Marmara Denizi’nde müsilaj krizinin kaynağı tespit edildi!
Marmara Denizi’nde müsilaj krizinin kaynağı tespit edildi!
Marmara Denizi’nde yeniden görülen müsilajın ana nedenlerinden biri, Bursa’nın önemli su kaynaklarından Nilüfer Çayı’ndaki yüksek kirlilik oranı. Uzmanlara göre, çayın taşıdığı zehirli atıklar müsilajı tetikliyor ve acil önlemler alınmazsa tehlike büyüyecek.
Haber Giriş Tarihi: 10.01.2025 14:24
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2025 14:24
Kaynak:
İHA
Marmara Denizi’nde son günlerde yeniden ortaya çıkan ve kamuoyunu endişelendiren müsilajın kaynağına dair yapılan araştırmalar, Bursa’nın Nilüfer Çayı’ndaki kirlilikle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, çayın 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu belirterek “Nilüfer Çayı, Marmara Denizi’ne zehir taşıyarak müsilajı tetikliyor. Eğer acil önlemler alınmazsa durum çok daha kötü bir hal alabilir” dedi.
MARMARA DENİZİ’NDE MÜSİLAJIN ÜÇ ANA NEDENİ
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’ndeki müsilajın oluşumuna dair üç ana nedene dikkat çekti. Birincisi, iklim değişikliğine bağlı olarak su sıcaklıklarındaki artış. İkincisi, deniz şartlarında özellikle yüzey ve dip sularındaki homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık. Üçüncüsü ise Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan azot ve fosfor gibi kirleticiler.
Bu üç faktörün bir araya geldiğinde müsilajın felaket boyutunda ortaya çıktığını söyleyen Sarı, “Deniz suyu sıcaklıklarını ve deniz şartlarındaki kararlı durağanlığı kontrol etmek mümkün değil. Ancak Marmara Denizi’ne ulaşan kirlilik yükünü azaltarak müsilajın önüne geçmek mümkün. Müsilajı engellemenin tek yolu, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmaktan geçiyor.” şeklinde konuştu.
NİLÜFER ÇAYI: BİR ZEHİR TAŞIYICISI
Uludağ’dan doğarak Bursa Ovası’nı besleyen Nilüfer Çayı’nın, Marmara Denizi’ne ulaştığı noktada adeta bir zehir taşıyıcısına dönüştüğünü ifade eden Prof. Dr. Sarı, “Nilüfer Çayı’nın Marmara Denizi’ne karıştığı noktada çözünmüş oksijen miktarı 0,14 mg/l seviyesine kadar düşüyor. Bu değerler, çayın içindeki oksijenin neredeyse tükendiğini ve yoğun bir kirlilik yükü taşıdığını gösteriyor. Çayın bu haliyle tarımsal sulamada kullanılmaması ve temizlenmesi için acilen harekete geçilmesi gerekiyor.” dedi.
TARIMSAL SULAMA DERHAL DURDURULMALI
Nilüfer Çayı’nın aşırı kirlenmiş 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu vurgulayan Sarı, tarımsal sulama için çayın kullanılmasının halk sağlığını tehdit ettiğini belirterek, “Böylesine kirli bir suyun tarımsal sulamada kullanılması kabul edilemez. Çayın iyileştirilmesi tamamlanana kadar tarımsal sulama için kullanımının derhal durdurulması gerekiyor. Ayrıca kaçak deşarjların engellenmesi ve çaya deşarj edilen toplam kirlilik yüklerinin yeniden belirlenmesi şarttır.” diye konuştu.
ACİL EYLEM PLANI ŞART
Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için geniş çaplı bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Sarı, “Nilüfer Çayı için merkezi yönetim, yerel yönetim, sanayi kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların bir araya gelerek acil eylem planı hazırlaması gerekiyor. Bu planın süresi ve uygulama aşamaları şeffaf bir şekilde takip edilmelidir. Çayın temizlenmesi için sanayi atıklarının kontrol edilmesi, tarımsal kirliliğin azaltılması ve bireysel işletmelerin denetimlerinin artırılması şarttır.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Marmara Denizi’nde müsilaj krizinin kaynağı tespit edildi!
