İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nden “Kentsel Dönüşüm Çalıştayı”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Kentsel Dönüşüm Çalıştayı”nda şehirleşme ve yapılaşma süreçlerinde karşılaşılan temel sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Haber Giriş Tarihi: 23.11.2024 11:18
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2024 11:18

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, kentleşme ve yapılaşma süreçlerine yönelik önemli bir etkinlik düzenledi. “Kentsel Dönüşüm Çalıştayı” başlığıyla gerçekleşen program, alanında uzman isimleri bir araya getirdi. Etkinlikte, kentsel dönüşüm sürecinde karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri ve teknik yaklaşımlar ele alındı.

BARINMA SORUNU VE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİ

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla, yaptığı konuşmada barınma ihtiyacının insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu vurguladı. Ülkemizde 1970’li yıllarda başlayan ve özellikle 1980’lerde sanayileşmenin etkisiyle artan kırsaldan kente göç ve hızlı nüfus artışının, altyapıdan ve sosyal imkânlardan yoksun, plansız ve niteliksiz yapı stoklarının oluşmasına neden olduğunu belirtti. Ayrıca, deprem riskinin her zaman var olduğunu ifade eden Atilla, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminin kentlerimizin bu doğal afete karşı hazırlıksız olduğunu ve afet öncesi ile sonrası alınan önlemlerin yetersizliğini bir kez daha gösterdiğini dile getirdi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ACİLİYETİ VE YASAL DÜZENLEMELER

Türkiye genelinde yaklaşık 25 milyon yapının bulunduğunu ve bu yapıların önemli bir kısmının ilk büyük depremde ciddi hasar görme riski taşıdığını ifade eden Atilla, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. 16 Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”un bu alanda önemli bir adım olduğunu belirtti. Ancak geçmiş yıllarda çıkarılan “imar afları” ve son olarak 2018’de yürürlüğe giren “İmar Barışı” yasasının kentsel dönüşüm sürecini olumsuz etkilediğini söyledi.

KENTSEL RİSKLER VE ÇÖZÜMLER

Bursa’nın köklü tarihi ve hızla gelişen ekonomisiyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olduğunu belirten Atilla, kentin yapı stokunun Türkiye geneline göre daha fazla risk taşıdığını ifade etti. Bu durumun çarpık kentleşme ve depreme hazırlıksızlık gibi sorunları da beraberinde getirdiğini dile getiren Atilla, Bursa’nın kentsel dönüşüm sürecinde altyapı güçlendirilmesi, sosyal donatı alanlarının artırılması ve tarihi dokunun korunması gibi konulara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

SAĞLIKLI KENTLER VE ÇEVRESEL DUYARLILIK

Kentsel dönüşüm projelerinde çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımlar geliştirilmesinin önemine değinen Atilla, tarım alanlarının korunması ve çevreye zarar vermeyen yapı malzemelerinin kullanılmasının kent ve ülke geleceği açısından kritik olduğunu belirtti. Bursa için hazırlanan 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nın çevresel dengelerin korunmasında hayati bir rol oynadığını ifade etti.

ORTAK AKIL VE KATILIMCILIK

Atilla, kentsel dönüşüm süreçlerinde tüm paydaşların bir araya gelerek ortak akıl ile hareket etmesi gerektiğini belirtti. Kentsel dönüşüm stratejisinin kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları ve halkın katkısıyla oluşturulmasının başarı için kritik olduğunu dile getirdi. Konuşmasının sonunda Atilla, Bursa’nın kentsel dönüşüm sürecinin yalnızca yapıların yenilenmesiyle sınırlı kalmaması, daha sağlam, sağlıklı ve sürdürülebilir projelerle desteklenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca bu çalıştayın hazırlanmasında emeği geçen Kentsel Dönüşüm Komitesi ve sponsor Vezirhan Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Bilim’e teşekkürlerini sundu. Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

"BURADAN ÇIKAN DÖNÜŞ ŞEHRE KAZANÇ OLACAK"

Bu programdan önemli bildirgeler çıkacağına inandığını dile getiren İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban,  Buradan çıkan dönüş şehre kazanç olacağını belirterek, “Burada uzman isimlerin vereceği bilgiler bizler için çok büyük bir önem arz ediyor” dedi. 

