Bursa'da bir ekmek yüzünden başlayan trajedi!

Bir ekmek yüzünden başlayan trajedi, 76 yaşındaki Zeliha nineyi derin bir üzüntüye sürükledi. Kayıp oğlu Bülent'i arayan Zeliha nine, devlet desteğiyle yeni bir başlangıç yaparken, umutla oğlunun bulunmasını bekliyor.

Haber Giriş Tarihi: 20.09.2024 12:10
Haber Güncellenme Tarihi: 20.09.2024 12:10

Yıllar önce eşinden ayrılıp oğlu Bülent'le ile yaşamaya başlayan Zeliha Dalgın, bir ekmek yüzünden oğlunu kaybetmenin acısını yaşıyor. 44 yaşındaki Bülent, istediği ekmeği alamayınca evden ayrılmış ve bir daha geri dönmemiş. Yaşlı kadın, oğlu için günlerce balkonunda nöbet tutarken göz yaşı döküyor. Umudunu kesmeyen Zeliha nine, televizyonlara çıkarak oğlunu arıyor.

BAKANLIK DEVREYE GİRDİ

Oğlu Bülent'i arayan Zeliha Dalgın, yaşam mücadelesinde zorlandı. Yaşlı aylığı yetmeyen Zeliha nineye, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından huzurevi imkanı sağlandı. Bakıma muhtaç olduğu belirlenen Dalgın, İnegöl Fatma Göztepe Huzurevi'ne yerleştirildi.

Zeliha Dalgın, 'Elimden geleni yaptım. Ama hastalandım. Buraya geldim. Bana çocuk gibi baktılar. Şimdi iyiyim. Devlet bana sahip çıktı. Allah razı olsun. Babası da çok sertti o yüzden babasının da sözünü dinlemiyordu. Eşim 80'lerindeydi ayrıldık. Bana sahip çıkacak kimse yok. Bir ablam var. Ama o da sahip çıkmıyor. İsteseydi arardı burayı.' açıklamasında bulundu.

OĞLUNA SESLENDİ  Zeliha Dalgın sözlerine şöyle devam etti,

'Televizyona çocuğumu aramak için çıktım. Bana yardım ettiler. Çok güzel bir yere getirdiler. Oğlum uzun ekmek almadım diye evden kaçtı gitti. Bir daha onu görmedim. Çocuğumu kaç yerden arıyorlar hala bir haber gelmedi. Oğlum gidince buralarda kalmam dedim kendim çıktım evden. Benim yaşlı aylığım var oğlum daha hastaydı onun da aylığı vardı biz geçinip gidiyorduk. Kirada oturuyordum oğlum da gidince buralara düştüm ama güzel bir yere düşmüşüm. Televizyonda çıkıp çocuğumu arayacağım dedim onlar biz ararız dediler ama onlar da bulamadı. Kaç yaşında olursa olsun evlat olduğu için peşinden gideceğim. 44 yaşında ama ne yapayım çocuğum evlat. Daha öncesinde de İstanbul'da otururken böyle gitmişliği var, ara sıra esiyordu ama eve geri dönüyordu sonunda. Şimdi gelmedi. Oğlum benle yaşamak isterse ben de onunla yaşamak isterim ama istemezse burada kalırım. Oğlum bana sağ olduğunu söylesin, anne ben sağım desin bu bana yeter.

Ben yalnız çocuğuma seslenirim. Çocuğum çık gel. Evladım ben sensiz yaşayamam çık gel. Sen beni biliyorsun evladım niçin böyle yaptın annene. Oğlum hastalanınca onun üstüne çok düştüm. Kendimi çok yıprattım ama bana burada çok iyi bakıyorlar sağ olsunlar. Bunları da yaşamak varmış kaderimde. Babasına gitti desem en son öldüğünü duymuştum oraya da gitmemiştir. Babası oğluna hiç sahip çıkmadı. Bana ‘Anne bir kere başımı okşamadı' derdi. Ben de ona boş ver çocuğum ben seni seviyorum sil onu dedim. Tek çocuktu oğlum.

HUZUREVİ MÜDÜRÜNDEN AÇIKALAMA

Huzurevi Müdürü Yasin Topçu ise, Zeliha Dalgın'ın son durumu hakkında açıklamalarda bulunarak,

'Tabi ki tüm yaşlılarımız bizim için değerli, hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yaşlılarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Şuan huzurevimizde 55 tane yaşlımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Tüm yaşlılarımızın her biri ayrı dünya, ayrı değer, her biri ulu çınar. Son yaşlılarımızdan olan Zeliha teyzemizi Mayıs ayında misafir etmeye başladık. Teyzemiz evladını aramış ama bulamamış. Bu olay televizyonlara da yansıdı ancak bir noktada sonuca ulaşmadı. Bakanlığımız bakıma muhtaçlığı üzerine teyzemizi kuruluşumuza tertibini gerçekleştirdi. Yaşlı teyzemiz buraya ilk geldiğinde evinden ve oğlundan ayrılmıştı, kolay bir şey değil. Burada çalışanlarımızın sıcaklığını gördükten kısa bir süre sonra o travmalarını aştı, şuan en uyumlu yaşlılarımızdan. Biz burada yaşlılarımız için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz.' ifadelerine yer verdi.