Marmara Denizi’nde yeniden görülen müsilajın ana nedenlerinden biri, Bursa’nın önemli su kaynaklarından Nilüfer Çayı’ndaki yüksek kirlilik oranı. Uzmanlara göre, çayın taşıdığı zehirli atıklar müsilajı tetikliyor ve acil önlemler alınmazsa tehlike büyüyecek.
Marmara Denizi’nde son günlerde yeniden ortaya çıkan ve kamuoyunu endişelendiren müsilajın kaynağına dair yapılan araştırmalar, Bursa’nın Nilüfer Çayı’ndaki kirlilikle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, çayın 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu belirterek “Nilüfer Çayı, Marmara Denizi’ne zehir taşıyarak müsilajı tetikliyor. Eğer acil önlemler alınmazsa durum çok daha kötü bir hal alabilir” dedi.
MARMARA DENİZİ’NDE MÜSİLAJIN ÜÇ ANA NEDENİ
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’ndeki müsilajın oluşumuna dair üç ana nedene dikkat çekti. Birincisi, iklim değişikliğine bağlı olarak su sıcaklıklarındaki artış. İkincisi, deniz şartlarında özellikle yüzey ve dip sularındaki homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık. Üçüncüsü ise Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan azot ve fosfor gibi kirleticiler.
Bu üç faktörün bir araya geldiğinde müsilajın felaket boyutunda ortaya çıktığını söyleyen Sarı, “Deniz suyu sıcaklıklarını ve deniz şartlarındaki kararlı durağanlığı kontrol etmek mümkün değil. Ancak Marmara Denizi’ne ulaşan kirlilik yükünü azaltarak müsilajın önüne geçmek mümkün. Müsilajı engellemenin tek yolu, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmaktan geçiyor.” şeklinde konuştu.
NİLÜFER ÇAYI: BİR ZEHİR TAŞIYICISI
Uludağ’dan doğarak Bursa Ovası’nı besleyen Nilüfer Çayı’nın, Marmara Denizi’ne ulaştığı noktada adeta bir zehir taşıyıcısına dönüştüğünü ifade eden Prof. Dr. Sarı, “Nilüfer Çayı’nın Marmara Denizi’ne karıştığı noktada çözünmüş oksijen miktarı 0,14 mg/l seviyesine kadar düşüyor. Bu değerler, çayın içindeki oksijenin neredeyse tükendiğini ve yoğun bir kirlilik yükü taşıdığını gösteriyor. Çayın bu haliyle tarımsal sulamada kullanılmaması ve temizlenmesi için acilen harekete geçilmesi gerekiyor.” dedi.
TARIMSAL SULAMA DERHAL DURDURULMALI
Nilüfer Çayı’nın aşırı kirlenmiş 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu vurgulayan Sarı, tarımsal sulama için çayın kullanılmasının halk sağlığını tehdit ettiğini belirterek, “Böylesine kirli bir suyun tarımsal sulamada kullanılması kabul edilemez. Çayın iyileştirilmesi tamamlanana kadar tarımsal sulama için kullanımının derhal durdurulması gerekiyor. Ayrıca kaçak deşarjların engellenmesi ve çaya deşarj edilen toplam kirlilik yüklerinin yeniden belirlenmesi şarttır.” diye konuştu.
ACİL EYLEM PLANI ŞART
Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için geniş çaplı bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Sarı, “Nilüfer Çayı için merkezi yönetim, yerel yönetim, sanayi kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların bir araya gelerek acil eylem planı hazırlaması gerekiyor. Bu planın süresi ve uygulama aşamaları şeffaf bir şekilde takip edilmelidir. Çayın temizlenmesi için sanayi atıklarının kontrol edilmesi, tarımsal kirliliğin azaltılması ve bireysel işletmelerin denetimlerinin artırılması şarttır.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Son Haberler
Süreç tamamlandı! Bursagaz, AKSA Enerji’ye satıldı
Bursa’da başkanlar basınla buluştu
Bursa'da lise öğrencisinin öldüğü kaza davasında yeni gelişme!