LÖSEV, lösemili ve onkoloji tedavisi gören çocukların yaşamlarını iyileştirmek amacıyla çıktığı yolda önemli bir adım daha attı.
Bursa’da açılan LÖSEV Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü, çocukların hem bilimsel hem de doğayla iç içe eğitim alabilecekleri bir merkez olarak tasarlandı.
Bu enstitü, hastalıkla mücadele eden çocuklara ve ailelerine umut olmayı amaçlarken, onların sağlıklı ve mutlu bir şekilde geleceğe hazırlanmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
Program İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Ardından bando takımı ve çocuk korosunun konseri ile devam etti.
Lösev’de çocuğunun yeniden bir hayat bulduğunu dile getiren anne Kezban Kul,
“Bu mücadeleye nasıl katlıda bulunabilirim diye düşündüm. Bu düşünceler beni bugün burada bulunduruyor. Lösev sadece tıbbi destek ile kalmayarak bize umut ışığı oldu. Toplumun el ele vererek tüm savaşları kazanabileceğini gösterdi. Annelere verdiği ruhsal ve ekonomik destek ile dayanışmanın en saf halini görüyoruz. Bugün bilimin ışığında açtığımız bilim merkezinin birçok anneye ve çocuğa umut olduğunu biliyorum.”
Diğer annelerin adına konuşan bir diğer anne Güneş Özkurt ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu yüreği geniş kocaman ailede birlikte mücadele ettik. Lösev bana ve çocuğuma sadece bir hastane değil bir aile oldu. Bugün açılan bu merkez geleceğin mühendislerini, mimarlarını yetiştirecek.“
LÖSEV – LÖSANTE kurucu Yönetim Kurulu Başkanı ve LÖSANTE Hastanesi Yönetim Kurulu BaşkanI Dr. Üstün Ezer, açılış konuşmasında LÖSEV Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü ile raydan çıkan ülkeyi yeniden raylara koymanın ilk adımı olduğunu vurguladı.
Umut, mutluluk ve iyilik ile yollarına devam edeceklerini dile getirerek,
“Bu ülkeyi yeniden Cumhuriyetin kuruluş yaylarına oturtmak istiyoruz. Bugün yıllar önce kurulmuş köy enstitülerinin yıllar sonra bir örneğini hayata geçiriyoruz. Yıllar önceydi biraz da bizden ve bürokrasiden kaynaklanan bir gecikme ile bir gün bir sahil kasabasında denize giriyordum. Bursa’dan bir telefon Cahit Aksoy’un bağışladığı bu arazi ile bu hikaye başladı. Çok sevdiğim insanları kaybettim. Ardından arkadaşlarımız ile çıktığımız bu yolculukta enfeksiyon ile mücadele ettik. Ardından hijyen, beslenme gibi diğer sorunları çözdük. Geriye umut ve inanmak kalmıştı. Bugün Lösev’de tedavi oranı yüzde doksan dört oldu. Yüzde onlardan yüzde doksanlara gelen bir kuruluş neden yüzde yüzü başaramasın. Otuz beş bin kişiyle birlikte Atatürk’ün huzuruna çıktık. Çocuklarımıza verdiğimiz sözü tuttuk. Çabalarımız ile yüzde yüz başarıya doğru gidiyoruz. Bunu da yakında sizinle paylaşacağız. Bu kurumda hiçbir ücret talep edilmeyecek. SSK hiçbir ücret ödemiyor. Onda biri gibi bir rakamdan bahsediliyor o da yok. Atatürkçülük doğuştan gelir. Bunlar genlerle olur. Atamıza söz verdik. Senin kurduğun ülke raylarından çıktı. Türk halkına baktığımızda 29 Ekim gecesi Atatürk ve Cumhuriyete sahip çıktığını gördük. Atatürk Samsun’a çıkarak başladı. Biz de bu kurumla yeniden rayları yerine oturtmak için ilk adımı attık. Köy enstitüleri kapanmasaydı biz bugün dünya lideri bir ülke olurduk. Bugün köy enstitülerinin aleyhinde konuşan kimse yok. Elinizde dev gibi imkanlar var. Niye bir kişide çıkıp köy endüstrisi kurmadı. Neden korkuyorsunuz? Bu çocuklarımızı tekrardan yeniden büyük insanlar haline getireceksek, köy endüstrilerini kurmamız gerekiyor. Sevgi, iyilik ve umut dolu mücadelemizde sonunda biz kazanacağız. Burda en ufak emeği olan herkese tek tek teşekkür ediyorum. Bizim en güzel eserimiz oldu.” dedi.