Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümünden mezun olduktan sonra bir süre bu alanda çalışan 33 yaşındaki Ecem Şen, 4 yıl önce çocukluktan beri hayalini kurduğu servis şoförlüğüne geçmek istedi.
Şen, gerekli belgeleri tamamladıktan sonra babasını kaybetti. Onun mirası olan araca geçip, Bursa’daki fabrikalara işçi ve okullara öğrenci taşımaya başladı. Ecem Şen, minibüs kullanırken zaman zaman zorluklarla karşılaştığını ama işine ve öğrencilere duyduğu sevgiyi dile getirdi.
"Çocukluktan beri bu mesleği hayal ediyordum," diyen kadın, babasının yaklaşık 40 yıl boyunca Bursa'nın en tanınmış servis şoförlerinden biri olduğunu anlattı. Küçükken, "Ne olmak istiyorsun?" sorularına her zaman babasının işini yapacağım yanıtını verdiğini ifade etti.
İŞİNİ SEVEREK YAPIYORTrafikteki insanlardan farklı tepkiler aldığını belirten Şen, "Camlarımız kapalı olduğu için içeriden görünmüyoruz. 'Dayı arabanı çeker misin?' dediklerinde camı açtığımda, 'Abla, kusura bakma' deyip geri çekiliyorlar" dedi. Ayrıca, "Bazıları da 'Helal olsun, senin gibi araba kullanamayız' diye övgülerde bulunuyor. Olumsuz tepkiler de alıyorum ama bu işi severek yapıyorum" diye ekledi.
33 yaşındaki Şen, bu mesleği bir tutku haline getirdiğini ve babasının güzel bir rol model olduğunu belirtti. Kendi mesleğinden vazgeçip bu yola girmesi, onu daha da motive etmiş. "Babam ilkokul öğrencilerini 40 yıl boyunca taşıdı. Hatta son zamanlarda taşıdığı çocukların çocuklarını taşımaya başladı, ona 'Dede' derlerdi" dedi.
Kendini "diplomalı servis şoförü" olarak tanımlayan Ecem, ticari araç sürücülüğünün genellikle erkek mesleği olarak algılandığını, ancak bu algıyı kırmaya çalıştığını vurguladı. İşine olan yaklaşımında annelik duygusunu öne çıkardığını ve her zaman dikkatli davrandığını belirtti. "Öğrencilerime yaklaşırken, annelik hissiyle hareket ediyorum. Kıyafetlerime de özen gösteriyorum, bu şekilde dört yıldır devam ediyorum." dedi.