Hava Durumu

#Dışişleri Bakanı

Bursa Hayat Gazetesi - Dışişleri Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dışişleri Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dışişleri Bakanı Fidan'dan AB ülkelerine Filistin çağrısı Haber

Dışişleri Bakanı Fidan'dan AB ülkelerine Filistin çağrısı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Gazze Temas Grubu üyeleri ile birlikte İspanya’nın Filistin devletini tanıma kararı vesilesiyle ilettiği davete icabetle Madrid’e gitti. Bakan Fidan ve beraberindeki Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan Al Saud, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, La Moncloa Sarayı'nda İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüşme gerçekleştirdi. Bakan Fidan görüşmenin ardından İİT Temas Grubu ve İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares Bueno ile ortak basın açıklaması yaptı. Bakan Fidan, ev sahipliği nedeniyle İspanya’ya teşekkür ederek, “Filistin'le dayanışma göstermek ve İspanyol dostlarımıza Filistin'i devlet olarak tanıma kararlarından dolayı teşekkür etmek için Madrid'deyiz. Filistin devleti uluslararası barış için uzun zamandır kayıp bir dava haline gelmiştir. İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinin Filistin'i tam bir devlet olarak tanıyarak uluslararası barış ve güvenliğe büyük bir katkı yapmıştır. Bu nedenle, diğer Avrupa Birliği ülkelerini de İspanya'nın örnek politikasını izleyerek Filistin'i devlet olarak tanımaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İspanya'ya attıkları bu cesur adım ve uluslararası barış ve güvenliğe yaptıkları katkı için buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz” diyen Bakan Fidan, “Bölgesel barış güvenlik için, iki devletli çözüm için yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Filistin'i tanıyan devletler 150'ye çıktı! Bakan Fidan'dan değerlendirme Haber

Filistin'i tanıyan devletler 150'ye çıktı! Bakan Fidan'dan değerlendirme

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya’nın Filistin'i devlet olarak tanımasının ve böylece Filistin’i tanıyan devlet sayısının 150'ye çıkmış olması fevkalade önemli bir husus olduğunu belirterek, "150 ülkenin devlet olarak tanıdığı bir yapının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından behemehal tanınması fevkalade önemlidir." dedi. Fidan, Belçika'nın başkenti Brüksel'de katıldığı Filistin konulu toplantılara ilişkin basına değerlendirmede bulundu. Brüksel'de Filistin ile ilgili üç önemli toplantıya katıldıklarını belirten Fidan, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile Filistin Temas Grubu'nun müşterek düzenlediği bu toplantıların gerçekten Filistin konusunda farkındalık yaratmak için yapılan çalışmalar açısından önemli bir toplantılar serisi olduğunu ifade etti. Fidan, birinci toplantıda Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın bir sunum yaptığını kaydederek, Mustafa'nın özellikle Ramallah yönetiminin şu anda içinde bulunduğu mali, idari ve diğer krizleri onlarla paylaştığını dile getirdi. Bunların zaten bildikleri konular olduğuna işaret eden Fidan, "İsrail işgali nedeniyle sürekli yokluk ve zaruret içerisinde yaşayan Filistin yönetiminin sıkıntılarını bugün bir kez daha rakamlarla ortaya koydu." dedi. Fidan, uluslararası toplumun Filistin davasına olan sempatisi ve desteğinin giderek yükseldiğine dikkati çekerek, bugün bu toplantılarda da bunu gördüklerini ifade etti. Türkiye olarak özellikle Filistin konusunda söylediklerine ilişkin Fidan, "Oslo Anlaşmalarından beri Filistin yönetimine verilen uluslararası desteği takdir etmekle beraber, asıl önemli olan Filistin’e destek değil, özgürlük ve egemenliği de olan bir devlet vermektir. Filistin kendi devletini, kendi inisifiyatini ele aldığı zaman, kendi ekonomisini de muhakkak ayağa kaldıracaktır. Bu bizim temel mesajımız. Onun dışında sürekli Filistin’i sadece bir yönetim olarak bırakıp ondan egemenliği ve ekonomik inisiyatifi esirgediğiniz zaman; sadece yardımlara bağlı kalan, yardımlarla yaşayan bir siyasal entite olmasının, Filistin halkına da Filistin davasına da, Filistin yönetimine de, bölgeye de herhangi bir faydası yok. Bunun altını çizdik." diye konuştu. Fidan, bu görüşün herkes tarafından genel kabul gören bir görüş olduğunu kaydederek, Filistin'in giderek devletleşme sürecinin sadece çatışmaların önlenmesi açısından değil, Filistin'in kendi ayakları üzerinde durması açısından da daha önemli bir husus haline geldiğini vurguladı. "FİLİSTİN'İ TANIYAN DEVLET SAYISININ 150'YE ÇIKMIŞ OLMASI FEVKALADE ÖNEMLİ" İkinci toplantıda daha stratejik bir gündem olduğunu aktaran Fidan, Filistin'in devletleşme sürecinde pratik olarak gerçekten neler yapılabileceğini, şu anda hem Gazze'deki hem Ramallah’taki sorunu dünyanın iyi bildiğini ve çözüm yolu olarak iki devleti çözümü kabul ettikten sonra nasıl ilerleyeceklerini değerlendirdiklerini anlattı. Fidan, toplantıya katılan ülkelerle bu sorunun cevabının arandığını söyleyerek, şunları kaydetti: "Özellikle son dört Avrupa ülkesinin Filistin'i devlet olarak tanıması, bu açıdan bizim için önemli bir merhale oldu. İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya’nın Filistin'i devlet olarak tanıması ve böylece Filistin’i tanıyan devlet sayısının 150'ye çıkmış olması fevkalade önemli bir husus. Türkiye olarak bizim söylediğimiz şu: Tabii ki aslolan 150 ülkenin devlet olarak tanıdığı bir yapının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından behemehal tanınması fevkalade önemlidir. Bu, uluslarası hukukun gereğidir ve insanlık vicdanının gereğidir. Uluslararası sistem zaten büyük bir kriz içerisinde. 150 ülkenin tanıdığı bir devlet Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tek bir ülkenin oyuyla tekrar reddedilirse, bu krizin hepten derinleşmesini sağlayacak ve uluslararası sistemin toptan iflasına yol açacak bir gerçeklikle karşı karşıya kalırız. Bunun altına da çizdik. Bundan sonra önemli olan, BM Güvenlik Konseyi tanımasa bile, 150 ülkenin bizim çağrımızla, Filistin’i tıpkı Türkiye’nin yaptığı gibi gerçek bir devlet muamelesi ile muhatap almasıdır." Fidan, büyükelçilik açılmasından karşılamaya, protokol işlemlerine, ekonomik yardımlara, ekonomik ilişkilere kadar Filistin'in işgal altında olduğunu vurgulayarak, "Filistin kendi ekonomik özgürlüğü kullanamıyor, siyasi özgürlüğünü egzersiz edemiyor. Ama bununla beraber, sembolik de olsa zaman zaman pratikte de olsa bizler, Filistin’e tam bir devlet gibi davranmalıyız ve sahip çıkmalıyız." dedi. "NETAHYAHU YÖNETİMİ BÜTÜN DÜNYAYA, 67 SINIRLARININ YOK OLDUĞU, SADECE İSRAİL’İN VAR OLDUĞU BİR GERÇEKLİĞİ PAZARLAMAYA ÇALIŞIYOR" 1967 sınırlarının insanların hafızalarından, resmi evraklardan asla gitmemesi gerektiğinin altını çizen Fidan, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netahyahu yönetimi, bütün dünyaya, 67 sınırlarının yok olduğu, sadece İsrail’in var olduğu bir gerçekliği pazarlamaya çalışıyor. Dünya, 7 Ekim'den sonra bu illüzyona, bu propagandaya, bu yalana artık bir dur dedi. Artık, topluca, sistematik şekilde, yavaş yavaş, nitelikli olarak bir başkaldırı var." ifadelerini kullandı. Fidan, Türkiye olarak müttefiklerle ve diğer ülkelerle beraber bu başkaldırının oldukça profesyonel, oldukça sistemli bir şekilde ilerletilmesi konusunda ellerinden geleni yaptıklarını aktararak, "Bu hafta Temas Grubu olarak İspanya'yı ziyaret edeceğiz. İspanya'yı tebrik edeceğiz." diye konuştu. Ziyarette İspanya ile beraber bütün dünyaya Filistin'in devletleşmesi hususunda anlamlı bir mesaj verme fırsatları olacağına işaret ederek, "Türkiye olarak Filistin’in devletleşmesi Orta Doğu'ya barış gelmesi için elimizden gelen çabayı yılmadan usanmadan göstermeye devam edeceğiz." dedi.

