıyla teknoloji bakımından yarışabilir düzeye ulaştı. AESA teknolojileri, zamanla ASELSAN'da radar, elektronik harp ve haberleşme alanlarında geliştirilen tüm sistemlerde kullanılmaya başlandı. AKINCI İLE DE UÇUŞA BAŞLAYACAK Muharip uçaklar ve İHA'lar için geliştirilen ASELSAN Milli AESA Uçak Burun Radarı'nın ilk uçuşu 15 Şubat'ta görev bilgisayarı da millileştirilen F-16 ÖZGÜR Platformu ile gerçekleştirildi. Milli AESA Uçak Burun Radarı, yakın zamanda AKINCI ile de uçuşa başlayacak. Bu yıl içinde başka jet uçakları ile diğer milli İHA'lara entegrasyonların yapılmasının ardından uçuşlar gerçekleştirilecek. Gök Vatan'daki çelik kanatların olmazsa olmaz parçası niteliğindeki radarın otomatik tanıma, çoklu hedef takibi, yer haritalama, mesafe ölçümü, otomatik irtifa belirleme, SAR ile bulut altı gözetleme, yapay zeka destekli algoritmalar ile otomatik hedef sınırlama, geniş bantta radar spektrumu izleme, yönlü elektronik karıştırma ve mühimmata daha etkin güdüm kazandırma kabiliyetleri bulunuyor. "MUHARİP UÇAKLARI SEMALARIN EN ZEKİ, ÇEVİK VE GÜÇLÜ SAVAŞÇILARI HALİNE GETİRİYOR" Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, X'ten yaptığı paylaşımda, uçaklara nesil atlatan AESA teknolojisini Türkiye'nin hizmetine sunduklarını belirtti. Görgün, "Ülkemize dünyanın en ileri aviyonik teknolojilerinden biri olan AESA radar teknolojisini de kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. ASELSAN Milli AESA Uçak Burun Radarı, sahip olduğu üstün yeteneklerle muharip uçaklara nesil atlatarak onları semaların en zeki, çevik ve güçlü savaşçıları haline getiriyor. AESA radarı ile F-16 ÖZGÜR Platformu 4,5 nesil uçaklar seviyesine taşınırken, KAAN ve muharip İHA'lar ilave yetenekler ve düşük görünürlük özellikleriyle 5'inci nesil ve ötesinde platformlar haline gelecek. Bu üst düzey radar teknolojisi için gece gündüz demeden çalışan ASELSAN mühendislerimizi yürekten kutluyorum." ifadesini kullandı. ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol da F-16 ÖZGÜR, HÜRJET, Milli Muharip Uçak KAAN, AKINCI, KIZILELMA ve ANKA-3 İHA'larda AESA teknolojisine sahip burun radarlarının çalışacağını bildirdi. ASELSAN'ın, sahip olduğu AESA teknolojisini kara, hava, deniz fark etmeden tüm faaliyet alanlarında geliştirdiği radar sistemlerinde kullandığını belirten Akyol, şunları kaydetti: "ASELSAN, söz konusu teknolojileri tüm alanlara uygulamasıyla dünyadaki ender kurumlardan birisi haline geldi. AESA Burun Radarı'nın milli olarak geliştirilmesi sayesinde tüm bilgi birikimi ve teknolojiyi ASELSAN kendisi üretebilir ve müdahale edebilir hale geliyor. İlave olarak, benzer bir radar yurt dışından tedarik edildiğinde gizlilik ve çeşitli kısıtlar sebebiyle sağlanamayacak birçok yetenek de Türk Silahlı Kuvvetlerine sağlanıyor." Savaş uçağı AESA Burun Radarı özelinde global pazar büyüklüğünün yıllık 5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Sürdürülen ihracat görüşmelerinin gerçekleşmesi ve özellikle uçan platformların yurt dışı satışlarıyla birlikte ASELSAN radarlarının, hava platformları global pazarında belirleyici rol oynaması bekleniyor. Ayrıca, hava savunma, deniz platformları ve gözetleme radarları alanında da geliştirilen yüksek teknolojili ASELSAN AESA radarları ile pazar payının artacağı öngörülüyor.

Türkiye'nin ilk otonom su altı aracı göreve hazır Haber

Türkiye'nin ilk otonom su altı aracı göreve hazır

ASELSAN’ın geliştirdiği Türkiye'nin ilk otonom su altı aracı Deringöz'ün dalışlı testleri başarıyla tamamlandı. ASELSAN'dan yapılan açıklamaya göre, su altında hem askeri hem de sivil amaçla kullanılabilen, otonom hareket kabiliyetine sahip, modüler yapıdaki Deringöz'ün ilk dalışlı sistem testleri başarıyla gerçekleştirildi. Deringöz otonom su altı aracı, yüksek manevra kabiliyeti, hassas navigasyon yeteneği, özelleştirilebilir görev faydalı yükleri, optik ve sonar görüntüleme teknolojileri, kablosuz haberleşme altyapısı gibi özelliklerle donatıldı. Deringöz, su altında araştırma, keşif ve gözetleme, mayın tespit, boru hattı inceleme, liman ve üs koruma gibi birçok alanda etkin bir şekilde kullanılabilecek. ASELSAN mühendisleri tarafından geliştirilen Deringöz'ün, su altı operasyonları için sadece ihtiyaç karşılayan değil aynı zamanda ihtiyaç oluşturan bir araç olması planlanıyor. Deringöz'ün bu özellikleriyle su altı operasyonlarında kritik bir rol oynaması bekleniyor. 600 metre derinlikte çalışma yeteneğine sahip olan Deringöz, modüler sistem mimarisiyle dikkati çekiyor. Kablosuz haberleşme imkanı olan Deringöz'ün, ihtiyaca göre artırılabilir faydalı yük konfigürasyonları bulunuyor. Deringöz'ün, maksimum 5,5 knot hız ve 3 knot tarama hızıyla Mavi Vatan'da Türkiye'ye büyük bir güç çarpanı oluşturması bekleniyor.

