Cumhuriyetin anlamı ve tarihsel süreci Yazıevi Buluşmaları’nda ele alındı
Cumhuriyetin anlamı ve tarihsel süreci Yazıevi Buluşmaları’nda ele alındı
Nilüfer Belediyesi’nin Yazıevi Buluşmaları’nda Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Cumhuriyet'in tarihselliğini ve demokrasiyle ilişkisini anlattı. Kaynar, Cumhuriyet'in sadece yönetim biçimi değil, halkın yönetimde söz sahibi olma talebi sonucu ortaya çıktığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 16.03.2025 14:30
Haber Güncellenme Tarihi: 16.03.2025 14:39
Muhabir:
Nagihan ER
Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Yazıevi Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen "Cumhuriyet: Kimin, Neden?" başlıklı söyleşide, Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Cumhuriyet’in tarihsel gelişimini ve demokrasiyle ilişkisini ele aldı. Kaynar, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda halkın iyi yönetilme talebinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurguladı.
CUMHURİYET, HALKIN YÖNETİM TALEBİDİR
Nilüfer Belediyesi’nin Misi Yazıevi’nde düzenlediği etkinlikte, Türkiye'nin yakın siyasi tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Nâzım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda sanatseverler ve tarih meraklılarıyla bir araya geldi. Söyleşide Cumhuriyet’in ortaya çıkış sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Kaynar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi küresel tarih bağlamında ele aldı.
Farklı ülkelerde yaşanan siyasi dönüşümleri örnek göstererek konuşmasına devam eden Kaynar, İngiltere’nin 16. yüzyılda iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ve bu sürecin restorasyon dönemiyle çözüme ulaştığını ifade etti. Osmanlı’da ise benzer bir dönüşümün Tanzimat Fermanı ile yaşandığını belirten Kaynar, Batı’daki değişimlerin Türkiye’ye daha geç yansıdığını söyledi.
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E GEÇİŞ SÜRECİ
Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda toprak kayıpları yaşamasıyla yöneticilerin, imparatorluğu ayakta tutma yollarını tartışmaya başladığını belirten Kaynar, Cumhuriyet fikrinin de bu süreçte gündeme geldiğini dile getirdi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bu düşünceyi geliştiren isimler arasında yer aldığını belirten Kaynar, 4 Ekim 1923’te İstanbul’daki son İngiliz askerinin ayrılmasının ardından Cumhuriyet’in ilan sürecinin hız kazandığını aktardı. 9 Ekim’de Ankara’nın başkent olması için yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunu, ardından anayasa komisyonunun oluşturulduğunu ve nihayetinde 29 Ekim’de Cumhuriyet’in ilan edildiğini söyledi.
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ AYRILMAZ BİR BÜTÜNDÜR
Cumhuriyet’in demokrasi ile iç içe geçmiş bir yönetim anlayışı olduğunu vurgulayan Kaynar, "Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda halkın yönetimde söz sahibi olmasının temelidir. Meclis’in güçlü olması ve Anayasa’nın eksiksiz uygulanması gerekir. Eğer Anayasa uygulanmıyorsa, Cumhuriyet de tehlikeye girer" dedi.
Söyleşi, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhuriyetin anlamı ve tarihsel süreci Yazıevi Buluşmaları’nda ele alındı
Nilüfer Belediyesi’nin Yazıevi Buluşmaları’nda Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Cumhuriyet'in tarihselliğini ve demokrasiyle ilişkisini anlattı. Kaynar, Cumhuriyet'in sadece yönetim biçimi değil, halkın yönetimde söz sahibi olma talebi sonucu ortaya çıktığını belirtti.
Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Yazıevi Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen "Cumhuriyet: Kimin, Neden?" başlıklı söyleşide, Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Cumhuriyet’in tarihsel gelişimini ve demokrasiyle ilişkisini ele aldı. Kaynar, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda halkın iyi yönetilme talebinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurguladı.
CUMHURİYET, HALKIN YÖNETİM TALEBİDİR
Nilüfer Belediyesi’nin Misi Yazıevi’nde düzenlediği etkinlikte, Türkiye'nin yakın siyasi tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Nâzım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda sanatseverler ve tarih meraklılarıyla bir araya geldi. Söyleşide Cumhuriyet’in ortaya çıkış sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Kaynar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi küresel tarih bağlamında ele aldı.
Farklı ülkelerde yaşanan siyasi dönüşümleri örnek göstererek konuşmasına devam eden Kaynar, İngiltere’nin 16. yüzyılda iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ve bu sürecin restorasyon dönemiyle çözüme ulaştığını ifade etti. Osmanlı’da ise benzer bir dönüşümün Tanzimat Fermanı ile yaşandığını belirten Kaynar, Batı’daki değişimlerin Türkiye’ye daha geç yansıdığını söyledi.
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E GEÇİŞ SÜRECİ
Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda toprak kayıpları yaşamasıyla yöneticilerin, imparatorluğu ayakta tutma yollarını tartışmaya başladığını belirten Kaynar, Cumhuriyet fikrinin de bu süreçte gündeme geldiğini dile getirdi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bu düşünceyi geliştiren isimler arasında yer aldığını belirten Kaynar, 4 Ekim 1923’te İstanbul’daki son İngiliz askerinin ayrılmasının ardından Cumhuriyet’in ilan sürecinin hız kazandığını aktardı. 9 Ekim’de Ankara’nın başkent olması için yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunu, ardından anayasa komisyonunun oluşturulduğunu ve nihayetinde 29 Ekim’de Cumhuriyet’in ilan edildiğini söyledi.
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ AYRILMAZ BİR BÜTÜNDÜR
Cumhuriyet’in demokrasi ile iç içe geçmiş bir yönetim anlayışı olduğunu vurgulayan Kaynar, "Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda halkın yönetimde söz sahibi olmasının temelidir. Meclis’in güçlü olması ve Anayasa’nın eksiksiz uygulanması gerekir. Eğer Anayasa uygulanmıyorsa, Cumhuriyet de tehlikeye girer" dedi.
Söyleşi, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.
Kaynak: Nagihan ER
Son Haberler
Bursa’da kentsel dönüşüm ve ulaşım çözümleri hız kazanıyor
Trafik güvenliği için hava ve kara gücü birleşti
İlker Aksum en yakın dostunun cenazesine neden katılmadığını açıkladı