Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in hayatını kaybettiği, aralarında Daire Başkanı Mustafa Birden'in de bulunduğu dört üyenin yaralandığı 17 Mayıs 2006'daki saldırının üzerinden 18 yıl geçti.
Danıştay'daki kanlı saldırıya giden süreç, Danıştay 2. Dairesinin 8 Şubat 2006'da verdiği "başörtüsü" kararıyla başladı.
Daire, okula geliş gidişlerinde başörtüsü takan öğretmen Aytaç Kılınç'ın, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu. Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan karar sonrası 17 Mayıs 2006'da, avukat kimliği olduğu için üzeri aranmadan Danıştay'ın Necatibey Caddesi'ndeki eski binasına gelen Alparslan Arslan, kararı veren Danıştay 2. Dairesinin heyet odasındaki üyelere silahlı saldırıda bulundu.
Saldırıda, Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybederken, 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, 2. Daire üyeleri Ayfer Özdemir ve Ayla Gönenç ile 2. Daire Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu yaralandı. Saldırıdan sonra kaçmaya çalışan Arslan, Danıştay binası içinde yakalandı.
Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırıyla ilgili davanın görülmesine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Ağustos 2006'da başlandı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Alparslan Arslan hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ve "Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek" suçundan ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Mahkeme, diğer sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır'ı ise "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırdı.
Süleyman Esen, "silahlı suç örgütünün üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alırken, sanıklar hakkında "patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak", "kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak", "tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek" suçlarından çeşitli hapis cezaları da verildi.
Mahkeme, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine hükmetti.
YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ, ERGENEKON DAVASIYLA BİRLEŞTİRDİTemyiz aşamasında Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararı, 16 Aralık 2008'de oy birliğiyle bozdu.
Daire, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine açılan Ergenekon davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu" yönünde karar verdi.
Karar sonrası, Danıştay saldırısı davası, Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, Ergenekon ana davasıyla birleşen dosyada kararını 5 Ağustos 2013'te açıkladı.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bu kez "Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi"ni bozma nedeni yaparak, yerel mahkeme kararını 21 Nisan 2016'da bozdu.
Yargıtay'ın bozma kararına uyan İstanbul'daki mahkeme, "terör örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve nitelikli kasten öldürme" gibi suçlardan yargılanan tutuklu sanık Alparslan Arslan ile Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, Salih Kurter, Süleyman Esen, İsmail Sağır ve Tekin İrşi, silah temin ettikleri öne sürülen sanıklar Kenan Özay, Selçuk Özkan, Erkan Akyıldız ve Mahmut Güzel hakkındaki dosyayla ilgili görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Ağustos 2018'de kararını açıkladı. Mahkeme, sanık Alparslan Arslan'ı, Mustafa Yücel Özbilgin'e yönelik eylemine ilişkin "kamu görevlisini yerine getirdiği görev nedeniyle tasarlayarak öldürmek" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırdı.
Arslan'a ayrıca silahla yaraladığı Daire Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayla Gönenç ve Ayfer Özdemir ile tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu'na yönelik eylemlerine ilişkin "kamu görevlisini tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan 72 yıl hapis cezası verildi. Hakkında her 2 suçtan takdir indirimi yapılmayan Arslan'ın, hükümle birlikte tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.
Sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında "kasten adam öldürmeye yardım" suçundan 14 yıl 2'şer ay, 4 kişinin "öldürülmesine teşebbüse yardım" suçundan da 25'şer yıl olmak üzere toplam 39 yıl 2'şer ay hapis cezasına hükmedildi.
Sanıklardan Mahmut Güzel'e "silah ticareti yapmak" suçundan 5 yıl hapis cezası ile 375 lira adli para cezası verildi. Aynı suçtan yargılanan sanık Erkan Ayyıldız ise 4 yıl 7 ay hapis ile 375 lira adli para cezasına çarptırıldı.
"Kasten adam öldürmeye yardım" ve "kasten adam öldürmeye teşebbüse yardım" ile suçlanan Süleyman Esen, delil yetersizliğinden beraat etti. Sanıklar Aykut Metin Şükre, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkındaki "ruhsatsız silah bulundurma" davası zaman aşımından düştü.
DOSYA ÜÇÜNCÜ KEZ YARGITAY'A GELDİAnkara 23. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya üçüncü kez Yargıtay'a geldi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 25 Kasım 2020'de davaya ilişkin temyiz incelemesini tamamlayarak, Alparslan Arslan'a verilen "ağırlaştırılmış müebbet" ve 72 yıl hapis cezası ile diğer sanıklarla ilgili hükümleri onadı.
ALPARSLAN ARSLAN ÖLDÜ MÜ?Danıştay saldırısı davasından hükümlü olan Arslan, 16 Şubat'ta 2023'te Maltepe Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki koğuşunda asılı olarak hareketsiz halde bulundu.
Sağlık ekiplerince yapılan incelemede hayatını kaybettiği belirlenen Arslan'ın cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Arslan'ın cenazesi ertesi gün Ümraniye Ihlamurkuyu Merkez Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Çekmeköy Yukarı Baklacı Mezarlığı'na defnedildi.