Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bakan Tunç : ‘Türkiye'ye haksızlık yapıyorlar’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik başlatılan yolsuzluk soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç, özellikle yargı mensuplarının tehdit edilmesinin ve yargıyı karalamaya yönelik beyanların, sokak eylemleri veya boykot çağrılarının doğru olmadığını vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 17.04.2025 16:53
Haber Güncellenme Tarihi: 17.04.2025 16:54
Kaynak: AA
Bakan Tunç : ‘Türkiye'ye haksızlık yapıyorlar’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu"nda konuşarak, Kocaeli'nin Türkiye ekonomisi için taşıdığı öneme değindi.

Tunç, sempozyumda ticaret ve sözleşme hukuku çerçevesinde karşılaşılan sorunlara çözüm önerilerinin ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ele alınacağı oturumların gerçekleştirileceğini belirterek, bu konulardaki görüş ve düşüncelerin kendileri için büyük önem taşıdığını ifade etti.

Tunç, son 23 yılda Türkiye’nin temel kanunlarını çağın ihtiyaçlarına uygun yenileyip anayasal reformlarla hak arama yollarını genişlettiklerini, dezavantajlı kesimleri güçlendiren düzenlemeler yaptıklarını, yargı birliğini sağlayarak ve yüksek yargı kurumlarını yeniden yapılandırarak hukuk devleti ilkesini önemli ölçüde güçlendirdiklerini vurgulayarak, "Türkiye'nin hukuk güvenliği endeksinde dünya sıralamasında geride olduğunu söyleyenler, Türkiye'ye haksızlık yapıyorlar. O listeye baktığımız zaman, ülkemizin üstünde gösterilen birçok ülkede yargı kurumlarının nasıl olduğunu, orada demokratik seçimlerin bile yapılmadığını gördüğümüzde bu listelerin inandırıcılığı söz konusu değil." dedi.

Tunç, şöyle devam etti:

"Yine basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye'yi İsrail'in daha gerisinde göstermek mümkün mü? Son bir yılda İsrail 200'den fazla gazeteciyi öldürmüşken, onların yaşam hakkını ihlal etmişken nasıl İsrail, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin basın özgürlüğü anlamında önünde olabilir, bu mümkün mü? Tamamen kara propagandaya yönelik birtakım çalışmalar var. Bunlara karşı da cevaplarımızı vermek durumundayız. Özellikle Türkiye hukuk güvenliği noktasında en güvenli ülkelerdendir ve yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasında her zamankinden daha yargımız bağımsız ve tarafsızdır.

Hukuk güvenliği olmasa yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelebilir miydi? 2002 yılına kadar 80 yıl boyunca ülkemize gelen yabancı yatırım, doğrudan yabancı sermaye tutarı 15 milyar dolar. 80 yılda 15 milyar dolar. 2002'den bugüne 23 yılda 273 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı gelmiş. Hukuk güvenliği, hukuk devleti ilkesi tahkim edildiği için, ülkemiz yüksek standartta demokrasiye kavuştuğu için bu olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

Bakan Tunç, son günlerde özellikle yolsuzluk iddiaları nedeniyle başlatılan soruşturmalar üzerinden yargının hedef alınmasını üzülerek takip ettiklerini belirterek, "Henüz deliller ortaya konulmadan, yargılamalar tamamlanmadan, peşin hükümlerle birilerinin suçsuz ilan edilmesi ya da mahkum edilmesi hukukla ve hukuk devletiyle asla bağdaşmaz. Masumiyet karinesine önem veriyoruz." diye konuştu.