MÜLKİYET KULUN OLMAMALI 

Kentsel dönüşümün tüm Türkiye’nin gündeminde olduğunu hatırlatan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Yıldırım ilçesi kent için ufak olsa da  büyük bir nüfusa sahip olduğunu belirtti. Yılmaz, yeni imar çalışmaları yaptığına dikkat çekerek 10 binden fazla kişinin tapu sorununu çözdüklerini dile getirdi.

Yıldırım’da yapılacak yeni planlar ve imar uygulamaları ile yeni bir bakış açısı ile kentte yeni bir bakış açısı kazandıracaklarını vurgulayarak, “Kentin ıslahı bölgesel değil bir bütün olarak yapılması gerekiyor. Bu ay içerinde çıktığım iki yurt dışı ziyaretinde İngiltere ve Bakü’ye gittik. Orada sorunun nasıl düzenli bir şekilde çözüldüğünü gördük. Dedik ki biz neden yapamıyoruz. Sonra Çevre ve Şehircilikten değerli bir insan,‘Mülkiyet kulların olmamalı, mülkiyet kulların olunca sorun çıkıyor" dedi.

Yılmaz, "Doğru kentsel dönüşümde en fazla yaşanan sorun mülkiyetin kişilerde olmasıdır. Mülkiyet Allah’ın ve Devletindir. Bu yüzden dönüşümde yeni bir bakış ortaya konuşması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

KOMŞULUK İLİŞKİLERİ, MAHALLEDEKİ ANILAR DÖNÜŞÜME ENGEL 

Çalıştayda konuşan ve Türkiye’nin kentsel dönüşümünün bozulmasının göç ile meydana geldiğini vurgulayan Vali Yardımcısı Salih Altun, şehrin yöneticileri tarafından kenti oluşturarak yeni bir yaşam alanı haline dönüştüğünü belirtti. Altun bir mahalleyi dönüştürmenin aynı zamanda o mahalledeki anıları ve kültürü de dönüştürmek olduğunu, sürdürülebilir, yeşil bir kent kadar komşuluk ilişkilerinin de dönüştürülmesinin devletin iktisadi ve sosyal yaşamı için çok büyük bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.

Vali Yardımcısı Altun, “Herhangi bir ürünün karlı hale getirirseniz. Oraya talep artar. Her insanın bir evde oturma hakkı vardır. Fakat başka bir evi kiraya verip oradan gelir elde etme hakkı var  mıdır? Bunu tartışabiliriz. Ne kadar vergi verilmesi gerekiyor? Bunlar her biri ayrı bir konu vatandaş, arsasını vermek istemiyor. ‘18 daire inşa etsem hayatım kurtulur.’ diye düşünüyor. Bu yüzden bir kentte vatandaşı mutlu etmezsen orada dönüşüm yapamazsın. Kamusal yatırımlara bakıldığında Türkiye’nin yapmış olduğu tüm yatırımlar halk tarafından kabul görerek destekleniyor. Bu yüzden bizim gibi duygusal bir milletin komşuluk ilişkilerinin bozulmasını istemediği için bu dönüşüme izin vermiyor" dedi. 

Deprem ile ilgili 1999’dan beri yoğun bir şekilde çalıştıklarını aktaran Pof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu, deprem ile ilişkili yaptığı çalışmaları aktararak şu ifadeleri kullandı: 

“Bursa’da bugün teknolojisi ile uzay fotoğrafları ve uzay dalganlanmaları ile binanın kat sayısı, kat yapısı, ne zaman yapıldığı gibi bilgileri toplamak bile dönüşüm için gerekli envanteri oluşturmaya yetiyor. Bu bina envanterinin toplanmasının günümüz şartlarında çok zor olmadığını düşünüyorum. Yeniden yapım sırasında planlama devreye girecek. Burada da kent planlamasının öne çıktığı bir çözüm hazırlanması gerekiyor. Bunun için birlikte bir çözüm üretmek gerekiyor. Bugüne kadar yeni yapım bağlamında ciddi bütçeler gerektiren dönüşüm tamamen rantsal dönüşüm olarak uygulanıyor. Şu anda yapılan kentsel dönüşümün sayısı çok az bir durumda olduğunu görüyoruz. Özel deprem yönetmelikleri hazırlandı. Maalesef bu yönetmelikleri pek çok şehir yönetici bilmiyor. Bu yüzden buradan hatırlatmak istedim.”