Erbakan: “Yıllarca Irak'taki felaketi seyrettik. Şimdi de Gazze'yi seyrettiriyorlar”

Fatih'te düzenlenen İstanbul Suriçi Grubu Toplantıları kahvaltısında konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Türkiye'nin İslam alemine öncülük etmesi gerektiğini belirterek, 57 Müslüman ülkenin ortak bir yaptırım gücü oluşturmasını önerdi.

Haber Giriş Tarihi: 01.09.2024 16:45
Haber Güncellenme Tarihi: 01.09.2024 16:45

İstanbul Suriçi Grubu Toplantıları'nın kahvaltı programı Fatih'te gerçekleştirildi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Gazze ve Filistin'deki zulümlere dikkat çekerek, "Türkiye'nin İslam dünyasına öncülük etmesi gerekiyor. 57 Müslüman ülkenin Türkiye'nin önderliğinde bir araya gelmesi ve mevcut imkanlarını bu zulme karşı yaptırım gücü olarak kullanması lazım" dedi.

Etkinlik, İstanbul Suriçi Grubu Derneği Genel Başkanı Nedim Abi, MKYK üyeleri, il başkan yardımcıları ve iş-siyaset dünyasından birçok davetlinin katılımıyla bir otelde yapıldı. Kahvaltının ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi ve Erbakan'a Türk bayraklı bir tablo hediye edildi. Program sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.

“BİZE GAZZE'Yİ SEYRETTİRİYORLAR”

Konuşmasında dış politikaya değinip Gazze ve Filistin hakkında konuşan Erbakan, “Hepinizin bildiği gibi yıllarca Irak'taki felaketi seyrettik. 1 milyon insan orada hayatını kaybetti. Irak işgal edilip üçe parçalandı. Arakan'da kadınların, küçük çocukların nasıl katledildiğini seyrettik. Keşmir'i, Doğu Türkistan'ı seyrediyoruz. Şimdi de bize Gazze'yi seyrettiriyorlar. Sadece yapabildiğimiz kınamak, konuşmak, miting yapmak, lanetlemek. Bu sonucu değiştirmiyor. Gazze diye bir şey ortada kalmadı, şimdi Batı Şeria'ya geçti. Yakında Filistin diye de bir şey kalmayacak. Bu canavar adım adım asıl hedefi olan büyük İsrail'e doğru yürüyecek. Bu bir Filistin, Arap, Müslüman meselesi değil, bir insanlık meselesidir. Bu işler lafla, sözle, kınamayla olmuyor. Güçlü olmamız lazım” dedi. “TÜRKİYE'NİN İSLAM ALEMİNE ÖNCÜLÜK ETMESİ LAZIM”

57 Müslüman ülkenin Türkiye'nin öncülüğünde bir araya getirilmesi gerektiğini anlatan Genel Başkan Erbakan, “Güçlü olmak Türkiye'nin tek başına yapabileceği bir şey değil. Türkiye'nin İslam alemine öncülük etmesi lazım. 57 Müslüman ülkenin Türkiye'nin öncülüğünde bir araya getirilmesi lazım. Bu ülkeler bir araya gelince ellerindeki imkanları bu zulme karşı bir yaptırım gücü olarak kullanacak. Biz Allah'ın verdiği bu nimetleri yaptırım gücü olarak kullanırsak onların masaya oturmaktan başka çaresi kalmaz. Dünyadaki petrolün üçte ikisi, doğal gazın yüzde 55'i, su kaynaklarının yarısı Müslüman ülkelerin elinde. Bunları kestiğin zaman kimsenin hayatta kalması mümkün değil” şeklinde konuştu. “ORTAK HAREKET ETMİYORUZ”

Birlik ve beraberlik içerisinde boykot yapılması gerektiğini savunan Erbakan, “Bugün 2 milyarın üzerinde muazzam bir alım gücü var. Organize şekilde bir boykotun yapılabilmesi onların ayakta duramamasını sağlar. Ortak hareket etmiyoruz. Dış politikadaki asıl hedefimizin bu olması lazım. Gazze'nin, Doğu Türkistan'ın, Keşmir'in, mazlumların kurtuluşu ve bu ateşin yarın öbür gün bizi sarmaması için atılması gereken tek adım. Bütün zorluklara rağmen Türkiye'nin öncülüğünde bu birlikteliğin sağlanması lazım. İsrail Avrupa'yı, Amerika'yı, bütün dünyadaki finansı ve kapitali arkasına almış bizim de birlik beraberlik içerisinde bu gücü ortaya koymamız gerekiyor” diye konuştu. “DESTEK VERDİĞİMİZ İÇİN BİR PİŞMANLIK YAŞAMIYORUZ”

Salonda bulunan bir katılımcının Erbakan'a 'Cumhur İttifakı'na verdiği destekten pişman olup olmadığını' sorması üzerine Erbakan, “Partimizi kurduktan sonra bunları anlatınca 'anlattıklarınızı onlarla beraber hayata geçirseniz daha çabuk olmaz mı? Yıllar sonra iktidara gelip bunları uygulayana kadar Erbakan hocanın iktidarda olan talebeleri ile bunu gerçekleştirin' dediler. Biz de 14 Mayıs'taki ittifak teklifini bu yüzden değerlendirdik. İttifaka girmek için herhangi bir şartımız olmadığını söyledik. 'Seçilmeniz halinde Milli Görüş'ün yıllardır ortaya koyduğu hususlarda adım atarsanız destek olalım' dedik. Önce bu kabul edilmediği için biz kendi Cumhurbaşkanı adaylığımızı ilan edip imzaları toplamaya başladık. Sonra kabul edildiği için adaylığı geri çektik. Bunlar 2028 veya 2033'te uygulanacağına 2023'te uygulansın istedik. Bu adımı atmasaydık kendimizi sorumlu hissedebilirdik. Destek verdiğimiz için bir pişmanlık yaşamıyoruz. Şimdi vebalimiz kalmadı. Biz elimizden geleni yaptık. İnşallah partimizin iktidarıyla bu hususları bizim uygulamamız nasip olur” dedi.