Tsunamiler genellikle okyanuslarda meydana gelen doğal afetler olarak bilinir, ancak sadece okyanuslarda değil, diğer su kütlelerinde de görülebilirler. Tsunamilerin oluşumuna neden olan ana faktör, bir su kütlesinde ani bir yer değiştirme veya kırılma şeklindeki büyük bir yer hareketidir. Bu yer hareketleri genellikle deniz tabanında meydana gelen depremler, denizaltı volkanik patlamalar veya büyük toprak kaymaları gibi olaylar sonucunda meydana gelir.
Tsunamiler, okyanuslarda veya büyük göllerde meydana gelen yer hareketleri sonucunda oluşabilir. Bununla birlikte, büyük okyanuslar genellikle tsunami oluşumu için daha elverişli koşullara sahiptir, çünkü bu su kütleleri daha geniştir ve daha büyük enerji akışlarına neden olabilir. Bu nedenle, genellikle tsunami terimi, özellikle Büyük Okyanus'ta meydana gelen büyük ölçekli tsunamileri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, 1995 yılında Japonya'nın Kobe kentinde meydana gelen deprem, Seto İçi Denizi'nde tsunamiye neden olarak 5.000'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Ancak, göllerde veya daha küçük su kütlelerinde de tsunami benzeri olaylar meydana gelebilir. Örneğin, ABD'de Büyük Göller bölgesinde meydana gelen büyük depremler sonucunda tsunami benzeri dalgalar oluşabilir. Bu tür olaylar, belirli bir su kütleğinin genişliği ve derinliği göz önüne alındığında, daha yerel ve sınırlı bir etkiye sahip olabilir.
Sonuç olarak, tsunami oluşumu sadece okyanuslarda değil, diğer su kütlelerinde de meydana gelebilir, ancak genellikle büyük okyanuslarda daha büyük ölçekte ve daha yıkıcı etkilere sahip olabilirler.
Tsunami dalgaları, okyanuslarda çok daha büyük ve yıkıcıdır. Bunun nedeni, okyanusların denizlerden ve göllerden daha derin olması ve dalgaların yayılmaları için daha fazla alan olmasıdır.