Fransa Dışişleri Bakanı'ndan Lübnan'a ziyaret Haber

Fransa Dışişleri Bakanı'ndan Lübnan'a ziyaret

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmalar devam ederken, Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne, Lübnan’ı ziyaret etti. Sejourne, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda yetkili ile bir araya geldi. Nakura’daki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nü (UNIFIL) de ziyaret eden Sejourne, İsrail ve Hizbullah arasında gerilimin azaltılması çağrısında bulunarak, "En kötü senaryoyu reddediyoruz. İsrail ve Hizbullah'ın bu gerilimi sürdürmesinde kimsenin çıkarı yok. Benim mesajım budur” ifadelerini kullandı. Sejourne, salı günü İsrail’e yapacağı ziyaret sırasında da aynı mesajı vereceğini belirtti. Geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'a gerçekleştirdiği ilk ziyarette Hizbullah birliklerinin İsrail sınırından en az 10 kilometre uzaklaştırılmasını ve İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurmasına ilişkin sunduğu teklife değinen Sejourne, son görüşmelerde çok ilerleme kaydettiklerini ve önümüzdeki haftalarda da görüşmeye devam edeceklerini ifade etti. Sejourne, savaşın önüne geçmek amacıyla Lübnanlı yetkililere sunacakları önerilerin bölgesel istikrarı artırmaya ve kalıcı barışın sağlanmasına yönelik olduğunu vurguladı. Başbakan Mikati ise, Lübnan’ın Fransa'nın teklifini değerlendirdiğini ve teklifin çeşitli yönlerine dair bir yanıt sunmaya hazırlandığını belirterek, “Fransız girişimi, Lübnan'ın tam olarak uygulamaya kararlı olduğu 1701 sayılı kararın uygulanması için pratik bir çerçeve oluştururken, İsrail'den de bu karara bağlı kalmasını ve Güney Lübnan'a yönelik yıkıcı saldırganlığını durdurmasını talep etmektedir" dedi. Hizbullah, Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanana kadar somut bir şekilde müzakere yapmayacaklarını açıklamış ve Lübnan'daki istikrarın İsrail-Filistin çatışmasının çözümüyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulamıştı.

Bakan Fidan'dan Irak ve Filistin açıklaması Haber

Bakan Fidan'dan Irak ve Filistin açıklaması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “TERÖRLE MÜCADELE GİBİ TEHDİTLERİN OLDUĞU ALANLARDA İŞBİRLİĞİMİZİ İLERLETECEK” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu. “İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜ DESTEKLEMEYE DEVAM EDİYORUZ” Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.