Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Antika

Bursa Hayat Gazetesi - Antika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Antika haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da zamanda yolculuk yapmaya ne dersiniz? Haber

Bursa’da zamanda yolculuk yapmaya ne dersiniz?

Yıllardır antika biriktirip satan Mete Güven, bu işi severek yaptığını söyleyerek “Eskici olarak seyyar arabam ile bu işe başladım. Daha sonra topladığım ve biriktirdiğim eşyaları bu dükkânda sergilemeye başladım. Eski ürünleri toplayarak ve satarak aslında sadece ticaret yapmıyoruz. Aynı zamanda dönüşüme destek olarak tüketimi bir nebzede olsa azaltıyoruz. Yani eski eşyalar hem estetik ve kültürel bir anlam ifade ederken hem de ekonomiye katkı sağlıyor. Bu işi sevmeden kimse yapamaz. Bu meslek bir tutku ve aşktır. Bazen sattığım ürünleri keşke satmasaydım diyorum. Bazı eşyaları satmaya kıyamıyorum. Eski eşyaların değerini bilmek gerekiyor” şeklinde konuştu. EŞYALAR KADAR MÜŞTERİLERDE ORJİNAL Antikacı Güven, dükkânda 60-70 yıllık daktiloların olduğunu, bu ürünlerin günümüzde üretiminin olmadığını belirterek, “Günümüzde üretilmiyor. Elimizde olanlara iyi bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde bir daha böylesini bulamayız” dedi. Eskiden her şeyin daha sağlam ve kaliteli olduğunu dile getiren Güven, “Kendimi bildim bileli tarihi eşyalara, binalara ilgi duyuyordum. Eskiden tarihi binalara olan ilgim eşyalardan daha fazlaydı şimdi tam tersi oldu. Bu dükkânda insanların anıları, hatıraları var. Eski binaların ve eşyaların bir işlemesi bir sanatı vardı. En sade olanının bile havası bir başkaydı. Şimdi ise herkes basite kaçıyor. Bir işçilik bulmak epey zor hale geldi. İnsanlar bu eşyaların gerçek değerinin farkında değil. Olsalardı çöpe atmazlardı. Bazı insanlarda buraya getirip satıyor. Değerinin farkında olsalar satmazlardı. Bazı müşteriler burada gördüğü eski eşyalarla kısa süreliğine eski hatıralara gidiyor. Kimisi saatlerce oturup o eşyaya bakıyor. Anılarını anlatıyor. Geçen gün bir amca geldi. Burada gördüğü gaz lambası onu eski anılarına götürdü. Oturdu ağlamaya başladı. Bir yandan ağlıyor bir yandan da eski günlerini anlatmaya başladı. İnsan böyle bir durumda ne tepki vereceğini de bilmiyor. O anlatıyor ben dinliyorum. Ona da burası bir terapi gibi geldi. Burada eşyalar orijinal olduğu gibi bu dükkânın müşterileri de çok orijinal. Bir müşterim var. Ev sahibi evine kitap almasını istemiyormuş. O da buraya geliyor. Alıyor kitabı, okuyup bitiriyor. Sonra da satın alıp dışarıda birine hediye ediyor. Yani bu insanı da her yerde bulamazsın” dedi. “KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜN DÜŞMANIYIZ” Antika dükkânının pek fazla kazanç sağlamadığını belirten Güven, “Belli başlı insanlar geliyor. Çok fazla bir şey almıyor. Bakıyorlar ama pahalı olduğunu zannedip fiyat dahi sormadan çıkıyorlar. Gençlerde kaset, volkmen, plak gibi müzik aletlerini satın alıyor. Onlarda çok pahalı ürünler değil. İnsanlar her şeyde olduğu gibi eşyalarda da eskiye dönecek. Dijital belki daha kolay ve hızlı olabilir. Ama sağlam ve uzun ömürlü olan eski eşyalar. Bu eşyalar aynı zamanda bizim kültürümüzü yansıtıyor. Biz kendi kültürümüzün düşmanıyız. İnsanlar dükkânı dışarıdan şaşalı görünce içerdeki eşyaları çok pahalı zannediyor. Oysaki bu eşyaların çoğunu ederinden uygun fiyata satıyorum. Uygun fiyata satınca da bazı insanlar sahte ürün diyor. Böyle bir çıkmaz var. Bazen kendi kiramı bile zor ödüyorum” diye vurguladı. “BURSA’NIN HER KÖŞESİNDEN HATIRALAR VAR” Her zaman dükkânda olmadığının altını çizen Güven, “Seyyar olarak gezmeyi çok seviyorum. Seyyar arabamın üzerine bir de müzik çalarımı koyuyorum. Arabam, ben ve Zeki Müren, Selda Bağcan gibi usta isimlerle Bursa’nın sokaklarını geziyoruz. Bursa’nın her bir köşesinden eşyalar var. Bursa’da antika yeteri kadar değer görmüyor. İnsanlar pazarlık yaparak alabilecekleri en ucuz fiyata almak için çaba harcıyorlar. Kimse bu ürünün fiyatı ucuz zaten daha fazla pazarlık yapmaya gerek yok demiyor. İstanbul’da antika alıcıları daha fazla bulunuyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

