Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık, kentte 2 milyona yakın insanın yapı denetime tabi binalarda oturduğunu dile getirerek, “Nüfusun 3.4 milyon olduğu düşünülürse, 1.4 milyon insanımız eski Bursa’daki riskli binalarda ikamet ediyor” dedi.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma ve binlerce can kayıplarına sebep olan deprem sonrası bölgedeki gözlemleriyle hazırladıkları deprem ve yapı denetim raporlarını basın mensuplarıyla paylaştı.
Hiçbir gelirin can kaybından değerli olmayacağını söyleyen Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık, yılda 2 defa gerçekleştirdikleri toplantı kapsamında depremden 3 gün önce Hatay’ın Antakya ilçesinde sarsıntıda yıkılan otelde konakladıklarını dile getirdi.
Depreme Diyarbakır’da yakalandıklarını hatırlatan Işık, “İki etki bıraktı. Hem psikolojik hem de bacağımda yara olarak... En ufak dahi olsa bir bilinçlenme bizim için çok önemli. 17 Ağustos 1999 yılındaki depremden sonra Yapı Denetim Kanunu yürürlüğe girdi. Van, Elazığ, Malatya, İzmir ve Düzce depremleri son 100 yüzyılın en etkili olanları. Buralarda yapı denetime tutulan hiçbir binada yıkım dahil hasar oluşmadı. Düzce’nin 1999’da yüzde 97’si yıkılmıştı. Şimdi ise yapı denetime uygulanan hiçbir binada hasar olmadı. En büyük yıkım Gaziantep, Hatay ve Nurdağı oldu. Bursa’da 1855’te 7.8 ve 29 gün sonra 7.7 şiddetinde depremle toplamda 3 bin kişi hayatını kaybediyor.” dedi.
"ARTIK BİNALAR KADERİNE TERK EDİLMEYECEK"
Bursa’da bitişik nizam evlerin yüzde 65 olduğunu kaydeden Serkan Işık, “Deprem bölgesinde de bunlardan fazlaca örnekler gördük. Bir an önce bitişik nizamdan çekilmemiz gerekiyor. Zemin sıvılaşması, binanın olduğu yerde kırılmasına ya da sağa sola yatmasına sebebiyet veriyor. İmalatlarda en büyük sorun şantiye şefidir. Hala alaylı sistemde inşaat yapıldığı görünüyor. 5 yılda 1 binalar denetlemeyecek. Artık binalar kaderine terk edilmeyecek. Bursa Ovası’nda da ciddi anlamda yapılaşmalar var. Birinci deprem bölgesinde görülecek olayların yüzde 80’ini göreceğiz. Kentsel dönüşümler artmalı. Şehir içindeki nüfus yoğunluğunu şehir dışına yönlendirmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“BİZ DÖNÜŞMEZSEK DEPREM BİZİ DÖNÜŞTÜRECEK”
Bursa’nın depreme karşı acil eylem planlarının yapılması gerektiğini ifade eden Işık, “Kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekiyor. Bursa’da doğudan batıya geliş var. Ancak doğu boşaldığı zaman o bölgenin de dönüşüme ihtiyacı var. Şehrin en güzel yerlerinin kentsel dönüşüm yapıldığında göç alabileceği bir şehir de biz Bursa’da göç veriyoruz. Bu deprem Bursa’ya bir gün gelecek. Bursa’nın hızlı bir şekilde dönüşüme ihtiyacı var. Siyasi kavgası olmadan bizim dönüşmemiz lazım, yoksa deprem bizi dönüştürecek. Bursa’da acil eylem planlarının oluşması gerekiyor. İnsanların konaklayacağı yerlerden araç sayılarına kadar her an görev başında olabilecek gibi hazırlık yapılması gerekiyor. Yerel yönetimlerin hazırlık yaptığını biliyorum. Ancak bu hazırlığın biraz daha hızlı yapılması gerekiyor. Bunun önlemlerini almak zorundayız. Şehirleşme anlamında almak zorundayız. Binaları yenilemek anlamında almak zorundayız. Kentsel dönüşümü bir an önce arttırmamız gerekiyor. Şehrin içerisindeki insan yoğunluğunu şehrin dışlarına aktaracak planlarla bunları yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.
"2 MİLYONA YAKIN İNSAN, GÜVENLİ BİNALARDA OTURUYOR"
Bursa’daki güncel duruma ilişkin bilgilendirmede bulunan Başkan Işık, “1999 depreminin ardından bu zamana kadar 96 milyon metrekarelik denetime tabi tutulan bina yapıldı. 7 milyon metrekare de yapı izni aldı. Toplam 103 milyon metrekare inşaat alanı oldu. Bu da 660 bin konuta tekabül ediyor. Buradan yola çıkarak 2 milyona yakın insan, yapı denetime tabi tutulmuş güvenli binalarda oturuyor. 3.4 milyonluk bir nüfus olduğu kabul edildiğinde, 1.4 milyon Bursalı eski ve riskli binalarda oturuyor” dedi.
"DENETLEME PERSONELİNE SALDIRDILAR"
Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan olaylara da değinen Işık, “Denetimimizi karşı tarafla birlikte etik kurallara göre yaptığımız zaman düzgün bir modellemeyle inşaatı yaptırıyoruz. Ancak hayatı boyunca teknik terimi bilmeyen imalatı alaylı bir şekilde yapan insana da biz sahada dert anlatamıyoruz. En son Bursa’da benim denetleme personelime saldırdılar. İnsanlara biz doğruyu anlatamıyoruz. Onlar kendi bildiği alaylı doğruyu bize anlatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.