Devam eden soruşturmalarla ilgili dosyanın içeriğini bilmeden, delilleri görmeden daha ilk andan itibaren "Yargı yanlış yapıyor, olamaz, suçsuz." demenin de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ters olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:

"Özellikle yargı mensuplarını bu konuda tehdit etmek, yargıyı karalamaya yönelik beyanlarda bulunmak, sokak, boykot çağrısı yapmak doğru değil. Burada hep beraber yargı sürecini beklemek durumundayız. Zaten soruşturma sonrasında her şey ortaya çıkacaktır. Suçluyla suçsuz, kim ne yapmış, delilleriyle iddianame ortaya çıktığında kamuoyu tüm şeffaflığıyla görecektir. Boykot çağrısı da akıl alır bir şey değil. İş adamlarımız ve özellikle iş dünyamız, esnafımız gördü ki bu boykot çağrısına milletimiz itibar etmedi. Bunun hiç kimseye, ülkemize faydası yok. Üretimi durdurmanın, esnafın kepenk kapatmasını sağlamanın kime ne faydası olabilir, bu çağrıları yapana ne faydası olabilir? Dolayısıyla farklı tepkiler demokratik ülkelerde gösterilebilir ama özellikle vatandaşlarımızın alım gücünü etkileyebilecek, ekonomiyi sarsmaya yönelik çabalar, milletimiz tarafından takdir görmez, yeri ve zamanı geldiğinde de cevabını verir."

Hesap verilebilirliğin, şeffaflığın, kamu kaynaklarının çarçur edilmesini önlemeye yönelik yargının tutumunun takdir edilmesi ve saygı duyulması gereken bir tavır olduğunu belirten Tunç, şöyle devam etti:

"Kamu kaynakları, hepimizin, tüyü bitmemiş yetimin hakkı, çarçur edilirken yargının buna sessiz kalmasını beklemek hukuk devletinde ve demokraside mümkün müdür? Elbette yargı yolsuzluk yapandan da hukuka aykırı davranandan da hesap soracaktır. Yapılan budur. Aksi takdirde her şey layüsel olur. Herkes istediğini yapmaya kalkışır. Burada özellikle yargıyı etkilemeye yönelik çabalardan, davranışlardan kaçınmak gerekir. Yargı bağımsızdır, yargı görevini yapar ama hiç kimse yargının yerine geçip hüküm dağıtamaz. Bugün yargının attığı her adım şeffaflıkla ve milletimizin gözü önünde gerçekleştirilmektedir. Hukukun üstünlüğüne inanan hiç kimsenin bu süreçten rahatsız olmaması gerekir çünkü yargı kim olursa olsun suça karşı hukukla yürür, kimseye de hukuk dışında bir zırh koruma tanımaz. Yargı ne suçluyu saklar ne de suçsuzu lekeler, yeter ki hukuk konuşsun yeter ki yargı kendi mecrasında özgürce ve tarafsız şekilde işini yapsın. Adalet yerini bulduğunda ekonomi güçlenir, yatırım ortamı canlanır, toplumsal güven artar. Bu vesileyle sürece dair sabırlı, sağduyulu ve adalet temelli yaklaşılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Hukukun üstünlüğüne inanan herkesin bu sürece destek olması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum."

Yargının adil ve hızlı karar verebilmesiyle ilgili tedbirleri almaya devam ettiklerini dile getiren Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Ocak'ta açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde 264 hedef olduğunu anımsattı.

Tunç, yeni adliye binalarının projelerinin devam ettiği, yatırım programındaki 64 adliye binasından birinin de Kocaeli Adliyesi olduğu bilgisini paylaştı.

İnsan kaynağını daha etkin hale getirmek için çalışmalar yaptıklarına işaret eden Tunç, son 2 yılda 3 bin 369 hakim ve savcının sisteme katıldığını ve sayının 25 bin 695'e ulaştığını, Avrupa Konseyi ülkeleri arasında tam ortalarda olduklarını kaydetti.

İhtisas mahkemeleri sayısının 2 bin 199'a ulaştığını aktaran Tunç, bugüne kadar 2 milyon 383 bin 924 iş uyuşmazlığı dosyasının arabulucuların önüne geldiğini, 1 milyon 112 bin 189'ununda anlaşma sağlandığını, arabuluculara gelen 952 bin 41 ticari davadan ise 343 bin 914'ünün anlaşmayla sonuçlandığını sözlerine ekledi.

Bakan Tunç, daha sonra Kocaeli Valiliğini, Büyükşehir Belediyesini ve Kocaeli Adliyesini ziyaret etti.

Kaynak: AA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.