48 sene sonra döndüğü baba ocağını nostaljik eşyalarla donattı Haber

48 sene sonra döndüğü baba ocağını nostaljik eşyalarla donattı

1975 yılında Bayburt'tan ayrılarak çalışmaya giden Yıldırım, 2006 yılında eskiyen baba evini restore edip, içini geçmişin izlerini taşıyan nostaljik eşyalarla doldurdu. Sıla hasreti çektiğini, aklının hep bir köşesinde memleketinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, geçmiş zamanlarda Bayburt'ta kullanılan nostaljik eşyaları bir bir topladığını kaydederek, Bayburt'a 35 kilometre uzaklıktaki Arslandede köyünde bulunan baba ocağının bir köşesini antika eşyalarla süslediğini söyledi. Antika özelliği bulunan sayısız nostaljik eşyayı evinin bir köşesinde sergileyen Yıldırım, yılın belli aylarında Bayburt'a gelerek, eskinin izlerini taşıyan evinde eşiyle, dostuyla, akrabasıyla keyifli vakit geçirip, geçmişi yâd ediyor. 23 yaşında Bayburt'tan çalışmak için ayrılan Yıldırım, inşaat işlerinde çalışarak gurbette zanaat öğrendiğini vurguladı. Zamanla kendini geliştiren Yıldırım, inşaat alanında ustalaşarak gurbette birçok ev yaptı. Yıldırım, "Köyüme nasıl bir şey yaparım da faydalı olurum" diyerek, mesleği gereği öğrendikleriyle kendi çizim ve tasarımıyla çeşme, komşularının, hayırseverlerin maddi desteğiyle ise şadırvan yaparak, köyüne katkıda bulundu. 150 PARÇADAN FAZLA EŞYAYI EVİNDE SERGİLİYOR Eskiyen baba ocağını restore ederek, kullanılır hale getiren Yıldırım, 150 parça antika özelliği bulunan nostaljik eşyayı evinde özenle sergilemeye başladı. "Biriktirdiğim eşyalar birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken zamanla 150 parçaya ulaştı" diyerek konuşan Yıldırım, "Gurbet hayatında gezdik, dolaştık, çalıştık. 45 senedir dışarıdayım. 1975 yılında Bayburt'tan çıktım, 2006'da memleketime geldim. Birkaç biriktirdiğim nostaljik eşya vardı, bazı meraklarım, özlemlerim vardı bu vesileyle köye gelmeye karar verdim. Bu biriktirip, sakladığım eşyaları baba ocağımda sergilemek istedim, sonucunda da baba evini bu hale getirdim. Baba evini bu hale getirdikten sonra, biriktirdiğim eşyaların sayısı giderek artmaya başladı. Birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken 150 parçaya ulaştı. Bir de köyüme hizmet edebilmek için kafamda tasarlayarak bir maket oluşturdum. Bu maketin aynısından köyüme bir çeşme yaptım. Yine komşuların finansmanıyla camimize şadırvan yaptım. Evimin alt katında bu eşyaları tamir ederek, çoğaltmaya çalışıyorum. İnşallah devamını da getireceğim" ifadelerini kullandı.

Teknolojiye yenik düştü! Şimdi bahçeleri süslüyor Haber

Teknolojiye yenik düştü! Şimdi bahçeleri süslüyor

Geçmişte un ve bulgur öğütmek için kullanılan el değirmeleri modern değirmenlerin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanılmamaya başladı. Bir zamanlar her evde bulunan bu değirmenler, artık sadece hatıralarda ve müzelerde yer alıyor. Sivas’ın Doğanşar ilçesi Çatpınar köyünde ise bazı vatandaşlar bu tarihi değirmenleri bahçelerinde sergileyerek geçmişteki zorlu yaşam şartlarını ve insanların el emeğinin değerini hatırlatıyor. “MAKİNEYLE YAPILANLAR TAŞIN ÖĞÜTTÜĞÜNDE Kİ LEZZETİ VERMİYOR” Taş el değirmeninin yaklaşık 100 sene önce dedeleri tarafından yapıldığını söyleyen Çatpınar Köyü muhtarı Kamil Kurt, “Dedelerimiz dağdan söküp getirdiği taşın içini oyup el değirmeni yapmışlar.Bizler bu taşa ‘seten’ deriz. Tamamen el yapımı olan bu taşın içerisine yarma ve bulguru koyardık. Taşı döndürerek bu tahılları öğütürdük. Tabi şimdi artık teknoloji ilerledi bu taşlarda antika olarak kaldı. Bahçelerimizi süslüyoruz. Gelen gören insanlar bilmiyor soruyor. Eskiden hep bunları kullanırdık. Şimdi her şey elektronik oldu. Ben 65 yaşındayım 35 yıl önceye kadar halen kullanıyorduk. Öğütmek bir günümüzü alırdı. Hayvanlara bağlardık hayvan döndükçe biz de arkadan tahılları bu taşın içine atardık ve böyle öğütürdük. Tahılda bulunan kepeği tamamen koparırdı tadı çok güzel olurdu. Şimdi makineyle yapılanlar yakarak kepeği alarak öğütüyor ve tabi tadı da taşın öğüttüğünde ki lezzeti vermiyor. Bilen kullanan insanların ilgisini çekiyor. Yeni neslin ilgisini çekmeyebilir ama biz o günleri yaşayıp bu taşı kullandığımız için gördükçe eskiyi yâd ediyoruz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.