Seydi Ali Reis kimdir? Seydi Ali Reis'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...
Seydi Ali Reis kimdir? Seydi Ali Reis'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...
Seydi Ali Reis (1498-1562), Osmanlı İmparatorluğu'nun Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ünlü bir denizci, coğrafyacı ve matematikçiydi. Ayrıca Osmanlı donanmasının Kaptan Paşası (Büyük Amiral) olarak da görev yapmıştır. Seydi Ali Reis, yaptığı geniş deniz seferleri ve denizcilik navigasyonuna katkılarıyla tanınır.
Haber Giriş Tarihi: 14.06.2024 21:57
Haber Güncellenme Tarihi: 14.06.2024 21:57
Kaynak:
Fethiye AKIN
Sinoplu denizci bir ailenin oğlu olarak 1492'de, Galata İstanbul'da doğdu. Dedesi, Fatih Sultan Mehmet zamanında tersane kethüdalığında görev yapmıştır. Babası Hüseyin Ağa ise kendi zamanında Darüssınaa Kethüdalığı'nda bulunmuştu. Kendisi de tersanede reis olarak çalışmakla birlikte devrin hükümdarının Akdeniz'e olan ilgisi münasebetiyle birçok sefere çıkma şansı yakaladı.
Seydi Ali Reis, tersane kethüdası olduğundan dönemindeki diğer denizcilerin aksine merkeze bağlıydı ve bu sebepten ötürü bir deniz harekâtında bağımsız olarak kumandanlık yapmadı. İlk kez 1522'de Kanuni Sultan Süleyman'ın yönetimindeki Rodos Seferi'ne daha sonra Akdeniz'de cereyan eden birçok deniz savaşına Barbaros Hayreddin Paşa, Sinan Paşa ve Turgut Reis gibi ünlü kumandanın yanında katıldı ve Akdeniz coğrafyasını çok iyi öğrendi. 1538'deki Preveze Deniz Muharebesi'nde Osmanlı donanmasının sol kanadına kumanda ederek büyük yararlıklar gösterdi ve bu savaştan sonra büyük ün kazandı. 1551'deki Trablus Seferi'nde, Kaptan-ı Derya Sinan Paşa ve Turgut Reis'in emrinde bulundu.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından, Portekiz Donanması ile girdiği deniz savaşını kaybeden Murat Reis'in yerine Hint Kaptanlığı'na atandı ve Basra'daki donanmayı Süveyş'e getirmekle görevlendirildi.
Bu olay onun yaşamının da dönüm noktası oldu. 15 parça kadırgadan oluşan donanmanın bakımını yaptırarak uygun deniz mevsimi için beş ay bekledi ve akabinde de donanması ile 2 Temmuz 1554'te Basra'dan ayrıldı. Basra'dan ayrıldığından beri ilk bir ay boyunca körfezdeki Osmanlı sancaklarına uğradı. 9 Ağustos'ta Horfakan şehri açılarında 25 parçalık Portekiz Donanması'yla Hürmüz Deniz Muharrebesi'ne girişti ve galip ayrıldı. 25 Ağustos'ta ise Maskat yakınlarında bu sefer takviye almış 34 parçalık aynı Portekiz Donanması'nın Maskat Deniz Muharebesi olarak adlandırılan saldırısına uğradı. Güney Arap Yarımadası sahillerinde dağların denize dik uzanmasından faydalanarak sıkıştırılan Portekiz Donanması'nın yedi gemisi batırıldı, Osmanlı Donanması'nın da beş gemisi battı.
Umman açıklarındayken fil tufanı (Tufan-ı Fil) denilen mevsimlik bir fırtına çıktı. Çıkan fırtına yüzünden Seydi Ali Reis, kalan dokuz kadırgalık donanmanın kontrolünü kaybetti. Fırtınaya kapılan, günlerce denizde çalkalanan gemiler doğuya doğru sürüklenerek, 10 gün sonra Hint kıyılarına ulaştı. Peşinde 87 parçalık Portekiz donanması olduğunu öğrenen Seydi Ali Reis, Surat'a sığındı. Bunun üzerine Surat Kuşatması yaşandı ancak Portekiz donanması başarılı olamayınca geri çekildi. Harap gemilerle Süveyş'e varmanın imkânsız olduğundan, kalan gemileri satan Seydi Ali Reis İstanbul'a karadan dönmeye karar verdi. 1555 ve 1556 senesi boyunca Hindistan'daki birçok Müslüman devlete uğrayan Seydi Ali Reis, Kanuni Sultan Süleyman'ın Amirali olması sebebiyle çok hoş karşılandı ve kendisine İstanbul'a götürmesi için çeşitli hükümdarlardan 18 name verildi. Başından geçen vakaları anlattığı eserini Osmanlı kağanı Kanuni Sultan Süleyman'a Hindistan ve Türkistan'da verilen nameler ile birlikte 1557 yılında sunmuştur.
