LÖSEV’den Bursa’nın yüzünü güldürecek proje

Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), lösemili çocuklar ve ailelerinin yüzünü güldürmeye yönelik projelerine bir yenisini daha ekliyor.

Haber Giriş Tarihi: 30.05.2024 15:04
Haber Güncellenme Tarihi: 30.05.2024 15:04

LÖSEV’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, vakfın diğer yönetim kurulu üyeleri, LÖSEV gönüllüleri, LÖSEV’in iyileşmiş gençleri, çocuklar ve aileleri katılımı ile gerçekleştirildi.

1990’lı yıllarda neredeyse tüm lösemili çocukların hayatını kaybettiğini belirterek konuşmasına başlayan LÖSEV’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, devamında şu ifadeleri kullandı:

“LÖSEV’in kendisinden değil de daha çok enfeksiyon, parasızlık gibi sebeplerden çocuklarımızı kaybediyorduk. O dönem mesleği bırakmayı düşündüm. Bu hastalık sizin iyileştirmeniz gereken bir mesleği yapmanızı engelliyordu. Bu kadar umutsuz bir hastalık benimde canımı yakıyordu. Bu meslek böyle yapılmaz dedim. Dah sonra üç arkadaşımla bir araya geldik. Ve LÖSEV’i kurduk. Bir masa bir sandalye  ile başlattığımız bu yolculuk bugünlere geldi. Bizim bu yola çıkarken bir inancımız vardı. Biz bu ölümleri durdurabilirdik. Belki de Türkiye’de makus kaderi değiştirebilecek bir şeyler yapabilirdik 1998- 1999’ yıllarının cumhurbaşkanı bizim elimizden tutmuştu. Cumhurbaşkanlığını çok güzel icra etti. Bize bir bina tahsis etti. 2000 yılında Türkiye’nin ilk lösemi hastanesini açtık. Bir bağışçımız ilaç aldı. Bir bağışçımız nakit desteği verdi derken bugüne geldik. Lösemili çocuklar okulu 2007 yılında Ankara’da  faaliyete geçti. Daha sonra 2016 yılında okulumuzu büyüttük. O ölümle pençeleşen, Azrail’le  mücadele eden o çocuklar, bizim kolejlerde verdiğimiz eğitimde,  o okulda sanki hiç hasta olmamış gibi pırıl pırıl yetişiyorlar. Bizim her zaman verdiğimiz bir mesajımız var. ‘yarının cumhurbaşkanı, başbakanı LÖSEV’den çıkacak.’ Diye biz inanıyoruz. Ankara hayata geçirdiğimiz lösemili çocuklar köyü tamamen ücretsiz ve kaliteli bir hizmet veriyoruz. Bağışçılarımızın destekleriyle bir inşa ettik. Bu süreçte en çok zorlanan annelerimiz  onların hepsi benim başımın tacı, onlara söz vermiştik ‘biz iyileştireceğiz çocuklarımız’ dedik. Mutfakta başladığımız serüvenimize çeşitli ürünler üreterek de destek olan annelerimizin emeği çok büyük onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir bağışçı ile görüştüm. Dedi ki bir otelim var size bağışlamak istiyorum. Bağışını vasiyet olarak yaptı. Ankara var olan hastanemiz, lösemili çocuklara tamamen ücretsiz hizmet vermesine rağmen Sağlık bakanlığından tam ruhsatı alamıyoruz. LÖSEV- LÖSANTE hastanesi 25 yılda LÖSEV tedavinde çok ciddi başarılar sağladı. Biz hiçbir zaman rant peşimde koşmadık koşmayacağız ama sonunda o ruhsatı da alacağız. Benim bunca senelik tecrübende şunu gördüm lösemide kullanılan ilaçlar, tedaviler yalnızca hastalığın yüzde ellisini iyileştiriyor diğer yüzde elli  ise temiz bir ortam, moral ile iyileşiyor. Herkes köy endüstrilerinin  bu ülkenin başarı yolunda attığı adımlarda en önemli yer olduğunu söylüyor. O köy endüstrileri ile ilerleseydik Türkiye şu an dünyanın lideri olurdu. Köy endüstrilerini kapatma fikri hiçbir vatanseverin alabileceği bir karar değil. Bugün Atatürk’ün koltuğunda oturanlar dahil hiç bir yerde köy endüstrilerini hayata geçirmedi. Türkiye’nin ilk köy endüstrisini biz açacağız. Müthiş bir proje oldu. Bursa her şeyin en iyisine layıktır. Bağışçılarımız, çocuklarımız her şeyin en iyisine kayıktır diyerek bir proje hazırladık. Projelerimizde yaptığımız bütün alanlar  benim kendi evimden daha lüks daha konforlu çocuklarımızın hepsi bunu hak ediyor. Okulumuzun içerisinde mutlaka sanat atölyeleri olacak. Kütüphanesi, bilim yuvaları olacak, oyun odaları olacak, kafeteryaları olacak, onların arkasında annelerin üretim mutfağı ve uğraş atölyeleri olacak. Amfi tiyatrolar inşa ettik.

İç bahçemiz olacak buranın büyük bir kısmı hayvanlarla, spor merkezleri, biyoenerji merkezlerinden oluşacak. Bisiklet yolu, patent yolu inşa ettik. Yeşil Bursa’nın betonlaşma görüntüsü üzerine bir yol inşa ettik. Çocuklarımızın evreni öğrenmeleri lazım, bunun içinde gökyüzünü rahatça görebilecekleri teleskopların içerisine olduğu bir uzay alanı olacak. Çalışma arkadaşlarımızla baktığımızda tahminimize göre ağustos ayında projemiz sona gelir. Allah kısmet ederse de Eylül ayında açarız. Bizim işimiz bitiyor mu? hayır. Bizim başarı hedefimiz yüzde yüz ben bunu başarıya da ulaşacağımıza inanıyorum. Buradaki tüm ekip arkadaşlarıma da teşekkür etmek istiyorum. Bu arazinin sahibi Ali Muhittin Dinçsoy’un son arzusu bu arazinin lösemili çocuklar için kullanılması oldu. Oğlunun huzurunda bir kez daha ona çok teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese  teşekkür ediyorum. Yedi buçuk milyon yöneticimizle birlikte eğilmeden bükülmeden ulu Önder Atatürk’ün izinden bir an olsun ayrılmadık. Ayrılmayacağız da ülkemiz raylardan ne kadar çıkarsa çıksın biz çalışmalarımızla bu yoldan ayrılmayacağız ve ayrılanları da bu yola geri sokacağız. Çok bedel ödedik buralara gelebilmek için ben hayallerimin tümüne kavuşamadım daha onda dokuzunu yaptım. Allah diğer hayallerimizi gerçekleştirmek için sağlık ve ömür versin. Yirmi beş yıl için bir mücadele filmi oluşturduk. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Sizinle çocuklarımızla devam edeceğiz. Tabi ki biz bunları o kahraman çocuklarımızın iyileşmeleri ve annelerimizin emeğiyle sağladık ama esas desteğimiz Türk halkından aldık. En büyük teşekkür Türk halkına”

Lansman açılış konuşmasının ardından lösemili çocuklar haftasına özel hazırlanan etkinlik gösteriler ile devam etti.