Resesyon Nedir? Bir ülkede resesyon olursa ne olur?

Resesyon, ekonomik faaliyetlerde belirgin bir duraklama ve daralma dönemini ifade eder. Peki, bir ülkede resesyon olursa ne olur? İşte detaylar...

Haber Giriş Tarihi: 25.07.2024 21:53
Haber Güncellenme Tarihi: 25.07.2024 21:53

Resesyon, ekonomik faaliyetlerin belirli bir süre boyunca gerilemesini ve daralmasını ifade eden bir terimdir. Genellikle bir ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYİH) iki çeyrek üst üste negatif büyüme kaydedildiğinde resesyon olarak kabul edilir. Ekonomik durgunluk, tüketim ve üretim düzeylerinin azalması, işsizlik oranlarının artması ve mali piyasalarda dalgalanmalar gibi birçok olumsuz etkiyle kendini gösterir.

EKONOMİK DURGUNLUĞUN BELİRTİLERİ

GSYİH Düşüşü: Bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinin en geniş ölçümü olan GSYİH, resesyon dönemlerinde iki çeyrek üst üste azalabilir. Bu durum, ekonomik aktivitenin genel bir şekilde gerilediğini gösterir.

İşsizlik Artışı: İşletmeler, talep azalması nedeniyle maliyetlerini düşürmek için iş gücünde kısıtlamalara gidebilir. Bu durum, işsizlik oranlarının artmasına yol açar ve iş arayan bireylerin sayısı artar.

Tüketim ve Yatırım Azalması: Tüketiciler, ekonomik belirsizlikler nedeniyle harcamalarını azaltabilir. Şirketler ise yatırım yapma konusunda temkinli davranarak yeni projelere başlamaktan kaçınabilir.

Üretim ve Satış Düşüşü: Üretim seviyeleri ve satışlar genellikle resesyon dönemlerinde düşer. Bu, hem iç talep hem de dış ticaret üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Finansal Pazar Dalgalanmaları: Borsa ve diğer finansal piyasalar genellikle dalgalanabilir. Yatırımcılar riskten kaçınarak daha güvenli liman varlıklarına yönelir.

Kredi Pazarında Zorluklar: Bankalar, borç verme konusunda daha dikkatli olabilir, bu da kredi bulmanın zorlaşmasına ve faiz oranlarının artmasına neden olabilir.

BİR ÜLKEDE RESESYON OLURSA NE OLUR?

Bir ülkede resesyon meydana geldiğinde, ekonomik göstergeler genellikle olumsuz bir seyir izler. Bu durumun başlıca etkileri şunlardır:

İşsizlik Artışı: İşletmeler, talepteki düşüşü telafi etmek ve maliyetleri kontrol altında tutmak amacıyla işçi çıkarabilir. Bu durum, işsizlik oranlarının artmasına yol açar.

Tüketim ve Yatırım Azalması: Tüketiciler, belirsizlik ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle harcamalarını kısabilir. Şirketler de yatırım yapma konusunda temkinli davranarak yeni projelere girişmeyebilir veya mevcut projelerini erteleyebilir.

Üretim ve İhracat Düşüşü: Üretim faaliyetleri yavaşlar, bu da hem iç talepte hem de dış ticarette bir azalmaya yol açar. İhracat rakamları düşebilir çünkü küresel piyasalardaki talep de etkilenebilir.

Mali ve Finansal Sorunlar: Bankalar, borç verme konusunda daha temkinli olabilir ve bu da kredi bulmanın zorlaşmasına neden olabilir. Ayrıca, şirketlerin mali durumları bozulabilir ve bazıları iflas edebilir.

Hükümet ve Merkez Bankası Müdahaleleri: Ekonomiyi canlandırmak amacıyla hükümetler genellikle mali teşvik paketleri hazırlar ve merkez bankaları faiz oranlarını düşürme veya para arzını artırma gibi para politikası araçlarını kullanır.