ASELSAN: Teknolojinin Öncüsü Haber

ASELSAN: Teknolojinin Öncüsü

Türkiye'nin lider savunma ve teknoloji şirketlerinden ASELSAN, teknoloji transferi çalışmaları kapsamında hem şirketten dış paydaşlara hem de dış paydaşlardan şirkete teknoloji ve bilgi transferine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor. ASELSAN Teknoloji Transfer Müdürlüğü, ASELSAN'ın teknoloji transfer çalışmalarında royalti (kullanım hakkı) oranlarının ve ticarileşme modelinin belirlenmesi konularında ASELSAN sektör başkanlıklarına görüş verilmesi ve taraflar arasındaki koordinasyonun yürütülmesi görevlerini yerine getiriyor. Dış paydaşlara yapılan teknoloji transferleri arasında şirketin yüksek üretim adetlerine ulaşan "uzaktan komutalı silah sistemleri" (UKSS) yer alıyor. UKSS için ASELSAN Konya Silah Sistemleri AŞ'ye teknoloji transferi gerçekleştiriliyor. ASELSAN Konya, UKSS üretiminin yanında yurt içinde üretilemeyen silahların tasarım ve üretiminde ülke açısından stratejik rol almak üzere kuruldu. ASELSAN'ın 30/35 milimetre silahlar konusunda sahip olduğu birikimin ASELSAN Konya'ya aktarılması ve bu alanda ürüne dönüştürülmesi amacıyla teknoloji transferine yönelik çalışmalar yürütüldü. ASELSAN Konya ile imzalanan Teknoloji Transfer Sözleşmesi kapsamında UKSS üretimine yönelik üretim hatlarının kurulumu ve kalifikasyonu çalışmaları planlandı ve devam ediyor. ASELSAN BİRİKİMİYLE KARAYOLLARI TRAFİK RADARI ASELSAN Radar ve Elektronik Harp Sistemleri Sektör Başkanlığının (REHİS) radar teknolojileri alanında geliştirdiği teknik bilgi birikiminin sivil alanda ticarileştirilmesi amacıyla Mikro Elektronik Sistemler (MELSİS) firmasına teknoloji transferi yapılacak. REHİS'in geliştirdiği radar teknolojilerindeki birikiminin MELSİS firmasına lisanslanarak sivil sektörde kara yolları trafik radarı geliştirilmesi ve ticarileştirilerek ASELSAN'a royalti ödemesi yapılması sağlanacak. Bu kapsamda MELSİS ile teknoloji transferi sözleşmesi imzalandı. Firmanın trafik radarı ürünü için gerekli geliştirmeleri ve modifikasyonları tamamlaması üzerine satışa çıkan ürünlerden royalti geliri elde edilecek. YOLCUNUN YANINDAKİ TEHLİKELİ VE YASAK MADDEYE GEÇİŞ YOK ASELSAN, şirketten yapılan teknoloji transferi yanında bu yolla dış paydaşlardan da yeni yetenekler kazanıyor. Terahertz Gerçek Zamanlı Yolcu Görüntüleme Ürün Ailesi Projesi kapsamında TÜBİTAK MAM'dan teknoloji transferine yönelik çalışmalar yapıldı. Terahertz Gerçek Zamanlı Yolcu Görüntüleme Sistemi, insan vücuduna gizlenmiş patlayıcı düzenekleri, tabanca, tüfek, bıçak gibi silahların yanı sıra uyuşturucu, tütün, sigara, et, alkol ve benzeri maddeleri vücudun yaydığı doğal THz ışımalarını kullanarak tespit eden görüntüleme cihazı olarak tasarlandı. TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilecek ve teknoloji transferi yapılan tümleşik alıcı dizisi, ilgili ASELSAN sistemine entegre edilerek kullanılacak. 40 MİLYAR DOLARLIK PAZAR İÇİN RÜZGAR TÜRBİNİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ ASELSAN Ulaşım, Güvenlik, Enerji, Otomasyon ve Sağlık Sistemleri Sektör Başkanlığı ile Teknoloji Transfer Müdürlüğü, Almanya merkezli Aerovide firmasının rüzgar türbini alanındaki patent, tasarım, know-how ve teknoloji birikiminin şirkete kazandırılmasına yönelik teknoloji transfer faaliyetleri yürüttü. Bu kapsamda ASELSAN'a gerekli performans kriterlerindeki türbin ve ilgili teknolojiler için Aerovide firmasından temsilcilerle toplantılar düzenlendi, teknik, mali ve diğer konularda değerlendirmeler yapıldı ve anlaşma sağlanarak sözleşme imzalandı. ASELSAN'ın teknoloji transferine ek olarak kendi adına yapacağı geliştirmeler ve entegrasyonlar sonrasında müşterilerine teklif verilecek. Gelecek yıllarda rüzgar enerjisi için Türkiye pazarının 40 milyar doların üzerinde olduğu ve ASELSAN'ın bu pazarda önemli bir oyuncu olacağı öngörülüyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.