Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Yazıevi Buluşmaları kapsamında gerçekleştirilen "Cumhuriyet: Kimin, Neden?" başlıklı söyleşide, Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Cumhuriyet’in tarihsel gelişimini ve demokrasiyle ilişkisini ele aldı. Kaynar, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda halkın iyi yönetilme talebinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurguladı.
CUMHURİYET, HALKIN YÖNETİM TALEBİDİR
Nilüfer Belediyesi’nin Misi Yazıevi’nde düzenlediği etkinlikte, Türkiye'nin yakın siyasi tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Mete Kaan Kaynar, Nâzım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda sanatseverler ve tarih meraklılarıyla bir araya geldi. Söyleşide Cumhuriyet’in ortaya çıkış sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Kaynar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi küresel tarih bağlamında ele aldı.
Farklı ülkelerde yaşanan siyasi dönüşümleri örnek göstererek konuşmasına devam eden Kaynar, İngiltere’nin 16. yüzyılda iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ve bu sürecin restorasyon dönemiyle çözüme ulaştığını ifade etti. Osmanlı’da ise benzer bir dönüşümün Tanzimat Fermanı ile yaşandığını belirten Kaynar, Batı’daki değişimlerin Türkiye’ye daha geç yansıdığını söyledi.
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E GEÇİŞ SÜRECİ
Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda toprak kayıpları yaşamasıyla yöneticilerin, imparatorluğu ayakta tutma yollarını tartışmaya başladığını belirten Kaynar, Cumhuriyet fikrinin de bu süreçte gündeme geldiğini dile getirdi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bu düşünceyi geliştiren isimler arasında yer aldığını belirten Kaynar, 4 Ekim 1923’te İstanbul’daki son İngiliz askerinin ayrılmasının ardından Cumhuriyet’in ilan sürecinin hız kazandığını aktardı. 9 Ekim’de Ankara’nın başkent olması için yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunu, ardından anayasa komisyonunun oluşturulduğunu ve nihayetinde 29 Ekim’de Cumhuriyet’in ilan edildiğini söyledi.
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ AYRILMAZ BİR BÜTÜNDÜR
Cumhuriyet’in demokrasi ile iç içe geçmiş bir yönetim anlayışı olduğunu vurgulayan Kaynar, "Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda halkın yönetimde söz sahibi olmasının temelidir. Meclis’in güçlü olması ve Anayasa’nın eksiksiz uygulanması gerekir. Eğer Anayasa uygulanmıyorsa, Cumhuriyet de tehlikeye girer" dedi.
Söyleşi, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.