Şule GÜRKAN
Ulucami'nin en bilinen bölümlerinden biri de içindeki şadırvandır. Diğer camilerde bulunmayan bu özellik, Ulucami'ye ayrı bir atmosfer katmaktadır. Su, havuza dökülürken Allah'ı tespih edercesine 33 ayrı yerden akmaktadır. Evliya Çelebi de notlarında bu güzel şadırvanın içinde o dönem alabalıkların yüzdüğünü ifade etmektedir. Ulucami'nin içindeki bu meşhur şadırvanın yapılışıyla ilgili genel olarak bilinen hikaye şu şekilde...
Yıldırım Bayezid Niğbolu zaferinden döndükten sonra zafer nişanesi olarak Ulucami'yi yaptırmak ister. Mimarların belirlediği arazideki hak sahiplerine başka yerden arazi ve bir miktar da altın verilir. Fakat yaşlı bir kadın caminin yapılacağı arazideki evini vermek istemez. Değerinin çok üstünde altın teklif edilse de ikna edilemez. Yaşlı kadının bu inadı Sultan Yıldırım Bayezid'in kulağına kadar gider. Sultan çözüm aramak için divanı toplar. Kadılar, Sultan'a 'mal onun ister satar ister satmaz' yanıtı verir. Sultan Bayezid de dönemin önemli alimlerden ve damadı olan Emir Sultan'a konuyu danışır. Emir Sultan'a Yıldırım Bayezid'e "Acele etme! Bir gecede neler değişmez?" der.
İhtiyar kadın o gece rüyasında bitkinlikten dolayı ayaklarını kullanamadığını ve Peygamber Efendimizin yanına gidemediğini görür. Bundan dolayı üzüntü içerisinde sızlanırken, ardından rüyasında gördüğü Emir Sultan'ın 'Sultanımızı üzme' nasihatini işitir. Uykudanuyandıktan sonra da bu nasihati dinler ve ertesi gün o çok sevdiği evini ücret almadan cami arazisine bağışlar. İşte o kadının bağışladığı araziye şadırvan yapılmıştır artık.
23O YIL SONRA YAPILMIŞ
Ulucamii görevlisi Sezgin Boler ise, geçtiğimiz dönemde kendisiyle yaptığımız haberde Ulucami'nin şadırvanıyla ilgili anlatılan bu hikayenin yanlış olduğunu belirtmiştir. Şadırvanın, Ulucami'nin inşaatından 230 sene sonra yapıldığını söyleyen Boyer şu bilgileri paylaşmıştı: "Halk arasında Ulucami içindeki şadırvanın alanının arazisini devlete vermek istemeyen gayrimüslim bir kadına ait olduğu bilgisi vardır. Ancak bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Ulucamii'nin içindeki şadırvan, İstanbul'dan sürgün gelen Kara Çelebizade Abdülaziz tarafından 1630 yılında yaptırılmıştır. Şadırvanın başlangıç noktası, 'Allah bir' diye başlar, 33 yerden akmaya devam ederek bir tespihat oluşturur. Şadırvanın içindeki su, Uludağ'dan, Pınarbaşı'na oradan da Ulucamii'nin içindeki şadırvana gelir. Buradan akan su içilmez. Ancak çeşmelerden akan su ise şebeke suyudur ve içilmesinde bir sakınca yoktur. Şadırvanın çeşmeleri Bursa plakası olan 16'ya göre sayıca belirlenmiştir.
Caminin şadırvanında Bursa'nın plakası olan 16 adet çeşme bulunuyor.
AKIL HASTALARINI TEDAVİ EDİYORDU
Şadırvanın yapılış nednelerini de aktaran Boler, "Su sesinin, akıl hastalarına iyi gelme özelliği vardır. Ulucamii'nin içindeki şadırvan da bu özelliğe uygun olarak yapılmıştır. Ayrıca şadırvanın üstündeki açık kubbe aydınlatma ve havalandırma sistemi görevi görmektedir. Şadırvanı yapanlar bu sayede cami içindeki yazıları korumayı da hesaplamıştır. Çünkü şadırvandan akan su, nemlendirme özelliği sağladığından bu yazıların akmasını önlüyor" ifadelerini kullandı.
Ulucami 1396-1400 yılları arasında Sultan Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır.
Dua ederiz Dua bekleriz