Seydi Ali Reis 1557 Mayıs ayı başlarında İstanbul'a vardı ve Edirne'de bulunan hükümdarın yanına gitti. Süveyş Donanması'nın uğradığı kayıptan dolayı padişahtan af diledi. Kitabını ve nameleri sunduktan sonra Ali Reis, mahvolmuş bir donanmanın sorumlusu olmakla beraber, başına gelenler olağanüstü olaylar kabul edilerek suçlu görülmedi. Önce müteferrika yapıldı sonra da Diyarbakır tımar defterine tayin edildi. Bir süre şehzade Selim'in hizmetinde çalıştı, 1560'ta Galata Hassa gemi reislerinden biri oldu. 1562 yılında İstanbul'da öldü.
ESERLERİ...
Mir'atü'l-Memalik
Kitab-ı Muhit
Mir'at-ı Kainat
SEYDİ ALİ REİS İLE İLGİLİ İLGİ ÇEKİCİ BİLGİLER...
Seydi Ali Reis, sadece bir denizci ve coğrafyacı değil, aynı zamanda bir şairdi.
Seydi Ali Reis'in "Muhitname" adlı eseri, 16. yüzyılda Avrupa'ya çevrilmiş ve birçok Avrupa denizcisine ilham kaynağı olmuştur.
Seydi Ali Reis'in ismi, günümüzde İstanbul'da bir caddeye ve bir gemiye verilmiştir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Seydi Ali Reis kimdir? Seydi Ali Reis'in hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...
Seydi Ali Reis (1498-1562), Osmanlı İmparatorluğu'nun Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ünlü bir denizci, coğrafyacı ve matematikçiydi. Ayrıca Osmanlı donanmasının Kaptan Paşası (Büyük Amiral) olarak da görev yapmıştır. Seydi Ali Reis, yaptığı geniş deniz seferleri ve denizcilik navigasyonuna katkılarıyla tanınır.
Sinoplu denizci bir ailenin oğlu olarak 1492'de, Galata İstanbul'da doğdu. Dedesi, Fatih Sultan Mehmet zamanında tersane kethüdalığında görev yapmıştır. Babası Hüseyin Ağa ise kendi zamanında Darüssınaa Kethüdalığı'nda bulunmuştu. Kendisi de tersanede reis olarak çalışmakla birlikte devrin hükümdarının Akdeniz'e olan ilgisi münasebetiyle birçok sefere çıkma şansı yakaladı.
Seydi Ali Reis, tersane kethüdası olduğundan dönemindeki diğer denizcilerin aksine merkeze bağlıydı ve bu sebepten ötürü bir deniz harekâtında bağımsız olarak kumandanlık yapmadı. İlk kez 1522'de Kanuni Sultan Süleyman'ın yönetimindeki Rodos Seferi'ne daha sonra Akdeniz'de cereyan eden birçok deniz savaşına Barbaros Hayreddin Paşa, Sinan Paşa ve Turgut Reis gibi ünlü kumandanın yanında katıldı ve Akdeniz coğrafyasını çok iyi öğrendi. 1538'deki Preveze Deniz Muharebesi'nde Osmanlı donanmasının sol kanadına kumanda ederek büyük yararlıklar gösterdi ve bu savaştan sonra büyük ün kazandı. 1551'deki Trablus Seferi'nde, Kaptan-ı Derya Sinan Paşa ve Turgut Reis'in emrinde bulundu.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından, Portekiz Donanması ile girdiği deniz savaşını kaybeden Murat Reis'in yerine Hint Kaptanlığı'na atandı ve Basra'daki donanmayı Süveyş'e getirmekle görevlendirildi.
