Bakü'nün düşman işgalinden kurtuluşu, Azerbaycan tarihi ve Türk-Azerbaycan kardeşliği açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır. 1918 yılında, Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, Azerbaycan, Bolşevikler ve Ermeni güçlerinin işgali altında kalmıştı. Bu zorlu süreçte Azerbaycan halkı, bağımsız bir devlet kurma mücadelesi verirken, dışarıdan da destek alma ihtiyacı duymuştu.
Bakü, 1918 yılında Rusya'nın Bolşevik hükümetinin kontrolü altında bulunduğunda, bölgedeki etnik ve siyasi gerilimler oldukça yoğundu. 1918’in başlarında, Bakü, Bolşevikler tarafından işgal edilmişti ve bu durum, şehirdeki halkı büyük bir belirsizlik ve tehlikeye sürüklemişti. Şehirdeki Ermeni ve Azeri nüfus arasında yoğun çatışmalar yaşanıyordu.
Bakü'nün İşgali ve KurtuluşuBakü’nün düşman işgalinden kurtuluşu, 15 Eylül 1918 tarihinde gerçekleşti. Bakü'nün kurtuluşu, Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesi açısından kritik bir dönüm noktasıydı ve bu olay, Azerbaycan'ın özgürlük mücadelesinde önemli bir aşamayı temsil ediyordu.
Şehir, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kurucusu ve lideri olan Nuru Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu tarafından kurtarıldı. Kafkas İslam Ordusu, Osmanlı İmparatorluğu tarafından desteklenen bir askeri kuvvetti ve Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesine önemli bir katkı sağladı. Bu ordunun Bakü'ye doğru ilerleyişi, şehirdeki Ermeni ve Bolşevik güçlerinin gerilemesine ve sonunda Bakü'nün kurtuluşuna yol açtı.
Kurtuluş SonrasıBakü’nün kurtuluşu, şehirde büyük bir sevinçle karşılandı. Kurtuluş, Azerbaycan’ın bağımsızlığına giden yolda önemli bir adım olarak kabul edildi. 15 Eylül, Azerbaycan'da "Bakü'nün Kurtuluş Günü" olarak anılmakta ve her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu tarih, Azerbaycan halkı için tarihi ve sembolik bir öneme sahip olup, ülkenin özgürlük mücadelesinin bir simgesi olarak kabul edilmektedir.
SonuçBakü'nün düşman işgalinden kurtuluşu, sadece Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin bir parçası değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi dengelerin yeniden şekillendiği ve Azerbaycan’ın ulusal kimliğinin güçlendiği bir dönemdi. Bu olay, Azerbaycan tarihinin önemli anlarından biri olarak yerini almış ve halkın ulusal bilinç ve birliğini pekiştirmiştir.