Bu olay onun yaşamının da dönüm noktası oldu. 15 parça kadırgadan oluşan donanmanın bakımını yaptırarak uygun deniz mevsimi için beş ay bekledi ve akabinde de donanması ile 2 Temmuz 1554'te Basra'dan ayrıldı. Basra'dan ayrıldığından beri ilk bir ay boyunca körfezdeki Osmanlı sancaklarına uğradı. 9 Ağustos'ta Horfakan şehri açılarında 25 parçalık Portekiz Donanması'yla Hürmüz Deniz Muharrebesi'ne girişti ve galip ayrıldı. 25 Ağustos'ta ise Maskat yakınlarında bu sefer takviye almış 34 parçalık aynı Portekiz Donanması'nın Maskat Deniz Muharebesi olarak adlandırılan saldırısına uğradı. Güney Arap Yarımadası sahillerinde dağların denize dik uzanmasından faydalanarak sıkıştırılan Portekiz Donanması'nın yedi gemisi batırıldı, Osmanlı Donanması'nın da beş gemisi battı.
Umman açıklarındayken fil tufanı (Tufan-ı Fil) denilen mevsimlik bir fırtına çıktı. Çıkan fırtına yüzünden Seydi Ali Reis, kalan dokuz kadırgalık donanmanın kontrolünü kaybetti. Fırtınaya kapılan, günlerce denizde çalkalanan gemiler doğuya doğru sürüklenerek, 10 gün sonra Hint kıyılarına ulaştı. Peşinde 87 parçalık Portekiz donanması olduğunu öğrenen Seydi Ali Reis, Surat'a sığındı. Bunun üzerine Surat Kuşatması yaşandı ancak Portekiz donanması başarılı olamayınca geri çekildi. Harap gemilerle Süveyş'e varmanın imkânsız olduğundan, kalan gemileri satan Seydi Ali Reis İstanbul'a karadan dönmeye karar verdi. 1555 ve 1556 senesi boyunca Hindistan'daki birçok Müslüman devlete uğrayan Seydi Ali Reis, Kanuni Sultan Süleyman'ın Amirali olması sebebiyle çok hoş karşılandı ve kendisine İstanbul'a götürmesi için çeşitli hükümdarlardan 18 name verildi. Başından geçen vakaları anlattığı eserini Osmanlı kağanı Kanuni Sultan Süleyman'a Hindistan ve Türkistan'da verilen nameler ile birlikte 1557 yılında sunmuştur.
Seydi Ali Reis 1557 Mayıs ayı başlarında İstanbul'a vardı ve Edirne'de bulunan hükümdarın yanına gitti. Süveyş Donanması'nın uğradığı kayıptan dolayı padişahtan af diledi. Kitabını ve nameleri sunduktan sonra Ali Reis, mahvolmuş bir donanmanın sorumlusu olmakla beraber, başına gelenler olağanüstü olaylar kabul edilerek suçlu görülmedi. Önce müteferrika yapıldı sonra da Diyarbakır tımar defterine tayin edildi. Bir süre şehzade Selim'in hizmetinde çalıştı, 1560'ta Galata Hassa gemi reislerinden biri oldu. 1562 yılında İstanbul'da öldü.
ESERLERİ...
Mir'atü'l-Memalik
Kitab-ı Muhit
Mir'at-ı Kainat
SEYDİ ALİ REİS İLE İLGİLİ İLGİ ÇEKİCİ BİLGİLER...
Seydi Ali Reis, sadece bir denizci ve coğrafyacı değil, aynı zamanda bir şairdi.
Seydi Ali Reis'in "Muhitname" adlı eseri, 16. yüzyılda Avrupa'ya çevrilmiş ve birçok Avrupa denizcisine ilham kaynağı olmuştur.
Seydi Ali Reis'in ismi, günümüzde İstanbul'da bir caddeye ve bir gemiye verilmiştir.
Kaynak: Fethiye AKIN
Son Haberler
Yalova şehrinde ezan ne zaman duyulacak? Yalova namaz vakitleri| 19 Mayıs 2025
Uygunsuz far kullanan sürücülere ceza yağdı!
19 Mayıs 2025| Kocaeli için doğru ezan vakitleri burada! Kocaeli namaz vakitleri